23 NİSAN VE İKİ GÜZEL İNSAN; ATATÜRK VE NAZIM HİKMET VE DE İSTİKLAL MARŞINI OKUYANLARA “CEHENNEMİN DİBİNE GİDİN” DİYEN SÖZDE DİLİPAK ABDURRAHMAN DİLİ…
Öncelikle; Ulusumuzun ve tüm dünya çocuklarının “23 Nisan ulusal egemenlik çocuk bayramı”’nı, aydınlık günler getirmesi dileğiyle kutluyorum...
23 NİSAN ve iki güzel insan; ATATÜRK ve NAZIM HİKMET ve ÇOCUKLAR ve de 23 Nisan öncesi İstiklal marşını okuyanları cehennemin dibine gönderen Abdullah denen sözde soyadı Dilipak olan, fakat olmayan Aptullah Dilipak..
Atatürk diyor ki:
[[ Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.]]
Nazım Hikmet diyor ki;
[[ Dünyayı Verelim Çocuklara Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar, Oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında Dünyayı çocuklara verelim, Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi, Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı, Çocuklar dünyayı alacak elimizden, Ölümsüz ağaçlar dikecekler ]]
Abdurrahman Dilipak diyor ki;
[[ Her yerde İstiklal Marşı okunmaz! ..Bırakın gitsinler. Birileri nasıl cennete gidecek? Birileri cehenneme nasıl gidecek? Cehennemin dibine kadar yolları var ]]
23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.
Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan Atatürk, Türkiye’mizi ilk ve tek ülke kılan bir evrensel liderdir.
Atatürk, 23 Nisan 1924'te '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu ulusal bayramımıza, her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının konuğu olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır.
Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir.
Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir.
Nazım Hikmet çocuk Şiirileri
Kız Çocuğu
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Bulutlar Adam Öldürmesin
…
Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin.
Atatürk'ün emriyle açılan Ankara’daki Atatürk Çocuk Yuvası... Kapatıldı mı?
13 çocuğun öldüğü Aladağ gibi tarikat bağlantılı yuvalara izin verilir iken Cumhuriyet’in ilk çocuk yurdu olan Ankara’daki Atatürk Çocuk Yuvası; sözde çocuklar arasında kavga ve şiddet yaşanıyor bahanesiyle kapatılması düşünülmüştü. Akibeti belli değil..
Cumhuriyet’in ilk çocuk yurdu olan Ankara’daki Atatürk Çocuk Yuvası haziran ayında kapatılacaktı. Yuvanın 39 dönümlük arazisinin ve binasının nasıl değerlendirileceği henüz netleşmemişti. Çok sayıda oyuncağın, orijinal beşiklerin ve çeşmelerin bulunduğu tarihi yurdun, müze olarak korunması hiç akla gelmedi:
Atatürk’ün emriyle Amerika’ya giden ve araştırmalar yapan Fuat Umay’ın Amerikalı Müslüman işçilerden topladığı bağışla kurulan Atatürk Çocuk Yuvası, haziran ayında kapatılacaktı. Kapatıldıktan sonra 39 dönümlük arazinin ve binanın nasıl değerlendirileceği de henüz netleşmemiş idi. Yurdu ziyaret eden yabancı devlet adamlarının armağan ettiği pek çok oyuncağın, orijinal beşiklerin ve çeşmelerin bulunduğu tarihi yurdun, müze olarak korunması istendi.
Gazete Habertürk'ten Fatmanur Boylu'nun haberine göre Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği Başkanı Abdullah Oskay, “Keçiören Atatürk Çocuk Yuvası’nın, içindeki tarihi anıtlar nedeniyle müze olarak değerlendirilmesini ve geleceğe aktarılmasını istiyoruz. Tıpkı Ulucanlar Cezaevi gibi buraya da sahip çıkılmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘Bu eserler toplumun ortak hafızasıdır’
Yazar ve şair Sunay Akın, yurtta bulunan eserlerin toplumun ortak hafızası olduğunu belirterek, “Böyle bir yeri yıkmak ya da başka şekilde kullanmak dünyanın pek çok yerinde müzeyi yok etmek demektir. Mekân çeşitli yenileme ve düzenlemelerle yurt olarak kullanılmalıdır. Yoksa nesli tükenen son kuşu öldürüp doldurmak gibi bir şey olur” dedi.
Yurt, tarihi eser niteliğinde..
Toplam 39 bin metrekarelik arazi üzerine kurulu Atatürk Çocuk Yuvası, 500 çocuğa hizmet verebilecek kapasitede. Yurt binasında ve bahçesinde Abdülhamid Dönemi’nden kalma çeşme, tarihi beşikler, kütüphaneler, demir karyolalar, yemekhane malzemeleri, oyun alanları, eski oyuncaklar gibi birçok malzeme bulunuyor.
2005’te Malatya Çocuk Yuvası’nda ortaya çıkan şiddet olaylarından sonra çocuk yuvalarının kapatılması kararı alındı.
Bunlar bu saldırılarını kesin bir program dahilinde yapıyorlar. Ve adım-adım gizemli karanlıklara doğru yol alıyorlar.
İşte bir örnek daha size:
İstiklal Marşı ile ilgili sözleri salonu boşalttırdı. (21.04.2018)
Akit yazarı Abdürrahim Dilipak'ın İstiklal Marşı ile ilgili söylediği "Her yerde İstiklal Marşı okunmaz!" sözleri büyük tepki çekti. Kendisini protesto edip salonu terk edenlerin arkasından konuşan Dilipak, "Bırakın gitsinler. Birileri nasıl cennete gidecek? Birileri cehenneme nasıl gidecek? Cehennemin dibine kadar yolları var" dedi.
https://sevketcorbaciogluteknopolitika.blogspot.com.tr/2010/04/23-nisan-ve-birkac-insan.html
Şairlerimizden Çocuk Şiirleri:
1. Nazım Hikmet – Dünyayı Verelim Çocuklara
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
2. Aziz Nesin – Çocuklarıma
Dalga mı geçiyorsun düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler
Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar
3. Cahit Sıtkı Tarancı – Çocukluk
Affan Dede’ye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!
4. Fazıl Hüsnü Dağlarca – Dört Yapraklı Çiçek
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse.
Kardeşliğimiz bundandır
Mavi sularla binlerce yıl.
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse
Bundandır inanmamamız
Kocaman bombalara.
5. Sunay Akın – Çocuk ve Hüzün
Ne zaman bir çocuk ölse
gözü evlerinde
annesinin kavurduğu
helvada
kalır
Yoksul bir çocuk görsem
yağmur altında üşüyen
köprü olmak geçer
hiç değilse
içimden
6. Can Yücel – Sevgili Gençlik-23 Nisan 1971
Öyle parçalandım ki ömrümde
Sevgiyle öfke arasında,
Sevgimi öfke vurdu
Öfkemi sevgi kaçırdı
İçim parçalandı arada
Bi de bi gün baktım gökyüzüne bir bayram gecesi
Bi kestane fişeği açmıştı yedi rengimden
Yağıyorum çocukların üstüne
7. Edip Cansever – Manastırlı Hilmi Bey’e İkinci Mektup(23 Nisan 1961)
Yüzümden bir şeyler aktı aktı
İçim de menekşelendi Hilmi Bey
Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk
Hiçbir yere gitmiyor
8. Behçet Necatigil – Dünya Çocuk Yılında – 1(23 Nisan 1969)
Bütün çocuklar
Yokluk bilmesinler
Et, şeker, süt bulsunlar
Giyimli, tok ve rahat
Gitsinler okullara
Sınıflarını geçsinler.
Büyükler biraz daha yorulsun
Onlar da büyüsünler
Onlar da mesut olsunlar
Geçti, kaç savaş ezikliği
Çocukları düşünsünler
Çocuklar iyi gün görsünler.
9. Attila İlhan – Mızıkacı Çocuk
Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
Gece trenlerine binme kaybolursun
Sokaklarda mızıka çalma çocuk
Vurulursun
Korkusu kalmış içimizde terkedilmiş çocukların
Yitik yüzlü fotoğraflar duruyor siyah-beyaz
Kırık bir vazo masanın ortasında
Yıkık dökük odada
Susuz ve çiçeksiz
10. Orhan Veli Kanık – Bayram
Kargalar, sakın anneme söylemeyin!
Bugün toplar atılırken evden kaçıp
Harbiye nezaretine gideceğim.
Söylemezseniz size macun alırım,
Simit alırım, horoz şekeri alırım;
Sizi kayık salıncağına bindiririm kargalar,
Bütün zıpzıplarımı size veririm.
Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!
11. Oktay Rifat – Yıldızlar
Kitabın yanında defter
Defterin yanında bardak
Bardağın yanında çocuk
Çocuğun yanında kedi
Ve uzakta yıldızlar yıldızlar
12. Rıfat Ilgaz – Okutma Üzerine-23 Nisan 1960
Canım yansın diye
İşimden atarlar sık sık,
Acısını hep çocuklar çeker…
Kendi öz çocuklarım,
Benden önce.
Şunu demek istiyorum!
İki iş tuttum ömür boyu köklü.
Çocukları okutmaktı ilk işim,
İkincisi,
Yazdığımı çocuklara okutmak.
Ne gençlerden, ne çocuklardan
Bir yakınmam yok
Arap’ın dediği doğru:
“Çocuk mazbut…”
Memleketse görülüyor işte,
Güllük gülistanlık…
Ne var ki güllerin dikeni çok!
13. Ataol Behramoğlu – Bir Çocuğun Rüyası İçin Şiir-23 Nisan 1950
Kaybolmuş bir sevgi her zaman
Kaybolmuş bir bilyaya benzer
Anımsanır ışıltısı
Belli belirsiz gözyaşlarıyla
Bir çocuğun rüyasında bazen
Bulunur kaybolmuş bir bilya
Kiraz ağaçları sallanır
Güvercinler uçuşur havada
14. Özdemir Asaf – Çocukçada Ben de Varım
Ben böyle yazdım sanma
Ben böyle düşündüm
Başından beri
Sözcükler koşuyordu
Düşünmelerimin ardından
Çocuklar, çocuklar gibi
Bayram yerlerinde
Çocuklar oynuyordu
Düşlerimin içindeki
Bayram yerlerinde
Ben onlara
Hiçbir zaman
Kapalı perdeleri göstermedim
Kapalı kapıları göstermedim
15. Gülten Akın “Annesi Çalışan Çocuğun Ağıdı” 23 Nisan 1937
Attım. Boyalar ne işe yarayabilir
Yalnızlık için karadan başka
Hangi rengi kullanabilirim
Kuru masa, donuk tavan, somurtuk halı
Solgun durmalı resimlerim
Pencerem kuşları çekmiyor
Soluğu azaldı nergislerin
Üç tarak olsa taranmaz Yuku-Lilinin saçları
Ben annesi çalışan bir çocuğum
16-Ve Şevket Çorbacıoğlu’nun çocuklara şiiri:
Çocuklar Aydınlık Gökyüzü
Çocuklar ki geleceğin aydınlık yüzü,
Çocuklar aydınlık gökyüzü.
Cumhuriyet kuruldu,
Çocuklara bayram, ışık oldu
Atatürk, önce çocuklar dedi,
Ülkeyi onlara emanet etti.
Siyasiler yemin etti,
Çocukları yerinden etti..
Onlar; Gecenin karanlığında süzüldü,
Çocuklara karabulut gibi göründü
Her yer karalara büründü. (Şevket Ç..)
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder