GALATASARAY’İN 29.MANİSSAPOR MAÇI VE RİJKAARD İLE BAŞLAYAN İKİ YILLIK BAŞARISIZLIK ÖYKÜSÜ-3
Lig’in bitiyor iyi ki, eğer bitmese, inanın Galatasaray bitecekti. Daha doğrusu birileri kendilerini erken bitirmese, birileri Cim Bom’u bitirecekti.
Ben; “Galatasaray’in Rijkaard ile başlayan
İki Yıllık Başarısızlık Öyküsü-3”ü sizlere sunarken, Galatasaray’imiz 29. maçını Manissapor ile, Manisa’da tamamladı.
Arada o’nu da sıkıştırayım dedim. Sıkıştırmaya gerek yok aslında, çünkü bu maçın detayını ‘Başarısızlık Öykü’sünün sonlarında yazacağım.
Kısaca değineyim; maçı Galatasaray Arda’nın 2 ve Culio’nun müthiş golleriyle 3-2 aldı ve birilerinin ‘Banka Asya’ geyiklerine son verdi.
Her ne kadar 11.maçta Sivasspor’u Nonda ve Kewell’in golleriyle 2-0 yeniyor ve Rijkaar duraklama dönemi bitti diyordu.
Sonrasında
Avrupa ligi tekrar başladı. Galatasaray Romanya’da Dinamo Bükreş’i Kewell, Nonda ve Mehmet Topal’ın golleriyle 3-0 yendi ve gruptan çıkmayı garantiledi, iki maç kala.
Ligin 12. maçında Diyarbakırspor’u deplasmanda Sabri ve Arda’nın golleriyle 2-1 yenseler de Rijkaard’ın dediği gibi duraklama dönemi bitmemişti. Çünkü, 13. maçta kendi sahasında Manisaspor ile Kewell’in golüyle 1-1 berabere kaldı, son dakikada yedikleri golle. Eğer o golü yemeseler BJK’ye yenilen FB ile puanları eşit olacaktı(31-31).
Bursa dolu dizgin geliyor ve de kimse durdurmak niyetinde değildi.
Galatasaray da bu niyeti taşımıyordu.
Ve 14.maçtaki 1-0 Bursaspor yenilgisi bir şeylerin iyi gitmediğinin göstergesi idi.
Galatasaray’ın 12 puan gerisindeki BJK’nin Galatasaray’ı 1 puan geçmesi endişe yaratmıyor değildi.
Fakat Avrupa liginde iyi gidiyordu. Gerçi üç kulvarda da fena değildi, ama GS çok iyi iken fenalık geçiren birileri sürekli fenalık için GS’in ufak arizalarını büyütüyorlardı.
İstanbul’da, Gilberto’nun kendi kalesine attığı golle Panathinaikos’u 1-0 yenerek UEFA Avrupa ligi’nde 13 puanla birinci ve de bir üst turda seribaşı oldu.
Birilerin “Ya GS ikinci kez UEFA kupasını Türkiye’ye getirirse” korkuların duyumsamaya başlamışlardı.
Galatasaray gerçekten şansızdı. Çünkü Manisa beraberliğiyle liderliği kaçıran, ardından Bursa’ya yenilen GS, lig’in 15. haftasında kendi sahasında, Kewell ile öne geçmesine karşın son salisede yediği gol ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 1-1 berabere kaldı. FB ve Bursa’nın yenildiği, BJK’nin berabere kaldığı haftada bir kez daha liderlik fırsatını kaçırdı.
Geçen yılın Kadiköy fatihi Hüseyin Göçek bu maçta Galatasaray’ın maçı almaması için 90 dakikanın son damlasına kadar savaş verdi ve 90+4’te Galatasaray’ı iki puan geri çekti.
Bursa’ya Tolunay Kafkas’ın takımı Kayseri 3-0 ile dur diyerek yeni lider oldub
16.haftada 2-0 geriye düştüğü maçta Antalyasporu Keita, Elano ve Kewell’in golleriyle 3-2 yenerek, ardından 17. haftada Gençlerbirliği’ni Kewwell’in golüyle 1-0 yenerek “Galacticos’un dönüşü” manşetini attırdı attırmasına, fakat yine de ilk devreyi FB’nin ardından ikinci bitirdi.
Türkiye Ziraat kupasında Trabzon’u Arda ve Caner’in golleriyle 2-1, Orduspor’u Arda ve Nonda’nın(2) golleriyle 3-0 , Denizli Belediyespor’u, Caner Erkin, Barış Özbek(2) ve Emre Çolak’ın(2) golleri ile 5-1 yenerek , Ankaragücü ile deplasmanda 0-0 berabere kalarak gruptan çıkmayı garantiledi.
Rijkaard ikinci Arda denebilecek Emre Çolak adlı genci öne çıkarmaya başladı.
Bu ara İngiltere Premir liginden Kewell gibi Avusturalyalı olan Lucas Neill alındı, Meksikalı Giovani Santos ile Jo Alves kiralandı. Bu takıma süper takviye idi, özellikle Meksikalı Messi diye adlandırılan Santos Rijkaard’in Barcelona’dan öğrencisi.
Tüm futbolcu aktarımlarında başrolü Haldün Üstünel oynuyordu.
Gerçi deplasmanda Sturm Graz’a 1-0 yenilse de Avrupa Liginde grubu birinci tamamlamıştı. Aslında Avrupa karnesi 8 galibiyet, 3 beraberlikle iyi bir karne idi. Adeta bu karneye iyi bir bahşişti Sturm Graz yenilgisi.
İkinci yarının ilk, ligin 18. maçında Gaziantepspor’u Mustafa Sarp’ın golüyle 1-0 yendi.
19. haftada Denizli’de Arda ve Jo Alves’in golleriyle Galatasaray 2-1 galip geldi.
FB ile lig’in 39 gollü takımı idi ve FB ile arasında 1 puan fark vardı(43-42). Ama yine de birileri ariza yaratmak için Rijkaard hatası arıyorlardı.
Nerden çıktıysa, hangi Galatasaraylinin FB’li, hangi FB’linin GS’li olduğu tartışma başlatıldı. Caner Erkin açık açık FB’li olduğunu açıkladı. Ve bu oyuncu bu açıklamadan sonra ne raslantıdır ki Galatasaray’a çok kirtik puanlar kaybettirdi ve ardından lig bitince de FB’ye gitti.
Galatasaray Türkiye Ziraat kupasında Antalya’ya 2-1 yenildi. Tek gol Arda’dan. Kaleci Ömer Çatkıç Galatasaraylıları değil, futbol sevdalısı tüm insanları tilt edecek bir pis kopat. Evet, evet pisin teki. En az 3 dakika oyundan çaldı ve Hakem Bülent yıldırım’da ağzında düdük izledi. Sadece o mu? Eski Galatasarlı Yalçın Ayhan 36. dakikada Jo’yu sakatlamış, itiraz eden Caner’e de “Sus yoksa seni de sakatlarım” haykırışını da izledi.
Gerek çalıştırıcı, gerekse topçu eski Galatasaraylılar Galatasaray karşısında canavar kesiliyorlar. Örneğin Necati Ateş, Yalçın Ayhan, Tolunay Kafkas, Hikmet Karaman VD. Fakat, Bir Aykut Kocam, Riza Çalımbay,Mehmet Özdilek ise eski takımları karşısında kuzu gibiler. Riza BJK’ye gitti mi? Gitti. Aykut Kocaman FB’ye gitti mi? Gitti. Başka ne diyeyim ki? Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar bile bunlara işaret etti.
20. haftada Kayseri’de 0-0 berabere kalındı.
Her oynadığı maçta yüzde 99 gol atan Nonda’nın gönderilmesi hata idi. Gönderildi ve Galatasaray’dan korkanlar ariza çıkarmasını beklerken Keita ariza çıkarmaya başladı. Anlayacağınız oynamadı, çünkü Nonda’yı seviyordu. Galatasaray liderliği üçüncü kez kaçırdı, çünkü FB kendi sahasında Diyarbakır la 1-1 berabere kaldı.
Türkiye Ziraat kupası maçında Kasap yalçın Ayhan ve Necati Ateşin oynadığı, Eski BJK’li Mehmet Özdilek’in çalıştırdığı Antalyaspor Galatasaray’a 3-2 yenilmesine karşın elendi. Necati Ateş’in hırsını anlamak olası değildi. İki gol attı. Bu hırsıyla bu adam Barcelano’da oynaması gerekir. Yooo, onların başarıları sürekli değil göreceli, çünkü sadece Galatasaray karşısında harikalar yaratıyorlar. Galatasaray7ın gollerini Elano, Emre Çolak ve Caner Erkin attı.
Ve 21. haftada FB Manisaspor ile 2-2 berabere kalınca, Galatasaray oynamazdan 46 puanla lider oldu.
Oynamadı, çünkü futbolumuzu kirleten bir aile Ankaraspor’un ligden düşürülmesine neden oldu. Bu ailenin başındaki kişi yetersiz oğluna Ankara’nın en köklü takımın satın aldı oyuncak olarak. Fedeasyon’da bunlara güya ceza verdi, eski takımlarını ligden çektirerek. Dursana diğer kirlilklerin üstün. Yoooo, olmaz başı ağırır.
Ben Muhmut Özgener denen adama güvenmiyorum. Bu kişi geçen yıl kongre üyesi olduğu takımın şampiş veriyor, fakat belli mi olur, kimin şampiyon olacağı. Ama şu bir gerçek ki Doların yeşilini İslam’ın yeşiliyle harmanlayıp yeşil sahalara inenler, dahası dinden ve yoksudan geçinirken futboldan da geçinmeye başlayanlar Galatasaray’ı ele geçirmezden asla şampiyon yapmazlar.
(Yazının devamı haftaya)
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Lig’in bitiyor iyi ki, eğer bitmese, inanın Galatasaray bitecekti. Daha doğrusu birileri kendilerini erken bitirmese, birileri Cim Bom’u bitirecekti.
Ben; “Galatasaray’in Rijkaard ile başlayan
İki Yıllık Başarısızlık Öyküsü-3”ü sizlere sunarken, Galatasaray’imiz 29. maçını Manissapor ile, Manisa’da tamamladı.
Arada o’nu da sıkıştırayım dedim. Sıkıştırmaya gerek yok aslında, çünkü bu maçın detayını ‘Başarısızlık Öykü’sünün sonlarında yazacağım.
Kısaca değineyim; maçı Galatasaray Arda’nın 2 ve Culio’nun müthiş golleriyle 3-2 aldı ve birilerinin ‘Banka Asya’ geyiklerine son verdi.
Her ne kadar 11.maçta Sivasspor’u Nonda ve Kewell’in golleriyle 2-0 yeniyor ve Rijkaar duraklama dönemi bitti diyordu.
Sonrasında
Avrupa ligi tekrar başladı. Galatasaray Romanya’da Dinamo Bükreş’i Kewell, Nonda ve Mehmet Topal’ın golleriyle 3-0 yendi ve gruptan çıkmayı garantiledi, iki maç kala.
Ligin 12. maçında Diyarbakırspor’u deplasmanda Sabri ve Arda’nın golleriyle 2-1 yenseler de Rijkaard’ın dediği gibi duraklama dönemi bitmemişti. Çünkü, 13. maçta kendi sahasında Manisaspor ile Kewell’in golüyle 1-1 berabere kaldı, son dakikada yedikleri golle. Eğer o golü yemeseler BJK’ye yenilen FB ile puanları eşit olacaktı(31-31).
Bursa dolu dizgin geliyor ve de kimse durdurmak niyetinde değildi.
Galatasaray da bu niyeti taşımıyordu.
Ve 14.maçtaki 1-0 Bursaspor yenilgisi bir şeylerin iyi gitmediğinin göstergesi idi.
Galatasaray’ın 12 puan gerisindeki BJK’nin Galatasaray’ı 1 puan geçmesi endişe yaratmıyor değildi.
Fakat Avrupa liginde iyi gidiyordu. Gerçi üç kulvarda da fena değildi, ama GS çok iyi iken fenalık geçiren birileri sürekli fenalık için GS’in ufak arizalarını büyütüyorlardı.
İstanbul’da, Gilberto’nun kendi kalesine attığı golle Panathinaikos’u 1-0 yenerek UEFA Avrupa ligi’nde 13 puanla birinci ve de bir üst turda seribaşı oldu.
Birilerin “Ya GS ikinci kez UEFA kupasını Türkiye’ye getirirse” korkuların duyumsamaya başlamışlardı.
Galatasaray gerçekten şansızdı. Çünkü Manisa beraberliğiyle liderliği kaçıran, ardından Bursa’ya yenilen GS, lig’in 15. haftasında kendi sahasında, Kewell ile öne geçmesine karşın son salisede yediği gol ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 1-1 berabere kaldı. FB ve Bursa’nın yenildiği, BJK’nin berabere kaldığı haftada bir kez daha liderlik fırsatını kaçırdı.
Geçen yılın Kadiköy fatihi Hüseyin Göçek bu maçta Galatasaray’ın maçı almaması için 90 dakikanın son damlasına kadar savaş verdi ve 90+4’te Galatasaray’ı iki puan geri çekti.
Bursa’ya Tolunay Kafkas’ın takımı Kayseri 3-0 ile dur diyerek yeni lider oldub
16.haftada 2-0 geriye düştüğü maçta Antalyasporu Keita, Elano ve Kewell’in golleriyle 3-2 yenerek, ardından 17. haftada Gençlerbirliği’ni Kewwell’in golüyle 1-0 yenerek “Galacticos’un dönüşü” manşetini attırdı attırmasına, fakat yine de ilk devreyi FB’nin ardından ikinci bitirdi.
Türkiye Ziraat kupasında Trabzon’u Arda ve Caner’in golleriyle 2-1, Orduspor’u Arda ve Nonda’nın(2) golleriyle 3-0 , Denizli Belediyespor’u, Caner Erkin, Barış Özbek(2) ve Emre Çolak’ın(2) golleri ile 5-1 yenerek , Ankaragücü ile deplasmanda 0-0 berabere kalarak gruptan çıkmayı garantiledi.
Rijkaard ikinci Arda denebilecek Emre Çolak adlı genci öne çıkarmaya başladı.
Bu ara İngiltere Premir liginden Kewell gibi Avusturalyalı olan Lucas Neill alındı, Meksikalı Giovani Santos ile Jo Alves kiralandı. Bu takıma süper takviye idi, özellikle Meksikalı Messi diye adlandırılan Santos Rijkaard’in Barcelona’dan öğrencisi.
Tüm futbolcu aktarımlarında başrolü Haldün Üstünel oynuyordu.
Gerçi deplasmanda Sturm Graz’a 1-0 yenilse de Avrupa Liginde grubu birinci tamamlamıştı. Aslında Avrupa karnesi 8 galibiyet, 3 beraberlikle iyi bir karne idi. Adeta bu karneye iyi bir bahşişti Sturm Graz yenilgisi.
İkinci yarının ilk, ligin 18. maçında Gaziantepspor’u Mustafa Sarp’ın golüyle 1-0 yendi.
19. haftada Denizli’de Arda ve Jo Alves’in golleriyle Galatasaray 2-1 galip geldi.
FB ile lig’in 39 gollü takımı idi ve FB ile arasında 1 puan fark vardı(43-42). Ama yine de birileri ariza yaratmak için Rijkaard hatası arıyorlardı.
Nerden çıktıysa, hangi Galatasaraylinin FB’li, hangi FB’linin GS’li olduğu tartışma başlatıldı. Caner Erkin açık açık FB’li olduğunu açıkladı. Ve bu oyuncu bu açıklamadan sonra ne raslantıdır ki Galatasaray’a çok kirtik puanlar kaybettirdi ve ardından lig bitince de FB’ye gitti.
Galatasaray Türkiye Ziraat kupasında Antalya’ya 2-1 yenildi. Tek gol Arda’dan. Kaleci Ömer Çatkıç Galatasaraylıları değil, futbol sevdalısı tüm insanları tilt edecek bir pis kopat. Evet, evet pisin teki. En az 3 dakika oyundan çaldı ve Hakem Bülent yıldırım’da ağzında düdük izledi. Sadece o mu? Eski Galatasarlı Yalçın Ayhan 36. dakikada Jo’yu sakatlamış, itiraz eden Caner’e de “Sus yoksa seni de sakatlarım” haykırışını da izledi.
Gerek çalıştırıcı, gerekse topçu eski Galatasaraylılar Galatasaray karşısında canavar kesiliyorlar. Örneğin Necati Ateş, Yalçın Ayhan, Tolunay Kafkas, Hikmet Karaman VD. Fakat, Bir Aykut Kocam, Riza Çalımbay,Mehmet Özdilek ise eski takımları karşısında kuzu gibiler. Riza BJK’ye gitti mi? Gitti. Aykut Kocaman FB’ye gitti mi? Gitti. Başka ne diyeyim ki? Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar bile bunlara işaret etti.
20. haftada Kayseri’de 0-0 berabere kalındı.
Her oynadığı maçta yüzde 99 gol atan Nonda’nın gönderilmesi hata idi. Gönderildi ve Galatasaray’dan korkanlar ariza çıkarmasını beklerken Keita ariza çıkarmaya başladı. Anlayacağınız oynamadı, çünkü Nonda’yı seviyordu. Galatasaray liderliği üçüncü kez kaçırdı, çünkü FB kendi sahasında Diyarbakır la 1-1 berabere kaldı.
Türkiye Ziraat kupası maçında Kasap yalçın Ayhan ve Necati Ateşin oynadığı, Eski BJK’li Mehmet Özdilek’in çalıştırdığı Antalyaspor Galatasaray’a 3-2 yenilmesine karşın elendi. Necati Ateş’in hırsını anlamak olası değildi. İki gol attı. Bu hırsıyla bu adam Barcelano’da oynaması gerekir. Yooo, onların başarıları sürekli değil göreceli, çünkü sadece Galatasaray karşısında harikalar yaratıyorlar. Galatasaray7ın gollerini Elano, Emre Çolak ve Caner Erkin attı.
Ve 21. haftada FB Manisaspor ile 2-2 berabere kalınca, Galatasaray oynamazdan 46 puanla lider oldu.
Oynamadı, çünkü futbolumuzu kirleten bir aile Ankaraspor’un ligden düşürülmesine neden oldu. Bu ailenin başındaki kişi yetersiz oğluna Ankara’nın en köklü takımın satın aldı oyuncak olarak. Fedeasyon’da bunlara güya ceza verdi, eski takımlarını ligden çektirerek. Dursana diğer kirlilklerin üstün. Yoooo, olmaz başı ağırır.
Ben Muhmut Özgener denen adama güvenmiyorum. Bu kişi geçen yıl kongre üyesi olduğu takımın şampiş veriyor, fakat belli mi olur, kimin şampiyon olacağı. Ama şu bir gerçek ki Doların yeşilini İslam’ın yeşiliyle harmanlayıp yeşil sahalara inenler, dahası dinden ve yoksudan geçinirken futboldan da geçinmeye başlayanlar Galatasaray’ı ele geçirmezden asla şampiyon yapmazlar.
(Yazının devamı haftaya)
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder