Sap ile Samanı karıştırmak
“Antalya’daki şehit cenazesinde askerin çaldığı cenaze marşını susturarak ‘İnsanlar tekbir getirecek’ tepkisini gösteren Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘Doğrusu insanların acılarına, insanların duygu dünyasına devletin biraz daha anlayışlı davranmasını istiyorum.Bu kadar toplum devletinden koparılmaz, bizim ritüellerimizin bize ait olması lazım. Bizim saygımızın, bizim ağıdımızın bize ait olması lazım’ dedi.”
Bakan tek kelime ile Ağıtla, Tekbiri karıştırmış. Lütfen bir kez daha düşünsün ve Tekbir ile Ağıt'ın farklı şeyler olduğunu anlasın. Tekbir; Müslümanların savaşlardaki ilahi haykırışı, coşkusudur.
Günümüzde, İslami eğilimi ağır basanlar tarafından, siyasi alana taşınarak, “Tekbir” bir bağlamda politize edildi. Örneğin; 1970'lerden sonra, faşistler ‘korku vermek’ adına-ki bana göre, bu kendi korkularının yansımasıydı-, ilerici gençlere saldırın basit aracı haline getirdiler.
Kendileri gelmezden, ‘Tekbir’ sesleri gelirdi; “Ya Allah, Ya Bismillah, Allahu Ekber” şeklinde. Amaçları korku vermek idi, fakat bize göre korkularını İlahi bir haykırışla bastırmaktan başka bir şey değildi. Böylesi ‘Tekbirli’ saldırı hala üniversitelerimizde devam etmektedir. Sayın Bakanın bunları anımsaması gerekir.
AKP’nin içindeki bazı politikacıların, kim bilir kaçı ‘Tekbir’ ile o dönemin Ertuğrul Günaylarının üzerine ellerinden sopalar ve palalarla gitmiştir! Bu, Tekbirli saldırı acının belirtisi değildi, faşist bir duygunun ‘Tekbir’ ile harmanlanmış haykırışı idi ve asla ağıt değildi.
Çünkü Ağıt; bir acının ezgili sözleridir, Genellikle bir ölüm'ün ya da acı, üzücü bir olayın ardından söylenen halk türkü'südür. İnanın; Tekbir ile Ağıt yakıldığını ilk kez Bakandan duydum.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder