NİÇİN BOR, TORYUM VE OSMİNYUM DEĞİL DE NEDEN SİYANURLU ALTIN VE HES İLE CERATTEPELER GENYALAR YOK EDİLİR?
Altın çıkarmak için Doğayı ve Doğanı yok eden bizler, neden doğaya ve doğana zarar vermeyecek Bor, Toryum ve Osmiyum madenini çıkarmayız ki?
Yani; Egemenler, dahası gezegenimizin efendileri, Türkiye’mde Petrol gibi bazı madenleri de saklıyorlar mı? Örneğin “Bor”, Toryum ve “Osminyum” madenlerini. "Türkiye Türklere bırakılamayacak kadar zengin bir ülkedir"
Bu sözü kimin söylediği değil de, söylendiği önemlidir benim için. Söyleyeni aramayı bırak, belli ki bunu söyleyen yurtsever biri değil; bunu söyleyen içerdeki Danimarkalılar ve Danimarkalılar. Gerçekten, benim ülkemde birileri benim özdeksel değerlerimi bile-bile gizliyor.
Gelin ‘özdeksel değerlerimiz’ olan maden kaynaklarımıza(Fr.rezervleri) bir göz atalım:
Türkiye’m gerçekten maden kaynakları bağlamında adeta devasa bir servetin üzerinde oturuyor. Ülkem, Dünya madenciliğinde adı geçen 132 ülke arasında toplam üretim değeri itibariyle 28’inci, maden çeşitliliği itibariyle 10’uncu sırada.
Bitmedi; günümüzde dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77’sinin bulunduğu Türkiye’de, 60 civarında farklı maden ve mineral üretimi yapılıyor. Dünya metal maden rezervlerinin yüzde 0,4’ü, endüstriyel ham madde rezervlerinin yüzde 2,5’i, kömür rezervlerinin yüzde 1’i ve jeotermal potansiyelinin yüzde 0,8’ine sahibiz.
Zengin olan madenler arasında ilk sırayı, 3,066 milyar ton ile dünya rezervlerinin yüzde 72’ini oluşturan, “Bor” mineralleri alıyor. Türkiye’nin teorik altın potansiyelinin 6 bin 500 ton olduğu tahmin ediliyor. yataklarından şu ana kadar 50 ton civarında altın üretildi. Türkiye’de yılda 300 ton altın ithal ediliyor. İthal edilen altının 100-150 tonu Türkiye’de işlendikten sonra ihraç ediliyor, kalanı ise yurt içinde tüketiliyor.
Teorik jeotermal enerji potansiyeli 31 bin 500 MWt (megavat termal) olan Türkiye, bu potansiyeli ile dünyada 7’inci, Avrupa da ise birinci konumda bulunuyor. Türkiye’nin bugün jeotermal enerjiyi doğrudan kullanım kapasitesi bin 229 MWt. Doğrudan kullanım açısından ise Türkiye dünya sıralamasında 5’inci konumda.
Kömür Rezervi 2,3 Milyar Ton Arttı. Son 3 yılda yapılan kömür aramalarında özellikle derin sondajlar uygulandı. 20-25 yıldır değişmeyen 8,3 milyar ton kömür rezervi, 300 bin metre sondaj yapılarak ve 2,3 milyar ton yeni kömür rezervi bulunarak yüzde 28 oranında arttı. Toplam linyit rezervi de 10,6 milyar tona yükseltildi.
Diğer Önemli Rezervler
- * Çinko-kurşun: Türkiye’nin metal içeriği olarak 860 bin ton kurşun, 2,3 milyon ton çinko rezervi bulunuyor.
- * Demir: Ortalama yüzde 50-55 tenörlü işletilebilir demir rezervi toplamı 113 milyon ton dolayında bulunuyor.
- * Krom: Türkiye’nin krom rezervi 26 milyon ton civarında.
- * Bor: Türkiye 3 milyar 66 milyon ton olan bor rezervleri ile dünya bor potansiyelinin yüzde 72’sini elinde bulunduruyor.
- * Alüminyum: Alüminyum üretimine uygun boksit rezervi 87 milyon ton civarında bulunuyor.
- * Bakır: Türkiye’de toplam bakır rezervi, metal içeriği olarak 1,5 milyon ton bakır düzeyinde bulunuyor. Ekonomik olarak değerlendirilmeyen düşük tenörlü bakır kaynakları dahil edildiğinde toplam bakır kaynağı metal içeriği olarak 3,5 milyon tonu buluyor.
- * Trona: Türkiye’nin Beypazarı ve Kazan yataklarıyla beraber toplam trona rezervi 836 milyon ton düzeyinde.
- * Alçıtaşı: Büyük alçıtaşı potansiyeline sahip olan Türkiye’nin rezervleri tam olarak belirlenmedi. Yıllık alçı taşı üretimi 3 milyon ton civarında.
- * Mermer ve doğal taşlar: Türkiye’nin 80 bölgesinde 150’den fazla değişik renk, desen, ve kalitede mermer rezervleri bulunuyor. Türkiye’nin mermer potansiyelinin 5,1 milyar metreküp civarında olduğu tahmin ediliyor.
- * Seramik ve cam ham maddeleri: Sektörün ana ham maddesini kuvars, kuvarsit, kuvars kumu, feldspat, kil ve kaolen oluşturuyor. Türkiye’de 89 milyon ton kaolen, 354 milyon ton seramik ve refrakter kil, 239 milyon ton feldspat, 1,3 milyar ton kuvars kumu, 2,3 milyar ton kuvars-kuvarsit potansiyeli bulunuyor.
- * Çimento ve diğer yapı malzemeleri: İnşaat sektöründe büyük oranda hafif yapı elemanı ve beton agregası olarak da kullanılan ponza potansiyeli 1,5 milyar metreküp, perlit potansiyeli ise 5,7 milyar ton düzeyinde.
- * Bentonit: Türkiye’de Ankara Çankırı, Tokat, Edirne ve Ordu illerinde yoğunlaşan değişik alanlarda kullanılabilir 250 milyon ton bentonit rezervi bulunuyor.
- * Manyezit: 41-48 manyezit içerikli 111 milyon ton manyezit rezervi bulunuyor. Tekrar-tekrar soruyorum;
“Türkiye’mde gerçekten bir değer olan, Petrol, Bor ve Osmiyum neden yerin altında bırakılır ve çıkarılmaz?”
Doğalgazın %98’i, Petrolün % 93’ü dışarıdan geliyor bize. Bu nedenle; ülkem geçen yıl(2012) Petrol ve Doğalgaz dışalımına 55 milyar Euro ödemiş, yani petrol ve doğalgaz konusunda tamamen dışa bağımlıyız. Bu olumsuzluğu ortadan kaldıracak kuruluş ulusal petrol şirketimiz ‘Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)’dır.
İşte bu ulusal petrol şirketimizin eli kolu bağlanıyor 1960’lardan beri değişmeyen ‘Petrol ve Maden Yasası ‘Karadeniz’de ve Doğu Akdeniz’de’ petrol ve doğalgaz aramasının başlanacağı dönemde’ değiştirilerek, yetkileri yabancılara devrediliyor.
Bilindiği gibi; 1960’larda Petrol ve Maden Yasaları ile yabancılara tanınan haklar toplumun büyük tepkisine neden olmuş ve görkemli direnişler yaşanmıştı. İşte bu yasa AKP iktidarınca sinsice değiştiriliyor, toplumda ‘tık’ yok, çünkü bihaber.
Soruyorum: “Neden; son yılda Türkiye’de üretilen petrolün yüzde 71’ni, doğalgazın yüzde 56’sını gerçekleştiren ve 2008 ile 2011 arası en çok kar eden ulusal petrol şirketi ‘Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)’nın ‘petrol ve doğalgaz arama ruhsatı’ iptal edilerek, arama ve üretme yetkileri yabancılara devredilir? Neden, Karadeniz’de 3 trilyon metreküp doğalgaz ve 10 milyar varil petrol kaynağı bulunduğu ve de Doğu Akdeniz’de tartışmalı petrol ve doğalgaz aramalarının yapılacağı bu dönemlerde arama ve üretme yetkisi yabancılara devredildi.?
Neden tüm dünya ülkelerinde üretilen petrol ve doğalgaz payı %50-90 arası değişirken bizde bu devlet payı %31’e düşürüldü? Neden, tüm dünya ülkelerinde vergi %55 iken, bizde %40’a düşürüldü? Neden, çıkarılan petrol ve doğalgazdaki devlet payı %65’ten, %55’e düşürüldü?(28 Mart 2013)
Botos madeni?
“Kim mi?” dediniz! İnanın ben de ilk kez duydum, tanımıyorum.. Gelin tanıyalım. Ama önce ayrıştırmamız gerekir, çünkü iç-içe girmiş; bu nedenle bilinemiyorlar ve de değerleri anlaşılamıyor. Aslında anlaşılıyor da birilerinin işine gelmediği için saklanıyor..
Şaka bir yana, bir oyana bir bu yana; Bor, Toryum ve Osminyum’dan(BOTOS) söz ediyorum beyler; Dünya’da en büyük potansiyeline sahip olduğumuz madenlerimizden
Osminyum Elementi:
Simgesi Os, atom numarasi 76, atom ağırlığı 190.23 ergime noktasi 3045.0 °C, kaynama noktasi 5027.0 °C olan geci$ metali.. oda sicakliginda 22.4 g/cm3 bilinen en agir yogunluklu metal.. gümüşi renkte.. yunanca koku manasına gelen osmë'den gelir. 1803’te Smithson Tenant tarafından bulunan bu metal, platin yataklarında çok zor bulunan, platin yatağının kalitesini belirleyen bir elementtir. Bu elementten son yıllarda enerji üretiminde, özellikle roket yakıtlarında had safhada faydalanılıyor.
Üstelik de alternatifleri içinde en ucuza mal edilen bir element (MeydanLarousse). Osminyum dünyada en çok Türkiye‘de bulunuyor (127 bin ton). Bizden sonra Bulgaristan’da bulunmaktadır (2.55 ton).
Özdeksel değerinin 9 Trilyon $ olduğu savlanıyor. Gerçekten, ülkemin iç ve dış borçlarını düşününce, salt ülkemizi değil, gezegenimizi kurtaracak özdeksel(parasal) değere sahip.
İçimizdeki Danimarkalı diyor ki: “Osminyum diye bir element yoktur. Hatalı yazıldığını varsayarsak, Osmiyum elementi, platin gurubuna dahil bir soy metal olup, doğada nadir olarak bulunan bir elementtir.
İddia edildiği gibi, ülkemizde değil 127.000 ton rezervinin bulunması, gerçekte Türkiye’de iridyum ve platin kumları bulunmadığı için, hiç osmium bulunmamaktadır. En çok bulunduğu coğrafi bölgeler; platin üretilen ülkelerin yeraldığı, Rusya (Urallar) ve Kuzey ve Güney Amerika’dır.
Yine iddia edildiği gibi “enerji üretiminde” ve “roket yakıtı” olarak kullanımı yoktur. Başlıca kullanım yerleri; kimyasal katalizör, mürekkepli kalem uçları, tıbbi aksesuarlar, mücevher montörüdür.Günümüzdeki fiyatı da : 100 gr 7.700,--$’dır.”
Dünyadaki Toryum rezervlerinin yüzde 11'i Türkiye'de bulunuyor. Japonya'daki ‘deprem sonrası’ Fukuşima Nükleer Santrali'nde gerçekleşen radyoaktif sızıntı sonrası birçok ülke, 10-20 yıl içerisinde Uranyumla çalışan geleneksel nükleer santrallerini kapatarak rüzgar, güneş gibi enerjilere daha fazla ağırlık verme kararı aldı.
Nükleerden vazgeçmeyen, ancak tehlikesini yok etmek isteyen ülkelerin seçeneği Toryum elementi oldu. Daha önce ABD, Norveç, Kanada, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin elektrik santrallerinde kullanmak üzere proje ürettikleri Toryum için şimdi de Çinliler dev bir girişim başlattı.
Çin 140 profesörle birlikte radyoaktif Toryum elementinin kullanılacağı ucuz nükleer santraller geliştirmek için Şangay Nükleer Araştırma ve Uygulamalı Fizik Enstitüsü ile birlikte çalışmaya başladı. Hindistan ise Toryum'la çalışan santraller konusunda dünyada en büyük ilerlemeyi sağlayan ülke.
Bunun gerisinde Hintliler'in de çok zengin Toryum kaynaklarına sahip olması ve bu elementle elektrik üretmeyi başarmaları durumunda hammadde sıkıntısını tamamen aşacak olmaları yatıyor. Çin'de de ülkenin tüm elektrik ihtiyacını tam 20 bin yıl boyunca karşılamaya yetecek kadar Toryum rezervi olduğu iddia ediliyor.
Toryum tabiatta şu anki nükleer santrallerde kullanılan Uranyumdan yaklaşık üç kat daha fazla bulunuyor. 2006 verilerine göre dünyada bilinen toplam toryum rezervinin 2.5 milyon ton olduğu sanılıyor. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu verilerine göre bu rezervin yüzde 11'i Türkiye'de bulunuyor.
Bu alanda Türkiye, dünyada 4'üncü sırada bulunuyor. Başka bağımsız kaynaklar ise Türkiye'deki Toryum rezervinin bundan 3-4 kat daha fazla olduğunu ve Türkiye topraklarındaki toplam Toryum'un değerinin 120 trilyon dolar olabileceğini tahmin ediyor.
Galatasaray Üniversitesi’nden Prof.Dr.Tolga Yarman diyor ki; “Toryum, Uranyum gibi bir metaldir. Doğada bulunur. Çeşitli işlemler geçirildikten sonra uranyum çekirdeğine dönüşebilir. Başka bir ifadeyle belli işlemlerden sonra nükleer yakıt malzemesine dönüşür. Toryum'u elektrik olmayan yerlerde kullanılan eski lüks lambaların parlak ışık veren maddesi olarak tanırız.
Bunun dışında başlıca işlevi, kimi nükleer reaktörlerde, uranyum üremesine yataklık etmesidir. Bizdeki Toryum rezervleri, Eskişehir, Sivrihisar civarındadır. Türkiye'de 400 bin ton toryum olduğu düşünülüyor. Toryum'un çıkarılması için çalışmalar yapılıyor. Maden Tetkik Arama Enstitüsü çalışmalar da bulunmuş, hatta küçük bir miktar üretim de olmuştu... Ancak benim bildiğim bu çalışmalar ileri bir noktaya taşınmadı.”
Neden acaba? Bin Yıl Yetecek Bor Bulundu: Kütahya'nın Emet ve Hisarcık ilçelerinde, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün yaptığı sondaj çalışmalarına göre yaklaşık 1 milyar ton Bor madeni rezervi bulunduğu tahmin ediliyor.
Sanayide kullanılan ve çağın madeni olarak tanımlanan borun dünyadaki rezervinin yaklaşık yüzde 70'i Türkiye'de, bunun yüzde 70'i de Emet'te bulunuyor. Emet'teki bor sahaları, MTA tarafından 1958 yılında Etibank'a verildi. Espey'deki sahaların bir bölümü özel şirketlerce, geri kalanı ise Etibank tarafından bir süre işletildi. İlk yıllarda yer altı işletmeciliği yapan bu kuruluşlar, daha sonra boru açık işletme sistemiyle çıkarmaya başladı. O yıllarda Hisarcık'taki sahalarda ise Etibank'a bağlı Emet Kolemanit İşletmesince açık ocak üretimi yapıldı.
Bor Madeninin Kullanım Alanları
Bor mineralleri ve bileşikleri doğrudan kullanılamıyor, ancak sanayinin birçok dalında katkı maddesi olarak değerlendiriliyor. Cam elyaf, optik ve teknik cam endüstrisi, sır ve emaye üretimi, boya ve diğer bazı kimyasalların yapımı, seramik, gübre, fotoğrafçılık, ilaç, deri, demir-çelik, kozmetik, sabun ve deterjan sanayisi, enerji sektörü ve nükleer uygulamalarda kullanılan bordan son yıllarda uzay araçlarının üzerlerinin kaplanması, ısı yalıtımı, pil, yanmaz kumaş, çelik yelek, askeri tank zırhları imalatında ve araç yakıtı olarak yararlanılıyor.
ABD'deki petrol kaynaklarının azalmasından sonra araç yakıtı olarak kullanılabileceğinin belirlenmesi, borun stratejik önemini artırdı. Türkiye'nin ihraç kalemlerinden de biri olan bor, ABD, Japonya, Çin, Rusya, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkelerine gönderiliyor.
Rezerv Tespiti Ve Borlu Çimento Üretimi Projesi
Emet Bor İşletmesinin yıllık bor üretimi ve satışının yaklaşık 200 bin ton olduğunu ifade eden yetkililer, bölgedeki bor madeninin ömrünü 5000 yıl olarak tahmin ettiklerini belirtti. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü teknik ekibinin, dayanaklı çimento ve beton asfalt yapımı için gerçekleştirdikleri deneylerden olumlu sonuç alındığına dikkati çeken yetkililer, çimento üretimi için proje çalışmalarına ağırlık verdiklerini duyurdu.
Bor madeninden elde edilen borik asit, daha önce Balıkesir'in Bandırma ilçesinde, Eti Maden İşletmelerinin tesislerinde üretiliyordu. Bu tesisin ekonomik ömrünü tamamlamasının ardından Emet'te 2002 yılında borik asit fabrikası kuruldu.
Evet beyler; maden ve petrol kaynaklarıyla enerji yüklü ülkemin, siyanürlü altın arayıcılığıyla, Nükleer santrallerle ve HES-KÖHES’lerle niçin yok edildiğini şimdi daha iyi algılayacağınızı düşünüyorum.
http://blog.milliyet.com.tr/hes-savar-doga-projesi-ve-siderayepe/Blog/?BlogNo=283303
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM:0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder