RUSYA BÜYÜLELÇİSİNİ DE VURDUK!!
3 yıl önce, aşağıdak yazımda yıllardır ileri sürdüğüm savımı tekrarlamışım; ülkemde iç savaş dinciler arasında çıkacak diyerek: ".. Dediğim çıkıyor, ülkemde iç savaş Nakşilerle, Fetullahçılar arasında çıkacak. Onların iç savaşı, sakın karışmayın ve içselleştirmeyin.”
İşte o Link:http://blog.milliyet.com.tr/Ilker_Basbug_Pasa__Reza_Zarrrab_tan_daha_tehlikeli/Blog/?BlogNo=451058
Ankara-Çankaya Belediyesi’ne ait “Çağdaş Sanatlar Merkezi”'nde düzenlenen "Gezgin Gözüyle Kaliningrad'dan Kamçatka'ya Rusya" adlı fotoğraf sergisini ziyaret eden Rusya Büyükelçisi, Andrey Karlov, " "Allah'u ekber. Halep'i unutmayın, Suriye'yi unutmayın. Beldelerimiz güvende olmadıkça sizler güvenliği tadamayacaksınız. Beni buradan ancak ölüm alır. Bu zulümde payı olan kim varsa hepsi tek tek hesabını verecek, verecek" diye bağıran bir meczup tarafından vuruldu (19 Aralık 2016)..
Rusya'nın İngilizce yayın yapan devlet televizyonu RT'ye göre; “Çevik kuvvet görevlisi polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş adlı Suikastçı, Büyükelçi Karlov'u, konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldiği anda arkasından vurdu..”
Bizim RT, üzerine basa-basa ve de endişeli halde; “Saldırgan 24 Haziran 1994 Aydın Söke doğumlu, Manisa Şehzadeler Nüfusuna kayıtlı, Söke Cumhuriyet Anadolu Lisesi mezunu..” olduğunu söyleme gereksinimi neden duydu.. Dindar nesil ve de İmam Hatipli zarar görmesin diye mi..
Biraz daha zorlasak; “Saldırgan Cumhuriyet yanlısı..” diyeceğiz.. Rus RT’sinin dediğine göre; Çevik Kuvvet Görevlisi bir Polis memuru arkadan vuruyor.. Polisimizin yüz karası..
Polis yemini aklıma geldi: ““Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İlke ve İnkılâplarına Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatle bağlı kalacağıma Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını Milletin hizmetinde olarak, tarafsız ve eşitlik ilkelerine, bağlı kalarak uygulayacağıma, Türk Milletinin, Milli, Ahlaki, İnsani, Manevi ve Kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacağıma, İnsan Haklarına ve Anayasanın Temel İlkelerine dayanan, Milli, Demokratik, Laik bir Hukuk Devleti olan, Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
2002’den bu yana, polisimize ne yaptırılıyor? Demokratik taleplerde bulunanlara Tomalarla saldırtılıyor, biber gazı sıktırtılıyor ve içlerinden biri de çıkıp arkadan sıkıyor. Hangisi FETÖ’cu?!
Hemen İbrahim Melih Gökçek devreye giriyor; “Saldırgan polis... Ve aldığım duyumlara göre fetocu... Saldırganın sloganları sadece algı yönetimi...”
Müthiş bir katlı kavşak algısı.. İyi de bu meczup; 2014 sonrası FETÖ'cü polislerin yerine AKP kadrolarını doldurma çabası sırasında polis teşkilatına alınan kişi değil mi? Neden; Nusracıların sloganlarını attı? Neden öldürüldü? Olaydan sonra bu denli önlem olmasına karşın, bir başka güdümlü meczup ABD elçiliğine pompalı tüfekle ateş açabildi? Nasıl bir iletişim ağı ki; havuz medyası ve aktroller suikastçının FETÖ'cü olduğunu bırak (onu demek bedava), KPSS sınavında soruları çalan şüpheli olduğunu öğrendiler? Bu kadar hızlı dolaşıma sokulan bu bilgi doğruysa binlerce polis görevden uzaklaştırılırken Mevlüt Mert Altıntaş niye hala görevdeydi? Süleyman Soylu ve Hakan Fidan görevdeler mi? Bu sorular canını acıttı mı?
Bir şey soracağım; sayın Gökçek neden böylesi hassas olaylarda, adeta “suçsavar” hızıyla devreye girer ki? Bu kuşku izlenimi veren heyecanlı tepki neden?
Yeni Ak it’in şu başlığı her şeyi anlatmıyor mu? “Karlov, öldürülen ilk Rus elçisi değilmiş! Dün gece bir ABD-FETÖ ortak yapımı suikast sonucunda hayatını kaybeden Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, öldürülen ilk Rus elçi değilmiş” ve 1829’daki suikastı örnek veriyor..Bir meczubu alkışlamadıkları kaldı.. Doğru, şehit de diyebilirlerdi..
Deniyor ki; “Bu suikast, bu saldırı, bu terör eylemi, Türkiye-Rusya ilişkilerine gerçekleştirilmiş bir terör eylemidir. Bu, büyük bir provokasyondur. Özellikle Türkiye-Rusya ilişkilerinin çok iyi olduğu bir safahatta, bir dönemde gerçekleştirilen bu acımasız terör eylemidir..”
Doğrudur.. Fakat bir şey sormak istiyorum: “Meczup; Rusya’yı Suriye’de Sünnileri katletmekle suçladı ve Büyükelçi’yi öldürdü. AKP iktidarı da Suriye’de Sunnilerin katledildiğini söylüyor-Ki doğru-..Peki nasıl oluyor da ayrı düşünceye sahip olan iki ülke, dahası; Türkiye’nin katliamlara göz yumduğunu söylediği Rusya ile ilişkileri çok iyi olabiliyor?”
“ABD ve AB ile olan ilişkiler derin dondurucuya alınıp; Şangay altılısı ile ortak hareket çıkarsallığı derin dondurucudan çıkartılıyor” yanıtı benim için yanıt değil.. Bir şekilde, küresel ekonomiye, yani dünyaya entegre olmuş, Şangay altılısına entegre olman ve küresel dünya’yı yönlendiren ABD ve AB’ye karşı tavır almak bence hava almaktır..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder