SÜREKLİ “YENİ TÜRKİYE” DİYEREK “YENİ DEVLETİ” İŞARET EDENLERİ SİYASİ KARŞITLAR; [[YENİ DEVLETİ KURDUK KURUCUSU DA ERDOĞAN'DIR" DİYEN AYHAN O..ÇOCUĞU SAYESİNDE ALGILADILAR
Siyasetin ve futbolun görünüşünü değiştirenler, sürekli tekrar ettikleri “Yeni Türkiye” ile “Yeni Devlet” demek istiyorlardı. Fakat sen bunu okuyamadın bay muhalefet. Şimdi karşı çıkman bana inandırıcı gelmiyor.
Önce; Siverek’te, Atatürk büstüne orakla saldırttılar. Adama adeta saldırısını sürdürtürcesine lütfenle olay yerinden uzaklaştırdılar.
Eğer bu kişi Laik ve Demokratik Cumhuriyet için Atatürk büstü önünde eylem yapsaydı, önce, söver ve döverler, ardından kelepçe takarak karga tulumba olay yerinden uzaklaştırırlardı..Hala daha saldırıyor ve de saldırtıyorlar bu meczuplara.
Ardından bir özel güvenlik görevlisine parka mini etekle giren kıza, mini eteği yüzünden parka girmemesi için saldırttılar, halk tepki gösterince polisler adeta saldırganı kurtarmak için olay yerinden kaçırdılar..
Adeta görevini yerine getirene yardım süreci.. Hayrettin Karaman adlı akademisyen aracılığıyla bazı türbanlıları tehdit ettiler: “Ben başını örten ama göstere-göstere sigara içen bir bayan gördüğümde şöyle bir intibaa kapılıyorum: Sanki farklı olanlara şunu diyor: ‘Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin, sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var’” Şu gerçeği dikkate almamız gerekir.
Türbanlı kızlarımızın büyük kısmı, siyasal ideolojinin politize olmuş ailelileri tarafından baskıyla türbanlanmış, özgürlüklerine gem vurulmuş kimlikler. Bu baskıdan son derece rahatsızlar. Karaman’ın sıkıntısı bu baskının türbanlı çocuklarda yarattığı içsel isyanın dışa vurumudur.
Bunu siyasal İslamcılar görüyorlar ve uyarma gereksimi duyuyorlar. Yani, türbanlılar içinde ayrım boyutunda ayıklama sureci işletiliyor; bir kısmini uyarmak ve gerektiğinde cezalandırmak için.. Türban olgusunu militan örtü olarak kullananları ise ödüllendiriyorlar. Örneğin Merve Kavakçı’yı. Düşünün ideolojik örtünmenin simge ismi bu hatunu, Malezya-Kuala Lumpur’a elçi yaptılar.
Evet tesettürün odağı Malezya’ya.. İşte Ahmet Hakan bu işletilen ideolojik süreci anlamamakta ısrar ediyor ve tüm türbanlıları özgür istence bağlı özgür ve demokratik giyim tarzı olarak yorumluyor. Elbet insanların giyim ve kuşamları onların evrensel özgürlük hakları. Fakat bu evrensel hakkın özgür irade (istenç) boyutuna değinmiyor. Bizler örtünmeye karşı değiliz, bizler militan örtünme ve sürecin dayatmaya dönüştürülmeye çalışıldığını vurgulamaya çalışıyoruz.
Artık insanların tipleştirmeye sokulacağını, bunun parlamenter diktanın mutlak diktaya dönüşmesi olduğunu söylemeye çalışıyoruz. Hakan bunun yanıtını vermeli.
Neden ille de kadın figür?
Madem İslami kural kadının örtünmesini gerektiriyor neden erkekler bu kurala uymuyor?!
Kıyı kentlerinde görmüyor mu, yazın kavurucu sıcağında kadının tesettür ile kumların üstünde kavrulurken erkeğinin slip mayo ile denizin tadını çıkarmasını, etraftaki tangalıları röntgenlemesini dangalağın!?
Neden, ülke insanına tek tip kıyafet hazırlandığı ve buna Feto bahanesiyle tutukevlerinde başlatıldığını görmüyor!?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yargıçlığına türbanlı sıradan bir Avukatı atamasında, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’ndeki Hukuk komisyonu bunların amaçlarını anlamalarına karşın, Ahmet Hakan neden anlamama konusunda ısrar ediyor?
Merve Kavakçı’nın elçiliğini demokrasi ve özgürlük zaferi olarak görüp ayakta alkışlayan Hakan’ı ayakta protesto ediyorum! Tüm bunlar ey A.Hakan, Ayhan Oğan’a söylettirildiği gibi “Yeni Devlet Kurmanın” veya kurduklarının işareti değil mi?
Bilmiyor musun sürekli tekrar ettikleri “Yeni Türkiye” söyleminin Ayhan Oğan söyleminden farkı olmadığını?!
Ahmet Hakan neden; “Yeni devlet kuruyoruz. Beğenin beğenmeyin, lideri de Recep Tayyip Erdoğan” dedirtilen Ayhan Oğan’a kızıyorsun?
Onları sorgulayacağına önce kendini şu Merve Kavakçı ve de eksik türban konusunda sorgula da, Merve Kavakçı’ya mecliste tepki veren Bülent Ecevit’e faşist diyeceğine gerçek faşistlere faşist deyiver..
Adamlar salt Laik be demokratik devletin değil, futbolun da profilini, seyircisiyle, futbolcusu ve çalıştırıcısıyla değiştiriyorlar. Dün (6 Ağustos 2017) Süper kupa maçında Konyaspor seyircisi resmen sustalıyla Sahaya daldı, İzmir Marşı söyleyen ve Türkiye Laiktir, laik kalacaktır. Atatürk vurgusu yapan Beşiktaş seyircisine saldırdı. Kupayı alınca da sahaya daldı..
Çalıştırıcısı Mustafa Akçay ise adeta ben cemaat mensubuyum dercesine iki parmağındaki yüzükleri gösterdi.. Ve devreye Başbakan Binali Yıldırım girdi: Başbakan Binali Yıldırım, Atiker Konyaspor’a verilen 5 maç cezanın en hafif şekilde atlatılması için gereken gayreti göstereceğini söyledi. (19 Ağustos 2017).
Allah aşkına şu Iraklı din adamı “İyad Cemaleddin”’in söylediklerine bir kulak verin beyler: “Amerika Irak’ta Şii ve Sünni siyasal İslamcıları destekliyor. Amerika, sorunun kaynağı... Irak’ın bir mucizeye, bir kurtarıcıya, bir Atatürk’e ihtiyacı var. Temenni ederim ki Iraklı bir Atatürk çıksın, güç kullanarak yasaları egemen kılsın ve ülkenin birliğini yeniden sağlasın.”
Ve sonunda, Atatürk’e neden saldırıldığını, neden futboldan da geçinmeye başladıklarını Göksel Gümüşdağ denen zart ağzından baklayı çıkararak belli etti : “Bir futbol kültürü oluşturmak istiyoruz. Kulübümüz tez konusu olmalı(18 Ağustos 2017)”..Evet, seyirci, çalıştırıcı, futbolcu ve yönetici profili değişiyor. Dinden geçinenler futboldan’da geçinmeye başladıkları noktada..
Bu zarta sormak lazım; AKP gettosu Başakşehir’e Avrupa’nın en mödern stadını hangi parayla yaptın sen önce onun hesabını ver. Sahadaki 11 futbolcunun 9’u yabancı, bunları hangi parayla alıyorsun?.. Süper Lig takımları sizler sayesinde yabancı futbolcu borsa birimlerine dönüştü. Takımlar, ancak 2-3 yerli oyuncuyla sahaya çıkıyor. Siz Türk futboluna büyük zararlar veren ftbol tuccarlarınız.. Bunların hesabı gün gelecek verilecek.
A.Hakan kusura bakabilirsin; bugün şikayet eden Hasan Cemallerin nasıl şikayet etmeye hakki yok, yarın senin de hakkın olmayacaktır.. Bıktım bunları ve sizleri yazmaktan ve sizlerle savaşmaktan.. Siz bir yere kadarsınız.. O gün gelecektir..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder