ARHAVİ’NİN KALBİNE CEBREN CEBRİ BORU ÇAKIYORLAR ÇÜNKÜ AKP HES DİYOR AKAN SULAR DURUYOR
Bizler enerji yatırımlarına karşı mıyız?
Birileri diyor ki; “Bunlar enerji yatırımlarına ve de benzer yatırımlara karşı, çünkü Türkiye’nin kalkınmasını istemiyorlar”
Yok öyle bir şey. Niyetimiz; enerji yatırımlarıyla birlikte her türlü yatırımlara karşı çıkarak ülke kalkınmasının önüne geçmek olsa; aşağıda yapılan uluslararası enerji anlaşmalarına da karşı olurduk.
Yeter ki, uluslar arası anlaşmalar ulusal değerlerimize zarar vermesin; ülkem ve insanı kalkınsın.
Yapılan bazı anlaşmalara bir göz atalım:Demkor Madencilik Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti ile Beijing Shouugang International Engineering Technology (BSIET) arasında imzalanan anlaşmada ise teknoloji transferi, proje dizaynı ve inşaatı dahil olmak üzere 500 milyon dolarlık bir taahhüdü içeriyor.
Lid Enerji Sinowel Wind Group ile yaptığı anlaşmada 600 MW rüzgâr enerjisi üretmek üzere anlaştı.
Sun Grup, CRSBG firması ile yaptığı anlaşmada ise Türkiye ve çevre ülkelere satılmak üzere demir köprü malzemeleri, demiryolu donanımları alanlarında ortam üretim gerçekleştirecek.
Türkiye'nin En Büyük Güneş Enerji Fabrikası Kuruluyor;Yapılan bir diğer anlaşma; Akfel Grup ile China Sun Enerji arasında imzalandı. Değeri 350 milyon dolar olan söz konusu anlaşma ile Türkiye'de kurulacak fabrikada güneş panelleri üretilecek.
Anlaşmaya göre ilk sene 120 MW üretim kapasitesine sahip olacak fabrika, Türkiye'nin en büyük güneş enerji fabrikası olacak. Fabrikada üretilen ürünler Avrupa başta olmak üzere Afrika ve Ortadoğu ülkelerine ihraç edilecek. Çinli şirketin uluslararası satış genel müdürü Egemen Seymen, 3 sene içerisinde de Avrupa'nın en büyük güneş enerjisi üretim fabrikası olmayı hedeflediklerini söyledi.
Seymen, aynı zamanda Türkiye'de güneş enerjisi santraline yatırım yapmak isteyen yatırımcılarla birlikte ortak olarak güneş enerjisi santrali kurmak istediklerini ve yatırımcılarla görüşme halinde olduklarını belirtti.
Cihan Haber Ajansı'na konuşan ve Türk tarafı adına imzayı atan Akfel Genel Müdürü Fatih Baltacı ise on aydır devam eden çalışmaların ardından Çinli firma ile Türkiye'de ortak bir fabrika kurma kararı aldıklarını belirtti. Fabrikanın amacının başta Türkiye pazarı ağırlıkta olmak üzere bölge ve Avrupa pazarını kapsadığını ifade etti. Türkiye'de solar güneş enerjisinin mevzuattaki gelişmelerden ötürü önümüzdeki bir iki yılda önemli bir yer alacağını kaydeden Baltacı, Çinli ortakları ile birlikte bölge ve Avrupa pazarında önemli bir satış beklediklerini
Fransız Kalkınma Ajansı'ndan Halkbank aracılığı ile destek! FKA Yenilenebilir Enerji Kredisi kapsamında Hidroelektrik Santrali(HES) , Rüzgar Enerjisi Santrali(RES), Güneş Enerjisi Santrali, Jeotermal Santrali, Biyokütle gibi çalıştırdığı işçi sayısı 500'den fazla olmayan firmaların ,tüm yenilenebilir enerji projeleri finanse edilebilecektir. Proje kurulu gücü üst sınırı sadece HES projeleri için geçerli olup, en fazla 10 MW kurulu gücü bulunan, HES’ler, bu krediden yararlanabilecektir. Kredi, yatırım kredisi şeklinde kullanılabilir.
DB Daha Çok HES için Kredi Musluğunu Açtı. Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu Türkiye için 455,4 milyon Avro tutarındaki Üçüncü Çevresel Sürdürülebilirlik ve Enerji Sektörü Kalkınma Politikası Kredisini onayladı.
Çevresel Yönetim = HES Projesi
DB destekli krediler ile yürütülen enerji politikası kapsamında bugün karşı karşıya kalınan projelerden bir tanesi de HES projeleri. Halkın yaşam alanına saldıran ve vadilerde akan derelerin üzerine birden fazla santral kurulmasını hedefleyen proje, doğal yaşam alanlarına da geri dönüşü mümkün olmayan zararlar veriyor.
DEKAP tarafından yapılan açıklamaya göre; Bugün ülke genelinde kamu ve özel sektör girişimcileri tarafından 2009 itibarıyla işletme halinde 187, inşaat halinde 138 HES projesi, proje aşamasında da bin 600 civarında daha HES projesi bulunuyor. DSİ verilerine göre, inşa halindeki 138 HES’ten 41’i Trabzon’da, 23’ü ise Rize’de bulunuyor. Diğerleri ise Artvin, Giresun, Gümüşhane, Samsun, Kayseri, Antalya, Bursa, Mersin, Ordu, Tunceli, Muğla, Zonguldak, Sinop, Eskişehir, Sakarya, Şırnak, Denizli gibi illerde yapım aşamasında.
HES’lere karşı yürütülen hukuksal süreçte bu güne kadar toplam 25 HES projesi için ‘yürütmeyi durdurma’ veya ‘iptal’ kararı verildi. Yargı, son olarak Muğla Yuvarlakçay ile Artvin Yusufeli ve Maçahel’deki HES projelerine ‘dur’ dedi.
İnanıyorum ki; böylesi doğa düşmanı projeler durdurulacaktır. Fakat, AKP tarafından yerine getirilmeyen sözler nedeniyle bu inancım örseleniyor:
Çevre ve Orman Bakanlığı ile Devlet Su İşleri (DSİ) yetkililerinin Rize'deki vadilerde inceleme yaparak hazırladığı rapor, çevrecileri haklı çıkardı. Raporda çevre örgütlerinin protesto ettiği, dikkati çektiği tüm unsurlar bir bir yer aldı: Mevcut HES inşaatları nedeniyle ormanlarda büyük tahribat oluştu. Dere yatakları doldu. Cansuyu yetersiz. Balıklar unutuldu. (7 Temmuz 2010-Muhammet Kaçar).
Hani tüm bu olumsuzluklar dikkate alınarak, yani Hidroelektrik santrallar (HES) doğaya büyük tahribat verdiği için aşağıdaki önlemler alınacaktı!
- 1- Projelerin sürdüğü alanlarda DSİ ile Çevre ve Orman Müdürlüğü ve Tarım Müdürlüğü yetkililerinden oluşan bir kontrol kurulu oluşturulmalı, inşaatlar her ay düzenli olarak denetlenmeli.
- 2- HES projelerinde dereye bırakılacak can suyunun kontrolü amacıyla dere yataklarına debi ölçer cihazı konulmalı. Bu cihaz verileri düzenli olarak takip edilmeli, cihaz yerleştirmeyen şirketlere de cezai işlem uygulanmalı.
- 3- Bundan sonra havza değişikliği teklif edilen projelere sıcak bakılmamalı. Dereler, havzasında akarak değerlendirilmeli. Kanal tipi planlanan projelere tünel tipi proje önerilmeli, bu projenin uygun olmaması halinde de o bölgede HES yapımından vazgeçilmeli.
- 4- Balık geçitleri ile ilgili uygulamalar projelerde yer almalı ve uygulanmasında hassas davranılmalı.
- 5- Dere yataklarına bırakılacak can suyu miktarı, son 10 yılın ortalamasının yüzde 10’u olmalı.
- 6- Enerji nakil hatlarında öncelikle mevcut hatlar kullanılmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda, her projeden bir hat çekilmesi yerine bütün havzayı geçen ve tesislerin bu hatta bağlandığı bir iletim hattı projelendirilmeli.
- 7- EPDK proje sahiplerinden gerekli taahhütleri almalı ve uymayanlara gerekli yaptırımlar yapılmalı.
- 8- Proje sahipleri işe başlamadan önce kontrol kuruluna bilgi vermeli ve bilgi vermeden işe başlamamalı.
Bu arada oluşturulan HES Kontrol Kurulu’nun yaptığı denetimlerde, doğayı tahrip eden ve gerekli önlemleri almayan 15 enerji şirketine 513 bin lira para cezası kesildi. Rize Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir, oluşturulan kurulun bundan böyle her ay inşaat sahalarında denetim yapacağını belirterek, doğayı tahrip eden çalışmalara karşı gerekli cezai yaptırımların uygulanacağını söyledi.
Kusura bakmayın da, her şeyleri gibi HES’leri de külliyen yalan::(((
Yalan, çünkü; gezegenimizin cennet izdüşümlerinden biri olan Arhavi’nin yüreğine “Kavak HES inşası için” ‘Cebdi Boru’ çakılıyor. Evet, Cumhuriyet mahallesine Cebri boru…
Cebri boru; baraj ve nehir tipi hidroelektrik santrallerinde suyu belli bir yükseklikten düşürerek elektrik elde etmek için kullanılan devasa boru. İşte bu cebri boruyu AKP iktidarı cebren Arhavi’nin kalbine çakıyor. İşin üzücü yanı, işadamı görüntüsündeki Arhavili bazı hainler buna çanak tutması.
“AKP HES diyor akan sular duruyor”
http://blog.milliyet.com.tr/hes-ler-kimleri-besler-1/Blog/?BlogNo=224571
http://blog.milliyet.com.tr/hes-ler-kimleri-besler-2/Blog/?BlogNo=225336
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder