GALATASARAY FUTBOLU VE CASTRO’NUN SPOR ANLAYIŞI VE DE KAZA KURBANI FUBOLCULAR VE AMEDSPOR’UN UÇAĞI DÜŞMELİ İDİ
Futbolumuzun “OHAL”’ler-1
"Keşke Chapecoense yerine Amedspor'un uçağı düşseydi" ha!!..Bu nasıl bir insansızlık ve insafsızlık?! Bırakın insan olmayı, siz.......bile olamazsınız, çünkü bunlardan bile iğrenç insansız ve insafsızsınız..Siz öyle bir şeysiniz ki, en çirkini bile çirkenleştirecek şeysiniz!!
Alçaklık, namussuzluk, zavallılık Amedsporlu futbolcu Deniz Naki, "Keşke Chapecoense yerine Amedspor'un uçağı düşseydi" diyen sosyal medya kullanıcılarına patladı. Deniz Naki, "Alçaklık, namussuzluk, zavallılık" dedi. "17 Ağustos İstanbul depreminde keşke Diyarbakır'da olsaydı diyenler. Van depreminde Van halkına yardım diye kolilere taş doldurup gönderenler bir halkın acısıyla dalga geçenler bugünde düşen uçağın Amedspor uçağı olsaydı diyenler" ifadelerini kullanan Deniz Naki, "Ve aynı havayı aşı suyu paylaştığı insanların ölmesini dilemek alçaklık, namussuzluk ve zavallılıktır" diye yazdı.
Söylediklerini alkışlıyorum..
“17 yıldır illegal bundan sonra legal+18” pankartını FB-Galatasaray maçından önce açan bazı Fenerliler, bunlardan 4 kat daha adi kimlikler..
Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, Fenerbahçe-Galatasaray maçında ‘UntilTheGrave' adlı Fenerbahçeli taraftar grubunun açtığı pankart hakkında suç duyurusunda bulundu.
Bazı bunların i..olduğunu herkes biliyor.. Bunlar erkeklik sorunu olan zavallılardır.. Ciddiye bile almamak gerekir..
Türkiye Spor Toto Süper Lig 2016/2017 Turgay Şeren sezonu 04.12.2016 19:00 13. Maç.
Kasımpaşa: 1 Galatasaray: 2
4 Aralık 2016
Galatasaray; Türkiye’nin en çok ve en iyi pas yapan takımı. İşte bu Galatasaray; 3.bölgede Türkiye’nin en çok ve en iyi pas geçen takımı. Demem o ki; ataklarını gol ile sonlandıramıyor; atakları ciliz.. Podolski önde oynatıldı mı verimli..
Bruma’da bir edigenlik-durgunluk var, fakat öyle bir gol attı ki dünyada ben böyle bir gol atıldığını görmedim değil de var olmadığını düşünüyorum. Podolsi’nin ilk golü de iyi idi, ama bu bambaşka iyi idi.. Riekerink, gol attıktan sonra oyunu durgunlaştıran oyunculardaki ölü toprağını atması gerek. Bir de, oyun okumalarında geç kalmamalı.
Ya da, rakip takımın canına okur. Baktın takım 65’ten sonra oynamıyor, o anda takımı canlandıracak oyuncuları alman gerekir. Takım ilk 20 dakka sonra, ortada kuyruğunu kovalayan kedi gibi, ileride dünyanın en tembel hayvanı Koala gibi. Veya avı ayağına bekleyen erkek Aslan gibi.. 90’da 3 oyuncu değiştirmenin anlamı ne??
Sinan Gümüş, Yasın Öztekin gibi tepki alırım diye mi korktu?
Zannetmiyorum. Peki nedir. Vallahi ben de bilmiyorum, fakat futbolcusu, yöneticisi ve GS karşıtları Rierink’in kimyasını bozmaya devam ediyorlar.. Ve bu adamı çok arayacaklar..
Serdar Azizi, 10 müthiş hareketin yanında 2 öyle hareket yapıyor ki takımı zorda bırakabiliyor.. Fenerbahçe derbisindeki penaltı yapması ve bu maçtaki ters kafası gol yememize neden oldu.. Nigel de Jong harika, Carol ondan da harika. Sabri ve Hakan istikrar abidesi. Selçuk’un aklı hala bir yerlerde.. Sneijder 2 haftadır, müthiş oynarken Podolsk’iyi de motive ediyor.. 79’da penaltıyı değil de Galatasaray’ı kurtardı Muslera. Ya olmasa..
Birileri, ilk 10’a giremez dedikleri Galatasaray’ın bir yerlere girmesinden rahatsızlar.. Rahatsızlar, çünkü BJK ve FB berabere, Başakşehir’de Antalyaspor ile berabere kalınca, 9 puanlık maçı aldı ve GS düşmanlarını dert aldı..
Adnan Aybaba adlı bir marlatan; “Levent Nazifoğlu, Kasımpaşa’lı Adem Büyük ile yemek yedi.. Adem Büyük bu nedenle 79’daki penaltıyı atmadı, çünkü Galatasaray’a geliyor..”
- Öncelikle şunu söyliyeyim; penaltı penaltı değildi. Arkadaşım İhsan Kalkavan’ın oğlu Mete Kalkavan bu penaltıyı verdi. Ne diyelim.. Adem bu penaltıyı penaltı olmadığı için mi, yoksa Galatasaray’a geleceği için GS’yı yakmak istemedi. Ulan bu haber çoktan duyulmuştur. Adem’e penaltıyı kullandırmazlardı. Hatta oynatmazlardı.
- İkincisi, Adem sahada müthiş oynadı ve GS’yı zorlayan oyuncu idi. Bu zengin oyununu daha da zenginleştirmek için penaltıyı atardı.. Utanmasalar; 2 dakikada 2 sarı katran kırmızı gören Otigba’da Adem tarafından yönlendirildi ve oyundan atıldı.. Bu marlatanlar futbolu resmen kirletiyorlar..
Galatasaray'a galibiyeti getiren golleri, maçın 5. dakikasında Podolski ile 59. dakikada Bruma kaydetti. Kasımpaşa'nın tek sayısı 53. dakikada Eduok'tan geldi. Ev sahibinde Otigba, 72. dakikada çift sarıdan kırmızı kartla oyun dışında kaldı. 79. dakikada ise Adem Büyük, penaltı vuruşundan yararlanamadı. Bu sonucun ardından Galatasaray puanını 26'ya yükselterek haftayı 3. sırada tamamlarken Kasımpaşa 12 puanla 13. sırada kaldı.
- Stat: Recep Tayyip Erdoğan
- Hakemler: Mete Kalkavan-Ceyhun Sesigüzel-Esat Sancaktar
- Kasımpaşa: 1Ramazan Köse-2 Kenneth (Kenny) Karim Otigba-4 Cristian Chagas TaroucoTiti-6Loret Sadiku-31Olivier Veigneau-90 Strahil Venkov Popov-8Andre Castro-11Tunay Torun-12David Pavelka89'-10Adem Büyük83'-13 Samuel Emem Eduok67'
- İlk 11 Değeri : 28.700.000 EUR
- Yedekler: 53Kadem Burak Yaşar-3Vasil Georgiev Bozhikov -88Veysel Sarı-5Abdullah Durak-17Turgut Doğan Şahin83'-19Ferhat Kiraz 89'-9 Bengali-Fode Koita67'
- Çalıştırıcı: Kemal Özdeş
- Galatasaray: 1Fernando Muslera -4Serdar Aziz-22Hakan Balta-23Lionel Carole-55Sabri Sarıoğlu-7Yasin Öztekin89'-8Selçuk İnan-10Wesley Sneijder90'-20Bruma-34Nigel de Jong- 11Lukas Podolski90'
- İlk 11 Değeri : 66.250.000 EUR
- Yedekler: 19Cenk Gönen-14Martin Linnes89'-26Semih Kaya-39Luis Cavanda-5Hamit Altıntop-30Josue90'-9Eren Derdiyok90'
- Çalıştırıcı: Jan Olde Riekerink Hollanda
- Goller: Dk. 5 Podolski, Dk. 59 Bruma (Galatasaray), Dk. 53 Samuel (Kasımpaşa)
- Kırmızı kart: Dk. 75 Otigba (Kasımpaşa)
Galatasaray: 1 Elazığspor: 1
30 Kasım 2016
Ziraat Türkiye Kupası E grubunda Galatasaray, Elazığspor ile 1-1 berabere kaldı. Türk Telekom Arena Stadı'nda oynanan grubun ilk karşılaşmasında sarı kırmızılıların golünü 41.dakikada Carole kaydederken Elazığspor 90+3'te Murat'ın penaltı golüyle beraberliği kurtardı.
Yaptığı kritik defans hataları yüzünden ligde formasını kaybeden Aurelien Chedjou, Elazığspor maçında da sahneye çıktı.
- Stat: Ali Sami Yen Aslantepe Türk Telekom Arena
- Hakemler: Arda Kardeşler, Kerem Ersoy, Osman Gökhan Bilir
- Galatasaray: Cenk Gönen, Cavanda, Semih Kaya, Chedjou, Carole, Hamit Altıntop, Selçuk İnan (Dk. 46 Podolski), Sinan Gümüş (Dk. 79 Bruma), Josue, Yasin Öztekin, Eren Derdiyok (Dk. 65 De Jong)
- İlk 11 Değeri : 45.200.000 Euro
- Yedekler: Eray İşcan-Martin Linnes-Sabri Sarıoğlu-Wesley Sneijder-Bruma-Nigel de Jong-Lukas Podolski
- Çalıştırıcı: Jan Olde Riekerink
- Elazığspor: Çağlar Şahin Akbaba, Onur Güney, Ali Fırat Okur (Dk. 64 Wellington), Murat Kalkan, Mehmet Yiğit, Gilles Augustin Binya(Dk. 82 Çağrı Ortakaya), Hamidou Traore, Mesut Saray (Dk. 71 Murat Kayalı), Hakan Bilgiç, Berk Yıldız, Lamjed Chehoudi
- İlk 11 Değeri : 4.350.000 Euro
- Yedekler: Mirsat Budak-Ömer Kara-Murat Kayalı-Çağrı Ortakaya- Wellington Brito da Silva Tom-Ömer Yıldız-Hakan Esa
- Çalıştırıcı: Bayram Bektaş
- Goller: Carole (dk. 41) (Galatasaray), Murat (Elazığspor)
41. dakikada ceza sahası dışı sol çaprazda topla buluşan Carole'ün, ceza sahasına girer girmez penaltı noktası üzerine yaptığı ortada Selçuk önünü boşaltarak şutunu çekti ancak kaleci topu kurtarmayı başardı. Kaleciden seken top sol taraftan kornere çıkmak üzereyken Carole araya girerek meşin yuvarlağı tekrar kontrol etti ve ağlara gönderdi. 1-0
Galatasaray'ın Fransız sol beki Lionel Carole, Elazığspor ile oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçında bir ilki yaşadı.
Türk Telekom Arena Stadı'ndaki maçın 41. dakikasında rakip ceza alanına giren Carole, Elazığsporlu Mehmet Yiğit'e yaptığı baskı sonucunda topu kaptı ve sol direk dibinden topu ağlara gönderdi..25 yaşındaki futbolcu böylelikle 2010 yılında Fransa'nın Nantes takımında başlayan profesyonel kariyerindeki ilk golünü atmış oldu.
- 90+2. dakikada ceza sahası içindeki pozisyonda hakem, Chedjou'nun topu elle oynadığına karar vererek penaltı noktasını gösterdi.
- 90+3. penaltı atışını kullanmak için topun başına geçen Murat Kayalı, meşin yuvarlağı kalecinin solundan ağlarla buluşturdu. 1-1
Bu Elazığspor bu yıl Süper Lig’e çıkarsa sakın şaşırmayın, çünkü Bayram Bektaş iyi bir takım kurmuş kısa anda..
Galatasaraylı Sinan Gümüş, Elazığspor maçında, 80.dakikada oyundan alınınca sinirlendi ve eldivenlerini yere fırlattı.. Bence terbiyesizlik değil de yanlış.. 80 dakika sana tahammül edilmiş, daha ne istiyorsun..
İki takım ilk kez; Türkiye Süper Ligi 2002/2003 sezonu 05.10.2002 14:00 günü karşı karşıya gelmişler:
- Elazığspor: 78 Richard Paul Franck Kingson (Faruk Gürsoy, Galatasaray yöneticisi Ergun Gürsoy’un soyadı verilmiş. Eski GS’li) -2 Mirko Mirkovic (Mert Meriç) -5Erhan Eren Kurnaz76'-6Cem Beceren-71Hacı Arif Durgut-9Lubomir Meszaros65'-14Erhan Namlı(Arhavili, eski GS’li)- 20Osman Yeşilmeşe-22Mehmet Ali Çakmak68'-23Ümüt Hatipoğlu-28Cem Yanık
- Yedekler: Erdem Genç 68'-7Mehmet Deliorman 76'- 18Hüseyin Yenikan65'
- Çalıştırıcı: Ümit Erol Tok
- Galatasaray: 1 Faryd Camilo Mondragon Aly-5Emre Aşık-19Cihan Haspolatlı80'-20Mohamed Adama Sarr-23Vedat İnceefe46'-4 Joao Batista Casemir Marques (Mertol Karatay)-18Ayhan Akman-67Ergün Penbe-14Elvir Baljic-17Fabio Pinto 46'-25 : Christian Correa Dionisio
- Yedekler: 10 Felipe Jorge Loureiro 80'-11Hasan Gökhan Şaş46'-6Arif Erdem 46'
- Çalıştırıcı: Fatih Terim Türkiye
- Stat: Elazığ Atatürk
- Hakemler: Kuddusi Müftüoğlu-Koray Gençerler-Mustafa Emre Eyisoy
- O sezon, BJK şampiyon, Galatasaray ikinci, Fener 6. ve Elazığ 13. ve de Samsunspor 12. olmuş. Altay, Göztepe ve Kocaelispor küme düşmüş.
Futbolumuzun “OHAL”’ler-2
Fidel Castro ve Spor:
Efsane siyasi kimlik, Kübalı Marksist-Leninist devrimci ve Küba Devrimi'nin önderi. Fidel Alejandro Castro Ruz (13 Ağustos 1926, Mayarí), 25 Kasım 2016 Havana’da vefat edince, inanın; sağcının her çeşnişi, dincisi, ırkçısı, kincisi, liboşu, solun da her çeşidi, inanın olumlu ve güzel şeyler yazdı. Kim yazmadı biliyor musunuz? NAlçı gibi dünün Fetocusu, bgünün Erdocusu, Liboşluğa da tecavüz eden benzer ishal beyinler yazmadı
Evet, en çok sorgulayanlar bile şapka çıkardığı evrensel bir kimlikti. İşte bu kimlik sporu asla profesyonel rant mantığıyla yozlaştırmayan kimlikti. Hırvat kökenli, Marksist-Leninist görüşlere sahip Yugoslav devlet ve siyaset adamı olan ve basket ve futbol tutkunu ve hırslısı değildi, Josip Broz Tito değildi. Özellikle sporun futbolunu ideolojisine endeksleyen, bütünleştiren Portekiz diktaörü António de Oliveira Salazar ve İspanya diktatörü Francisco Franco Bahamonde değildi, Stalin ve Hitler hiç değildi..
Sporun evrensel kardeşlik olgusu olduğunu bilen, fakat spor tüccarlığını reddeden biri idi. Yani; Sosyalist kültürün Küba’ya getirdiği anlayışla para karşılığı yapılan spora reddediyordu. Bu nedenle; 1961’de profesyonel spor yasakladı. Fakat uluslar arası yarışları asla yadsımadı. Bu nedenle; Mühendis olan Teófilo Stevenson (1952-2012) ve Galli rock topluluğu Manic Street Preachers’ın “You Love Us-Bize aşk” şarkısını ithaf ettiği Félix Savón(1967) adlı 3 dünya şampiyonu ağır siklet amatör boksörler yetiştirdi. Ki Stevenson BBC tarafından "Küba'nın ve dünyanın en iyi boksörü, Fidel Castro'dan sonra en ünlü yüzü" olarak tanımlamıştır.
1986 Dünya Amatör Boks Şampiyonası'nı kazanan Stevenson, finalde ABD'li boksör Alex Garcia'yı yenerek süper ağırsiklet altınını almıştı. Stevenson aynı başarıları Havana'da yapılan 1974 Dünya Amatör Boks Şampiyonası'nda ve Montreal'de düzenlenen 1976 Yaz Olimpiyatları'nda da gösterdi. Bu galibiyetler sonrası Küba'da ulusal bir kahraman haline gelen Stevenson bundan sonra herkes tarafından tanınır bir kişi olmuştu.
Bu tarih Stevenson'ın profesyonel kontrata en yaklaştığı dönem oldu. Amerikalı dövüş düzenleyiciler tarafından Muhammed Ali'ye karşı oynayacağı bir maç için teklif edilen 5 milyon doları geri çevirdi. Geri çevirmesinin sebebi olarak "Sekiz milyon Kübalının sevgisinin yanında milyon dolarların değeri nedir?" cevabını vermiştir.
1993’ten beri rekoru kırılamayan 2,45 metreyle dünya yüksek atlama rekorunun sahibidir Javier Sotomayor Sanabria, Kübalıdır. 1992-2000 periyodunda üç olimpiyat altını alan efsane voleybol takımı gibi efsaneler hep Kübalı..
Ambargo yıllarında bile başarıdan başarıya koştu Castro Kübası. Castro spora duyarlı idi. O sporu yaygınlaştırdı ve sevdirdi. Küba toplumunun yüzde 95’i hayatında bir şekilde kendini sporun içinde buldu böylelikle. Amatör kulüpler ve okullar her yerde sporu destekledi ve bu sayede gençler mutlaka hayatlarında spor ile iç içe oldu.
Ne olursa olsun, ne kadar Sosyalist devrimci olursa olsun tek adamlığığ, tek karar vericiliği demokrasiye ve özgür düşünselliğe engel gözükse de, vahşi kapitalizmin çürümüşlüğünü Küba’ya yaşatmadı. İlk Okul mezunu bir bebenin spordaki futbol branşında milyon dolarları cebine koyarken, 1 Sente gereksinim olduğu için midesine bir lokma koyamayan gençlerin açlık sınırında kıvranışlarını yaşatmadı Kübalı gençlere..
Diktatördü, fakat Faşist ırkçı ve dinci diktatörlerin, toplumun bir kesimini abat, diğer kesimini berbat ettiğiği ortamlara meydan vermedi. Halkı gibi yaşadı, halkı gibi purosunu içti, azığını yedi..
Siz olsa hangisini yeğlerdiniz?
Futbolcu, futbol endüstrisinin en büyük materyalı. Her bakımdan eleştiri alır. Gol atamaz-yer eleştiri alır, para alır eleştiri alır, gününde değildir eleştiri alır, bir yerdedir eleştiri alır, alır da alır. Ama kimler; ‘hepsi olmamak koşuluyla’ yıldız oyuncular..Genelde, futbolun endüstriyel düzleminde futbolcu bana göre ağır bir işçidir, çilekeştir, şansızdır, cefakardır, vefakardır, efendidir ve, ve, ve.. İşte bu 2 futbol kimliğindeki futbolcuların beklenmedik anda, görünmez değil, ‘önlem alınmadığı için görünen kazalarda (Uçağı yeterli yakıtı olmadığı gerekçesiyle düştüğü belirtildi)’, futbol’dan veya yaşamdan kopmaları var ya, o insanı kahreden, bitiren bir tükenişin resmidir..
Evet; yine bir uçak kazası, yine futbol şehitleri:
Kolombiya'da Brezilyalı Chapecoense Futbol Takımı'nın oyuncularını taşıyan, Bolivya'dan kalkan Venezüella kökenli LAMIA Havayolları'na bağlı RJ85 tipi bir yolcu uçağı Medellin uluslararası havalimanına doğru inerken düştü. Düşen uçakla ilgili son dakika haberlerine göre uçaktaki 76 kişi hayatını yitirdi, 5 kişi ise yaralı. (29 Kasım 2016 08:47)
Charter seferi yapan uçaktaki 72 yolcu arasında Atlatico Nacional futbol takımıyla oynamak üzere kente gelen Brezilya ekibi Chapecoense'nin oyuncuları da yer alıyordu. İki takım, Copa Sudamerica finalinde yarın karşı karşıya gelecekti.
Kurtarma çalışmaları sürerken mucize bir haber geldi. Savunma oyuncusu Alan Ruschel ve kaleci Danilo'nun ve Jakson Follmann faciadan sağ kurtulduğu ve hastaneye götürüldüğü öğrenildi.
- Futbolcular: Marcos Danilo Padilha, Jakson Ragnar Follmann, Guilherme Gimenez de Souza, Dener Assunçao Braz, Alan Luciano Ruschel, Mateus Lucena dos Santos (Caramelo), Marcelo Augusto Mathias da Silva, Filipe Jose Machado Nascimento, Tiago Da Rocha Vieira, Helio Hermito Zampier Neto, Josimar Rosado da Silva Tavares, Jose Gildeixon Clemente de Paiva, Sergio Manoel Barbosa Santos, Matheus Bitencourt Da Silva, Cleber Santana Loureiro, Arthur Brasiliano Maia, Everton Kempes Goncalves dos Santos, Ananias Eloi Castro Monteiro, Lucas Gomes da Silva, Bruno Rangel Domingues, Ailton Cesar Junior Alves da Silva. Tiaguinho
- Çalıştırıcı: Luis Carlos Saroli (Caio Junior)
- Sağ kurtulan takım kalecisi Jackson Follman’ın sağ bacağının kesildiği bildirildi.
- Tek teselli: Uçağı düşen Chapecoense'nin finaldeki rakibi: Kupayı rakibimize verin. Final maçı için Kolombiya'ya giderken uçağı düşen Chapecoense takımının rakibi Atletico Nacional, kupanın rakip takıma verilmesi için başvuruda bulunması.
Chapeco kentinin takımı Chapecoense takımı, 2014 yılında Brezilya futbolunun en üst ligi olan Brasileiro Serie A'ya yükselmişti. 1973 yılında kurulan takım, tarihinin en parlak dönemini geçiriyordu. Sudamericana Kupası'nda finale kadar yükselen Chapecoense, final etabının ilk ayağı için Kolombiya'ya hareket etmişti. Chapecoense, yarın Kolombiya ekibi olan Atletico Nacional ile karşılaşacaktı.
Atletico Nacional, uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar'ın takımı olarak biliniyor.
Futbol tarihini sarsan 11. kaza..
Aralarında; Samsunspor ve Sakaryaspor'un da bulunduğu diğer 9 dünya kulübünün başına gelen o acı kazalar:
1- Alianza Lima : 8 Aralık 1987'de Peru'nun Alianza Lima takımının başkent Lima'da geçirdiği kazada ekipten 23 kişi yaşamını yitirdi.
2- Sakaryaspor / 2002: Sakaryaspor, Türkiye İkinci Futbol Ligi (A) kategorisinde mücadele ettiği dönemde geçirdiği trafik kazasında; 2’si oyuncu 5 kişi yaşamını kaybetti: Aykut Yiğit (Eski gol kralı ulusal takım ve FB oyuncusu, genel menajer)- Fırat Öndil (futbolcu)- Cüneyt Çukur (masör)- Fevzi Ergünoğlu (malzemeci)- Selami Uludağ (şoför)- Fethi Gültekin (yönetici)
3- Busby'nin Bebekleri: Efsane Teknik adam Matt Busby ve genç Manchester United kadrosunun içinde bulunduğu uçak, 1958 yılının 6 Şubat günnüde Kızılyıldız deplasmanından dönerken Münih'te düştü. Busby Babes yani Busby'nin Bebekleri olarak adlandırılan yaş ortalaması 22 olan ekipten 8'i hayatını kaybetti. 40 yolcu ve 4 mürettebattan sadece 21 kişi kurtarılabilirken 23 kişi hayatını kaybetmişti. Sonralarda bu takımın efsanesi haline gelecek Sir Bobby Charlton da bu uçaktaydı ve kazadan yaralı olarak kurtulmuştu. Efsanevi Teknik Direktör Matt Busby kurtulanlar arasındaydı. Kazada kaptan Roger Byrne, Mark Jones, Eddie Colman, Tommy Taylor, Liam Whelan, David Pegg, Duncan Edwards ve Geoff Bent
4- Bolivya'nın The Strongest ekibi, 26 Eylül 1969'da Bolivya'nın Viloco kentinde düştü. Kazada yaşamını yitirenlerden 19'u takım mensubuydu. Güney Amerika futbolunda sonraki yıllarda da benzer trajediler yaşandı. Bolivya'nın en eski kulüpleri arasında yer alan The Strongest'ın kafilesini taşıyan uçak, hazırlık maçının ardından 26 Eylül 1969'da Bolivya'ya dönüş için havalandı. Bolivya'da aynı gün askeri darbe yaşanırken, The Strongest takımını taşıyan uçağın ise kaybolduğu açıklandı. Ertesi gün ise uçağın Bolivya'daki Viloco kasabasına düştüğü ve 47 yolcu ile 9 görevlinin tamamının öldüğü duyuruldu.
5- Samsunspor : 20 Ocak 1989'da Samsunspor'u taşıyan otobüs Malatya'ya giderken kaza geçirdi. ürk futbolunun acı günlerinden biri olan 20 Ocak 1989 tarihinde Malatyaspor ile oynayacağı Türkiye 1. Futbol Ligi karşılaşması için bu kente giden Samsunspor takımı sabah saaat 9:30 sularında Amasya'nın Havza ilçesinde bir kamyonla çarpışması sonucu kafileyi taşıyan otobüs uçuruma yuvarlanmış ve Samsunspor üç oyuncusunu, teknik direktörünü, şoförünü kaybetmişti. Kazada Samsunspor Teknik Direktörü Nuri Asan, futbolcular Muzaffer Badalıoğlu ve Mete Adanır ile otobüs şoförü Asım Özkan olay yerinde, futbolcu Zoran Tomić ise Yugoslavya'da altı ay komada kaldıktan sonra vefat etti. Bu kazada hayatta kalan birçok oyuncu ve kafile üyesi de ciddi şekilde yaralanmış ve/veya sakat kalmıştı.
6- SSCB ekibi FC Pakhtakor Taşkent'i taşıyan uçağın, 11 Ağustos 1979'da geçirdiği kazada hayatını kaybeden 178 kişiden 17'si futbolcuydu. Tüm takım kazada hayatını kaybetmişti.
7- İtalya'nın Torino A.C. takımını taşıyan uçak, 4 Mayıs 1949'da, Torino'da düşmüş, aralarında futbolcular, antrenörler ve yöneticilerin de olduğu 23 kişi yaşamını yitirmişti. Torino'nun futbolda 1940'larda başlayan altın çağı böylece sona ermişti. İtalyan futbol tarihinin en büyük trajedisidir, 1949'daki uçak kazası... Rekorların takımı Torino o kazada yok oldu. Torino sezonu genç takımla bitirdi. Rakipleri de karşısına genç takım çıkaracak kadar centilmendi. 1940'larda Torino altın çağını yaşadı ve elde ettiği 8 şampiyonluğun 7'sini bu dönemde kazandı. Ancak bir uçak kazası, takımın kaderini değiştirdi. Dönemin Torino başkanı Commendador Novo, Portekizli futbolcu Xico Ferreira'nın jübilesi için Portekiz'in Benfica takımıyla bir dostluk maçı ayarladı. Lizbon'a rahat bir şekilde ulaşan ekip dostluk maçında Benfica'ya 4-2 yenilip dönüş yolculuğuna geçti. Hava yoğun yağmurlu ve fırtınalıydı. Fiat G212 model uçak, Torino havaalanına yaklaşmışken saat 17:05'te 672 metre yüksekliğindeki Superga tepesinde kurulu bazilikaya çakıldı. Bu kazada 18'i futbolcu olmak üzere, yönetici ve gazetecilerin de bulunduğu 31 kişi hayatını kaybetti. Takımdan sağ kalan tek isim sakatlığından dolayı Lizbon'a götürülmeyen Sauro Toma oldu. O gün o kazada sonsuzluğa kanat çırpan isimler; Valerio Baciagalupo (Kaleci) , Aldo Ballarin (Defans), Dino Ballarin (Kaleci), Emillio Bongiorni (Santrafor), Eusubio Castigliano (Ortasaha), Rubens Fadini (Ortasaha), Guglielmo Gabetto (Forvet), Ruggero Grava (Ortasaha), Giuseppe Grezar (Forvet), Ezio Loik (Forvet), Viglio Maroso (Defans), Danilo Martelli (Forvet), Valentino Mazzola (Oyun Kurucu), Romeo Menti (Sağ açık), Pietro Operto (Ortasaha), Franco Ossola (Forvet), Mario Rigamonti (Defans), Julius Schubert (Sol Açık), Renato Casalbore (Tuttosport Gazetesi Kurucusu), Ottavio Cortina (Masör),Leslie Lievesley (Teknik Direktör).
8- Zambiya Milli Takımı : 27 Nisan 1993'te Zambiya A Milli Futbol Takımını taşıyan uçak Atlantik Okyanusu'na düştü. 1994 Dünya Kupası'na katılmayı hedefleyen Zambiya Milli Takımı, Gabon ile deplasmanda oynayacağı maç için uçakla bu ülkeye doğru yola çıktı. Yolda bir kez yakıt ikmali yapan ve arızası olduğu anlaşılan uçak, yine de yoluna devam etmek istedi. İnişin yapılacağı havalimanına çok kısa bir mesafe kala uçak düştü. Pilot hatası nedeniyle gerçekleştiği tespit edilen kazada, Zambiya Milli Takımı'ndan 18 futbolcu hayatını kaybetti: Efford Chabala-John Soko-Whiteson Changwe-Robert Watiyakeni-Eston Mulenga-Derby Makinka-Moses Chikwalakwala-Wisdom Mumba Chansa-Kelvin Mutale-Timothy Mwitwa-Numba Mwila-Richard Mwanza-Samuel Chomba-Moses Masuwa-Kenan Simambe-Godfrey Kangwa-Winter Mumba-Patrick Banda ve teknik direktör Godfrey Chitalu yaşamını yitirdi.
9- Danimarka'nın futbol trajedisi: Danimarka futbolu en acı gününü 16 Temmuz 1960'da yaşadı. İtalya'nın Roma kentinde düzenlenen olimpiyatlara katılan Danimarka Milli Futbol Takımı finale yükseldi. Danimarka Futbol Federasyonu, maçlarda yaşanan bazı sakatlıkların ardından futbol takımının kadrosuna takviye yapmak amacıyla uçak kiraladı. Kopenhag Havaalanı'ndan kalkan uçak, kötü hava koşulları nedeniyle Öresund Boğazı'nda düştü. Mürettebatta yer alan 8 futbolcu da hayatını kaybederken, sadece pilot kazadan yaralı olarak kurtuldu. Danimarka ise finalde Yugoslavya'ya kaybederek gümüş madalya kazandı. - Enkazı 54 yıl sonra bulundu. Uçak kazaları, farklı kıtaların futbol takımlarında da derin izler bıraktı. 3 Nisan 1961'de Şili'nin köklü kulüplerinden CD Green Cross'un 8 futbolcusu ile teknik ekibinden iki kişiyi taşıyan uçak, And Dağları'nın üzerindeyken düştü. Mürettebatta yer alan 24 kişinin de öldüğü uçağın enkazı, ancak geçen yıl şubat ayında And Dağları'na çıkan bir grup dağcı tarafından bulunabildi. CD Green Cross, 1945'te Şili 1. Futbol Ligi'nde şampiyonluk yaşamasına rağmen kazanın ardından eski başarılı günlerine dönemedi ve 1985'de kapatıldı.
10- Colourful 11: Hollanda'da yaşayan Surinam kökenli profesyonel futbolcular tarafından, Hollanda'da izole edilmelerini protesto etme amaçlı kurulan Colourful 11 takımı ilk maçını 1986'da Sonny Hasnoe'nin organize ettiği maçla oynadı. Bu maçın hedefine ulaşmasıyla birlikte ikinci maçın Surinam'da oynanmasına karar verildi. Aralarında Ruud Gullit, Frank Rijkaard, Aron Winter gibi isimler takımlarından izin alamayınca organizasyona katılamadılar. Fakat Ajax ve Hollanda Milli Takımı'ndan Henny Meijer ile Stanley Menzo kulüp kararını dinlemediler ve 7 Haziran 1989 'da oynanacak karşılaşmaya katılacaklarını belirttiler. Bu iki futbolcu organizasyona geç katılacakları için hayatlarını kurtardılar. Fakat uçak olumsuz hava koşulları ve pilotun ihmali yüzünden düştü. 9 mürettebat ve 178 yolcudan 11 yolcu kurtulabildi.
11- CD Green Cross: 3 Nisan 1961 -Şili tarihinin en trajedik uçak kazasında Castro'dan Santiago'ya 24 yolcu taşıyan uçak And Dağları'nda radardan kayboldu.. CD Green Cross takımından 8 futbolcu ve 2 antrenörü taşıyan uçağın enkazı, Şubat 2015'te And Dağları'na tırmanan kayakçılar tarafından bulundu.
Bir başka acı haber: Çaykur Rizespor'un yıldızı Kweuke'nin acı günü: İkiz bebeklerini kaybetti, eşi komada. Çaykur Rizespor formasını giyen forvet oyuncusu Leonard Kweuke'nin eşi trafik kazasında komaya girdi ve ikiz bebeklerini kaybetti. Acı haberi Hikmet Karaman'dan alan Kweuke'nin vizesi olmadığı için Amerika'ya gidemediği, eşini tedavi için Türkiye'ye getirmek istediği ve bu yönde girişimlerde bulunduğu öğrenildi..
- Geçmiş olsun ve baş sağlığı dışında ne yapabiliriz ki.. Spor Haberleri Basketbol Tbf Başkanlığı Seçimine Iptal Davası
- TBF Başkanlığı seçimine iptal davası
- Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Kurul Seçimi için Basketbol Taban Hareketi Lideri Ayberk Yağız iptal davası açtı.
TBF Başkanlığı seçimine iptal davası
PaylaşTweetlePaylaşPaylaşGönderYorumlaAyberk Yağız, Hidayet Türkoğlu'nun 7 Ağustos 2013 yılında Anti-Doping kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle aldığı doingg cezasını gündeme getirdi ve seçimlerin iptal olması gerektiğini savundu.
Ayberk Yağız'ın yaptığı açıklama şöyle: 26 Ekim 2016 tarihinde Ankara'da gerçekleştirilen Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Olağan Gelen Kurulu'nda Hidayet Türkoğlu başkan seçilmiştir. (29 Kasım 2016)
Dinden geçinenler sadece futbolu değil, basketi de kirlettiler. Baksanıza sarayın uşağı neler yapmış.. İşleri güçleri hile ve desise ve de güçlüden yana teslimiyet...
Bu ne yahu: 2002’den sonra çocuk istismarı pik yapar oldu. “Saray oğlancılığı akla geliyor” diyenlere hak verir durumu yaşanıyor: Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, altyapılarda çocuk istismarı olduğu iddialarıyla ilgili, "TFF’de göreve gelir gelmez, bu konuyla ilgili bir birim oluşturulması talimatını verdim. Bu projeyi uygulamaya başladığımızda çok daha zor, büyük ve derin bir sorun ile karşı karşıya olduğumuzu gördük. Fiziksel ve duygusal istismardan daha önemlisi cinsel istismar da bir hayli fazla" dedi.
Bu olgu kaynağı; “İngiliz futbolunda tecavüz skandalı” haberi oldu gibime geliyor: İngiltere'de dört eski futbolcunun bir televizyon programında, çocukken antrenörleri tarafından cinsel tacize maruz kaldıklarını uğradıkları iddia etmesi ülkede tartışma yarattı. İngiltere kaptanı Wayne Rooney, tacize uğrayan futbolculardan yaşadıklarını kamuoyuna açıklamalarını istedi..
BBC programında konuşan 44 yaşındaki eski futbolcu Chris Unsworth, sessizliğini yıllar sonra niye bozduğunu açıklarken, "Anlatırsam, bunun herkese faydası olur diye düşündüm" dedi. Unsworth önce Manchester City genç takımında oynamış aynı takımla çalışan antrenör Bennel ile birlikte 1980'lerin ortalarında 12 yaşındayken Crewe'a geçmişti.
Programda Barry Bennel'in evinde çok kez yatıya kaldığını anlatan Unsworth, Bennel'in bazen yatağına iki ya da üç erkek çocuğu birden alıp hepsini taciz ettiğini söyledi. "Bunu birbirimizle hiç konuşmadık" diyen Unsworth "50 ila 100 kere tecavüze uğramışımdır" dedi. Eski futbolcu taciz başladığında 9 yaşında olduğunu söyledi. (26 Kasım 2016)
Futbol Körfez sermayesine teslim edildi: ürkiye'deki en büyük medya satışı dün akşam saatlerinde gerçekleşti. 3 yıldır Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kontrolünde olan Digitürk'ün satışı beklenenden çok daha kısa sürede gerçekleşti ve dün atılan imzalarla Digitürk'ün yeni sahibi, Katarlı ünlü işadamı Nasser Al-Khelaifi'nin şirketi BeIN Sports oldmuştu. (3 Haziran 2016)
Ve doğrular ortaya çıkmaya başladı: Cumhuriyet yazarı Murat Sabuncu, Katar merkezli medya grubu Al-Jazeera bünyesindeki BeIN Media Group’a satılan 3.5 milyon abonesi bulunan ücretli TV platformu Digitürk'ün ne kadara satıldığının neden açıklanmadığını sordu. Digitürk'ü satın alan Katarlı firmanın AKP'ye yakınlığına dikkat çeken Sabuncu, "Digitürk’ün kaça satıldığını bilmek bu milletin hakkı. TMSF, fiyat açıklamazsa bu bir skandaldır" dedi…
Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu, bugünkü yazısında Digiturk'ün Katarlı medya devi beIN Sports'a satılmasının ardından Digiturk Genel Müdür ve Yönetım Kurulu Başkanı Ümit Önal'ın istifa ettiğini duyurdu.
Eyüboğlu, Önal'ın istifa nedeninin ise 'fikir uyuşmazlığı' olduğunu belirtti. İşte, Eyüboğlu'nun o yazısı: "Digitürk’te Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve İcra Kurulu Başkanı olarak görev yapan Ümit Önal, bu görevinden istifa etti. Ümit Önal’ın bu önemli görevden ayrılma nedeni, Digitürk’ün yeni patronu olan Katarlı Bein Media’nın yönetimiyle arasındaki fikir uyuşmazlığı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), yönetime el koyunca Digitürk’ün başına getirdiği Önal, yaklaşık bir yıldır 3.3 milyon abonesi olan dijital platformu yönetiyordu."..
Süper Lig yine Digitürk'te!TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig medya hakları ihalesinde tüm paketlere 500 milyon dolar + kdv teklif eden Digitürk, ihaleyi tek başına kazandı. Önümüzdeki 5 sezonu kapsayan ihalenin şartnamesini 5 kuruluş (Digiturk, Turkcell, D Smart, Vodafone ve Türk Telekom) aldı. Ama sadece Digiturk ve Turkcell'den teklif geldi. Katarlı Bein Sports tarafından satın alınan Digiturk, 500 milyon dolar ve KDV ile ihaleyi kazandı.
Digiturk, her şeyi kapsayan D paketinin sahibi oldu.Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören 'Digiturk'ün ülke ekonomisine, Türk futboluna olan güvenlerinden dolayı teşekkür ederiz. Biz bir aileyiz. Hepimiz birbirimize yardımcı olacağız. 5 firma ciddi ilgilendi. Şartlar iki firmanın katılımına yol açtı. Bugün 360 milyon + KDV eline geçiyordu. Yüzde 20 artmış oldu.
Şimdi 500 milyon dolar + KDV geçecek" dedi. Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ da 'TFF ile birlikte çalıştık. Bu çalışmanın ürünü de nihayete erdi. 600 milyon dolar dediğimiz hedef rakamı yakaladık. Bugün ihale bitti ama işimiz yeni başlıyor. Digiturk'e biz de destek vereceğiz" açıklamasını yaptı. Kaynak: Süper Lig yine Digitürk'te!...
Futbolda değer ‘Katar’ mı?
İhaleye tek aday giren Digiturk, sezonluk 500 milyon dolardan 5 yıllığına futbolun yayıncısı oldu, TFF payı düştü Süper Lig ve TFF 1. Lig müsabakalarının 20172018’den itibaren 5 sezonluk yayın hakları ihalesini Digiturk, yıllık 500 milyon dolar karşılığında aldı. Dsmart, Vodafone, Tivibu ve Turkcell Online, şartname başvuru yapmasına karşın maç yayınlarını kapsayan ana pakete sadece mevcut yayıncı Digiturk girdi ve ilk turda, kapalı zarfı usulü ile gelecek 5 yılın yayıncısı oldu.
İhaleye katılan Turkcell Superonline, digital mobil yayınları kapsayan C paketi için teklif verirken 495 milyon dolarlık muammen bedelin 5 milyon dolar üzerinde bir öneri veren Digiturk yayın hakkını yeniden kazandı. Digiturk 5 yılda toplam 2.5 milyar dolar ödeyecek. Dünyanın 36 ülkesinde 38 yayın platformu bulunan Bein Sports’un sahip olduğu Di giturk, Katar Spor Yatırımları olarak biliniyor.
Arapça, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca yayın yapan kuruluşun büyük ortağı ise Aljazeera Media Network. Önceki dönemlerde eski Başbakan Ahmet Davutoğlu şimdi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen kurumdan yapılan açıklamada, “Tarihimizdeki en büyük anlaşma olan bu ihale ile Süper Lig’i dünyaya pazarlayacağız” denildi.
Yayın İhalesi Komisyonu’nda yer alan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Başkanvekilleri Servet Yardımcı ve Hüsnü Güreli, Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Cengiz Zülfikaroğlu, TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş, Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ ihaleye katıldı. Futbol Direktörü Fatih Terim de ihalede ha zır bulundu. Kısa süren ihalenin sonucunu TFF Başkanı Yıldırım Demirören açıkladı.
Demirören, Turkcell şirketinin sadece C Paketine teklif verdiğini, Digitürk Grubu’nun ise D paketine 500 milyon dolar + KDV teklif ettiğini ve ihaleyi Digiturk grubunun kazandığını açıkladı. TFF payı da yüzde 12’den 4’e indi.
Demirören: Harcamayın Yıldırım Demirören, ihale sonrası yaptığı açıklamada, “Kulüplerin alacağı para 2017 Hazirandan itibaren 500 milyon Dolar + KDV. Yani Dolar bazında da baktığınızda yüzde 20 gibi bir artış oldu. Futbolun bu rakamı çok olumlu ve faydalı bir şekilde kullanması gerekiyor. Bu para sonsuz gelen bir para değil ona göre harcamaları gerekiyor” dedi. paketTE NE VAR?
- l A Paketi: Süper Lig maçlarını canlı olarak yayımlamak, maçları uluslararası kuruluşlara pazarlama hakkına sahip olmak.
- l B Paketi: TFF 1. Lig’in yayın ve isim hakkını kapsıyor. Süper Lig’deki 9 maçın geniş özeti de paketin içinde.
- l C Paketi: Görüntülerin cep telefonu ve internet gibi mobil yayın hakları.
- l D Paketi: A, B ve C paketlerindeki tüm yayın haklarını içinde barındırıyor. 1996’da 30 milyon dolarla başlayan yayın ihalesi 2010’da rekor kırdı ve Süper Lig’in yayın geliri yıllık 321 milyon dolara çıktı. 2014’teki uzatmada ise aynı rakam üzerinden kademeli artışla tutar 360 milyonu buldu. Son ihaledeki yüzde 50’nin üzerindeki artışla Süper Lig, Avrupa’da en fazla yayın geliri elde eden 6. organizasyon oldu.
Fetullah futbolu ele geçiriyormuş. Doğrudur. Yıllardır yazdık kulak veren oldu mu? Yo; ulusal maçlarda Cuma günü cami bulamayan topçuları(Hakan Şükür öncü) eleştirince bizleri ‘Kafir ve dinsiz ilan edn kimdi? Seen!!
Şimdi de çıkmış Fetullah futbolu, özellikle 3 büyükleri ele geçiriyor diyorsunuz, utanmadan. Asıl sizler dinden geçinirken futboldan da geçinen sizlersiniz. Tüm Belediyeleriniz futbolu finans etmiyor mu; İstanbul’un tüm ilçeleri adeta Belediyespor futbol takımlarına dönüşmüş durumda.
Peki; AKP oy deposu Başakşehir gettosu’na, mahalle takımı Kasımpaşa’ya, Osmanlıspor’a, Anadolu Selçuklüspor’, Turanspor adını alan Şekerspor’a, Akhisar Belediyespor’a, Alanyaspor’a ne demeli..
Hakan Şükür’ü Milletvekili kim yaptı? Seeen!! Onu spor bakanı yapsaydın acaba AKP’den ayrılır mıydı? Yooo! E, o zaman nedir bu yalanlar..
Şimdi de şu haberi bir okuyun ve ikili standınızı görün: Galatasaraylı 3 eski futbolcu için 15 yıl hapis istemi! Hakan Şükür'ün dosyası ayrıldı. (02 Aralık 2016)
Galatasaraylı 3 eski futbolcu için 15 yıl hapis istemi Hakan Şükürün dosyası ayrıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, FETÖ’nün futbol ayağına ilişkin soruşturmada, Galatasaraylı eski futbolcular İsmail Demiriz, Arif Erdem ve Uğur Tütüneker hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. Savcılık, Hakan Şükür hakkındaki dosyayı ise ayırarak yetkisizlik kararıyla Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
İstanbul Cumhuriyet başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından Fetullahçı Terör Örgütü’nün futbol ayağına yönelik 3 eski futbolcu hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Savcı Mehmet Şenay Baygın tarafından hazırlanan 92 sayfalık iddianamede, şüpheli Arif Erdem’in firari, İsmail Demiriz’in tutuklu olduğu, Uğur Tütüneker hakkında ise adli kontrol tedbiri bulunduğu hatırlatıldı.
Şüphelilerden Arif Erdem’in, FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı Bylock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği ve örgütün futbol ayağının önemli adamlarından biri olduğuna yer verilen iddianamede, soruşturma kapsamında dinlenen bazı tanıkların ifadeleri dikkat çekti.
Futbol Gülen Tarafından Özellikle Seçildi
FETÖ’nün silahlı kanadının yanında paralel devlet yapılanması şeklinde örgütlendiği için devletin her alanında olduğu gibi toplumu ilgilendiren yaşam alanlarında da örgütlenme içerisine girdiği belirtilen iddianamede, özellikle spor anlamında futbolun en popüler spor dalı olması, asıl amacının dışında farklı baskı aracı olarak kullanmaya elverişli olması nedeniyle bu alanın örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından özellikle seçildiği vurgulandı.
Asıl Amaç Kulüpleri Ele Geçirmek
Örgütün asıl amacının yıllık bütçeleri milyon dolarları bulan, çok sayıda insanla taraftarlık bağı bulunan büyük kulüpleri ele geçirmek olduğuna değinilen iddianamede, “Bu nedenle kendilerine engel teşkil ettiğini düşünen kişi ve kuruluşlara karşı her türlü hukuk dışı yolu emniyet ve yargı kurumlarında bulunan örgüt elemanlarında kumpas kurularak ortadan kaldırmaya çalışmışlardır” ifadelerine yer verildi. İddianamede, özellikle şike kumpas olarak bilinen davanın planın en önemli göstergesi olduğu belirtildi.
Galatasaraylı 3 eski futbolcu için 15 yıl hapis istemi Hakan Şükürün dosyası ayrıldı. Şüpheli Hakan Şükür hakkında ise, önceden Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nda soruşturma yapıldığı ve bu nedenle Şükür hakkındaki dosyanın ayrılarak yetkisizlik kararıyla Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ifade edildi.
Futbol dünyasından 3 şüpheli hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle hazırlana iddianame Başsavcılık tarafından onaylanarak, Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
İddianamede, soruşturma aşamasında ifadesi alınan ve futbol dünyasının eski imamlarından olduğu öne sürülen Said Alpsoy’un Emre Belözoğlu ile ilgili beyanlarına da yer verildi.
Belözoğlu’nun 2000’li yıllarda kendisini arayarak, “FETÖ’den gizli 1’inci lig takımlarındakileri toplayıp İslami bilgi verelim. Allah’a karşı kendimi sorumlu hissediyorum. Ama FETÖ ile bu tarz işler yapılamaz. Onlar bu işi paraya dökmüş” dediğini belirten tanık Alpsoy, bu talebi gerçekleştiremediklerini, birkaç hafta sonra ise Belözoğlu’nun kendisiyle irtibatı kestiğini söyledi.
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder