SAHASINDA ŞİKEYE RASTLANAN GALATASARAY TRABZON’U YENEMEDİ(0-0)
Galatasaray Trabzon maçına geçmezden izniniz olursa şunlara
değinmek istiyorum.
Doğru bıktınız, anlıyorum, fakat sahibinin seslerinden çok,
halkın sesine gereksindiğinizi düşünüyorum;
Demet Erel diyor ki; “Ne şike ne teşvik varmış... Teşebbüsün teşebbüsünde kalmış olay... Sahaya yansımamış. Hatırlatırız... Benzer sebepten 250 albay ve general hapiste...”
Doğru haklısınız, benzerini biz yıllardır yazıyoruz, yani şike olmasına karşın, yok sayıldığı yıllardan beri. Haaa, şimdi şike var mı sayılıyor? Futbolumuzun efendileri yok saydı saymasına da UEFA ve FİFA’nın var sayması halinde ne olacak? Ne olacak, UEFA ve FİFA’yi birileri kafa kol saracak galiba(sardı da)…Recebim canım…Fakat, ben hiç böylesi kafa kola, UEFA ve FİFA’nın teslim olacağını zannetmiyorum.
Korkum şu; UEFA ve FİFA bize öyle bir ceza verecek ki, salt futbolumuzu değil, sporumuzu darmadağın edecek. Çünkü, futbol salt birilerinin cebini değil, istemeyerek de olsa, diğer spor dallarını besleyen ana sektör idi. İşte bu ana sektör, karanlık baba sektörü ile yok edilmek üzere.
Nasıl mı? Aşağıdaki gibi:
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) “Futbol Disiplin Talimatı”nın 58. maddesinde değişiklik yaptılar ve aşağıdaki duruma getirdiler:
58. maddenin yeni hali şöyle:
1- Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek yasaktır. Teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır.
a) Yukarıda belirtilen ihlalleri gerçekleştiren kişilere sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir
b) Yukarıda belirtilen ihlallerin kulüp yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiş olması durumunda, ilgili kulüplere bir alt lige düşürme cezası verilir.
c) İhlalde sorumluluğu bulunan kişilere ayrıca para cezası verilebilir.
2- 1. fıkrada belirtilen ihlallere teşebbüs etmek yasaktır.
a) Teşebbüs halinde, ilgili kişilere 1 yıldan 3 yıla kadar müsabakadan men veya hak mahrumiyeti cezası verilir.
b) Teşebbüs halinde ilgili kişinin yöneticisi olduğu kulübe bu talimatta öngörülen disiplin cezaları uygulanabilir. Ağır ihlal hallerinde kulübe en az 12 puan indirme cezası verilir. İhlalin ağırlığı kurul tarafından somut olayın niteliğine göre serbestçe karar verilir ancak eylemin ilgili yöneticinin kendisinin veya üçüncü kişilerin bahis oyunlarından menfaat elde etmesi amacına matuf olduğunun tespit edilmesi halinde ihlal, mutlaka ağır ihlal kabul edilir.
3- İhlal veya ihlale teşebbüsün hakemler tarafından meydana getirilmesi halinde sürekli hak mahrumiyeti cezası verilir.
1. Maddenin “b”sine bakar mısınız. Resmen şikeyi serbest kılıyor.
Anlamadın değil mi? Olur a, ileri de futbol takımı yönetici olursun ve gerekebilir; anlatayım:
“Sen yönetici olarak, şike yapma, teşvik primi verme, yönetici olmayan birine yaptırt. Piyasada artık pıtrak gibi bitecek olan ‘ucuz fiyata, şike yapılır, teşvik primi verilir’ diyerek, futbolun ara ve arka sokaklarında bağıran, seyyar takım satıcılarından birkaç tane kiraladın mı, hem takımı, hem kendini kurtarırsın. Yani, kiralık tetikçi örneği, kiralık şikeci ve teşvikçiyi devreye sokacaksın”.
Yine mi anlamadın? Hade beee, senden futbol adamı olmaz.
İşte bizim ortak coşkumuz futbolu artık böylesi futbol adamları yönetmeye devam edecek.
Bitmedi daha. Düşünün bir şekilde yönetici kiralık şikeci ve teşvikçi ile anlaşmadı, kendi yaptı her şeyi ve ceza aldı. Bu sefer, 58. Maddeyi besleyen ek ‘ yaptırımın ertelenmesi maddesi eklendi’.
TFF, Futbol Disiplin Talimatı'na "Yaptırımın ertelenmesi" başlıklı, 105. maddeyi eklerken, Futbol Müsabaka Talimatı'nda da değişikliğe gitti. Futbol Disiplin Talimatı'na eklenen 105. madde, uyarı, kınama ve hak mahrumiyeti haricindeki disiplin yaptırımlarının ertelenebilmesine imkan sağlıyor.
Madde şöyle:
1-Aşağıda belirtilenler haricindeki disiplin yaptırımları ertelenebilir:
a- Uyarı,
b- Kınama,
c- Hak mahrumiyeti.
2-Yaptırımın uygulanması en az bir yıl, en fazla beş yıl süreyle
ertelenebilir. İstisnai durumlarda bu sürenin uzatılması veya ilgili kişinin TFFyetki alanından çıkması halinde yaptırımın ertelenmesi mümkündür.
3-Erteleme süresi içerisinde, ihlalin tekerrürü halinde, yetkili kurul,
kural olarak, asıl yaptırımın uygulanmasına hükmeder. Bu yaptırıma ikinci ihlal için öngörülen yaptırım eklenir."
Futbol öylesi bir etkin evrensel olgu haline geldi ki, ideolojileri, idelojistleri öteler oldu, dahası onların önüne geçti.
Yıllardır AKP idelojistliği, doğrusu teorisyenliği yapan ve siyasal erkin, sanal darbe operasyonlarını ‘demokrasiye giden yol’ diyerek destekleyen ve besleyen bir FB’li kimlik; o süreçte, özel mahkemeleri, yargıyı ve polisi eleştirmemesine karşın, bu süreçte tüm bu olguları eleştirdiği gibi, özel mahkemelerin, devlet güvenlik mahkemelerinden farkı olmadığını, siyasal erkin yargıyı ve polisi yönlendirmesinin faşizan bir duruş olduğunu söylemeye başladı. Yetmedi, ‘eskiden asker vesayeti(Türkçesi korumacılığı) ve asker güdümünde gazeteciler vardı, şimdi polis vesayeti ve polis güdümünde gazeteciler var’ diyecek kadar konuyu ileri götürerek Gülen Cemaati’ni suçlayabildi.
Gel de bu durumda Galatasaray Trabzon maçını yaz.
Zor da olsa, kısaca bir değineyim:
Galatasaray’ın, 2 Mayıs 2012 günkü Ali Sami Yen Aslantepe Arena’daki Trabzon maçında performansı gerçekten düşüktü, halbuki 29 Nisan 2012 Avni Aker’deki Trabzon maçında performansı çok yüksekti. İnanın, Avrupa’da 90 dakika performansını koruyan böylesi fizik gücünde takımların ilk beşindedir Galatasaray. Düşünün bir takım, 2 dakikada, rakibine top göstermiyor ve yaptığı 41 pasla, gol pozisyonu yaratabiliyor.
İşte bu özelliklerini ikinci Trabzon maçında gösteremedi. Düşünün; arkadaşlarına 14 gol attırmış, yani 14 golün asistliğini yapmış ve serbest atıştan 5 gol atmış Selçuk bile iyi değildi, Müslera hariç. Sanki topçular, Galatasaray’ın amaçlı bir şekilde PFDK’ya gönderilmesinden etkilenmişlerdi. 10 aydır Galatasaray’ın adı geçmeyen şike sürecinde, süper finallerin bitimine çeyrek kala, PFDK’ya gönderiliyor. Olacak iş değil. Bu GS’ya değil Türk futboluna tokat atmaktır.
Hakemler: Tolga Özkalfa xx, Cem Satman xx, Volkan Narinç xx
Galatasaray: Muslera xxx, Eboue xx, Semih Kaya xx, Ujfalusi xx, Hakan Balta xx, Engin Baytar xx (Dk. 84 Sabri Sarıoğlu x), Selçuk İnan xx, Melo x (Dk. 66 Baros xx), Emre Çolak x (Dk. 62 Aydın Yılmaz xx), Necati Ateş xx, Elmander xx
Trabzonspor: Tolga Zengin xxx, Celustka xx, Giray Kaçar xx, Mustafa Yumlu xx (Dk. 46 Glowacki xx), Cech xx (Dk. 79 Henrique x), Zokora xx, Colman xx, Serkan Balcı xx, Alanzinho xx, Olcan Adın xx (Dk. 87 Aykut Akgün ?), Burak Yılmaz xx
Galatasaray, son 20 dakikada kendini toparlar olduysa da, toparlanmasına hakem izin vermedi ve 2 puan kaybetti. Eğer yarın FB, BJK’yi Beşikistantan’da yener ise, dediğim çıkacak.
Ne demiştim; Recep olduğu sürece iktidarda, Galatasaray’ın iktidar olması bir düş.
Yayıncı kuruluşun, istediği oluyor ve final Kadiköy’e taşınıyor, aynen kurgusal maç takviminin gereği yerine gelecek.
Yayıncı kuruluş, Marcus Melek diye bir hakem eskisini getirmiş, yorumcu . Sanki Türkiye’de yorumcu kalmamış. Adam resmen hasta fenerli “Şansal >A”nın dediklerinin ‘noter katibi gibi’ onaycısı. Trabzonlu oyuncunun kırmızı kartla atılmaması, GS ataklarının durdurulması ve diğer aleyhteki düdükler bir yana, 90+5’te 3 Trabzonlu oyuncunun ceza sahasında topu kucaklayıp uzaklaştırmalarını, hakem gibi Şansal ve Marcus da seyretti. Çünkü, yayıncı kuruluş resmen 100 km’den gösterdi bu pozisyonu, nedense yakın çekimini vermedi.
Her ne ise; Galatasaray’ın son Trabzon maçında kaybettiği 2 puanı çok arayacağı gibi, kazandığı 1 puana da çok sevinebilir. Belli mi olur, Galatasaray Beşiktaş’ı teşvikleyebilir.
Öyle diyor Aykut Kocaman. Evet, Avni Aker’de Galatasaray’ın 4-2 aldığı maça kocaman-kocaman laflarla gönderme yapıyor: ''Spor kamuoyunun vicdanı olduğunu düşünüyorum. Adalet duygusunun da olduğunu düşünüyorum. Bizim maçlar da seyrediliyor, her takımın maçları seyrediliyor. Bakalım sonu ne olacak hayırlı olsun''
Ne demek bu şimdi? “Doğru, birilerinin maçı değil, sizin maçlarınız seyrediliyor” mu desin birileri, gerilim aşkına?
Aykut bunu hemen-hemen her Galatasaray galibiyeti sonrası değil, rakibi olduğu her takımın maç kazanmasından sonra böylesi çıkışlar yapıyor ve ortamı gerip geri çekiliyor. Hiç de ethik bir duruş değil. Her duruşunda İstanbulspor’dan niçin kovulduğu aklıma gelir.
Galiba bazı konularda, Emre Belezoğlu haklı. Çünkü Emre içi dişi aynı, itici ama açık sözlü biri, bir gizemli hesap, kin yok onda. İnsan böylesi düşmanından zarar görmez, ama öylesinden görür…
Aykut, donuk bir insan. İnanın, yüzündeki anlamsız ifadesi, adeta ölüm sessizliğinin rüzgârı gibi, ürpertmeyi bırakın, öfkelendiriyor insanları.
Gerek Terim, gerekse Şenol Güneş bugün Kocaman’a çok öfkeli idiler. Haklıydılar da. Çünkü, bu 2 çalıştırıcı asla maç sonu birilerine gönderme yaparak, taraftarları tetiklemediler bugüne dek. Tetiklemezler de…
Fenerbahçe Yönetimi, Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı kararlar, Aziz Yıldırım'ın yeniden adaylığı ve CAS Davası ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir, Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal'ın "Fenerbahçe şampiyon olsa bile Şampiyonlar Ligi'ne biz gideceğiz(Aysal’ın bu söylemi de gerçekten anlamsız ve yersiz. Lütfen iyi bir danışman bulun kendisine. Söyledikleri bir Galatasaraylı olarak beni de üzüyor)" açıklamasına cevap verdi. "Kendisi hayal görüyor. Aysal, play-off'un da Fenerbahçesiz oynanacağını sanıyordu. Allah'a şükürler olsun ki onlarla beraber oynuyoruz" dedi. Ayrıca Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç "Seneye Avrupa'ya gitmemizi engelleyecek bir durum yok" dedi.
Bu haber sonrası, iki şey söylemek istiyorum:
Birincisi:
Kimse yadsımasın, dinden ve yoksuldan geçinirken futboldan geçinmeye başlayan gülencilerle Nakşiler futbolumuzu 2'ye böldü. Bir taraftaki, Abdullah Gül, Hakan Şükür, Rasım Kütahyalı, Şamil Tayyar , Mehmet Baransu, diğer taraftaki; Cengiz Çandar, Recep Tayyip Erdoğan, Ergün Babahan, Can Ataklı, Ertuğrul Özkök vd size neyi çağrıştırıyor?
İkincisi:
Kimse yadsımasın; taraftarların çoğu Galatasaraylı, hakemlerin çoğu Fenerli...Volkan Demirel'in; "ben Halis Özkayha'yi çok seviyorum" demesi size neyi çağrıştırıyor?
Ben futbolu bunların yüzünden, az sevmeye başladım.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evsbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder