
GALATASARAY KONYA’DA ANIL İLE ANILACAK
Son Cimbom-2:
Eğer Galatasaray Konya maçını kaybetseydi, inanın “Son Cimbol” diye anılacaktı, yani küme düşerdi.
Futbol toplu halde oynanır(Fr. Kolektif) diyoruz, yani takım oyunu, yanı herkesin örgütlü duruşuyla aynı ortak katkıyla oynanır, fakat sonrasında 4-3-3-1 veya 4-4-2 vb şekilde futbolu bölgelere ayırarak, yarı başkanlık gibi yarı kolektif oyuna dönüştürüp, futbolcunun iradesini yok ederek antidemokratik bir futbol oynatıyoruz. Bir diğer söylemle; futbolu bir bölgeye(orta sahaya, defansa veya ofansa) yığarak, yani oyunu defansa, ofansa ve orta sahaya teslim ederek futbol oligarşisi yaratmaktayız. İşin özü, çoğunluğu azınlığın egemenliğine sokarak antidemokratik futbol oligarşisi yaratmaktayız.
Galatasaray Konyaspor karşısında nasıl oynadı? Dahası bu sezonun ilk yarısında nasıl oynadı? İnanın anlayamadım, Bu nedenle nasıl oynadığını değil de, nasıl taraftarını oynattığını söyleyebilirim.
Konya maçında, Lorik Sana iyi idi, bu takımda kesin oynar, adeta bir savaşçı.
Denizlispor’un eski stoperi olan Çağlar Birinci; şimdi Konyaspor’u çalıştıran Ziya Doğan’ın Trabzonspor’u çalıştırırken futbolumuza kazandırdığı topçu. Uzun sakatlık dönemini atlatarak son iki haftadır oynamaya başladı ve başarılı. Bu oyuncu oynamayı sürdürür çünkü büyük yetenek.
Galatasaray Aydın Yılmaz’dan sonra Konya’da anılacak topçusu, A2’den gelen ve bugün 11’de Mehmet Batdal’ın seçeneği olarak Hagi’nin sahaya çıkardığı Anıl’dır(Dilaver).
Anımsarsınız, 2009-2010 Eric Gerets döneminde Konyaspor’u Konya’da maçın bitimine saliseler kala ceza sahasından çıkardığı sağ şutla komaya sokmuş ve o yıl şampiyon olmuştuk ve de Aydın için, geleceğin dünya yıldızı diye övgüler yağdırdık. Anıl da bugün attığı golle, şampiyonluğa taşımadı ama, ligden düşme tehlikesini yaşamamızın önünü kesti.
Aydın ülkemiz yıldızı bile olamadı(hala şansı var); Anıl ise İnşallah Aydın’ın şansızlığını yaşamaz da futbol bir yıldız kazanır.
Anıl, Arda’yı ünlendiren 66 numaralı forma ile sahaya çıktı. Bence Arda’yı aşabilir büyük bir yetenek, yeter ki bir şeyleri aşmasını bilsin.
Sahada her şeyi yaptı; asistlik, preslik ve golculuk. Üçünü de yerine getiren bir yetenek.
Dakika 80,22. Gökhan topu Kewell’e, Kewell Neile, Neil Hakan Balta’ya ve Hakana Balta’nın devasa pasıyla Anıl topu filelere gönderdi, dakika 80,42. Aynı Anıl, beraber anılmak için, 84’te Aydın Yılmaz’a müthiş bir asistlik yaptı, Aydın tın, tın giden topu izledi.
Anıl’ı Hagi, yerine Insua’yı alarak alkışlattı 86’da; Hakan Balta’nın yerine de Musa Çağıran’ı. Belli ki oyuncu deniyor Hagi.
Anıl’ın oyun içinde bir hareketi vardı ki, ne olduğunu ortaya koydu; topu sağdan müthiş getirdi, Kewel’e çıkardı, o ise dikkate bile almadı.
Kewel sadece GS’da değil dünyanın her takımında oynar, fakat GS’da bir hafta oynuyor, diğer hafta oynamaz; anlayacağınız Galatasaray gibi iki haftalık oynuyor, bir hafta iyi bir hafta kötü oynayarak. Amma bugün felaket iyi oynadı Kewell.
Serder Özkan oynamaz, fakat Konya maçında biraz kendini göstermeye çalıştı, şans tanınırsa belki!
Ayhan Aklan ise artık oynayamaz, 38.dakikada kale ağzında, pardon dibinde öylesine bir başarı gösterdi ki, hiç kimsenin yapamayacağını yaparak topu kafayla dışarı attı, “Bana Eyvallah, ben artık gidiyorum” dercesine. Servet de öyle, Neil de gideceğini söyledi zaten.
Elde kalan yok çünkü, Hagi’nin gelecekleri var: Haa, Arda dinlendirilmiş, bence yalan; Hagi yine yapacağını yapmıştır.
Arda şımarık ötesi bir şey mi oluyor? Hagi bazı duruşlarında haklı mı? Zaman göstermeyecek, ikinci devre gösterecek.
Öncelikle şunu belirteyim; “Türkiye’de şampiyon olacak takım hakem kararlarından anlaşılır”. Bu ülkemiz için bir özdeyiş oldu adeta.
Düşünün Trabzonspor şampiyonluğu Wikileaks’a bile girdi, fakat onlardan önce geçen yılki yazılarımda “Bu yıl Bursa, Seneye Trabzon, sonrasında Kayseri şampiyonluğu kurgulanır; bu nedenle üç büyüklere üçün, pardon zor sıra gelir” demişimdir.
Dikkat edin; bu haftaki maça; Burak % 100 kırmızı kart görmesi gerekirken, hakemce gerektirilmedi. Umut kendini bilerek attı, % 100 penaltı değil, Hakem penaltı dedi. FB maçında Ankaragücü ikinci golü faullü, hakem es geçti. Galatasaray-Gençler maçında Orhan Şamlı kesin kırmızı kartlık, hakemin cebinde sarı kart yok, çünkü kırmızıyı getirmemiş yanında. Karabük maçında Burak ikici golü eliyle düzelttiği topla attı, hakem yattı.
Eeee, böyle olunca üç büyükler için lig bitiverdi.
Galatasaray birince devre felaketleri oynadı, üç sezondur da tüm devreleri iptal.
Şöyle geriye dönüp son 20yıla baktığımızda, Galatasaray 10, FB ve BJK 5’er kez şampiyon olmuş, yani ikisini de ikiye katlamış.
Son 2,5 yıl ise son cimbomları oynar gibi.
Bugün Galatasaray maçı, Samsunspor maçından önce oynandı.
Dedim ya ikisi birden asla yenmiyorlar beni sevinçten bayıltmamak için. Bu nedenle Rize’deki maçı Samsun kaybeder.
Kazanırsa ne mi derim? Allah derim.
Samsun Rize Çaykurspor karşısında daha kolektif futbol oynuyor. Oyuncu paylaşımı, alan kapatma ve organize atakla, özellikle kanat bindirmeleri daha yoğun.
Kenan Yelek gerçekten yıllanmış şarap gibi. Agbetu ve Zenke, Murat Yıldırım iyi, Abdülaziz geçen hafta gibi süper değil
16.dakikada Rize defans oyuncusu, resmen Abdülaziz’in şortuna daldırdı, Nihat Mizrak aldırmadı. Bilmem belki de, kırpınar pehlivanlarının kıspete daldırmalarıyla karıştırdı. Bünyamın Gezer de tuhaf, Samsun atağını öyle yerde kesti ki, Zenge resmen kaleci ile karşı-karşıya geleceği noktada avantaj kuralını işleter Samsun’u golden etti. Aynı Gezer, sanki uyur gezer; Ayman’ın bağırışlarına bile uyanmadı, anlayacağınız 34. dakikada Ayman Gezer’i bir dövmediği kalmasına karşın ikinci sarı kartı göstermedi.
Gezer bu sefer Samsun ceza sahasında Rize Çaykurspor’un açık faulünü vermedi.
Futbol’da çabuk düşünmek ve sezgiyi işletmek çok önemli. Böylesi oyuncular takımlarına çok maç kazandırır. Bir oyuncu, topu nereye vuracağını, topun nereye sekeceğini, karşı oyuncunun hamlelerini sezinlemeli ve nereye koşacağını, ne yapacağını çabuk düşünmelidir.
Karadeniz derbisinin en büyüğü Samsunspor-Trabzonspor rekabeti Rize tribünlerine de taşınmış; bir grup Trabzonsporlu Rizeyi desteklemek için tribünde.
Ve Allaaahhh!
Çünkü Samsunspor Simon Zenke’nin 85’teki golüyle Rizespor’u Rize de yendi.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder