TARIK AKAN DİKBAŞLILIĞI VE KEMAL SUNAL VEFASIZLIĞI
Tarık Akan, ödün vermez çağcıl karakteri oluk-oluk akan ve de dik duruşuyla asla eğilmeyen, bükülmeyen, “akil adam” oyunlarına gelmeyen, Laik ve demokratik Cumhuriyet yanlısı bir kişilikti. Atatürk’ün evrensel felsefesini özümseyerek, devrimci kimliği ile Atatürk felsefesini , çağın özgün gelişim ve değişimine uyarlamaya çalışan evrensel bir değer; Tarık Aka…
Sahi; Tarık Akan Töreninde Kemal Sunal yoktu.. Kemal Sunal için cimri derlerdi de Vefasız olduğunu bilmezdim..
Kemal bir kere, vefasız değil Müjdat Gezen ile birlikte Vefalı idi. Kemal Sunal asla cimri değil, son derece, eli gönlü açık bir evrensel kimlikti..
Onunla ilgili bir anıyı not almışım: “Çok etkilendim.. Bir yazımda kullanmayı düşünüyorum.. Çok-çok büyük insanlık..Oğullarını askere göndermemek için çürüğe çıkaran ve de siyasi rant adına şehitliği araç olarak kullanarak, ‘ En büyük amacım Şehit olmaktır’ yalanını söyleyenler, böyle insan olmayı isteseler daha fazla sevap kazanmaz mı?!(17 Eylül 2015 01:00)”.
Emel Sayın anlatıyor; O zamanlar tığ gibi delikanlı, cepte para çok. Oyuncu bir de, Mavi Boncuk filmini cekiyoruz. Bir gün setten çıktık eve gidiyoruz. Ben Laleli'de oturuyorum. Kemal, benden önce çıktı. Herkes yevmiyesini almış, taksiyle giden gitti, kendi arabasıyla giden gitti. Ben baktım ki Kemal yürüyerek gidiyor; üç kilometre var gideceği yere. Her gün yürüyerek gidip geliyor. Merak ettim, nereye gidiyor bu adam böyle diye.
Uzun süre yürüdü, sonra bir bankta bir adam yatıyordu. Kaldırdı adamı, bir şeyler konuştular, sonra cebinden para çıkarıp verdi. Şaşırmıştım. Sonra biraz daha ilerde bir lokantaya girdi, bir şey yemeden çıktı, oraya da para verdiğini görmüştüm...
Bıraktım takibi, banktaki adama yaklaştım: 'tanıyor musunuz o az önce size para veren adamı?' dedim.
'Adını bilmem, sormam da, her gün para verir bana..' dedi.
Teşekkür ettim.
Az ilerdeki lokantaya gittim: 'Az önce gelen beyin borcu mu var size?' dedim. tanımadılar beni: 'Kemal abi'nin mi, yok hayır bize her gün evsizler uğrar, yemek yediririz, o da sağolsun, onların yemek masrafını öder...' dedi..
Ertesi gün Kemal'in yanına gittim.
'Sen ne güzel bir adamsın ya..'
dedim, ne olduğunu anlayamadı, sarıldım ağladım..
'Ölme sen benden önce..' dedim, ama dinletemedim...
Halkla bütünleşmiş sanatçıydı Kemal Sunal. Mekanı cennet olsun.
Tarık Akan Ve Yılmaz Güney'e Öfkeliyim
Neden mi "Öfkeliyim, çünkü topluma mal olmuş kimlikler kendilerini kendi malı imiş gibi tüketemezler; buna hakları yok"..
"Kaybettik", sözcüğü bana "Ölüm kadar, soğuk ve itici gelir". Bu nedenle, kaybettik sözcüğünü kullanmam. Onun yerine; "Işıklara başlattıkları zamansız yolculuklarıyla aramızdan ayrıldılar,.." derim, böylesi devrimci ve Yurtsever Atatürk'ün evrensel felsefesinden ödün vermeyen kimliklerin zamansız gidişleri için. Bu kimlikler; devrimci ruhu varsıllaştırma savaşı verenlerdir, öncülerdir ve de kanaat önderleridir.
Böylesi evrensel özlere sahip kimlikler artık kendilerinin değil, toplumun kimlikleridir. Bu kimlikler; topluma ait devrimci ve ilerici ruhlarını ruhsuzlar yüzünden harcayamazlar...
Ne demek, günde 4 paket?!. Bu bir intihardır. Günde 4 sigara içen ben bile sigarayı ara sıra bırakırım diye tehdit ediyorsam, Tarık Akan ve Yılmaz Güney, kapısına dayanmış 4 paket azrail silahlı sigara'yı bırakın tehdit etmeyi, tecrit etmeliydiler..
İkisi de; ille de Tarık Akan çocukluğumuzun penbe dünyasıyla katmerlenmiş gençlik düşlerimizin kahramanları idi. Olgunlluk dönemlerimizin ise, vazgeçilmez düşünselliklerin öncüleri..
Bir film gelince, otuz üç mahallede duyulurdu. Elbet ben de; Samsun Yıldız sineması afişlerinin önünde bulurdum kendimi. Hemen bitişiğindeki Renkli Sinema ise Yılmaz Güney filmleri için durağımdı. Tarık Akan film afişinin önünde düşlere dalardım. Ona benzemeye, onun yaptıklarını yapmaya özenen düşlerdi bunlar.
Onun yaptığı sanatsı şeyleri yapamadım, fakat büyüyünce ona benzetenler oldu biz kardeşleri.. Ve yıllar sonra, düşünselliğimizin itici gücü olarak onun yaptığı şeyleri de yapar olduk, emekten ve de Laik düzenden yana. Faşizme, karanlığa, arsıza, hırsıza karşı durdu; cuntayı, suntayı sevmedi.. İşin özü, yüğit bir halk çocuğu idi.
1978 sonrası yaptığı ve oynadığı filmlere bunları yansıttı. 12 Eylül faşizminin hücrelerini, zindanlarını yaşadı ve aştı. Dışarıda adeta büyük devrimci Yılmaz Güney’in sesi soluğu oldu “Sürü” “Yol” vb filmlerle.. ”Okuldan kaçar, filmlerini kaçırmazdım” olmadım hiçbir zaman, çünkü evimizin sinemaya gitme sorunu yoktu; yeter ki derslerimizi aksatmayalım...
Yılmaz Güney, Kemal Sunal, Yaşar Kemal, Tüncel Kurtis, Levent Kırca, Zeki Alasya sonrası, inanın Tarık Akan’ı yazacağım aklıma gelmezdi. Aklıma gelen başıma geldi.
Doğrudur; içki ve sigara sağlığa zararlı, fakat bunlardan da zararlısı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Fakat bu tehlikeyi asla sigara ve içkiyle bastırmayın..
1 Haziran 2013’te Hürriyet’te şunları yazmışım: AKP, alkol ve sigaradan daha fazla zarar veriyor, Elbetteki içki ve sigara insanlar için zararlıdır, fakat insanlara bunlar çok daha zarar vermeye başladılar.
Sigara yasağını doğru yaptılar; abartılı uygulamaları olsa da. Sigarasız alkol da hiç keyif vermiyor. Hiç değilse, sigara içilen, içilmeyen şeklinde mekânları ikiye ayırmaya izin verilmeliydi.
Son olarak da ‘Alkol Yasası ile alkol yasağı getirildi. Bırakın onların sınırlama getirdik demelerine ‘getirilen’ resmen yasaktır. Batı normlarını uygulamışlar, doğrudur, batı normlarını uyguladılar, fakat kendi ideolojik normları da altan-altan dayattılar.
Başbakan yeni ‘Alkol Yasasını’ dini referanslar vererek savunmaya başladı; ‘İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için muteber oluyor da, inancın emrettiği niçin reddedilmesi gerekiyor.”
Bunun neresi batı normlarına göre Alkol Yasası hazırlamak?
Bu resmen karanlık bir ideoloji normlarına göre hazırlanmış bir yasa, çünkü başbakan devam ediyor; “Fatih nesline anlamlı bir yasa armağan eden Meclis’i yürekten kutluyorum.”
Yasa(k)lar, insanlara inanırlığı hissettirmelidir, ideolojiyi hissettiren yasa(k)lar, insanlara zarar verir; onların kimyasını bozar. Her iktidar, böylesi ‘Yasa(k)lar’ ı kendi ideolojisi ile biçimlendirir ise, doğaldır ki, insanları gerilime sokar.
Yapılanlarla zarar verilmesini anladık, fakat söylenenlerle insanlara zarar verir oldular. Kendi ideoloji yanlıları bile böylesi söylemlerle karşı olmaları, hiç düşündürmüyor.
Hurşit Güneş “Şeriata göre yasa yapma başlamış demek!”le doğru söylüyor. Kim samimi ve demokrat Allah aşkına...
Tarık Akan için Muhsin Ertuğrul'da tören: Yeşilçam'ın usta ismi Tarık Akan bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. 66 yaşında hayatını kaybeden usta oyuncu için Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda anma töreni yapılıyor. (18 Eylül 2016)
Ailesinden Açıklama: Tarık Akan'ın aile yakınları, Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda yapılan anma törenine Tarık Akan'ın naaşının getirilmeyeceğini ve Teşvikiye Camii'nde kılınan ikindi namazının ardından Bakırköy'deki Zuhuratbaba Mezarlığı'na defnedileceğini belirtti.
Rutkay Aziz: Tarık sizi çok seviyordu… Eminim siz de onu çok seviyordunuz. Sizler sadece Tarık'ı anmaya gelmediniz. Türkiye'nin içinde bulunduğu alçak koşullarda geleceğin umuduna geldiniz.
Tarık Türkiye'nin Tarık Akan'ı ama benim bizim Bakırköylü devrimci canımın iç, arkadaşım. Ve onun veda edişiyle bizde de bir parça Zuhurtababa'ya gidiyor.
Ben onu 1967 yılında Bakırköy lisesi tuvaletinde sigara içerken tanıdım. Basketbol takıma çağırdım onu. İlk maçta da fena yenildik.
Sonra bir kavganın içine girdik. Çünkü emeğin kutsal olduğuna inandık. Maden işçileriyle, 1 Mayıs'ta beraberdik.
Hep emeğin yanında olduk. Tarık öylesine ilkeli onurlu gururlu kavgacı biriydi.
Üç şeye toz kondurmazdı:
- 1 Mustafa Kemal
- 2 Nazım Hikmet
- 3 İlhan Abimiz. İlhan Selçuk abimiz…
Sonra sinemaya geçince tabi ki Yılmaz Güney ve ona önemli katkılar sağlayan vasıf öngören onun sevdalısıydı. Mustafa Kemal düşmanları bayramlarını uzatabilirler çünkü "Ben Mustafa Kemal'in askeriyim" diyen Tarık veda etti.
Ama şunu unutmasınlar üç tane aslan gibi evladı ve 25 yıldır o taş mektepte demokratik laik çağdaş eğitimi veren onlar bir demokrasi barış yolunda eğittiği öğrencileriyle beraber aydınlık Türkiye'ye doğru koşuyor.
Dünyanın bütün ışıkları eminin onun yakışıklı yüzünde yansıyacak. Işıklar içinde yatsın. Arkadaşı Gözyaşlarına Boğuldu.
Tarık Akan'ın 52 senelik arkadaşı 'Kozalak Zeki' lakaplı Zeki İrfanoğlu, gözyaşları içinde yaptığı konuşmada, "Ölmeden bir süre önce bir yerde otururken, 'Bu kadar maddi gücümüz var, Amerika'ya neden gitmiyoruz dedim. 'Atatürk gitti mi, ben niye gideyim?' dedi. Tarık benim 52 yıllık arkadaşımdı. Siz Tarık Akanı kaybettiniz, ben canımın yarısını kaybettim' açıklamasını yaptı.
Tarık Akan'ın Kızı Özlem Üregül: Biz üç kardeşiz hepimizi ayrı ayrı çok sevdi ve her zaman her konuda bize eşit davrandı. Türkiye biz kocaman bir aileyiz. Ve hepimiz sevgide birleşiyoruz. Babamı her kesimden her yöreden insan sevdi. Babam Türkiye'nin her yöresini çok iyi bilirdi. Türkiye insanının dertlerini ve sevinçlerine filmlerine aktardı.
Babam attığı her adımda Türkiye'nin daha iyi bir geleceği olması için uğraştı. Bunları yaparken sevenlerinin sevgisini her zaman yanında hissettiğini bilmenizi isterim. Biz babamı kaybetmedik kazandık. Türkiye Tarık Akan'ı kazandı.
Düşünceleriyle yaptıklarıyla eserleriyle her zaman bize yol gösteren o kocaman yüreğiyle önce insan olmayı gösteren daha sonra hayattaki duruşuyla bize yol gösteren babam o bayrağı şimdi bize devretti.
Birdi üç oldu hatta milyonlar oldu. Bu bayrak çoğalarak devam edecek. Benim güzel babam sevgiyle sonsuzluğa… Seni çok seviyoruz.
Ahmet Necdet Sezer'den Tarık Akan'a Son Görev
Tarık Akan'ı anma törenine 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de katıldı. Sezer'in sürpriz ziyareti salondakilerin alışlarıyla karşılandı.
Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda İzdiham
Tarık Akan'ı son yolculuğuna uğurlamak için sevenleri Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'na akın etti. Binlerce kişinin katıldığı törende Akan'ın dostları anılarını paylaştı.
Kemal Kılıçdaroğlu'da Törene Katıldı:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da törene katılanlar arasında. Usta oyuncuya son görevini yerine getirmek için törene katılan Kılıçdaroğlu, Akan'ın aile yakınlarına baş sağlığı diledi.
Rutkay Aziz:
Tarık sadece usta oyuncu, yakışıklı bir oyuncu değil, 25 yıldır demokratik, barıştan, demokrasiden yana katkı sağlamış bir insandır. Onu çok özleyeceğiz, Tarık'tan sonra fakirleştik. Işıklar içinde yatsın.
Gani Müjde:
Salona giremeyeceğim ama çok mutluyum. Çünkü Tarık Akan'ın yaşamı boyunca sahip çıktığı insanlar şimdi ona sahip çıkıyor. Bu anlamda çok mutlu oldum. Salona giremesem de olur…
Çünkü bazen ölümler turnusol kağıdı gibidir. Yaşarken anlayamazsınız o değeri… Barış Manço'da da böyle olmuştu. İnsanlar içlerinde tuttukları duyguları böyle anlarda dışarı çıkarıyor. Herkes duygularını Tarık Akan üzerinden ifade ediyor. E o da böyle uğurlanmalıydı zaten…
Çok özel bir adamdı. Yaşıtları o parlak çocuklukla elde ettikleri şöhrete devam ederken o makas değiştirdi. Tüm yol arkadaşlarıyla sinemada unutulmaz izler bıraktı. Şöyle bir anım var. Sinema okulunda öğrenciydim. Cannes'da ödül almış Yol'u izleyeceğiz ama yasaklıydı.
Hocamız bizi bir arkadaşının evinde topladı ve Yol'da Tarık Akan'ı izledik. Ne büyük bir aktör olduğunu bir kere daha anlamıştım. Hababam sınıfındaki parlak çocuk oyunculuğunu da çok beğenirdim. Hababam Sınıfı serisinin popüler olmasında büyük etkisi vardır. O zamanlar Şener Şen bilinmiyordu. Kemal Sunal ve Tarık Akan çok taşıdı Hababam Sınıfı'nı…
Türk sineması belgeseli hazırlansa neredeyse her köşesinde Tarık Akan vardır. Allah bütün sanatçılara böyle bir veda nasip etsin.
Zülfü Livaneli, Yakın Arkadaşı Tarık Akan'ı Anlattı:
Yakın arkadaşı Tarık Akan'ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getiren sanatçı Zülfü Livaneli, "40 yıllık arkadaşım, dostum, hem çalışma arkadaşım. Birlikte onun başrol oynadığı filmlerin müziklerini yapmıştım. Birçok filmde beraber çalışmıştık. Onun dışında birçok eylemde birlikte bulunduk. Tarık bir can arkadaştı.
Okulunun adı Taş Mektep'ti ama o yufka yürekli bir insandı. Starlığı elinin tersiyle itip, her şeyi yapabilecekken, Türkiye'nin en zengin insanı, en tanınmış, en yakışıklı insanı olabilme imkanı varken bunları elinin tersiyle itti. Hakiki sanat yoluna girdi. Bunu herkes yapamaz. Bazıları toprağa gömülür, bazıları halkın kalbine" dedi.
Tarık Akan şarkılarla uğurlanacak
Rutkay Aziz, Nuri Kekeç ve Bülent Kayabaş, Fazıl Say, Menderes Samancılar, Şerif Gören, Orhan Aydın ve Kenan Tuncer, Tarık Akan'ı cenaze töreni hakkında bir açıklama yaptı. (18 Eylül 2016 09:30)
Sayısız filmde oynayan ve 7'den 77'ye herkesin gönlüne taht kuran Türk sinemasının yakışıklı jönü Tarık Akan, bugün düzenlenecek törenle son yolculuğuna uğurlanacak.
Milliyet Gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu da yakın dostalarının Tarın Akan için düzenlediği uğurlama töreniyle ilgili ayrıntıları okuyucularıyla paylaştı.
İşte Ali Eyüboğlu'nun yazısından bir kesit; Dostlarının ona nasıl veda edeceklerini planlamak için bir araya geldiği Çiçek Bar'da Tarık Akan'ın oğulları Barış ve Özgür yoktu, ama kızı Özlem vardı. Toplantıda Akan'ın dostlarından Nebil Özgentürk de yoktu. Çünkü o, bugün Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde gösterilecek belgesel için stüdyodaydı…
Tarık Akan için Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde yapılacak törenin programını sordum onsuz Çiçek Bar akşamlarına alışmaya çalışan arkadaşlarına…
66 yaşındayken akciğer kanserinin aramızdan aldığı Akan'a şöyle bir veda programı hazırladı dostları:
Fazıl Say çalacak Livaneli söyleyecek:
Nebil Özgentürk'ün hazırladığı Tarık Akan belgeselinin gösterileceği Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ndeki törende, sanatçı için birkaç kişi konuşacak. Orhan Aydın'ın sunacağı törende konuşma yapacak isimlerden biri Ataol Behramoğlu, diğeri Rutkay Aziz…
Dostları Akan'ı şarkılarla uğurlayacak.Ünlü piyanist Fazıl Say çalacak, Nazım Hikmet Korosu ona eşlik edecek ve Zülfü Livaneli şu türküleri Tarık Akan için söyleyecek:
'Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor',
'Kara Toprak'…
Tarık Akan 'Amerika'da tedavi ol' önerisine Atatürk'le cevap vermiş
Akciğer kansere yenik düşen Yeşilçam'ın usta ismi Tarık Akan, Amerika'da tedavi olma önerisini reddetmiş, (18 Eylül 2016)
Yakışıklılığıyla çoğumuzun benzetmelerine, "Tarık Akan gibi adam" diye konu olan, genç kızların hayalindeki 'Damat Ferit'ten, intikam yeminiyle yollara düşen 'Seyit Ali'ye, dermansız hastalığa yakalanan Kahraman'ın ağabeyi 'Murat'tan, maden ocağında kömür karasına karışan emekçinin hakkını savunan devrimci 'Nurettin'e, birbirinden güzel 111 filme, unutulmaz karakterlere koca bir hayat verdi büyük sanatçı Tarık Akan...
'Kozalak Zeki' Tarık Akan'ı Anlattı: Efsane aktörün 'Ses' mecmuasıyla başlayan 45 yıllık sinema serüveni, 66 yaşında yakalandığı akciğer kanseriyle son buldu. Usta sanatçının "Öz kardeşim" dediği Rizeli Zeki İrfanoğlu, nam-ı diğer 'Kozalak Zeki', Habertürk gazetesine verdiği röportajda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"Amerika'ya Git" Önerisine Atatürklü Yanıt:
Tarık Akan'ın kimseye küskünlük yaşamadığını söyleyen İrfanoğlu, şu ifadelere yer verdi: "14 ay evvel hastalık başına geldiği zaman 'Maddi durumun iyi, Amerika'ya gitsene' dedim. Bana 'Atatürk gitmedi ki ben niye gideyim?' dedi ve buradaki doktorlarla kaldı. 'Bu hastalık bana niye geldi?' diye hiç sorgulamadı. Hastalığının tehlikeye girdiğini anladığı zaman, 'Sana bir şey diyeceğim Kozalak. Senin bunu öğrenmeye hakkın var artık' dedi. Ben ağlamaya başlayınca da: 'İşte sana bu yüzden söylemiyorum, hemen ağlıyorsun diye.' Ölmeden 23 gün önce de 'Ben çok güzel hayat yaşadım be Kozalak' dedi."
Güle-güle Tarık Akan; zamansız ışıklara yolculuğun herkesi derinden üzdü. Seni kaybetmedik, sadece zamansız erken ayrıldın sevdiklerinden. Senin sanatçı kişiliğin ve devrimci dik duruşun bizlere, dahası gezegene seni hep yaşatacaktır..
Gerçekten üzüldüm, fakat üzülürken gülünür mu, güldürdür kör olmayasıcalar. Gel de gülme: “Hükümete yakın Star gazetesi yazarı Ersoy Dede, Tarık Akan'a devrimci denmesine karşı çıktı ve ‘Gerçekten devrimci olsaydı eğer, Recep Tayyip Erdoğan’a küfretmek yerine onun yanında yer alırdı’ yazdı.”
Bu tomruklardan inan mizahçılar en az 2 Nobel çıkarırlardı. Aziz Nesin hocam erken öldün..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder