AHMET HAKAN’A GÖRE; “AYŞE HASTANEYE YATMIŞ” DEMEK AYŞE’YE KÜFRETMEKTİR
Ahmet Hakan diyor ki; “Bir kez daha ve tane tane anlatıyorum: Eğer muhatabınız bir kadın ise... Ve siz “yatmak” kelimesini kullanıyorsanız... Akla gelecek olan şey, herkesin aklına gelendir. Nokta..”
Ben de soruyorum ki; “Ayşe hastaneye yatmış” dendiğinde, akla gelecek olan şey, Herkesin aklına gelen midir? Nokta.”
İnsaf be Ahmet Hakan, senin için bir şeyler söylemek haddim değil, fakat “Yatıyor” sözcüğü üzerinden kadınlarımız bu denli aşağılanmaz ki.. Peki; Ananı da al git buradan” sözüne ne diyeceğiz?!
Ahmet Hakan’a saldıranlara ne kadar öfkeliysem, Ahmet Hakan’ın bazı duruşlarına da o denli olmasa da öfkeleniyorum. Bir anda demokrat yanını yok ederek dinden geçinenlerin yanında yer alabiliyor..Galiba meşreb sorunu. Yani; nereye ait olduğunu belli etme..Onun için “ODTÜ olayında benim safım belli” diyebiliyor.
Ah. Hakan, niçin bu milleti “..benim safım belli” diyerek bu kadar saf zannediyorsun. Senin safın belli, bu saf kulun bile biliyor..
Söylediklerinin düz mantık ötesi dümdüz mantık olduğunu belli etmek için ‘ Yazının girişindeki gibi’ yanıtlarını vereceğim..
- -İbadet eden insanlar seni neden rahatsız ediyor ODTÜ’lü kardeşim?
Ah Hakan kardeşim, asla ibadet edenlere karşı değilim..,Bilim yuvaları ibadet yerleri değildir. Eğer öyle diyorsan, Katolikler, Protestanlar, Ortodokslar(hadi senin hatırın için Hristiyanlar olsun), Müseviler, Budistle, Aleviler v.d için de ibadet yeri açalım ve adeta Üniversiteler, Liseler, Ortaokulları ibadethanelere dönüştürelim.
- -ODTÜ’de cami ve mescit varken yenisini istiyorlarmış... İstesinler hocam, sen ne diye bunu mesele ediyorsun ki?
Ah. Hakan, Baksana ODTÜ’de mescitleri bırak Cami bile varmış..Nerde Kilise ve Şapel, Havra ve diğerleri?!
- - İnadına yapıyorlarmış... İnadına minadına... Sen niye bu inatlaşmanın karşı tarafı olmayı seçiyorsun ki?
Ah. Hakan, sen insanı çıldırtırsın..Karanlığın inadına yenilsin mi aydınlık?!..Yeterinden fazla ibadethane varken ODTÜ’ye saldırmadaki amacı algılıyamıyor musun?
- -Amaçları ODTÜ’yü karıştırmakmış... İyi ya... Eğer böyle bir oyun söz konusuysa, sen niye bu oyuna geliyorsun ki?
Ah. Hakan, sen onlardan tehlikeli oluyorsun bu dümdüz mantıklarınla..
- - Ortaya çıkıp “İsteyen istediği gibi ibadet eder, ibadet eden insanlara her türlü kolaylık sağlanır” diye haykırmıyorsun ki?
Ah. Hakan, ben haykırıyorum, Alevi olarak, Hristiyan olarak, Müsevi olarak, Budist olarak ben de adım başı fazla fazla ibadethaneler istiyorum. Senin bu isteğine ancak böyle yanıt verilir..
- - Yaptığına hiçbir makul izah getiremediğin için neden işin içine IŞİD’i falan karıştırıyorsun ki?
Ah. Hakan, işin içinde radikal İslamcıların ve arkalarında da ODTÜ’yü ele geçirmek isteyen dinden geçinenler olduğunu, canım sana saldırtanlar olduğunu bal gibi biliyorsun..
- - Solcu olmak, özgürlükçü olmak, demokrat olmak... İbadet özgürlüğünü savunmayı kapsamıyor mu ki?
Ah. Hakan, evet solcuyum, inançlara ve farklı düşüncelere sonuna dek saygılıyım. Asla özgür düşünce ve demokrasi savunuculuğunu karanluk amaçlarım için araç olarak kullananlardan değilim, ama sen..
Bak sana bazı rakamlar vereyim. Belki lazım olur:
Cami sayısı: 77.000 (Din görevlisi fazlalığı var)-- Okul sayısı: 67.000 (Öğretmen açığı 200 bin)--Hastane sayısı 1220--Sağlık Ocağı sayısı 6300 (Hekim yok çoğunda)
Her 50 kişiye 1 ibadethane düşerken, 900 kişiye bir doktor, 250 kişiye 1 Öğretmen düşüyor..
Bitmedi; Almanya'da 70 bin Sağlık Kuruluşuna karşı sadece 8 bin kilise, Fransa'da ise 60 bin sağlık kuruluşu ve sadece 9 bin kilise vardır. Almanya'da 11 bin 332, Fransa'da 4 bin kütüphane varken, 70 milyon nüfusu olan Türkiye'de bu sayı 1435'tir. Devlet Tiyatrosu sadece 13 ilde var. Diyanete bağlı Kuran Kursu sayısı ise 82 ilde mevcut olup sayısı 3 bin852'dir.
Türkiye’de 14.403 tane Cami yaptırma derneğinin bulunduğu Türkiye'de, maalesef sadece 1 opera, 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği bulunmaktadır. Ve bunların içine bir katlı kavşak tükürmektedir.
Ve Ah. Hakan; Ah ben de kandırıldım demeye başladı; “Başkanlık sisteminde hiçbir başkan, bugün bizdeki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kadar 'tek adam' olamaz.. Ben ne kadar da safmışım.. Senin (Anayasa profesörü AKP'li Burhan Kuzu) yüzünden ben de tıpkı hükümetimiz gibi 'Ne kadar da safmışım' deyip dolanıyorum.. Çünkü Cumhurbaşkanımız, bırakın kerhen bile olsa ‘Evet, tabii ki kuvvetler ayrı olacak’ falan demeyi, resmen ve alenen “Kuvvetler uyumu olacak diyor. Ve de; bırakın dengeyi, denetlemeyi, freni falan, en küçük bir debriyaj hareketini bile süper lüzumsuz bulduğunu söylüyor"
Ah. Ahmet Hakan’ı bırak; bir zamanların hınca hınçlı Bülent Arınç bile; "Dolmabahçe Mutabakatı'nda okunan metin hükümetin önüne gelmişti. Oturma düzenine kadar her şey kararlaştırılmıştı. Cumhurbaşkanı'nın haberi olduğunu biliyorum, tahmin ediyorum. Yalçın Akdoğan anında haberi olduğunu aktarmıştı." diye konuştu.
Bu AKP’ye bu insanlar nasıl oy veriyor, çıldıracağım!!
Ah. Hakan, sana ve Bülent Arınç’a soruyorum, bu Fuat Avni’nin e-postasını bana verebilir misiniz, posta atmak istiyorum da..
Ah. Hakan; olayların dibi çikti, baksana DİB(Diyanet İşl. Bşk.) dini faaliyetleri kontrol etmesi gerekirken tetikliyor kardeşim.
Ne diyeyim Ah. Hakan, benim adım Hudur(?), elimden gelen budur..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder