DOKTORA ÖĞRENCİSİ ECECAN ÇORBACIOĞLU’NUN MÜHENDİS- MİMAR VE ŞEHİR PLANCILARI İLE İLGİLİ ÖZGÜN ÇALIŞMASI
İnşaat Sektöründe Faaliyet Gösteren Mühendis-Mimar ve Şehir plancıları için Mesleki Sorumluluk Sigortası:
Türkiye geçmişte yaşamış olduğu depremler ve hali hazırda hala fay hatlarının yoğun olduğu bir coğrafyada bulunması sebebiyle, özellikle bina yapımı ve bu yapım faaliyetleri sırasında karşılaşılacak riskler bakımından elverişlilik arz etmeyen bir ülkedir.
Bu sebeplerle devlet güvencesi kapsamında uygulaması devam etmekte olan DASK – zorunlu deprem sigortası ile deprem felaketi neticesinde bina malikleri yahut intifa hakkı sahiplerinin binalarının zayi olması ya da hasarlanması durumları teminat altına alınmaktadır. Belediye sınırları dahilinde kalan meskenlere yönelik olarak yapılmakta olan deprem sigortası, deprem felaketinin yaşanması neticesinde bu felaketten zarar gören kişilerin maddi zararlarını karşılayarak en azından söz konusu felaket neticesinde oluşan sorunların maddi boyutlarını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
Bir sigorta branşının içine dahil edilebilecek risk faktörünün bünyesinde barındırması gereken pek çok özellik vardır. Doktrinde söz konusu özellikler arasında bazı yazarlarca riskin karşılanamayacak derecede yüksek boyutlarda neticeler doğurmayacak olması gerektiği de sayılmaktadır. Fakat deprem felaketi neticesinde yaşanan yıkım çoğunlukla bir sigorta şirketinin tek başına üstlenemeyeceği yoğunlukta olur. Bu sebeplerle ülkemizde deprem sigortası devlet destekli biçimde yürütülmektedir.
Kuşkusuz ki inşaat halindeki, yahut tamamlanmış olan meskenleri tehdit eden tek risk deprem değildir. Bunun yanında inşaat faaliyetinin sürdürülmesi esnasında sayısız ve akla kolayca gelemeyecek pek çok risk ile muhatap olunması muhtemeldir. İşte bu sebeple, ülkemiz sigorta uygulamasında inşaat sigortalarına da yer verilmiştir.
İnşaat sigortası, sigorta konusunu teşkil eden değerlerin, teminat müddeti içinde ve inşaat sahasında bulunduğu esnada, poliçe kapsamında gösterilen istisnalar dışında kalan, önceden bilinemeyen ve ani bir sebeple ortaya çıkan ziya ve hasarları teminat kapsamına almaktadır. İnşaat sigortası genel şartlarında hangi durumların teminat kapsamında olacağı ve hangilerinin teminat dışında kalacağı ayrıntılı biçimde düzenlenerek birincil ve ikincil riziko sınırlamaları yapılmıştır.
İnşaat faaliyeti ile ilgili akdedilmesi mümkün olan bu iki sigorta branşından bahsettikten sonra, Türk sigorta uygulaması açısından eksiklik olarak nitelendirilebilecek bir duruma da değinmek yerinde olacaktır.
Bilindiği üzere, bir çok sektör bakımından sürdürülmesi tehlike arz edebilecek belirli meslek grupları bulunmaktadır. Bu meslek gruplarına verilebilecek en doğru iki örnek hekimlik ve avukatlıktır. Gerçekten her iki meslek açısından da bu meslekleri ifa edenler ciddi riskler ile karşı karşıya gelmektedirler.
Bu sebeple de bu tarz meslek grupları açısından, mesleğin ifası sırasında azami dikkat ve özenin gösterilmesi hayati önem arz etmektedir. Mesleğin ifası sırasında gösterilen azami dikkat ve özene karşın zaman zaman bu meslek gruplarında yer alan kişilerin sorumluluğunun doğmasına sebep olacak bir takım olaylar gelişebilmektedir, işte bu durumlarda mesleki sorumluluk sigortası yaptırılması bu kişiler açısından nispeten rahatlama sağlamaktadır.
Türk Sigorta hukuku uygulamaları kapsamında, mesleki sorumluluk sigortası her bir meslek türü açısından ayrı ayrı düzenlenmemiş, bunun yerine belirli meslekler açısından mesleki sorumluluk sigortası genel şartlarına ek klozlar konulması yoluna gidilmiştir. Bu klozlar, hekimleri, serbest muhasebeci ve mali müşavirleri, avukatları ve sigorta acentelerini kapsayacak şekilde sevk edilmiş bulunmaktadır.
Sayılan mesleklerin tamamı, kendine has nitelikleri gereğince bir çok riski bünyelerinde barındırmaktadırlar. Bu sebeple, bu meslek grupları açısından doğrudan düzenlemeye gidilmesi yerinde bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat bu düzenleme yapılırken, mesleğin icrası sırasında en az yukarıda sayılan meslekler kadar risk altında bulunan bir meslek grubu atlanmıştır. İnşaat faaliyetinin sürdürülmesi sırasında görev alan mühendisler, mimarlar ve müteahhitler de kuşkusuz ki mesleki sorumluluk sigortası genel şartları içinde sayılması gereken bir meslek grubudur.
Genel olarak “inşaat faaliyeti icra edenler” şeklinde bir üst başlık altında toplanması mümkün olan mühendis, mimar ve müteahhitler de, mesleklerinin icrası sırasında sayısız pek çok risk ile baş başadırlar. Elbette mevcut düzenleme kapsamında bu kişiler bakımından da mesleki sorumluluk sigortasının akdedilmesi ve bu şekilde, inşaat riskleri açısından bu meslek gruplarının da koruma altına alınması mümkündür. Fakat hali hazırda doğrudan genel düzenleme ile teminat altına alınan çeşitli meslek grupları mevcut iken, mühendis, mimar ve müteahhitlerin neden bu düzenlemeden dışlandıklarını anlamak mümkün değildir.
Mesleki sorumluluk sigortası genel şartları incelendiğinde, hekimler, serbest muhasebeci mali müşavirler, avukatlar ve sigorta acenteleri bakımından konulan ek klozlar ile oldukça ayrıntılı düzenlemeler yapıldığı ve bu kişiler açısından hangi durumların teminat kapsamı haricinde kalacağının açıkça düzenlendiği görülmektedir. Pek çok sigorta branşı için sevk edilmiş olan genel şartlar açısından mevcut olmayan bir özellik olan sade dil kullanımı ve ayrıntılı düzenlemelerin getirilmiş olması, mesleki sorumluluk sigortası genel şartları bakımından mevcuttur.
Bu yönüyle uygulamada avantaj sağlayan mesleki sorumluluk sigortası genel şartları açısından en büyük eksiklik inşaat sektörü kapsamında faaliyet gösteren kişilerin ihmal edilmiş olmasıdır. Bu sebeple, mesleki sorumluluk sigortası genel şartlarına inşaat sektöründe hizmet veren mühendis, mimar ve müteahhitler için de uygulanması mümkün olan ve bu mesleğin özellikleri göz önünde bulundurularak hazırlanmış olan klozun eklenmesi gerekmektedir.
Söz konusu değişikliğin ardından, inşaat sektöründe faaliyet gösteren mühendis, mimar ve müteahhitler de mesleklerinin icrası sırasında karşılaşabilecekleri hangi tür riskler ve bu risklerin hangi sonuçları açısından koruma kapsamında olacaklarını bilmeleri sağlanacaktır.
Bu durum söz konusu meslek grubunda faaliyet gösteren kişileri, mesleklerinin icrası sırasında daha güvenli şekilde hareketlerini sağlayacak, eş zamanlı olarak inşaat faaliyetleri sırasında ortaya çıkabilecek sorumlulukların üçüncü kişi olarak muhatabı olanların da mağdur olmalarının önüne geçilmiş olacaktır.
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder