GAFLARIN YENİ EFENDİSİ BİNALİ YILDIRIM’IN SİNKAFI VE “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ”’DEN ANLADIĞI
Aslında dil sürçmesinden doğan gafları, hepimiz zaman-zaman yaparız. Bence bu gafları kullanıp karşı tarafla dalga geçmek, hatta aşağılamak bana göre pek ethik değil. Fakat ve de eğer Gaf; dil sürçmesi deği de akıl sürçmesi noktasında süreklilik kazanıyorsa burada kişiyi aşağılamaktan çok, liyakat olgusunu değerlenirme bağlamında olgu işlenebilir..
Ben şimdi onu yapacağım; Başbakan Binali Yıldırım, seçim çalışmaları için geçtiğimiz gün (19 Haziran) İzmir’deydi. İzmirlilere hitap eden Başbakan, konuşmasının bir bölümünde Karşıyakaspor’un geleneksel tezahüratı olan K.S.K harflerinin eski dilde okunuşu “Kaf kaf kaf sin sin sin kafsin kafsin kaf” yapmaya çalışırken ortaya komik anlar çıktı. Başbakan Binali Yıldırım, tezahüratı yapmaya çalışırken “Kaf sin kaf sin sin kaf kaf” deyince tezahüratı sürdürmedi.
Ardından; Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault: Türkiye ile Fransa'daki OHAL farklı, bizde yargı hâlâ bağımsız. Sizlerdeki OHAL'de ise polis yetkilerine ekstra bir yetki getiriliyor. Hukuk devlerine saygısı ve temel hak ve özgürlüklerini göz önünde bulundurması ve yargılamaların adil bir şekilde sürdürülmesi gerekiyor.
Yargılananların, faillerin konuyu üst makama götürmelerine imkan vermeniz gerekir (24 Ekim 2016)..” denmesine karşın; Fransa'da bir terör olayı oldu OHAL ilan ettiler. Türkiye'deki OHAL uygulamalarının "kapsam ve hedef" bakımından Fransa'daki ile aynı olduğunu iddia etti veya ettirdi.
Yetmedi; [[ Binali Yıldırım: Çanakkale geçilmez geride kaldı, Çanakkale geçilir, her türlü geçilir..” deyince dayanamadım: Başbakan Binali Yıldırım, Çanakkale Boğazı'na yapılacak yeni köprünün geçiş ücretini açıkladı. Yıldırım köprünün geçiş ücretinin 15 avro + KDV olacağını söyledi. Yıldırım, "Çanakkale geçilmez geride kaldı, Çanakkale geçilir, her türlü geçilir" dedi.]]
Algısızlık mı desem, ironi mi desem, yoksa üç vakte kadar işi biter mi? desem. Ne düşüneceğimi şaşırdım, boşa koysam olmuyor, doluya koysam olmuyor, inanın kimyamı bozdu..
Demek bundan sonra Çanakkale geçilecek ha? Başbakan kardeşim, “Çanakkale geçilmez” Çanakkale zaferimizin simge sözü; emperyal güçlere kazanılmış utkunun sembol sözü; köprü geçişi ile ne ilgisi var.
Yıl 2001. Karayolları Güvenlik Kurulu üyesiyim. . Önlem geliştirmeye bakış yüzeysel; sadece yaralıları, ölüleri ve kaza adetlerini sayıyoruz.. Birkaç toplantı sonrası dayanamadım söz istedim; "Arkadaşlar, amaç kazaları önlemek ve karayolu güvenliğini sağlamak ise, ulaşım politikalarını yenilememiz gerekir. Bu bağlamda ulaşım proje seçeneklerini tartışmamız, yerinde incelemeler yapmamız gerekir.." önerisinde bulundum..
Önerimi destekleyen Prof. Dr. Ridvan Ege hoca ve şimdi adını anımsıyamadığım o dönem RUTUK Başkanı desteğiyle ortak karar alındı. Önce İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Başkanı değerli insan mehrum Ahmet Priştina'a ziyaret edildi. Brifing boyutunda ulaşım seçenekleri tartışıldı.. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesine gidildi.
Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtüna değil de bizleri İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri) Genel Müdürlüğü ilgilendi.. İDO Genel Müdürü Binali Yıldırım. Turgut Özal tarafından ulaşım sorununu çözeceği düşünülen, fakat benim karşı olduğum hızlı deniz otobüsleriyle ilgili şu soruyu yönelttim: "Hızlı deniz otobüslerini üreten İskandinav ülkeleri adalar ülkesi olmalarına karşın neden ürettikleri bu hızlı deniz otobüslerini kullanmıyorlar?
İkincisi; yine 12 adaya sahip Yunanistan bu hızlı deniz otobüslerdinen sadece bir adet kullanıyor da biz sadece Bandırma ve İstanbul Yenikapı arası ulaşımı için, akaryakıtı özel ve çok pahalı olan 5 adet Hızlı Deniz Otobüsün dışalımını yaptık ve kullanıyoruz?.. "Aynen şu yanıtı verdi.."Bu konuda bilgim yok. Danışmanım sizi bilgilendirecek.." Düşünün Binali bey Başbakanımız..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder