ANKARA VE İSTANBUL İÇİN PROJE ÖNERİLERİM
Evet, Mansur Yavaş'a ve Ekrem İmamoğlu’na ‘sıradan bir halk olarak’ proje önerilerimi sunacağım; toplantı yaptıkları vazgeçilmez eski bürokratlara inat.
Yoğun olması nedeniyle sayın Yavaş ve İmamoğlu’na madde madde sıralıyacağım önerilerimi. Umarım danışmanları servis eder. “Eder ” diyorum çünkü; bir seçimde; önerilerim ulaştıracağım kişiye ulaşmıştı ulaşmasına da, fakat benim adım geçmemiş, adeta danışmanın projesi gibi lanse edilmişti..
İlk önerim şu; Eskilerle değil, yeni ve düşünceleri genç ve de cebi beyni proje dolu bürokratlarla Ankara ve İstanbul’u onarabilirsiniz. Bunun için de; danışmanlarınızın büyük bölümü proje üretme sendromundan kendilerini kurtarıp, halkın önerilerini toparlayıp derlemeliler. Bu, katılımı yaygınlaştırma adına; hem, halka olan güveni inşa eder, hem de; halk projelerini kurumsallaştırır…
Demem o ki; halk projesi halkla üretilen projedir..
Halktan biri olarak önerilerim:
- 1- Kesinlikle varlık beyanını, halka güven verecek şekilde, dahası; halkın inancağı şekilde tekrar edin ve çıkara özdeş duruşlara izin vermiyeceğinizin güvenini kurumsallaştırın..
- 2- Önceki başkanların projelerini kategorize edin ve faydalı-faydasız değerlendirmelere yaparak kentin rehebilite edilmesine materyal oluşturun.. Salt onların yanlışlarıyla savaşmayın, doğrularından da faydalanın..
- 3- Gürültü kirliliği yaratan araçları kesin yasak getirin, ille de traktörden bozma jet egzozu ile modifiye edilmiş dolmuşları ve de sokakları toplu taşıma araçlarına açan yaklaşımları iptal edin..
- 4- Demokratik anlayışınıza; 'bazılarının bazı yanlışları nedeniyle' ters düşmeyin.. Bizler her düşünceye saygılıyız derken de haklı olarak, sınırsız ve kuralsız demokrasi avcılarına evet diyemeyiz, ama o cenahtaki yanlış yönelişleri demokratik ve özgür düşünceye olan tutkulu duruşumuzla inandırıcı şekilde anlatabiliriz.. Unutmayın; her doğrunun içinde bir yanlış, her yanlışın içinde bir doğru olduğunu; bizler bu doğru ve yanlışları analiz ederek kendi doğru ve yanlışlarımızla sentezleyip, gerçek evrensel doğru ve evrensel yanlışı bulgular ve bu evrensel değerler konusunda daha inandırıcı olabiliriz..
- 5-Bu önerim; İstanbul odaklı, fakat Ankara için de geçerli.. Fakat çok önemli:
İstanbul’u dikey bitirenler, şimdi yatay ile tümden bitirecekler..
Dikey yapılanmaya ben karşı değilim. Neden mi?
Biliyoruz ki; dünyanın %30’u kara, %70’i su. Bir zaman sonra yapılaşma tüm gezegenimizi sarmalayacaktır. Özellikle İstanbul’da bu sarmal durum Yatay mimari ile ivme kazanacaktır. Tekrar ediyorum; “Ben yatay yapılanmaya karşı, dikey yapılaşmaya evet diyen bir mühendisim. Tarım arazilerine ve de sıvılaşmaya uygun alanlara değil, sert zeminlere ve de kayaçlara yapılacak dikey yapılar; gezegenimizi doğası ve doğanıyla kurtaracak projelerdir. Siz eğer, İstanbul boğazını ve de su havzalarını, yani tarım alanları ile sıvılaşmaya uygun deprem riski taşıyan alanlara dikey mimari, yani sermaya tapınaklarınızı dikerseniz, elbet İstanbul kentini ve İstanbul’da binlerce yıl oluşan silueti yok edersiniz. Düşünün; gezegenimizde yapılaşma 10 bin yıl önce başladı ve bugün gelinen durumu görüyorsunuz.. Evet; İstanbul’u dikey mimari ile bitirenler, şimdi yatay mimari ile tümden bitirecekler..” - 6- Şu; “İstanbul Kanalı” adlı, çılgın değil, uçuk ve tehlikeli projeye kesin izin vermeyin!
- a- Depremi tetikleme tehlikesi var.
- b- Bir boğaz ile doyuma ulaşmayanlar 2.boğaz ile İstanbul’u paramparça edecekler.
- c- Söylence o ki; Nuh tufanı benzer olay yaşanıyor İstanbul’da. Karadeniz’in Marmaraya bir yol bulup şiddetli afet olarak akışıyla büyük bir felakete neden oluyor. Kanal İstanbul çalışmasında benzer afetin tetiklenmeyeceğini kim söyleyebilir..
- 7- Ulaşım politikaları için Metro projelerini yaygınlaştırın. Ankar için Metrobus uygulamaları gündeme getirilebilir.. Ayrıca çok katlı rayli ulaşım ağı projesi hazırlanabilir. Ana artellerle kente girişler dizayn edilerek metrobüslere ulaşım sağlanabilir.. Ne yazık ki; boğaz geçişleri de benzer projelerle sağlanabilirdi.. Lizbon’un 50 sene önce başardığını biz niye başaramadık ki; Tejo nehri üzerindeki asma 2 katlı köprülerle.. Artik İstanbul için tüp geçişler dönemi başlatılabilir; birilerinin arsalarına giden boğaz köprüleri yerine..
- 8- Üzerine basa basa söylüyorum; Ankara’da en az İstanbul kadar Deprem tehlikesi içinde. Şu bir gerçek; Ankara-Ulus’ta nereye kazma vursanız antik tarih fışkırıyor. Bu nedenle her iki kent için, özellikle İstanbul için hızla ulaşılacak 2 katlı deprem toplama alanları inşa edilmelidir. Demem o ki; Deprem toplama alanının üstünü değil altını güçlü çelik ve betonarme sistemlerle yapılaşmaya açmalı, deprem sığınağı olarak..
- 9- İmar yasasını halk için işletin, imar avcıları için değil..
Dip not:
[[ Doğruluklarını savlayan iki düşüncenin ikisini de eleştiriyorsan, doğrusu sen, düşünceyi sevmeyen düşüncesizsin!” Her insanın; doğal olarak sahip olduğu yanlış ve doğru hisleri biyolojik olarak açıklanamayan bir vicdanı var. İşte bu vicdanı; içimizde ve bütün kültürlerde var olan potansiyel; evrensel doğru ve yanlış hislerle harekete geçirip; evrensel doğru ve yanlışı ortaya çıkarmalıyız… Unutmayın ki, her doğrunun içinde bir yanlış, her yanlışın içinde bir doğru vardır.. ]]
[[ Yürüyün CHP belediye başkan adayları; durmak yok durdurmak var!! ]]
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder