GALATASARAY TRABZONSPOR’UN TURASINI BOZDU
Spor Toto Süper Lig 2015/2016 sezonu 19.09.2015 20:00 5. Maç: Galatasaray Trabzonspor maçına damga vuran, maçın sonucu değil, H. Hamzaoğlu oldu, söyledikleriyle: “Bugün şansa kazandık. Kaybederken şansa diyemem ama bugün şansa kazandık. Bir sürü top direkten döndü. Allah yardım etti bize. Bundan önceki maçlarda benim yüzümden kaybettik, ama bugün şansa kazandık şükürler olsun. Hiçbir yere gitmiyorum. Herkes gitmemden çok memnun olacak ama ben gitmiyorum bir yere. Mücadeleden kaçmıyorum. Herkes görecek. Elimizden geleni her zaman yaptık. Bundan önce de yaptık. Daha iyi oynadığımız maçları kaybettik. Değişen bir şey yok. Ben hala kötü hocayım. Takımım şükürler olsun hocasız 3 kupayı aldı.” Bu söylem resmen, Galatasaray spor yazarı sanan bazı skor yazarlarının çok ağır eleştirilerine yanıttı.
Tepkisinden haklı, çünkü o skor yazarlar, adeta Hamza Hamzaoğlu’nu gönderdi ve yerine Mustafa Denizli, Ersun Yanal ve Tolunay Kafkas’ı getirdiler. Hatta Denizli’nin yardımcılarını, Fatih Terim ile araları açık denerek Hasan Şans ve Ümit Davala şeklinde verdiler. İnsaf be; 1 değil, 2 değil tam 3 kupa alan bir çalıştırıcıyı aşağılayıp, başarılarını şansa bağlarsınız?! Hamzaoğlu kardeşim, ironi yaparken bu denli duygusal olmamak gerekir. Biliyorsun futbolumuzun dokularını bozanlar bunlar, bunlar senin gibi profesyoneli bu denli olumsuz etkilememeli…
Ve Galatasaray, 4 maçta aldığı 5 puanın 4’ünü aldığı deplasmanlardan 3 puan daha alarak, deplasmanda aldığı puanını 7’ye, toplam puanını da 8’e çıkardı. Eğer yenilseydi, Trabzon ile puan farkı 8’e çıkacak ve zor toparlayacak sürece girecek ve de skor yazarlarını Hamzaoğlu müthiş malzeme olacaktı..
Yani; Galatasaray değil de Hamzaoğlu direkten döndü. Gerçekten, maç sahadan çok, karşılıklı direklerle ve %100, anlık pozisyonlarla oynandı. İlkyarı; Galatasaray’dan çok, Trabzon ürkek başladı. Galatasaray ise sakindi ve de kontratak mantığındaydı. Maç 45’ten sonra başladı, Trabzonspor da..
Bu dakikadan sonra Trabzonspor, 60. Dakikaya kadar adeta Galatasaray’ı bunalıma soktu. En az, 3 gol kaçırdı. 60.dakikadan sonra da Galatasaray en az 3 gol kaçırdı, birini gol yaptı ve iyi oynamaya çalıştığı, fakat bana güven vermeyen oyunuyla Trabzon gibi en zorlu deplasmanda 3 puan çıkardı.
Trabzonspor Şota ile zor. Neden Yusuf Erdoğan oyunda yoktu? Mehmet Ekici’yi nasıl yedekte oturtursun. Sakat ise 18’de almasaydın.
Galatasaray’da Hakan bir harika. Bilal annesini kaybetmiş başı sağ olsun, kendini toparlıyor. Gol onun akıllı kesmesiyle geldi. Sneijder’de resmen Aslan iştahı ile oynadı. Duyurulur: Son yarım saatte oyuna Podolski yerine oyuna giren ve de bir şutu direkten dönen Sinan Gümüş geleceğin dünya yıldızıdır. GS bu oyuncuyla yeniden sözleşme yapmalıdır.
Şereflinin, dahası futbolumuzun vebası her ne kadar "GS’yi yine hakem kurtardı Net penaltı" dese de, bana göre de penaltıydı penaltı olmasın da, kendileri diyordu penaltı yorumlarında, “Çok yakından topun ele gelmesi penaltı olamaz, çünkü o kısa mesafede topçu asla, elini topa uzatmayı düşünemez..”
İyi de, neden Galatasaray lehinde verilmesi gereken kırmızı karta neden duyarsız şerefli..
- Trabzonspor: Onur Recep Kıvrak, Luis Pedro Cavanda, Mustafa Yumlu, Douglas Franco Teixeira, Kevin Constant (Dk. 77 Salih Dursun), Okay Yokuşlu, Stephane M'bia Etoundi, Özer Hurmacı (Dk. 72 Cardozo), Marko Marin, Erkan Zengin (Dk. 68 Yusuf Erdoğan), Dame N'Doye
- Yedekler: Esteban Alvarado Brown-Aykut Demir-Carl Medjani-Mehmet Ekici-Salih Dursun- Yusuf Erdoğan- Oscar Rene Cardozo Marin 72'
- Çalıştırıcı: Gürcistanlı Shota Arveladze
- Takım Değeri : 114.400.000 €
- Galatasaray: Muslera, Denayer, Semih Kaya, Hakan Balta, Carole, Bilal Kısa, Rodriguez, Yasin Öztekin (Dk. 90+5 Sabri Sarıoğlu), Sneijder, Podolski (Dk. 61 Sinan Gümüş), Burak Yılmaz (Dk. 66 Umut Bulut)
- Yedekler: Cenk Gönen-Koray Günter-Sabri Sarıoğlu-Jem Karacan-Sinan Gümüş-Olcan Adın-Umut Bulut
- Çalıştırıcı: Hamza Hamzaoğlu
- Takım Değeri : 124.850.000 €
- Stadyum : Hüseyin Avni Aker
- Hakemler: Cüneyt Çakır-Bahattin Duran-Tarık Ongun
- Gol: Dk. 82 Stephane Mbia (kendi kalesine) (Galatasaray)
Galatasaray ve Trabzonspor rekabetinde Galatasaray üstün, fakat açık ara değil: İki takımının 19 Nisan 2015 tarihi itibarıyla yapmış oldukları 119 maçın 54'ünü Galatasaray, 38'ini de Trabzonspor kazanırken 27 maç da berabere sonuçlanmış. Bu, 119 maçta Galatasaray 157 gol kaydederken, Trabzonspor da 130 gol kaydetmiş.
Süper Lig'de 84 kez karşı karşıya gelmişler. 37'sini Galatasaray kazanırken, 26'sını da Trabzonspor kazanmış. 21 maç da berabere sonuçlanmış. Lig maçlarında Galatasaray rakip kaleye 110 gol atarken Trabzonspor bu gollere 93 golle karşılık vermiş.
Türkiye Kupası'nda 19 kez karşı karşıya gelmişler. Bu maçların 9 tanesini Galatasaray, 6 tanesini de Trabzonspor kazanmış. Türkiye Kupası'nda yapılan karşılaşmaların 4 tanesi de beraber sonuçlanmış. Türkiye Kupası'nda Galatasaray'ın 29 golüne Trabzonspor 22 golle karşılık vermiş.
Trabzonspor’un; “1976, 1977, 1979, 1980, 1981, 1984” yıllarında olmak üzere 6 şampiyonluğu vardır.
Galatasaray’ın ise; “1962, 1963, 1969, 1971, 1972, 1973, 1987, 1988, 1993, 1994, 1997, 1998, 1999, 2000, 2002, 2006, 2008, 2012, 2013, 2015” olmak üzere 20 şampiyonluğu ve 4 yıldızı, dünyada hiçbir takımda olmayan milenyum kupası, 1 Avrupa Süper Kupa ve 1 UEFA şampiyonluğu vardır..
Bugün farklı bir konuya değineceğim, Arda Turan üzerinden: Futbolda şansın olacak. Öyle bir şans ki, futbol yeteneğinden çok, şansın yetenekli olacak.
Futbol yeteneklerinden çok, Şanslar yetenekli olan 2 isimden söz edeceğim. Biri Sergen Yalçın, diğeri Arda Turan.
Aslında Sergen Yalçın, futbol yeteneğini iyi kullanmayan bir yetersiz. Arda ise; futbol yeteneği yanında bunu çok iyi kullanan akıllı ve şansı da yetenekli bir yeterli topçu.
Olguyu tam algılayabilmek için; 02 Şubat 2014’te yazdığım “Metin Oktay için Sneijder ejder oldu; Galatasaray 6-Bursa 0” başlıklı yazımdan bir alıntı yapayım: http://blog.milliyet.com.tr/metin-oktay-icin--sneijder-ejder-oldu--galatasaray-6-bursa-0/Blog/?BlogNo=447323
“Üzerinde düşünülmesi gereken bir diğer olgu da, kolay-kolay yıldız oyuncu yetiştiremememiz. Aslında Arda Turan’ın dışında yıldız oyuncu yetiştirmememiz ülkemin futbolunda temel sorun.
Yıldız oyuncu diye öne sürdüğümüz seçeneklerin tümünü seçeneksizleştirmişiz.
Epey gerilere gidelim; bir zamanlar dünya futbolu iki yıldız kazanıyor diye başlıklar attık ve Beşiktaş'ın ve Türk futbolunun geleceği olarak gösterdiğimiz; 90’ların başındaki Sergen Yalçın ve Seyit Cemre Özbalkan(1971) ve Yine Galatasaray’ın ve futbolun geleceği diye tanıtılan ve 1989’da Feyenoord’dan transfer edilen 1990-91 sezonunda bir maç oynayabilen Galatasaray’da Ceylan Arıkan(1971).
Ne oldu bu yıldız adaylarına? Kimisi kendi hatasından, kimisi çalıştırıcının kaprisinden, fakat daha çok futbol baronlarının duyarsızlığında, ‘İkinci ve üçüncü liglerde’ kaybolup gittiler. Sadece Sergen bir yerlere gelebildi-ki daha iyi yerlerde olabilirdi-.
Yine büyük bir yıldız adayı olarak gösterilen Galatasaraylı Alp Küçükvardar(1976) ve Burak Akdiş (1977) ve Yakın zamanda, Galatasaray’ın dünya futboluna kazandırılıcakları söylenen Arda Turan (1987), Mehmet Güven (1987), Özgürcan Özcan (1988), Genç milli takım seviyesinde en çok milli olan(98)Cafercan Aksu(1987), Uğur Uçar (1987), Ferhat Öztörün (1987), Aykut Erçetin (1982), Mülayim Erdem (1987-Arif Erdem’in yeğeni), Aydın Yılmaz ve Anıl Dilaver; ve de Fenerbahçe’de Salih Uçan, Galatasaray’da Cem Sultan (1991), Emre Çolak (1991), Semih Kaya (1991) nerdeler? Bunların içinde salt Arda Turan dünya futbolunun yıldızı oldu, Semih Kaya Galatasaray’da Emre Çolak ile yıldızlaşma yolunda adım-adım ilerliyorlar, fakat Aydın Yılmaz kendsini Galatasaray’da ‘Salih Uçan’ın Fenerbahçedeki durumu gibi’ inişli çıkışlı grafik çiziyor, sadece Arda Turan dünya yıldızı olabildi.
1990 doğumlu Anıl Dilaver ile 1988 doğumlu Aydın Yılmaz’ın örtüşen anıları var. Galatasaray'ın A2 takımında oynayan Anıl Dilaver'i izleyen Johan Neeskens ve Frank Rijkaard’ın gözdesi. Anıl, 2007-2008 sezonunda "Türkiye Süper Gençler Şampiyonası"nda en golcü oyuncu oldu. 2009-2010 sezonunda Anıl Dilaver, 19 Aralık 2010'da A takımla Süper Lig’ de çıktığı ilk maçta, Konyaspor karşısında, takımına galibiyeti getiren golü kaydederek Süper Lig'deki ilk maçında gol atmış oldu.
2011-2012 sezonunda Samsunspor’a kiralık verildi. Daha sonra 2012-13’te Denizlispor’a ve sonrasında memleketi Ofspor’a verildi. 2013-2014 sezonunun ortasında Umut Gündoğan transferi karşılığında bonservisiyle birlikte Bucaspor’a transfer oldu.
Aydın Yılmaz’ında bir Konyaspor maçında yıldızı parladı. O Anıl’dan şanslı idi, çünkü hala Galatasaray’da yıldızını parlatma savaşı verebiliyor. Aydın Yılmaz. Evet Eric Gerets döneminde ilk kez A takıma yükselen Aydın, kendi adına bu sezondaki ilk maçı olan ve ligin kırılma noktalarından olan Konyaspor maçında 84.dakikada oyuna "26" numarasıyla Hasan Şaş’ın yerine girdi ve uzatma dakikalarında galibiyet golünü atarak dikkatleri üzerine çekti.
Bu maçla birlikte A takımdaki yerini sağlamlaştıran ve taraftarların göz bebeği olan Yılmaz, dediğim gibi inişli çıkışlı seyir izliyor. Elazığspor ile yapılan ZTK maçında ayağı kırılan Aydın Yılmaz sezonu kapattı, fakat dönüşü çok daha güçlü olacağına inanıyorum.
İnşallah; Romanya’da Hagi tarafından düzenlenen Doğunun Yıldızlar turnuvasında gol kralı olan ve Galatasaray tarihinde Galatasaray formasını bir resmi maçta giyen en genç (15 yaşında) futbolcu olan Berk Yıldız (1996 doğumlu) ile Gaziosmanpaşa’dan 500 bin dolara alınan Berk İsmail Ünsal(1994) v.b en az Semih Kaya, Aydın Yılmaz, Emre Çolam, Ferhat Öztorun, Uğur Uçar kadar başarılı, Arda Turan kadar süper olurlar.”
Gelelim Arda Turan’a: Dünya futbol kamuoyu Arda Turan’ın Barcelona’ya transferini konuşuyor. Atletico Madrid’den 41 milyon Euro bonservis bedeliyle Barça’ya giden yıldız oyuncu, Bayrampaşa Altıntepsispor’da başladığı kariyerine G.Saray altyapısı ve A takımında büyük değerler katarak İspanya’da devam ediyor.
30 Ocak 1987’de doğan Arda, Ali Yavaş öncülüğünde kurulan, eski A Milli Takım teknik direktörü Abdullah Avcı’nın Avrupa Şampiyonluğu ve Dünya 4.’lüğüne yükselttiği bir “G.Saray Altyapı Jenerasyonu’ ürünü. Her ne kadar U-17 Avrupa Şampiyonluğunda ve Dünya 4.’lüğü kadrosunda bulunmasa da Arda, bu dönemin uzak ara yıldızıydı.
Peki diğerleri ne yaptı? 87-90 jenerasyonu olarak adlandırılan bu Florya çilekleri, istedikleri yerlere gelemediler. En kaba tabirle ‘futboldan ekmek yiyen’ adamlar haline dönüşebildiler. İşte Arda’nın arkadaşlarının bugünkü hal-i pür melali...
- Uğur Demirok (88): Arda’dan sonra en ön plana çıkmış oyuncu. Akhisar’da zirve yaptı. A Milli oldu. Şimdi Osmanlıspor’da.
- Mehmet Güven (1987): Arda Turan’ın “Bizim jenerasyonun” en iyisi dediği oyuncu. Konyaspor’da bir istikrar sağlama başarısı gösterdi.
- Uğur Uçar (1987): Çıkışa geçtiği dönemde Konya’da Batista darbesiyle dizi kırıldı. Karabük’teki istikrarı IBFK’da sürdürüyor.
- Ferhat Öztorun (1987): G.Saray’dan sonra Trabzonspor gördü. Başakşehir’de geçen yılı birinci sol bek olarak bitirdi.
- Aydın Yılmaz (1988): Grubun G.Saray’dan hiç ayrılmayan kiralık gitse de tapusu bu yıla kadar hep sarı-kırmızılılarda olan tek oyuncusuydu. Şu anda Kasımpaşa'da.
- Anıl Karaer (88): Eski, Galatasaraylı futbolcu Sefer Karaer’in oğlu. Eskişehirspor’da.
- Gökhan Süzen (1987): İBB’de ciddi çıkış yaptı. Galatasaray istedi. Beşiktaş’a transfer oldu. Milli oldu, çıkışı durdu. Gaziantepspor’da kiralık.
- Cafercan Aksu (1987): Grubun en yetenekli ofansif oyuncusu. 2004-05 sezonunda kritik G.Birliği maçı sonrası hayatı değişti. G.Saray’dan ayrıldı. Krklarelispor’da.
- Oğuz Sabankay (1987): Büyük kalite olmasına karşın ne G.Saray’da ne diğer Süper Lig ekiplerinde tutunabildi. Tarsusu İdman Yurdu’nda.
- Özgürcan Özcan (1988): Kayseri ve Sakarya’da Süper Lig oynadı.Yaşdaşlarının en golcüsü. Kaybolmaya yüz tutmuşken geçen yıl Adana Demirspor’da yeniden doğdu.
- Erkan Ferin (88): Avrupa şampiyonu U-17 takım kaptanı. Sonrası hep hüsran. Gaziosmanpaşaspor’da.
- Uğur Akdemir (1988): Sivas, Ordu, Konya, Rize gibi Anadolu takımlarında Süper Lig oynadı. Şu anda Adana Demirspor'da.
- Mülayim Erdem (1987):Galatasaray efsanesi, Arif Erdem’in yeğeni. Ligde az süre bulsa da bir türlü tutunamadı. Manisa BBSK’da oynuyor.
Ve diğerleri… Süper Ligde sınırlı da olsa dakika bulabilen Erhan Şentürk (1989-Kocaelibirlikspor’da), Harun Karadaş (1988- Bölgesel Amator Lig’deki İst. Alemdağspor’da), Cumhur Yılmaztürk (1990 Gümüşhanespor) Çağrı Yarkın (1989 Kayseri Erciyesspor), Sadrettin Fırat Kocaoğlu (1988-Kaleci Adanaspor’da)…
Evet; Sergen Yalçın’dan da ve de diğerlerinden de en şanslısı ve akıllısı Arda Turan..
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder