GALATASARAY’IN ARTIK EREN DERDİ VAR (FENERBAHÇE:2 GALATASARAY:0)
20.11.2016Not: Altı mı büyük 7 mi?
Türkiye Spor Toto Süper Lig 2016/2017 Turgay Şeren sezonu 20.11.2016 20:00 günkü 11. Maç:Galatasaray ve Beşiktaş, boşuna dert ve kürek çekmeyin dinden geçinen adamın feneri var ve de diğer dinden geçinenlerin takımları ile asla size geçit vermezler. Eh bir de başkanlık gelirse hepten unutun. Çünkü, İran futbol takımlarına benzeyen takımları zor geçersiniz artık. Fenerbahçe adını da İstiklal Tahran gibi değşitirirler, yeme de yanında yat..
Eğer Fenerbahçe kendisini Galatasaray’a endekslemese, dünyada en az Galatasaray kadar başarılı olur. Bütün zamanını Galatasaray’a ayırıyor. Galatasaray’ı yenmek onun için cihanı yenmek. Haklı aslında, GS bir Cihan takımı.. Gerçekten Galatasaray o kadar büyük ki, Fener seyircisi Galatasaray büyüklüğünü seyretmek için ilk kez FB tribünlerini doldurdu..
Galatasaray, doğrudur, 17 yıldır-ki 18 oldu- Fener’i Feneristan’da yenemiyor. Fakat unutmasınlar, Galatasaray bayrağını FB stadına diken, şampiyonluk kupasınaı FB stadında kaldıran bir takım gösterin bana. İşte o takım Cihan takımı GS..
Bugün Galatasaray hak eden oyunu oynasaydı asla Cüneyt Arkın, pardon Çarkını, olmadı Çakır’ı geçemezdi, çünkü gizemli talimatı almış modda idi.. 36.dakikada eli vucuda yapışık olsa da topa bilinçli şekilde vucüduyla dönen FB oyuncusu eliyle topa vurmuştur ve %100 penaltıdır.. Başlarım Toroğlu’na da Çakar’a.. Onlar penaltı dese bile hayir derim ben..
Fener taraftarına değil, Fener’i söndürmeye çalışan yöneticilere bir sözüm var: Siz daha, hala 6’nın 7’den büyük olduğunu sanıyorsunuz ve Galatasaray’a attığınız 6 gol ile kendinizi teselli ediyor, fakat 7-0 yenildiğinize hiç gelemiyorsunuz..
- Seyirci : 44.754 kişi
- Stat: Ülker Stadyumu
- Hakemler: Cüneyt Çakır-Bahattin Duran-Tarık Ongun
- Fenerbahçe: 1Volkan Demirel-3Hasan Ali Kaldırım-4Simon Thorup Kjaer-19Şener Özbayraklı-33Roman Petrovich Neustadter-37Martin Skrtel-6Josef de Souza Dias-7Alper Potuk90'-20Volkan Şen85'-10Robin van Persie85'-17Moussa Sow
- İlk 11 Değeri : 86.000.000 Euro
- Yedekler: Fabiano Ribeiro De Freitas-22İsmail Köybaşı-48Salih Uçan90'92Aatif Chahechouhe85'-99Miroslav Stoch-9 Jose Fernando Viana de Santana(Fernandao)-29Emmanuel Chinenye Emenike85'
- Çalıştırıcı: Hollandalı Dirk Nicolaas Dick Advocaat
- Takım Değeri : 159.400.000 €
- Galatasaray: 1Fernando Muslera -4Serdar Aziz-22Hakan Balta-23Lionel Carole-55Sabri Sarıoğlu-10Wesley Sneijder66'-20Bruma -27Tolga Ciğerci-34Nigel de Jong-9Eren Derdiyok 71'-18Sinan Gümüş 46'
- İlk 11 Değeri : 57.250.000 Euro
- Yedekler: 19Cenk Gönen-21Aurelien Chedjou-26Semih Kaya-39Luis Cavanda71'-7Yasin Öztekin46'-8Selçuk İnan-11Lukas Podolski66'
- Çalıştırıcı: Hollandalı Jan Olde Riekerink
- Takım Değeri : 111.100.000 €
- Goller: Dk. 45 ve Dk. 78 (penaltıdan) Robin van Persie (Fenerbahçe)
Fenerbahçe’nin oturup Galatasaray’a; Galatasaray’ı yendikleri için değil, Galatasaray’ın seyircisini geri getirdiği için teşekkür etmeli. Evet; FB seyircisi Galatasaray’ın büyüklüğünü bir kez daha kabül etti, tribünleri doldurarak. Evet; Seyirci Galatasaray’a geldi Fenerbahçe’ye değil. Bu Ülker stadına önceki haftalar GS değil FB çıkıyordu..
Galatasaray Teknik Direktörü Riekerink, Selçuk, Semih ve Podolski'yi derbi öaçta yedek soyundurdu. Hadi diyelim Gribal enfeksiyonu bulunan Selçuk İnan’ı anladık, peki Semih Kaya’nın neyi vardı. Forma verilince forma gien bir Semih, bugün Serdar Aziz hatalarını yapmazdı.
En azından Serdar Aziz'e eşlik ettirilir ve onun arkasında kayıpları önlerdi. Bana biri; Podolski ise yerine Sinan Gümüş dese, asla evet demezdim. Sinan Gümüş böylesi derbide sırttı, Podolski sırıtmazdı.
Riekerink 3 maçtır iyi değil, çünkü adamın kimyasını bozdular. Bazı ahlak yoksunları adam iyi iken karaladılar, aşağıladılar ve istediklerini elde ettiler..
Sağ olsun Fatih Terim, maçtan önce Volkan Demirel’i ulusal takıma alacağım diyerek motive etti. Gerçi bu motivasyon işe yaramadı, çünkü Galatasaray 1 kere bile Fener kalesine gelemedi.. Galatasaray’ın artık Eren Derdi var..
[[ Volkan Demirel’e derbi motivasyonu Fatih Terim’den: Fenerbahçe'de Volkan Demirel, derbiye günler kala milli takım kapısının açılmasıyla moral buldu.
Sezona formsuz başlamasına rağmen haftalar geçtikçe gerçek kimliğini bulan Fenerbahçe’nin tecrübeli kalecisi Volkan Demirel, Galatasaray derbisi öncesi iyice motive hale geldi..
Bunda aslan payı ise Galatasaray’ın efsane hocası, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e ait. Terim'in "Volkan'ın oynamak istemesi hoşuma gitti. Onu milli takıma birinci kaleci olarak çağırırım" sözleri tecrübeli eldiveni heyecanlandırdı. "Göstereceğim performansla milli takıma döneceğim" diyen Volkan'ın derbiye de büyük önem verdiği öğrenildi..
Yönetim ise farklı bir endişeyle takım kaptanıyla bir görüşme gerçekleştirdi. Yöneticiler, daha önce oynanan derbilerde Galatasaraylı oyuncularla tartışmalar yaşayan Demirel'e, “Saha içinde takıma zarar verecek hareketlerden kaçınmalısın. Rakibin ve rakip taraftarların tahriklerine aldırış etme. Sen takımın kaptanısın ve ona göre hareket et” uyarısında bulundu.]]
Beyler Fatih Terim Galatasaray düşmanı mı?!..
Önce; AKP gettosu Başakşehirspor'un, Yalçın Ayhan ve Mehmet Badtal'ı Galatasaray’a gol attıkları için ulusal takıma aldı, ardından futbolun şerefli abidesi Emre Belezoğlu'nu milli takıma alacağını ve de o telefon ettiği için Ardaları affettiğini söyledi. Şimdi de derbi öncesi Fener'i motive etmek adına futbolun bir ayrı şereflisi Volkan Demirel'i ulusal takıma alacağını söylüyor. (Volkan eğer alkış almak istiyorsan benden, kabül etmiyeceğin açıkla)..
Nerdesiniz ey Galatasaray yöneticileri. Adam; dinden ve futboldan geçinenlerle omuz-omuza vermiş futbolumuzu ve Galatasaray'ımızı yok ediyor.. Yemin ediyorum; GS, FB'ye yenilsin ve Rierink gitsin Terim gelsin, ben bu adam olduğu sürece Galatasaraylılığımı donduracağım.. Adam resmen; Riekerink başarısız olsun Galatasaray'a gelirimleri oynuyor..
Galatasaray Kulübünün 2016 Kasım ayı olağan divan kurulu toplantısı yapıldı:
Yeni tüzük taslağında dikkati çeken değişiklik planları:
Kulüp divan kurulu tarafından oluşturulan komisyonun başkanlığını yapan Prof. Dr. Mehmet Helvacı, hazırladıkları taslağın önemli görülen kısımlarını özet olarak üyelere aktardı.
Helvacı, Galatasaray Kulübünde başkanlık süresinin 3 dönemle sınırlanmasını taslağa koyduklarını, mevcut başkanın 3 kez görev almasının ardından 1 dönem ara vermesi gerektiğini, olası bir erken seçimin de bu süreden düşüleceğini anlattı. Helvacı ayrıca, kurul seçimlerinin yönetimden bağımsız olarak, ayrı listelerle yapılmasının taslakta bulunduğunu belirtti.
Sağlıklı yaklaşım ama yeterli değil. 3 yılı sonra 1 yıl ara ver, soluklan ve yeni bir 3 yıl. Ben buna evet demem. Benim önerim; kişi en fazla 4 dönem başkanlık yapsın. İkincisi; bir “Başkanlık Konseyi” kurulsun ve her eski başkan konseyin doğal üyesi olsun ve bu konseye yeni başkan adaylarına öneriler bağlamında katkı versin. Hatta başkan adaylarını değerlendirerek genel kurula öneri getirsin.. Üçüncüsü; bir çeşit mali uyarı boyutunda gözlem yetkisi versin..
Yönetimlerin tüzüğe aykırı eylemleriyle ilgili olarak genel kurullarda güven oylaması yapılabileceğini söyleyen Helvacı, mali genel kurullarda açıklanan bütçenin aşılması durumunda yöneticilerin sorumlu tutulacağını aktardı. Yönetim kurullarının, genel kuruldan sadece kendi dönemleriyle ilgili borçlanma yetkisi alabileceğine dikkati çeken Helvacı, daha uzun dönem borçlanma taleplerinde 4'te 3 çoğunluğun oyuna gerek duyulacağını açıkladı.
Helvacı devam ediyor: Genel kurullara düşük katılımın eleştirilere neden olduğunu ifade eden Helvacı, bu duruma müdahale edilmesi gerektiğini savunarak, tüzük taslağında, 4 genel kurula katılmayan kişinin üyeliğinin kendiliğinden düşeceği maddesinin yer aldığını belirtti.
Üye aidatlarının toplu halde ödenmesinin de rahatsızlık verici bir husus olduğunu vurgulayan Helvacı, taslağa göre ödemenin bizzat üyenin kendisi tarafından veya en fazla 3 kişiye vekalet edebilecek bir kişi tarafından yapılabileceğinin altını çizdi.
Ayrıca, taslak tüzük metnine, kulübe üye olma başvurularıyla ilgili de değişiklik koyduklarını anlatan Helvacı, "Kulüp sisteminde üyelik müracaatları, belli bir kontenjan üzerinden değerlendiriliyor. Üye olamayanlar ise tekrar başvuru yapmak durumunda kalıyor. Yeni tüzük taslağına göre, üyelik başvurusu yapan kişinin değerlendirmesi hemen yapılacak. Üye olup olamayacağına karar verilmesinin ardından, hazırlanan bekleme listesine alınıp, belli bir süreç içerisinde kulüp içerisine dahil edilecek." şeklinde konuştu.
Dursun Özbek, Terim gelecek mi sorusuna yanıt verirken Riekerink'ten övgüyle söz etti, "Riekerink hala bizim hocamız ve hala başarılı bulduğum bir hoca. Sayın Fatih Terim de şu anda milli takımın hocası. Bunun hakkında yorum yapmak yanlış olur. Galatasaray'ın hocası Bay Riekerink'tir. Galatasaray, Bay Riekerink ile yoluna devam edecektir. Yönetim olarak Bay Riekerink'i destekliyoruz, kulübü başarıya götüreceğine son derece inanıyoruz. Herkes bunu böyle bilsin" şeklinde aktardı.
En güzel yaklaşımı ise Real Madrit örneğinde oldu: Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, spor iş adamları zirvesi Sports and Business Summit 2016 organizasyonuna konuşmacı olarak katıldı. Türk futbolunun yatırıma açık bir alan olduğunu dile getiren Özbek, futbolun ekonomi ile yönetildiğini belirterek Real Madrid örneği verdi.
Galatasaray Lisesi ve İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi’nde okuyan ve aynı zamanda eski futbolcu olan (İTÜ ve Bursa Kemalpaşaspor’da oynadı, sakatlanınca bıraktı) 1950 Giresun doğumlu Dursun Özbek, Real Madrit Başkanı İnşaat mühendisi meslektaşım Florentino Pérez Rodríguez’i örnek vererek şu açıklamayı yaptı:
“Real Madrid’de başkan ve yönetim kurulunda futbol oynamış yada spor geçmişi olan kimse yok. Futbolun ekonomisini yönetiyorlar. Perez’e sordum nasıl denk geliyor diye. Para kazanıp, başarılı olursak daha iyi bir Real Madrid için harcıyoruz. Eğer başarısız olursak herkes zararı kendi cebinden ödüyor dedi.”
Vay be; Hakan Şükür nereden nereye!
Türkiye'de 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminden sorumlu Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yakınlığıyla bilinen North American University'nin (Kuzey Amerika Üniversitesi), hakkında yakalama kararı çıkarılan FETÖ mensubu eski milli futbolcu Hakan Şükür'ü bir etkinlik için davet ettiği ortaya çıktı.
Şükür'ün üniversitenin futbol takımına futbol teknikleri ve liderlik modelleme dersleri vereceği öğrenildi. Kaçak Şükür'ün daha önce California eyaletine yerleştiği iddia edilmişti. Ancak üniversite Texas eyaletinin Stafford kentinde bulunuyor.
Güntekin Onay’dan ‘basın özgürlüğü’ çıkışı: Bu ülkede gazeteciler tutuklanıyor
09/11/2016 00:01
NTV Spor kanalının spikeri Güntekin Onay bu akşam canlı yayınlanan spor tartışma programında, Fotomaç gazetesi muhabirinin Beşiktaş tesislerine alınmamasının ‘basın özgürlüğünün kısıtlanması’ olarak nitelenmesi üzerine,
- “Bu ülkede gazeteciler hapiste mi?
- Hapiste! İşsiz kaldılar mı?
- Kaldılar! Baskı yapılıyor mu? Yapılıyor!
O zaman basın özgürlüğü konusundaki hassasiyetleri de başka taraflara kaydırmamız lazım” diye konuştu.
Beşiktaş taraftarı, kulüp hakkında yapılan haberlerin ardından hükümete yakınlığıyla bilinen Turkuvaz Medya Grubu’na ait A Spor kanalı ve Fotomaç gazetesi için boykot çağrısında bulunmuştu. Bunun üzerine grup çalışanı muhabirlerin antrenman tesislerine alınmayacağı belirtilmişti.
NTV Spor kanalında hazırlayıp sunduğu programda yaşananların ‘basın özgürlüğünün kısıtlanması’ olarak yorumlanmasının ardından tepkisini dile getiren Onay şunları söyledi: “Mesela bir yolsuzluk haberi yaparsın ve o haber kimsenin hoşuna gitmez.
O haberi sansürlemeye çalışırlar, sana baskı yaparlar. (Mobbing: Latince kökenli sözcük; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına gelir. Bir grup insanın, bir kimseye veya başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması), o zaman arkanda dururuz…
- Bu ülkede gazeteciler hapiste mi?
- Hapiste! Tutuklanıyor mu?
- Tutuklanıyor. İşsiz kaldılar mı?
- Kaldılar! Baskı yapılıyor mu? Yapılıyor!
O zaman basın özgürlüğü konusundaki hassasiyetleri başka taraflara da kaydırmamız lazım. ‘Bir tane muhabir antrenmana alınmadı, basın özgürlüğü nerde’ falan diyenler o zaman başka yerlerde de konuşsunlar.”
Fotomaç bunun üzerine yaptığı bir haberde "NTV Spor yorumcusu Güntekin Onay, skandal bir basın özgürlüğü tanımında bulundu" diyerek "terör örgütü propagandası yapan gazetecilerle, hakemin hatasını ortaya seren gazetecileri aynı kefeye koydu" ifadelerini kullandı.
Fotomaç haberinde Onay'ın "FETÖ-PKK'nın tetikçilerinin gözaltına alınması" üzerine konuştuğunu ileri sürdü.
"Terör örgütü propagandası yapmak basın özgürlüğü mü?"
Fotomaç haberinde şu ifadeleri de kullandı: "Vatana ihanet eden ve teröristlerin sözcülüğünü yapan sözde gazetecilerle hakem hatasını gözler önüne seren Fotomaç'a yapılan sansürü aynı kefeye koyan Onay, açık açık terör destekçisi gazetecileri savundu. Beşiktaşlılığıyla tanınan Güntekin Onay'ın çalıştığı kurum, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın katıldığı canlı yayın nedeniyle yakın zamanda Galatasaray'ın boykotuyla karşılaşmıştı. Sarı kırmızılı kulüp tarafından Güntekin Onay'ın yer aldığı kanalın muhabirlerinin akreditasyon yetkisi durdurulunca, spor kanalı yönetimi G.Saray haberlerine kısıtlama getirmeyi tercih etmişti. Onay'ın, kendi televizyonunun G.Saray'a uyguladığı yaptırıma sessiz kalıp, Beşiktaş yöneticisi edasında ekranlarda 'sansürcü' zihiniyete destek çıkması ayrıca kafalarda soru işareti yarattı."
Fotomaçı desteklemem insan ahlakına aykırı bir duruş olur. Fakat Onay’da şunu söylemek isterim; “Daha önceleri neredeydin? O gazeteciler darbe alınca neden susutun da BJK’ye yapılanlardan sonra doğruları söyler oldun. İşte bu doğruların bu nedenle sorgulanıyor..”
Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinden ilginç notlar:
107 yıllık rekabette ilk golü Galatasaraylı futbolcu Emin Bülent Serdaroğlu attı. 17 Ocak 1909’da "Papazın Çayırı" olarak adlandırılan yerde yapılan ilk maçı 2-0 kazanan Galatasaray, rakibinden ilk 7 maçta gol yemedi.
Fenerbahçe 5 yıl bekledi
Fenerbahçe, Galatasaray karşısında ilk golü ve galibiyeti, rekabetteki 8. randevuda elde etti. Union Club sahasında 4 Ocak 1914’te yapılan İstanbul Ligi maçını 4-2 kazanan Fenerbahçe, böylece rakibi karşısında yaklaşık 5 yıl süren suskunluğuna da son vermiş oldu. Sarı-lacivertli takım adına Galatasaray’a tarihteki ilk golü ise Hasan Kamil Sporel attı.
En az ve en çok seyircili maçlar
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki maçlarda en az seyirci 17 Kasım 1922’deki karşılaşmaya geldi. İttihat Sahası’nda sağanak altında, hakem Fethi Tahsin Başaran’ın şemsiyeyle yönetmek zorunda kaldığı maçı, tamamı biletsiz 14 kişi izledi. İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda 21 Eylül 2003’te yapılan lig maçını ise 70 bin 125 seyirci izledi. Bu rakam, rakipler arasındaki bir maçı izleyen seyirci sayısındaki rekor olarak tarihe geçti.
Rekabetin golcüleri
Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki 107 yıllık rekabette en fazla golü Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel attı. Sporel, Galatasaray’a karşı oynadığı 42 maçta, toplam 27 kez rakip fileleri havalandırdı.
Zeki Rıza Sporel’i, 24 golle yine bir Fenerbahçeli Alaattin Baydar izliyor. Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis’in 20, Galatasaraylı Metin Oktay’ın ise rekabette 19 golü bulunuyor. Bu arada, iki takımda da forma giyen Tanju Çolak’ın da 14’ü Galatasaray, 8’i Fenerbahçe formasıyla olmak üzere rekabette toplam 22 golü var. Lig maçlarında ise Galatasaraylı Metin Oktay 9, Fenerbahçeli Aykut Kocaman da 8 golle takımlarının en golcü isimleri oldu.
Turgay Şeren’in rekoru
Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında en çok oynama rekoru merhum Turgay Şeren’e ait. A Milli Takım ve Galatasaray’ın unutulmaz kalecilerinden Şeren, Fenerbahçe’ye karşı sarı-kırmızılı kaleyi 55 kez korurken, rekabette en çok forma giyen futbolcu unvanını elinde bulunduruyor.
Özlem dolu yıllar
İki takım, rekabetin bazı dönemlerinde birbirlerine karşı galibiyet bakımından üstünlük kurmakta zorlandı.
Galatasaray üst üste 18, Fenerbahçe ise 11 maçta galip gelemedi. Sarı-kırmızılı takım, 17 Mayıs 1942’de 3-1 kazandığı maçın ardından tam 18 maç galip gelemedi ve 1 Aralık 1946’daki 19. maçta sahadan 1-0 galip ayrıldı. Sarı-lacivertliler ise 20 Kasım 1949’da 2-0 kazandığı maçın ardından üst üste 11 maç galip gelemedi ve 22 Şubat 1953’te taraftarlarına 1-0’lık skorla Galatasaray galibiyeti armağan edebildi.
18 ayrı statta karşılaştılar
Fenerbahçe ile Galatasaray, 383 maçın sığdığı rekabette 18 ayrı statta karşılaştı. Rakipler, İstanbul İnönü, Ali Sami Yen, Fenerbahçe, Taksim, Şeref, Ankara 19 Mayıs, Atatürk Olimpiyat, İzmir Atatürk, Ankaragücü, Türk Telekom Arena, Yeni Erzurum (Şimdiki adı Erzurum Kazım Karabekir), Offenbach, Frankfurt, Köln, Mönchengladbach Borussia Park, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kadir Has, Manisa 19 Mayıs ve Antalya statlarında sahaya çıktı.
Heyecanı iki takımda da yaşayanlar
Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinde, birçok oyuncu futbolculuk hayatında iki formayı da giyme şansını buldu.Son dönemde iki takımda da oynayan futbolcular şunlar: Raşit Çetiner, Güngör Tekin, Erdoğan Arıca, Engin Verel, Mehmet Oğuz, Erhan Önal, Arif Kocabıyık, İlyas Tüfekçi, Tanju Çolak, Semih Yuvakuran, Selçuk Yula, Hasan Vezir, Benhur Babaoğlu, Elvir Boliç, Sedat Balkanlı, Saffet Sancaklı, Ahmet Yıldırım, Sergen Yalçın, Emre Aşık, Fatih Akyel, Elvir Baliç, Haim Michael Revivo, Abdullah Ercan, Mehmet Yozgatlı, Stjepan Tomas, Servet Çetin, Emre Belözoğlu, Caner Erkin, Kazım Kazım, Mehmet Topal, Burak Yılmaz, Olcan Adın.
Bir maçta dörder gol atanlar
Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde şimdiye dek aynı maçta bir futbolcu tarafından en fazla atılan gol sayısı 4 oldu. Galatasaraylı Celal İbrahim, Cemil Gürgen ve Metin Oktay ile Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel, rakip filelere bir maçta dörder gol atma başarısını gösterdi.
En çok görülen sonuç: 1-0
İki takımın 107 yıllık geçmişinde, geride kalan 383 maçta en çok görülen sonuç 1-0 oldu. Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki maçlarda tam 73 kez 1-0’lık sonuç ortaya çıktı, 48 kez 2-1’lik skor alındı.
En çok mart ayında karşılaştılar
Galatasaray ile Fenerbahçe, en çok mart, en az ise temmuz aylarında karşılaştı. İki takım, mart ayında 51 kez birbirleriyle karşılaştı, temmuz ayında ise yalnızca 10 kez maç yaptı.
En farklı skorlu maç
İki takım arasında geride kalan maçlarda en farklı skorlu galibiyeti, 7-0’lık sonuçla Galatasaray aldı. İstanbul Ligi’nde 12 Şubat 1911’de yapılan maçı, Galatasaray 7-0 kazanmıştı.
Galatasaray’ın zaferleri
Galatasaray’ın, Fenerbahçe karşısında 107 yıllık rekabette aldığı en farklı skorlu galibiyetlerin tablosu şöyle:
- Tarih Stat Organizasyon Sonuç
- 12.02.1911 Union Club İstanbul Ligi 7 - 0
- 04.05.1913 Union Club Özel 6 - 0
- 01.10.1914 İttihatspor Özel 6 - 1
- 15.03.1942 Şeref İstanbul Kupası 5 - 0
- 18.12.1960 İnönü Birinci Lig 5 – 0
- Fenerbahçe’nin farklı skorlu galibiyetleri
- Fenerbahçe ise rakibi Galatasaray karşısında şimdiye dek en farklı skorlu galibiyeti, 2002-2003 sezonunun ilk yarısında Kadıköy’de yapılan maçta elde etti.
- 6 Kasım 2002’de yapılan lig maçını 6-0 kazanan sarı-lacivertli ekip, aynı zamanda lig maçlarında iki takım arasındaki en farklı skorlu galibiyete imza attı.
- Fenerbahçe’nin zaferleri
- Fenerbahçe’nin rakibi karşısında aldığı en farklı skorlu galibiyetler şöyle:
- Tarih Stat Organizasyon Sonuç
- 06.11.2002 Fenerbahçe Süper Lig 6 - 0
- 23.02.1936 Fenerbahçe İstanbul Ligi 6 - 1
- 12.12.1976 Ankara 19 Mayıs Deprem Kupası 6 - 1
- 16.08.1980 İnönü TSYD Kupası 5 - 0
En gollü maçlar
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki en gollü maçlarda, penaltılar dışında sporseverler toplam sekizer gol gördü. 5 Haziran 1983 tarihinde Ali Sami Yen Stadı’nda yapılan lig maçında, rakipler 4-4 berabere kaldı. İki takım arasında 2000-2001 sezonunda, 7 Şubat 2001’deki Türkiye Kupası yarı final karşılaşması da 4-4 berabere sonuçlandı.Yarıda kalan maç ve tarihi kavga
Rakiplerin 23 Şubat 1934 tarihinde yaptıkları İstanbul Ligi maçı futbolcular arasında çıkan kavga nedeniyle yarıda kaldı. Taksim Stadı’nda yapılan maçın 60. dakikasında Galatasaraylı Kadri Dağ’ın, Fenerbahçeli M. Reşat Nayir’e attığı tekme ve Kadri’nin üzerine doğru koşan Fenerbahçeli Fikret Arıcan’ın, Galatasaraylı Tevfik tarafından kucaklanıp, saha kenarına atılmasıyla saha bir anda karıştı.
İki takım oyuncuları arasında başlayan kavgaya tribünlerdeki seyirciler de katılınca, olaylar büyüdü. Yarıda kalan maçın ardından toplanan "Mıntıka Futbol Heyeti", Türk spor tarihinin en ağır cezalarından birisini verdi ve Fenerbahçe’den 9, Galatasaray’dan 8 futbolcu olmak üzere toplam 17 futbolcuyu uzun süreli cezalandırdı.
Bu cezalardan en karlı çıkan takım Beşiktaş oldu, sezonu rakiplerinin önünde şampiyon tamamladı.
Yabancı hakemler
Rekabetin geçmişinde yabancı hakemler de görev yaptı. Bu hakemler arasında Çek, İngiliz, Yunan, İtalyan, Avusturyalı, Alman, İsviçreli, Rumen, Macar, Yugoslav, Belçikalı ve Bulgar hakemler bulunuyor.
Tarihten yapraklar
Galatasaraylı Bahri Altıntabak, Fenerbahçeli Şeref Has ile Nezihi Tosuncuk, rekabet tarihinde hem kendi kalesine hem de rakip kaleye gol atan oyuncular oldu.
Şevki Şenlen, Raşit Çetiner, İlyas Tüfekçi, Hasan Vezir, Saffet Sancaklı ve Tanju Çolak hem Galatasaray hem de Fenerbahçe formasıyla rekabette gol atma sevinci yaşadılar. Rekabette takım değiştiren oyuncular arasında eski takımlarında kaptanlık bandını taktıktan sonra transfer olan futbolcular, Fenerbahçe kaptanıyken Galatasaray’a geçen Naci Erdem ve Galatasaray kaptanıyken Fenerbahçe’ye geçen Mehmet Oğuz olarak kayıtlarda yer aldı.
Rekabet dostlukla güzel
Rekabetin 107 yıllık geçmişinde pek çok centilmenlik gösterileri yaşandı. İki kulüp arasındaki rekabette son yıllarda artan gerilime rağmen geçmişte futbolcu ve yöneticilerin centilmence davranışları, bu zevkli mücadeleyerenk kattı. Spor tarihçilerinin derlemelerine göre, bir derbi öncesinde Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılara, "Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi karşımızda eksik kadroyla görmek istemiyoruz. Dilerseniz maçı erteleyelim." diye haber göndererek maçın ertelenebileceğini iletti. Fenerbahçe’nin bu önerisini kabul eden Galatasaray, oyuncuların iyileşmesinden sonra, 20 Ekim 1914’te yapılan erteleme maçında sarı-lacivertli rakibini 6-1 yendi.
Beraber ev kiralayıp, ava çıkıyorlardı
Aynı kaynaklara göre, rekabetin yeni başladığı dönemlerde Galatasaray ile Fenerbahçe sporcuları ortak kiraladıkları bir evde kalıyorlar ve beraber ava çıkıyorlardı.
İki takım sporcuları geceleri bir araya gelerek sohbet ediyorlardı. Yine bir gece sohbetin koyulaştığı sırada Galatasaray’dan Ali Sami Yen, Fenerbahçelileri, "Said yarın bizimle maçınız var. Git, yat ve dinlen." diye uyardı.
Ertelemeyi önerdiler
Rakipler arasında 17 Kasım 1922’de yapılan maç öncesinde de ilginç bir durum yaşandı. Bu tarihte Kadıköy’de rakiplerin maçı vardı. Maç öncesinde günlerce yağan yağmur sahayı adeta göle çevirmişti. Fenerbahçe Başkaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaray Kulübüne telefon ederek, "Saha çok kötü, maçı erteleyelim." dedi. Galatasaray Başkaptanı Necip Şahin, bunun üzerine, "Anamız bizi bugün için doğurdu Galip Bey. Gelip maçı oynayacağız." diye cevapladı. Galatasaray, Kadıköy’e gelip maça çıktı ve Fenerbahçe karşılaşmayı 3-0 kazandı.
Birleşme durumu ve ortak takım kurma düşüncesi
Rakiplerin kuruluşlarının ilk yıllarında birleşme durumlarının bile ortaya çıktığı, hatta iki kulüp başkanının ortak takım kurma konusunda anlaştıkları iddia edildi. Galatasaray Kulübünün resmi yayın organı Galatasaray dergisinin Şubat 2003 sayısında, Adnan Işık’ın belgelere dayandırarak verdiği haberde, 1912 yılında Galatasaray Kulübü Başkanı Ali Sami Yen ile Fenerbahçe Kulübü Başkanı Hulusi Bey’in ortak imzayla kayıt altına aldıkları belgenin, birleşmeseler dahi iki kulübün yabancılara karşı ortak bir takım kurma konusunda anlaştıklarını hatta tüzüğü bile hazırladıklarını gösterdiği kaydedildi.
Bilerek kaçırılan penaltı
Rakiplerin 23 Ocak 1925 tarihinde Taksim Stadı’nda yaptıkları Vatan Gazetesi Kupası maçında ilginç bir olay yaşandı. Fenerbahçe’nin kazandığı penaltı sonrası, atış öncesinde stadın büyük balkon kısmı çöktü. Fenerbahçeli Cafer Çağatay, bu gelişme üzerine penaltı atışında topu bilerek kaleci Ulvi Yanal’a teslim etti.
Karma takım: "FenerSaray"
Fenerbahçe ile Galatasaray, 1934 yılında Türkiye’ye davet ettikleri yabancı takımlarla birer kez hazırlık maçı yaptıktan sonra, üçüncü maçı "Fenerbahçe-Galatasaray Karması" şeklinde oynadılar. Bu karmanın forması ise iki kulübün renklerinin karışımı olan lacivert, sarı ve kırmızıdan oluştu.
Merhum Canaydın’dan centilmenlik dersi
Son yıllarda iki takım arasındaki maçların genelinde olaylar yaşanırken, Galatasaray Kulübünün merhum Başkanı Özhan Canaydın, rekabete centilmence yaklaşımıyla alkış aldı. Sarı-kırmızılı ekibin 6 Kasım 2002’de, FB Şükrü Saracoğlu Stadı’nda rakibine 6-0’lık yenilgiyle tarihi hezimete uğradığı maçta, başkan sıfatıyla ilk Fenerbahçe derbisini izleyen Özhan Canaydın’ın, rakibinin attığı golleri alkışlayarak Fenerbahçeli yöneticileri kutlaması, maça damgasını vurdu.
Merhum Canaydın’ın bu centilmenlik gösterisi kendi camiasından bazı tepkiler görse de Dünya Fair Play onseyi (CIFP) tarafından 2002 Dünya Fair Play Ödülü’ne layık görüldü. Özhan Canaydın ayrıca, bu davranışı nedeniyle Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen Fair Play Sportif Davranış Ödülü’nü aldı.
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder