TRT'NİN ‘PAYİTAHT ABDÜLHAMİT’ DİZİSİ İLE ERDOĞAN’I PARLATMASINA “HAYIR!”
Anımsayın yıllar öce R.T.Erdoğan; Ben ülkeyi Tüccar gibi yöneteceğim.. Türkiye’nin ‘tüccar siyasete ihtiyacı var.’ ” tümcesini.. Kurtlar Vadisi, Filinta, Cesur Yürek vb dizilerde olduğu gibi ‘Payitaht Abdülhamid’ dizisinde, R.T.Erdoğan tümcelerini esin kaynağı yaparak R.T.Erdoğan gizemine, sır amaçlarının ve gizemlerinin örtüsünü kaldırmaya çalışıyor..
Evet; Yıl, 30 Mart 2003 R.T.Erdoğan; “Ben tüccar siyasetten bahsediyorum. Bugün tüccar siyasete ihtiyacımız olduğunu söylüyorum…”
24 Şubat 2017 II.Abdülhamit: “Dünyayı zaman-zaman din adamları, bazen askerler, bazen tüccar idare etti.. O dönemler geride kaldı. Bundan sonra dünyayı tüccar yönetecek..”
“Erdoğan, özelleştirme peşkeşlerine gelen eleştiriler karşısında oldukça kızgın bir şekilde, Ekim 2005’te söylediği şu sözleri aklıma geldi; “Ülkede yatırım yapılmasını teminen dünyanın bütün girişimcileri ile her yerde görüşürüm. Bakan arkadaşlarıma her yerde görüşmelerini tavsiye ediyorum, ‘görüşün’ diyorum. Çünkü ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim.” Belli ki, dizinin esin kaynağı R.T.Erdoğan..
34. Osmanlı padişahı II. Abdülhamid'in saltanatının son 13 yılında (1896-1909) geçmektedir..
Sultan Abdülhamit 20 yılda devletini başarıyla idare etmiş. İçeride Siyonistler ve hürriyetçilerle, dışarıda ise başta Birleşik Krallık olmak üzere, Avrupalı devletler ile mücadele etmiş, 1896’ya dek.. Diğer yandan devletinin bir arada olmasını ve parçalanmasını önlemek için büyük çaba göstermiş. Filistin ve kutsal toprakları korumak için dış güçlere büyük mücadele vermiş. Sultan Abdülhamid'in temel amacı İslam dininin ve Osmanlı İmparatorluğu'nun kıyamete dek devam etmesi iken son 10’yılda bu amaçlar, tarihteki o odaklar tarafın amacından saptırılmış..
Tamam. TRT bu dizi ile bunları anlatmasından yana sıkıntı yok. Sıkıntı II. Abdulhamit ile Erdoğan’ı anlatması. Dahası; Osmanlı ideolojisi ile günümüz 2002 sonrasının ideolojisini kurgulamak ve bu çizgide, onun projelerini anlatarak Erdoğan’ı öne çıkarmak..
Sözde; Tarihsel gerçeklikler kronolojik düzende anlatılıyormuş.. Aksine; Osmanlı düşüncesinin yükselişini coşkulandıracak bir TV izleyici kitlesine seslenmek. Ve de onların; kahramanlık duygularına yanıt vermek. Bunun için de destansı, masalsı, hamasi bir dil kullanmaktadır.. İlk bölümde görüldü ki II. Abdülhamit dönemini bugünle ilişkilendiren propaganda dilini, yukarıda belirttiğim gibi yakalıyorsunuz. Vesselam kısa kelam; keskin ideolojik kokular ilk bölümde kendini gösterdi.
Bu sürecin aksamaması için, yani; köklerimizi bulmaya’ amaçlayan ‘Payitaht Abdülhamit’ dizisini etkili kılmak adına, hepimizin zevkle izlediğimiz ve küllerinden doğan yeni bir ülkenin öyküsünü anlatan ‘Vatanım Sensin’ dizisi yasak edilebilir..
‘Payitaht Abdülhamit’ dizisi ile Osmanlı’nın son günlerinde geçse de imparatorluk kökleriyle Cumhuriyet’i ideolojileriyle örselemek...
‘Payitaht Abdülhamit’ dizisi ile Yapılmak istenen, imparatorluk köklerini anlatarak , Cumhuriyet karşıtlığı yaratmaktır. Ezan, hilafet, hilal, ilahi ordu vb devlet imgeleri; bağımsızlık, uyanış ve toprak, temaları ötelenerek öne çıkarılıyor..
Ben ‘Payitaht Abdülhamit’’e “Hayır!” diyorum..
Bir antrparantez açma gerekliliği duydum: Sayın Orhan Uğuroğlu’nun dediği gibi; “Emin Çölaşan Bekir Coşkun Yılmaz Özdil Uğur Dündar atıldı, çöken gazete Abdülkadir Selvi Hande Fırat ve Fatih Çekirge'ye kaldı” tümcesindeki özne Hürriyet’in Ankara temsilcisi olan cepten gazeteci, dahası; 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a FaceTime üzerinden canlı yayınla bağlanan ve sonrasında CNN Türk Ankara Temsilcisi olan Hande Fırat’ın haberi; bilinen kişi ve kuruluşça, “darbe kışkırtıcılığı” olarak gündeme getirildi.
Diğer kesim ise, !Anayasa referandumunda “Evet” olarak destek verdiğini ve AKP tabanındaki kararsızlara “safları sıklaştırın” iletisini içeren algı operasyonu olduğunu savladı. Bana göre, Hürriyet hem nalına hem mıhına okurunu koruma bunalımı içinde . Bu haberdeki Genel Kurmay’ın verdiği yanıtın birincisi benim birincim ve başatım..
Şöyle ki; Evet; Genelkurmay'dan 7 eleştiriye 7 yanıt geldi. Bunların içinde ilk sırayı alan; “Silahlı kuvvetler'de başörtüsü kararı” yanıtı ilginç ve düşündürücü geldi bana;
[[ “Milli Savunma Bakanlığı, yaptığı düzenlemeyle kadın subay ve astsubayların başörtüsü takmalarına ilişkin yasağı kaldırdı. Bu düzenlemenin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bilgisi dahilinde yapılıp yapılmadığı merak ediliyor. Edinilen bilgiye göre, bu karar alınırken Karargâh’ın görüşü alınmadı. Askeri kaynaklar da “Yapılan düzenlemede Genelkurmay Başkanlığı’nın dahli olmadığını” teyit etti.]]
Düşündürmeyen bir yanıt değil dimi? HAYIR değil..
Bir önerim var; “Başörtüye değil, militan örtü türbana karşı duruş olarak, örtünmek isteyen kadın ve kızlarımızın; saçının perçemini gösteren baş örtü takmalarını ve kampanyasının başlatmalarını öneriyorum..”
Başörtüye değil, türbana HAYIR!!
Kampanya deyince, elbet ki akla “Referandum kampanyası” geliyor: Başbakan Binali Yıldırım, partisinin referandum kampanyasının startını verirken, konuşmasına Nâzım Hikmet’in ‘Dünyayı verelim çocuklara’ şiirinden dizeler okuyarak başladı ve devamında “Gazi Mustafa Kemal”i düşünün, Samsun’a giderken ona da ‘Hayır!’ diyenler oldu” dedi.
Sayın Başbakan, ya ne dediğini bilmiyor, ya da “Hayır”lı yıkımı önlemek için; dünyada emperyalistlere ilk tokadı atan ve Anadolu insanıyla Kurtuluş” destanımızı yaratan büyük önder Atatürk ve de düne dek Vatan haini dedikleri Nâzım Hikmet’e sarılmaktadır.
Uyarımdır; Atatürk Samsun’a inerken HAYIR!” diyenler Hilafet ve Osmanlı yanlısı kişilerdi. Yani; bugün sizlerin Anayasa’nıza evet diyenler. Atatürkçü Laik Demokratik Cumhuriyet ve de Nâzım Hikmet yanlılarından oy alacağım derken, Atatürkçü Laik Demokratik Cumhuriyet ve de Nâzım Hikmet karşıtlarının oyunu kaybetmeyesin bu oyununla?!
Komiklikler Payitaht Abdülhamit filminde de devam ediyor.. İngiliz diplomatına Abdülhamit’in tokat atması, İngiltere İmparatorluğunun kozmik odasına ‘bir aşçı yamağı ile’ girmeler, kozmik odadan İngiliz İmparatorluk haritalarını ele geçirmeler, karakolların tespiti ve İngiliz karakollarını basma adeta emperyalistler tokat atanın Atatürk değil II.Abdülhamit vurgusu yapmalar..
Ve cumhurbaşkanı bildiğini okumaya devam ediyor ‘kel alaka benzetmelerle: "Biz kendi tarihimizi yazmayınca, bizim edebiyat camiamız bu konuları eserlerinde işlemeyince maalesef başkalarına esir oluyoruz. Bu ülke on yıllar boyunca 'Gece Yarısı Ekspresi' gibi üçüncü sınıf kara propaganda filmlerinin lekesini temizlemekle uğraşmıştır. Emin olun bu mücadele farklı bir şekilde bugün de devam ediyor" dedi.
Elbet, Gece Yarısı Ekspers’e HAYIR,! Fakat, kutsal tarihimizi sana eklemlendirenlere de “HAYIR!”…
Güldüşün:
Kahveye Giriş Yaşı;18
TBMM'ine Giriş Yaşı; 18
Meclis kahve mi? "Hayııır!!"
Financial Times: 'Erdoğan devrimini tamamlıyor'
“HAYIIIR!! Erdoğan “Devrimini” değil “Devrini” tamamlıyor!!!”
Financial Time’e yaptırılan bu haberin maliyeti ne kadar ve kime ödettirildi?
Saçmalığa bakın; Çanakkale, kurtuluş savaşı; 15 Temmuz ile örtüştürülüyor.. Eskiden, bu Think Tank'ları, yani düşünce kuruluşların satın alarak Fetullah yapardı.. Eee ne de olsa kanka idik..
- https://www.facebook.com/sevket.corbacioglu/posts/10207737144900101?theater
- https://sevketcorbaciogluteknopolitika.blogspot.com.tr/2016/02/ulkeyi-tuccar-gibi-yonetenler-icin-her.html
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder