CHP’NİN EN [[ İYİ ]] TRANSFER HAMLESİ VE DE F.GÜLEN’İN MÜSLÜMAN ÂLİMLER YETİŞTİRMESİ İÇİN AFFEDİLMESİNİ İSTEYEN Y.Z.KAVAKÇI İLE KIZLARI
CHP’nin İYİ duruşu:
Sizin silah kullanma yanlısı değil barış yanlısı olduğunuzu bilen kişi sağa-sola, yalan-yanlış sürekli ateş ediyor ve kötülük yapıyorsa, onun elindeki silahı alıp ateş etmeniz kadar doğal bir şey olamaz. Yani karşındaki densizi kendi silahıyla vurmak. Ya da onun anlayacağı dilden konuşmak.
CHP’nin 15 milletvekilini İYİ partiye vermesini bu profilden değerlendirebilirsiniz. Ama, CHP’nin ve İYİ partinini duruşu böyle bir şey de değil, çünkü CHP ile İYİ Parti karşısındakini kendi silahıyla vurmamış, yani onun seviyesizliğine düşmemişler doğru olan akıllı ve de mantıklı bir duruş sergilemişlerdir.
Bu asla yanlışa yanlış duruş değil, çok doğru ve iyi bir duruştur ve ülke çıkarlarıyla örtüşen gerçek anlamda “ulusal bir ittifak”’tır. Hatta çok önceleri düşünülmesi gereken bir dayanışma..
Şimdi bahçesiz ve dinden geçinirken ırktan da geçinmeye başlayan zat düşünsün?.. Canım AKP genel başkanı…
Gelelim potansiyel FETÖ’culara: Akit yazarı Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı diyor ki; “Fetullah Gülen özür dileyip tövbe etsin. Türkiye’ye gelsin. Müslüman âlimler yetiştirsin.”
Tam da bu noktada bir sorum geldi: “Bırakın Fetullahçı olmasını, adı ‘F’ ile başlayanları bile işkenceden geçirip zindana atan müktedir, kemiksiz net FETÖ’cu izlenimi yaratıp fetvalar veren ve adeta dolaylı 15 Temmuz darbesi süreci işletenlere neden suskun?
- Yoksa, FETÖ bahanesiyle bizi mi topluyor?
- Yani bize sıra gelmediği için duyarsız kalan bizleri mi?!...
Yusuf Ziya Kavakçı kimdir?
Y.Z.Kavakçı; asla başörtü olarak görmediğim, militan bir nükleer başlık olan türbanlı ilk Türk milletvekilinin babası. Dahası; Fazilet Partisi'nden 21. dönem istanbul milletvekili olan Merve Safa Kavakçı'nın Prof. Dr. babası. Aynı zamanda da 25.26.dönem AKP milletvekili türbanlı Ravza Kavakçı'nın da babası..
Bana kimse başörtülü demesin. Bakın, İran ve Arabistan bize koşuyor bunlar bizi oralara koşturuyor. İranlı ve Arabistanlı başörtülü kadına itirazım asla olamaz, ama bu militan nükleer türbanlı başa şiddetle karşıyım..
Bu türbanlıların ülkem meclisnini ilk temsilcisi Merve Kavakçı’dır. Evet, biliyorsunuz i İlk türbanlı Milletvekili Merve Kavakçı'yı. Bu hanfendiyi 2 mayıs 1999 Pazar günü TBMM'ne kucağında getiren post modern yobaz Nazlı Ilıcak idi.
O dönem Başbakanı Bülent Ecevit adeta Türk siyasi yaşamını gelecekte etkilemesi gereken ve sonrasının endişelerini vurgulayan; “Lütfen bu hanima haddini bildiriniz. Burasi devlete meydan okunacak yer degildir” tarihi sözünü söylemiştir. Ve bu uyarı idi. Bu uyarıyı dikkate ve ciddiye almayanlar, devlete meydan okuyarak bu ülkeyi bugünkü hale getirenlerdir.
Onlar, düşüncelerini güçlüden yana satan ve karanlığı besleyen sınırsız ve kuralsız demokrasi avcıları tarafından beslendi ve ve bugün o besledikleri karanlık güçler tarafından kullanıdıktan sonra zindanlara atıldılar (Ahmet Hakanlar, Murat Belgeler, Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler, Şahin Alpaylar, Ali Bayramoğulları, Nazlı Ilıcaklar vd).
Bunlar neler demediler ki Ecevit için; “Demokrasi düşmanı führer, Elleri, ayakları, sesi titreyen, ama yüreği hiç titremeyen bilmem ne oğlanı ihtiyar adam..”..Çoğu, bugün gelinen noktada, kimin ne olduğunu görmenin ızdırabı içinde zindanlardalar. Geri kalanı da köşesine çekilmiş korkuyla yaşamlarını sürdürüyorlar..
Erdoğancı gözükme savaşı veren Yusuf Ziya Kavakçı denen zatı da aynı son beklemektedir. Son 1 yıldır YZK vb kimlikler FETÖ’nun, sanki gizli tehdit ve şantajları ile dolaylı paralel devlet darbesi işlevli beyanlarda bulunuyorlar. YZK’nın kızlarınından ikisi de milletvekili oldu. Yukarıda değindiğim gibi, Merve Kavakçı ilk türbanlı milletvekili ve bu Merve ABD vatandaşı olduğunu bildirmediği için bakanlar kurulu kararıyla vatandaşlıktan çıkartılmıştı. 1999 yılında ABD’ye yerleşti.
Merve sıradan bir figür değil. ABD tarafından işlenen ve sömürü politikalarını materyaline dönüşrülen bir fenomen. Dahası, Türkiye’yi din üzerinden geri bırakan küresel efendinin beslediği bir ailenin ulusötesi özgörevi olan militan kızı. Çünkü Prof. Dr. babası da uzun yıllar ABD’de yaşadı.. Merve Kavakçı ABD’ye gittiğinde Texas Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği eğitimi aldı. Üniversite birinci sınıftayken Ürdün asıllı ABD vatandaşı Ali Ahmad Abushanab ile evlendi.
Babası, 1970’li yıllarda Atatürk Üniversitesi İlahiyat fakültesi dekanıydı. Anne ve babası 1974 yılından sonra üniversitelerde ilk türban eylemi yapanlar arasında anılmaktadır. Türbanından dolayı üniversitede tepki çeken annesi Atatürk Üniversitesi’ndeki görevinden istifa etti.
Baba Kavakçı; Philadelphia ve Cambridge gibi üniversitelerde misafir öğretim üyesi olarak çalıştı. 1988 yılında gittiği Amerikanın Texas eyaletinde uzun yıllar din görevlisi ve islami ilimler hocası olarak görev yaptı.
Kızı Merve Kavakci’nin da Harvard Universitesi’nden kamu yonetimi yuksek lisansi ve Howard Universitesi’nden siyasal bilim doktorasi var. (Doç. Dr. olduğu söyleniyor). ABD’den Türkiye’ye döndükten sonra, 1994 yılında Refah Partisi’ne katıldı ve kadın kollarında çalıştı. Refah Partisi’nin kapatılmasından sonra 1999 yılında Fazilet Partisi İstanbul milletvekili olarak seçimlere katıldı, İstanbul milletvekili olarak seçildi.
2 Mayıs 1999’da, Yüksek Seçim Kurulu’ndan mazbatasını alan, Kavakçı 21. Dönem 1. Yasama yılı birinci birleşime katıldığı sırada DSP’li milletvekilleri tarafından protesto edildi. And içme törenini yapamadan meclis salonundan çıkartıldı.
Türkiye’nin, Houston Başkonsolosluğu’nun ABD Dallas Göç ve Vatandaşlık Bürosundan temin ettiği belgelere göre 2 Mayıs 1992 tarihinde Green Card’a hak kazandığı, 5 Mart 1999 tarihinde ise yemin ederek ABD vatandaşlığına geçtiği İsmail Cem tarafından açıklandı. Kavakçı, vatandaşlıktan çıkartılma kararı alındıktan sonra, haklarını tekrar elde etmek için danıştaya başvuruda bulundu.
Ağustos 1999’da DGM cumhuriyet başsavcısı Nuh Mete Yüksel, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için fezlekeyi TBMM Adalet bakanlığına gönderdi. Başbakanlıkça ve adalet bakanlığınca dokunulmazlığının kaldırılması kabul edildi.
Temmuz 2010’da Adalet Partisi milletvekillerinden Nadir Latif İslam’ın oğlu doktor Cihangir İslam ile üçüncü evliliğini yaptı. Washington'da George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi’nde 2017 sonuna dek öğretim üyesi olarak görev yaptı. Tayyip aynı yıl onu tekrar T.C vatandaşı yaptı.
Yani; 3 Temmuz 2017 itibarıyla Kavakçı’nın Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine dair Bakanlar Kurulu kararını yürürlükten kaldırdı. Ve sonrasında da; Merve Kavakçı, Dışişleri Bakanlığı yaz dönemi kararnamesiyle Türkiye'nin Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur Büyükelçiliğine atandı.
Fetullah Gülen ABD korumasında. Kavakçı ailesi de ABD denetiminde ABD’de cirit atıyorlar... Anne Kavakçı, üniversitede ABD’nin görevli türban militanı. Baba Kavakçı yine ABD güdümündeki bir ilahiyatçı akademisyen. Kızı Merve, Seda Sayan gibi evlilik rekortmeni bir ABD vatandaşı. Küçük Kz Kavakçı AKP milletvekili.. Ve FETÖ’cu oldukları savlanan bir aile..
Tüm bunları neden anlatıyorum.. R.T.Erdoğan’nın çevre dokuları Fetullah Gülen denen karanlığın gülen yüzü tarafından örülü, haberi yok gibi görünüyor. Eğer durum bu ise, Erdo’nun yapmış olduğu FETÖ tutuklamaları, gün gelecek; örülü ağı çözecek ve kendisi de açığa çıkıp, kendisi de gidecektir, dahası kendisi, kendisini de tutuklayacaktır..
Hiç övünmesin, FETÖ darbesini ben engelledim diye. Danışmanı Etyen Mahçupyan dedi; “Darbeyi Atatürkçüler ve Laikler engelledi..”
Vesselam kısa kelam; “Darbeyi Hande Fırat ve Recep Tayyip Erdoğan düeti değil, Atatatürkçüler ve Laikler engelledi. Dahası; bunlar, önceden kurguladıkları olgu az daha başarılı darbeye dönüşürken Laikler kurtardı. Darbe sönümlenince bir kahraman edasıyla saklandıkları yerlerden çıkıp az daha gerçek olacak darbe kurgusunu siyasi ranta dönüştürdüler. Neymiş Kazan ilçesi ekinlerini yakarak hava alanına jetlerin iniş ve kalkışını engellemişler.
Birincisi, Kazan halkının nerden haberi olmuş.
2- Temmuz ayında ekin tarlası var mıydı?
Güldüşün ve karar ver:
1- Erken seçimi isteyen Kılıçdaroğlu.Kararı alan kim? "E.seçim vatan hainliğidir" diyen Rcep.Al sana ittifak! Yazık oldu Bahçesize!
2- Piyanist Hayrettin kardeşim: [[ Galasarayda Baskın seçim yapıldı..Gelen devirdi.. herşeyde bir hayır vardır..]]
3- CHP'de cumhurbaşkanı adayı milletvekili Öztürk Yılmaz ve Didem Engin.Ben de Galaksiler birliği başkan...lütfen biraz ciddi olun(:
4- Dolaylı FETÖ darbeleri devam ediyor: Yusuf Ziya Kavakçı*;"F.Gülen tövbe etsin.Türkiye’ye gelsin. Müslüman âlimler yetiştirsin."
5- Seçim hilesi itirafı Atatürk karşıtı,Erdo yanlısı Y.Bahadıroğlun'dan;'Erken seçim doğru.Harp hiledir.Hayır olsun' Erdo'yu bunlar yer
6- Rcep; "Ekonomik depremi önlemek için seçimi 1.5 yıl öne aldık" 1.5 yılda önlem alamıyorsan maaşıma da el koyacaksın demektir!!
7- Kazanacak adayı söylüyorum; CHP, İYİ ve Saadet ittifakının adayı; Abdullah Gül. Bu aynı zamanda aday açıklamamdır..
Bu olası durum; 2.turdan sonraki resmin yaratacağı durumdur.. Şöyle ki; CHP ve İYİ parti bilerek düşük profilli aday gösterecek ve ve 2.turda SAADET adayı Abdullah Gül'ü destekleyecek veya Akşener veya CHP adayı.. Bu zorunlu bir AKP'ye karşı inşa edilecek Çin seddi'dir. Aslında zorunluluktan dolayı düşünülmesi gereken tek kurgusal hattır ve sağ-sol ayrımı yapılmaksızın oy kullanılacaktır.. Fakaaat, bu erken içinde de bir olası durum vardır.
AKP, ülkenin çöktüğünü nun resmini gördü. Olası önlem alınamıyor. Ve yarattığı enkazı birilerine devrederek dönmek isteyebilir. Yani, bakın geldiniz beceremediniz ve tekrar geliyoruz deyip mutlak monarşıyi kurumsallaştırabilir ekseriyetle geri dönerek..Vallahi bunların yarattığı kaotik siyasette ancak kaotik böyle senaryo yazılır arkadaşlar..
Arkadaşlar GÜL'ü veya başkasını aday gösterelim demiyor zorunlu olasılıktan söz ediyorum. Olay 2. tura geldi, AKP büyük darbe almış batıyor, bu durumda ne yaparsınız siz?!...... Bana bir arkadaşım "bu manyak aptal ve adi siyasette şu olacak ve güzel olacak, rcep de cebini boşaltarak gidecek" desin.
Evet Ekmeleddin denen adamı aday gösterenlerden ekmek gelir desin?
Adam çakalın gündemini kovalamaktan kendi gündemini oluşturamıyor. Bu mu halkın onay vereceği adayı göstersin? Evet Muharem İnce kötünün iyisi bir aday da kalın kafalar anlıyor mu!? Evet bana göre Muharrem de dolu-dolu politika yapan, inandırıcı projeler geliştirecek bir yeterli değil. Şansına bulmuş Yalova gibi kolay seçim bölgesini feodal bağlantıları ile sürekli mvekili oluyor, ağzı da yerel bağlamda inandırıcı laf yapıyor o kadar..
Arkadaşlar, kardaşlar, dostlar ortada öyle bir acımasız ve de siyaset bilimine aykırı biri var ki bunu yok etmek için Temel Karamollaoğlu’ndan medet umar oldu insanlar. Ben yukarıda bir olasılıktan söz ediyorum, olması gerekenden değil.. Olması gerekenleri olanlar üretemiyor. Adeta küresel efendinin yarattığı Rcep'in payandaları gibiler. Ya bizler bu 20.YY'lin kadim siyasetleri (ideolojler) ve siyasetçiler yok edeceğiz ve 21.YY için ideolojisi yaratacağız. (Elbet biz değil, çocuklarımız ve onların çocuklarından söz ediyorum), ya da çocuklarımız ve çocukları da bu siyaset kaosu içinde debelenecekler..
Tek doğru ittifak; seçime katılan %80 içindeki payı % 40 olan (%60 sağ) sol tabanı tek çatı altında toplamayı bırak, tek aday göstermektir. Sen solun %40'ı yakaladığın an adamı haşat ediyorsun. Çünkü, saadet ve İYİ parti en az sağın %60 oyun 20'sini alacaktır ve 2. turda AKP'nin işini bitirecektir; 'yeni zorunlu ittifakla' .Ya İYİ, ya da CHP adayı ortak gösterilerek..
Hatta Akşener bile bana göre al birini ötele hepsini nitelikte. Ben burada solun siyasi açmazına ironi yapıyorum. Meral Akşener hanfendi İnönü üzerinden hakaret eden birilerine; "kötülükte İnönü'yü bile aratırlar" demesi talihsizlikti, fakat abartılmadı. Bırak Karamollaoğlu'nu, Gül veya Akşeneri getir, elbet geldiklerinde doğal olarak kendi muhafazakar düzlemlerini korumak için duruş sergiliyecekler. Burada Denize düşen yılana sarılır demek de istemiyorum, benim dediğim bu siyaset düzlemindeki sol konjonktürün yetmezliğidir.
Dahası; sol siyasi hayatın iyileşme konusunda gösterdiği değişikliklerin değilde, kötüleşme konusundaki değişikliklerin öne çıkmış olması ve bütünleşme kaydedememesi. Düşünün Kılıçdaroğlu'nun aday olmayacağını öğrenen milletvekilleri profillerine bakmaksızın "pıtrak gibi "Adayım" diye ortaya çıktılar. Belli ki CHP'de bile etkin ve yetkin bir aday çalışması yok..
Ben sadece CHP'de değil tüm solun birleşerek ortak aday belirlemesindeki önemi vurguluyorum. Amaç karşındakini yenmek ise zorunluluktur bu birliktelik. Yapamıyorsan benim ironi olarak ortaya attığım zorunluluk kendini gösterecektir diyorum.. CHP duruşunu, dahası Kılıçdaroğlu duruşuna değineyim: Kılıçdaroğlu; aynı veya birbirine yakın değerleri, nitelikleri içeren bir bütünlüğü, yani homojenliği olmamasına karşın grupsal olarak özverili bir duruş sergiliyor aday olmayarak.
Diyor ki, benim amacın cumhurbaşkanı olmak değil, bu kişiyi oradan göndermek ve bu nedenle herkesin evet diyeceği, en azından seçimi 2.tura taşıyacak aday bulmalıyız kararlılığında. Bu güzel bir şey. Ve adı geçen Murat Karayalçın, Yılmaz Büyükerşen güzel adaylar. Fakat bunlardan Büyükerşen, yaratacı değil edilgen bir durgun. Yırtıcı olmalıdır aday. Bunların dışında örneğin süreç erken işletilerek Muharrem İnce işlenebilir, parlatılabilirdi..
Abdullah Gül direkt adayım değil, hatta hiç değil. Gül, ikinci turun zorunlu adayı olarak gösterilebilir. Gül, Dediğniz gibi solun direkt ittifaklı adayı yapılırsa cööözzzz.. Bu İYİ ve Saadet adayı olarak çıkarılır ve 2. turda zorunlu olarak düşünülür. Çünkü alacağı oy bunun göstergesi olur. Ha, solun adayı daha fazla oy alırsa, o zaman zorunlu aday sol aday olur ki buna İYİ ve Saadet evet demez..
Nereden bakarsan bak; durum Erdoğan için de, karşıtları içinde iki tarafı şey değenek..
Notumdur: Ben böyle bir ironik aday göstermeseydim bu tartışmalar olmayacak ülkenin bu temel sorununu çözüm boyutunda ele almayacaktık. Çün insanlar, başta ben biz olaylara ve gelişmelere duyarsızız. Ancak ekstrem veya aykırı bir öneri getirisek içimizdeki duyarlılığı coşturabiliyoruz. Ben onu yaptım.. Ve düşünme jimnastiğini, dahası beyin fırtınasını tetikledim..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder