DEVLET BAHÇELİ’NİN ÖNERİSİNİ BEN ŞÖYLE OKUDUM
24.10.2024
MHP
lideri Devlet Bahçeli’nin Meclis
açılışında DEM Partililerin elini sıkması ile başlayan ‘çözüm süreci’
tartışmaları, geçtiğimiz gün Devlet'in
Öcalan’ın TBMM’de konuşabileceğine dair açıklaması ile üst seviyeye
ulaştı: [[ Bahçeli
yaptığı konuşmada, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa
Meclis’te DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün bittiğini haykırsın.
Bu kararlılığı gösterirse yasal düzenlemenin yapılması ardına kadar açılsın.
Adres İmralı’dan DEM’e uzansın, konu ülke gündeminden çıkarılsın. Buna varız,
bunu dahi sineye çekmeye hazırız” dedi.
]]
Bu
süreçten Hükümetin dahası Erdoğan'ın, hadi TC
Devleti diyelim haberi var mı bilemiyorum, fakat bazı haberleri geriye
dönük okuduğumuzda haberi var izlenimi alıyorsunuz...
Devlet'in
bu öneriyi bırakın Şevketleri, bir muhalefet lideri, dahası Özgür Özel spontane
olarak gündeme getirse emperyalist efendilerin katkısıyla solugu
Guantanamo'da alır..
Bu
öneri yanlış mı? Bana göre yanlış değil; yıllardır terör saldırılı verilen
savaşta sonuç alınamadığı, yani başka çözümler geliştirilmedigi yadsınamaz, bu
nedenle benim için bir seçenektir. Bu çizgide Sayın Özgür Özel "Kürtlere,
Türkiye Cumhuriyeti’nin hep beraber sahibi olacağımız bir devlet teklif
ediyorum" önerisinde bulundu. Ben de bu biçimde konuyu işleyeceğim:
Siz
DEM'i parlamenter sistemin-Ki elbet tartışılır, ama şu anki yapıda da olsa
parlamenter sistem diyelim- bir parçası haline getirirseniz, Bahceli ip atarken
ip atlamaya başladığı noktada partisinin güdümsüz, bir başka söylemle arka
planda organize bir öneri olduğu tartışılır
ve süreç işletilir. Bu süreç batı emperyallerin ve de onun Ortadoğu
bekçisi İsrail adına kurgulanan Arap bahari projelerinin bir parçası mıdır?! Yanıtını
muhalefetin katkılarıyla Bahçeli vermelidir. Açık ve seçik olarak sen bunu
neden sçyledinin yanıtı..Bu yanıt, Bahçeli'nin soyleminde ne kadar samimi
olduğunu deklare eder. İşte bu söylemi
sorgulayıp, doğrusu analiz edip senteze varmak gerekir..
Burad
DEM partisi politikalarının da sorgulanması gerekir! Siz eğer terör örgütünden
soyut Türkiye demokrasisine ve insan haklarına katkı vermek istiyorsanız;
olguyu Salt devlet olmak için değil, ulusal sınırlar içinde var olan devleti
demorasi ve evrensel degerlerle zenginleştirme duruşu sergilemelisiniz-Doğu,
ille de Güneydoğu'daki ilkel feodal
yapıdaki sorunları dile getirmelisiniz. Örneğin Narın çocuk ve Rojin
cinayetleri konusunda uğraş vermelisiniz – Hastaanedeki Bebek katilleri için
duyalı açıklamalar yapmalısınız-Yatırım konusundaki, yörenin kalkinmasında
gerekli projelerinizi sunmalısınız– Doğayı ve doğanı bitiren Madenler için ve 3
kuruşluk enerji HES’ler hakkında kamuyu aydınlatmalısınız- Örneğin Hasankeyf hakkında
esinizi yükselmelyiniz—Örneğin çıkar özlü ihaleleri anlatalım- Deprem ülkesi
ülkemde depreme karşı ve diğer doğal afetlerle ilgili öncesi ve sonrası kalıcı
önlemler geliştirilmediğini işleyelim-Ülke yoksullaşırken saraylar inşa eden
hükümete tavır koyalım- Devlet İhale yasasını, Deprem Yönetmeliğini, Yapı Denetim
Yasasını ve İmar yasasını çıkarları doğrultusunda yüzlerce kez değiştirenleri aa
özdeş sürekli değiştirenleri anlatalım- Düşünce mahkümlarını anlatalım-
Yargı, Yasama ve Yürütme
gücününü kendi güçlerine endeksliyenleri anlatalım- Anayasa’yi siyasi ve
ekonomik rantlarına göre biçimlendirenleri anlatalım- Eğitim yetersizliğinden,
Toprak reformundam söz edelim- 9 yaşındaki bebelerin gelin yapılmasini, kadın
haklarıni, örf, adet, yani töre cinayetlerini, İstanbul sözleşmesini ve benzer
yetersizlikleri gündeme getirelim- Bahçeli’nin açıklaması sonrası gerçekleşem TUSAŞ
katliamına açalım- Bırakın "Varsa yoksa arsa borsa" mantığıyla bütün,
Öcalan affı ve de Kürtlere özgürlük laflarini..Müesses yapıda Ne Kurt, ne Türk,
Laz, Gürcü, Çerkez,..ve digerlerinin özgür olmadığını, yoksulluk sakalasının
altında yaşadığını görün...Gelin Devletimiz güçlendirip, devletimizin
değerlerini paylaşalım, topraklarını değil..Dünyada bilmem kaç etnik yapı var,
bu etkin devletlerle gezehenimizi zehirli örümcek ağı sınırlarla mı örelim ve
doyumsuz emperyal açların karnını doyurmayı
sürdürelim!!??... Cehennem ile insanları korkutan, Cennet gezegenimizi
cehenneme çeviren din ve dolar yobazlari
için savaş verelim, çünkü gezegenimiz bir cennettir.
# Ülkemiz
bazında su gerçekler de sorgulanmalı ve bu işin arka bahçesi halkın gözleri
önüne serilmeli: Bahçeli’nin
işletmeye açtığı sürecin temelleri bir yıl önce atılmış. İlk görüşmeler Kuzey
Suriye’de PKK’nın belirlediği temsilciler ile istihbarat düzeyinde
gerçekleştirilme boyutunda eş zamanlı olarak İmralı’ya Öcalan ile görüşmek
üzere de heyetler gönderilmiş…..Bir yıl önce başlayan süreç taraflar arasındaki
farklı görüşler ve PKK içindeki farklı yaklaşımlar nedeniyle zaman zaman
kesintiye uğramiş, ancak taraflar düşük düzeyli görüşmeleri sürdürmüş…..Ve; Alt
düzeyde devam eden görüşmelerin ardından, ‘arada çıkan ve görüşmeleri
sonlandıran pürüzlere rağmen bu süre zarfında Öcalan ile görüşmeler sürdü’ vemış…Görüşmelerin
bu düzeyinde tarafların ‘siyasi irade’ olarak adlandırdığı gücü temsilen de
bazı isimler Kuzey Irak’a gitmeye başlamış…..Bu aşamada daha önce de kamuoyunda
bmış…Bu isimlerin de trafiğe katılması ile görüşme trafiği tek merkez yerine
Kuzey Irak ve Kuzey Suriye üzerinden devam etmiş…Önemli bir güvenlik kaynağı
ise örgüt yöneticilerinin süreci ‘temkinli’ karşıladığını, görüş farklılıkları
olduğunu dile getirmiş….Kuzey Irak’ta bulunan örgüt yöneticilerinin geniş bir
kesimin olası bir silah bırakma çağrısına karşı olduğu ve bu durumun Öcalan’a
da iletildiğini vurgulamış…. Tüm bu nedenlerle Öcalan’ın yeğeni de olan DEM mış…Kaynakların
karşılıklı doğruladığı bilgilere göre, Abdullah Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan’ın
kendisi ile görüşme yapabileceği de bizzat Adalet Bakanlığı tarafından kendisine
iletilmiş…
Öyle
ki Ömer Öcalan’a geçtiğimimiş….Ancak görüşme belirlenen günde gerçekleşmmiş…
Ömer Öcalan’ın perşembe günü gidemediği İmralı’yailmiş..
Öyle
ki bazı kaynaklar, birkaç gündür Şanlıurfa’da olduğu bilinen Ömer Öcalan’a
çarşamba günü ulaşılamadığını ve bu görüşmenin TUSAŞ’a yönelik terör
saldırısından önce gerçekleştiğini dile getirdi.#
“Miş-miş-miş”..bu
“Miş”ler bildiğimiz “Miş”ler, acaba bilmediğimiz “MİŞ”ler, nelerimizi dişler!?
İşte
benim kafamı alıntı yaptığım bu haber "#--#"
kariştiriyor. Süreç adeta
DEM ve AKP'nin siyasi rantı için işletiliyor...Bu süreç ilkeyi parcalanmaya
götürür..
Şevket
ÇORBACIOGLU
Teknopolitikalar
evesbere@mynet.com
05066090032
Yorumlar
Yorum Gönder