BİLGİSAYAR BAŞINDA OTURMAK 21.YÜZYILIN UYUŞTURUCUSU
18 Ekim 2014
“Oturmayı uyuşturucudan ölümcül kılan sandalyeler kahrolsun”
“Her türlü kötülüğün anası içkidir” derken, şimdi “sandalyeyi” her türlü kötülüğün anası olarak mı göreceğiz. Bir şeyin anası varsa, babası da var demektir. O halde bana göre, her şeyin babası da siyasilerin paylaşamadığı “koltuk”tur..
Şaka bir yana; “sandalyeler her türlü kötülüğün ana kucağıdır” tümcesini bir açalım. Mayo Graduate School of Medicine’den endokrinolog (İç Salgı bezleri hormon sentez ve salgısı yapan organ uzmanı) James Levine “Sandalye bizi öldürmek için çıktı” dedi. Buna karşılık çoğu kişi yıllarını oturarak geçiriyor. Ne yazık ki bulgular büyük bir hata yapıldığını göstermeye yetiyor: O da rahat koltuklarımızda çok fazla vakit geçirdiğimiz.
Evet; 20. yüzyılda sağlığımızın en büyük düşmanı; sigara, içki ve uyuşturucu derken, 21. yüzyılda sağlığımızın en büyük düşmanı “Oturma” gösterilmeye başlandı. Öyle ki “Sandalye, bizi öldürmek için icat edildi...” diyen bilim ademleri çıktı ortaya. Hatta, oturmaya, yüzyılımızın sigarası diyenler de..
Populist ve fantastik böylesi benzetmeler üzerinde durulması gereken vurgulardır. Hiç düşündük mü, günde kaç saatımızı oturarak geçirdiğimizi. Uzmanlar 10 saat diyor; ben bunu reddediyorum: “İş yerinde kaç saat oturuyoruz? 8 saat
- -- Eve, srvisle kaç dakikada geliyoruz? En fazla 30 dakikada
- —Gece 11’e dek ne yapıyoruz? 4 saat oturuyoruz
- —Kaçta kalkıyoruz? Sabah 07:00’de, yani 8 saat yatıyoruz.
Oturma ve yatmayı eş tutun, sizin 24 saatinizin, en az 20 saati oturarak ve yatarak geçiyor. Hafta da 140 saat eder, ayda 560 saat, yılda… Yani biz yaşamıyoruz resmen. Ölmeye gerek var mı? Yoo, çünkü ölmüşüz.
Abartılı geldi değil mi? Böyle olmadığını söyleyelim ve abartının seviyesini düşürelim. Diyelim ki, iş yerinden servisle değil, 2 saat yürüyerek gelelim, Cumartesi ve Pazar günler en az 4 saat yürüdüğümüzü düşünelim..Kısacası ne yaparsanız yapın, gününüzün 15 saatı oturarak geçiyor..
Bir de emekli olduğunuzu düşünün ve sabah akşam bilgisayarın başında oturuyorsanız, sizi uyuşturucu kullanmaktan tutuklamak gerek, çünkü insan ancak sağlığına bu denli zarar verir.
Ben tutuklanmamak için, fiziksel aktivitemi artırmaya çalışıyorum. Bunun için; her akşam en az 1.5 saat yürüyorum ve her 3 oyun’da da evin içinde 20 dakika yürüyorum ve 15 basamaklı merdiveni 10 kere inip çıkıyorum. En önemlisi merdiven tırmanmaktır. Çünkü asansör kabininin reddedip, basamağı seçerek, merdiven tırmanmak, yaşını tırmandırmaktır.
Bir başka söylemle başmaklarla eve girişi uzatmak ömrü uzatmaktır. Uzmanlar diyor ki; günde 50 basamak çıkmak yılda 2,5 kilogram yağ yaktırır. Altı katı merdivenle günde 3 kez çıkılmak 120 kalori harcamaya eşdeğerdir. Bu nedenle, devasa yapılar hariç asla asansör kullanmam. Yürüyen merdivenin üstünde değil yanında yürümeyi yeğlemek en büyük tutkumdur.
Birçok araştırmada bu sonuca varan uzmanlar, çok fazla oturmanın sağlığımızı tehdit ettiğinin üzerinde duruyor artık. Buna uzmanlar değil, halk kendi arasında zaten dikkati çekiyordu, “otur otur uyuştum” diyerek, fakat bunun derinlemesine zararlarını, yani bu anonim söylemle bilimsel tanımını yapması olası değildi. Bilim ademleri, bunun tehlikesini gördü ve bilgi akışı sağlamaya başladı:
UCLA Comprehensive Health Program’ın kadın sağlığı biriminin başkanı tıp doktoru Camelia Davtyan, “Uzun süreli oturmak doğamıza uygun değil” dedi.
Doğru, çünkü; insanoğlu 1000 yıl önce çalışmaya başladı. Oturarak çalışmaya ise 100 yıl önce.. Bundandır ki, bedenimizin bütün gün ayakta olmaya uyumludur ve bunu 21. Yüzyılda değerlendirmesi gerekir.
Harvard Tıp Fakültesi’nden Dr. I-Min-Lee ‘Yaşamak İçin Hareket Et: Koltuklar, üzerine sağlığa zararlıdır uyarısı yazılarak mı satılmalı’ başlıklı çarpıcı bir konferans verdi.
Sürekli oturmak ölümcül hastalıklara davetiye çıkarıyor. Dr. Lee giderek artan sayıda çalışmanın, modern dünyamızda oturmanın kanser, kalp damar hastalıkları, inme, hipertansiyon gibi ölümcül hastalıklarla anıldığına işaret etti. Dr. Lee koltuğun sağlığa zararlı olduğunu belirterek oturmayı ‘yeni sigara içme’ tehlikesi olarak tanımlayarak ‘bırakmanın zamanıdır’ dedi.
Oturmanın ölümcül olabileceğine ilişkin ilk vaka 80 saat boyunca oturduu yerde internet oyunu oynayan 24 yaşındaki bir erkekte görülen ve kan akımının azalması sonucu oluşan pıhtılaşma olayıdır. Avustralya’da 60 bin kişi üzerinde yapılan çalışmada günde 4 saat ve üzeri oturanlarda kronik hastalıklara yakalanma riskinin önemli ölçüde arttığı gösterildi. Çok uzun süre masa başında oturmanın obeziteye yol açabildiği, şeker hastalığına yakalanma olasılığını artırdığı, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarına neden olduğu on yıldır dile getiriliyor.
ABD'de obezite üzerine çalışmalar yapan Dr. James A. Levine sürekli oturmak zorunda kalan çalışanların sağlıklarını korumaları için, altında bir yürüme bandı olan çalışma masası geliştirdi. Mayo Clinic Hastenesi'nde görev yapan Levine 20 seneden beri düşündüğü projesini çalışma arkadaşlarıyla hayata geçirdi.. Çalışanların daha sağlıklı bir yaşama adım atmasını sağlayan masa yoğun talep görüyor.
2006 yılında, Fransa’nın bir köyünde yalnız yaşayan 57 yaşında bir adam, evinde oturmuşken yanmış halde bulundu. Başı, göğsü, kolları ve ayakları neredeyse sapasağlamdı, ama vücudunun karnından bacaklarına kadar olan kısmı tamamen kül olmuştu. Yanmış bedenin birkaç santim yanındaki gazeteler, hasır iskemle, ve diğer nesneler isten kararmış, fakat yanmamışlardı.
Bu gizemli bir olay. Fakat şu bir gerçek ki, oturarak zaman geçirirken edilgenliğini kırman gerekir, fizik aktivitelerini artırarak. Fizik aktivitelerin için, iş saatlerinde altında bir yürüme bandı olan çalışma masası alman gerekmiyor. Masa başında iken küçük aralar verin ve yürüyün (odanın içinde veya koridorda, bahçede.. En azından odadan çıkın, bahçeye inin ve geri gelin) Gıdana dikkat edeceksin. İçki dozunu kaçırmayacak, sigarayı bırakma noktasına taşıyacaksın. İş ve istirahat dışındaki zamanının çoğunu oturarak değil yürüyerek geçireceksin. Gürültü ve görüntü kırlılığı olmayan bir kette ömrünüzü uzatacaksınız.
http://blog.milliyet.com.tr/gurultu-kirliligi-yaratan-jet-egzozlu-dolmuslar--motorlu-kuryeler-ve-bisikletli-kurye-onerisi/Blog/?BlogNo=476652
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
Yorumlar
Yorum Gönder