GALATASARAY ORDU’NUN DARBESİYLE YIKILDI(2-0)
Galatasaray’a 28 Eylül 2012’de ’19 Eylül Stadında’, Ordu
darbeyi , eski Galatasaraylı futbolcularla yaptı.
Evet, eski Galatasaraylı Hasan Kabze ve Stancu, attıkları
Gollerle, önceki takmıları Galatasaray’ı 2-0 yendiler. Üstelik top oynama oranı %65 GS lehinde olmasına karşın, Fakat, topla az ama, daha güzel oynayan Orduspor galibiyeti hak etti.
Tek kelimeyle, müthiş maç oldu. Kimin için? Orduspor ve
Taraftarı için. Siz Galatasaraylılar için de müthiş maçtı.
Orduspor, Trabzon’dan sonra Samsunspor’un yapmaya çalıştığı şeyi başaracak gibi. Şampiyonluk şimdilik olası gözükmüyor, fakat Süper Lig ikincisi olarak, Avrupa Şampiyonlar Lig ön elemesi oynayabilir.
Şu bir gerçek;
Topçular, eski takımlarından eğer istemeyerek ayrılmışlar ise, özellikle bu takım da üç büyüklerden biri ise, bu takımlara karşı bir ayrı oynuyorlar. Dahası, öfke, inat, ve hırsla harmanlanmış duygusal yanı ağır basan bir motivasyon yüklerler kendilerine ve genellikle de eski takımlarına zarar, yeni takımların kar verirler. Hasan Kabze ve Stancu böylesi 2 oyuncu idi bugünkü maçta. İlle de gol atan ve Stancu’nun attığı golun asistliğini yapan Hasan Kabze. Kabze, kabzayı Galatasaray’ın ensesine öyle vurdu ki, GS ondan sonra dağıldı. Ben röveşatayı ıskalayan ve hemen sonra aynı röveşata şansını yakalayıp gole dönüştüren bir topçu seyretmedim bugüne dek. Röveşata da müthişti hani.
Biliyorsunuz, Ligin 3. maçında Bursaspor’u 3-2 yenen Galatasaray’a golleri eski GS’li Musa Çağıran ve Ömer Erdoğan atmıştı.
Başarısı sürekli olan topçular, öfkeyle, değil de, kendilerine; akıl, hırs ve inatla harmanlanmış motivasyon yükleyen topçulardır. Ben bu her iki futbolcunun, özel olarak öfke ile harmanlanmış motivasyon değil de, akılla harmanlanmış motivasyon yüklemelerini isterİM. Çünkü, bunu yapacak yetenekte topçular, Stancu ve Kaze. Bunu yaptıklarında başarıları süreklilik kazanır.. Bu önerim, tüm topçular için geçerlidir.
Terim, belli ki Umut-Elmander ikilisini, Şampiyonlar Ligi maçı için, yani önümüzdeki Braga maçı için saklamış.
Aslında;
Aynı mevkide güçlü ve yetenekli topçusu olan Teknik Direktörler için, en zor şey ilk 11’lerini belirlemek. Terim için böylesi bir durum çok fazla.
Topçular bu konuda, özellikle Anadolu topçusu duygusaldır. Sürekli 11’de oynamak ister. Egoizm ve bencillik, akılcı duruşun önünde koşar. Dizginlemek zordur. İlk 11’de oynamayan topçu, ilerleyen dakikalarda oyuna girdiğinde pek istekli, yani motivasyonla oynamaz. Doğrusu, performansını öteler. Futbolcu; bu olumsuz duygusal duruşu, bir hafta sonraki maçta ilk 11’de oynasa da gösterir.
Bizim Galatasaray, bir Barcelano olmadığı gibi, topçularımız da bir Xavi ve İniesta değil, Pirol değil v.s,v.s…
İşte, Terim, böylesi duygusallığa sahip olan Burak’ı, Umut’un yerinde oynatmış olabilir. Fakat ben buna fazla olasılık vermiyorum, çünkü Terim, Umut’u ve hatta Dany’i Braga maçına saklamıştır.
İşte böyle, derin kadroya sahip olunca, zaman-zaman bu derinliklerde vurgun yiyebiliyorsunuz. Bugün Orduspor maçında bu yaşandı,
Ordu maçında yaşanan bir diğer olgu, İçişleri Bakanının Ordulu oluşu ve maçta oluşu idi. Bu durumlarda, topçular bir yana hakem fazlasıyla baskı altında kalır. Üstelik maçı izleyen İçişleri Bakanı. Bence siyasiler, özellikle kent takımları maçında bu bağlamdaki hassasiyeti dikkate almalılar.
Hakem, Galatasaray’ın %500 penaltısını vermiyor ve o top geliyor Galatasaray’a gol oluyor. Penaltı verilse, kırmızı kart, Orduspor 10 kişi kalacak ve durum1-1 olacak. Maçın kesin seyri değişirdi.
Eee, son maçlarda kendine gelmeye başlayan Hamit Altıntop’un 15. Dakikada sakatlanması ve oyundan çıkması da ayrı bir tuz ve biber…
Bence birileri balans ayarına erken başladı gibi. Dikkatinizi çekmiştir, üç borsa çakalı çıkmış, Galatasaray başkanının sahtecilikle suçlayıp, savcılığa şikayet ediyorlar ve bunlar üstelik Galatasaraylılarmış. Güldüm, fakat düşünmedim de değil. Ne mi düşündüm? Birileri saha dışındaki oyunlardan vazgeçmiyor. Ne şike operasyonu. Bal gibi eski tas eski hamamlar oynanıyor.
İkincisi; Melo’nun Ordusporlu oyuncuya yaptığı hareket kesin penaltı değil, çünkü Melo, sağ ayağının burnuyla topa vuruyor ve oyuncu da Melo’nun uzattığı ayağın üzerine kendisini atıyor.
Bu söylemim asla Orduspor başarısını karalamak değildir.
Orduspor’u tekrar kutluyorum ve Galatasaray’a da Braga maçında başarı diliyorum.
Dip not 1:
Galatasaray bu yıl, açık ara şampiyon olabileceği gibi, kıl payı şampiyonluğu kaybedebilir de. Özellikle Kasımpaşa’ya dikkat, yakınan izlemenizi isterim. Birileri 3 büyüklerden büyük-büyük intikamlar alabilir, ille de FB ve GS’dan…
Dip not 2:
Mancesther United, Muslera’nın kulağına kar suyu kaçırmasın. Dahası, Muslera, Ada’ya gitmeye kafasına koymasın. Baksanıza yenen gollere. Ben Muslera karakterine böyle bir şey yakıştırmak istemiyorum.
Dip not 3:
Terim oyuncu değişikliklerinde hatalı diyebiliriz. Amrabat alınmamalı idi. Aydın’ın yerine Yekta7yi alırdım. Daha iyi olduğu için değil, o’nu da en azından Aydın kadar takıma kazandırmak için.
İki takım arasında bugüne dek oynanan 20 karşılaşmadan 11 Galatasaray kazanırken 1'i Orduspor kazanabildi. 8 maçta berabere tamamlandı. İki ekip arasında Ordu'da yapılan 10 maçtan 3'ünü Galatasaray kazanırken, 6 maç berabere bitti. Orduspor, evinde sadece 1 kez galip gelebilmişti(1983-84. Terim oyuncu ), ikincisini hem de 2-0 ile gerçekleştirdi(Terim teknik direktör).
Bu mağlubiyet bu sezonun ilk mağlubiyeti idi.
Stat: Ordu 19 Eylül
Hakemler: Barış Şimşek, İsmail Köse, Mehmet Metin
Orduspor: Fornezzi 7, Garcia 7, Iniguez 7, İbrahim Kaş 7, Atilla 6, Nizamettin 5 (Dk. 81 Yiğit '), Umbides 6, Ali Çamdalı 6, BogdanStancu 7 (Dk. 76 Barral 5), Monje 7, Hasan Kabze 8 (Dk. 72 Abdülkadir 5)
Teknik Direktör: Hector Cuper
Galatasaray: Muslera 4, Eboue 5, Semih 4, Cris 5, Hakan Balta 4, Hamit ' (Dk. 17 Aydın 4), Melo 3, Selçuk 5, Amrabat 4 (Dk. 61 Emre 3), Elmander 4 (Dk. 62 Umut 4), Burak 4
Goller: Dk. 9 Hasan Kabze, Dk. 67 Stancu (Orduspor)
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com- evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder