Bir düşüyor, bir yükseliyor Galatasaray. Belli ki Galatasaray med-cezirlerden kurtaramıyor kendini. Geçen hafta ve bu hafta düştü. FB maçında yükselir mi bilmem. Bildiğim şu ki; bu yıl med-cezirlerde Galatasaray. Zarar görecek olan da Galatasaray’ın tribün kıyılarına yıllardır konuşlanmış taraftarları.
Ne kendim adına, ne de Galatasaray ve taraftar adına üzüldüm ‘Ali Sami Yen’deki 4-2’lik Ankaragücü hezimetine; tribündeki hemşerim(Artvin-Şavşat) sevgili Fatma Çolak adına üzüldüm ve utandım.
Asıl konu; Galatasaray’ın yaşadığı Med-cezirler değil, Galatasaray’ın bu med-cezirleri sonrası Galatasaray ve Arda üzerinde prim yapmaya çalışanların son günlerde yaşattıkları. Kesin bunlar Arda veya Galatasaray düşmanı değil, bunlar onlar işte; hani canım; birbirlerine “yavrucuğum” diyebilecek kadar seviye düşürücü, reyting avcıları(Türkçesi izlenebilirlik avcıları). Bunu salt Galatasaray için yapmıyorlar, diğer takımlar için de yapıyorlar ve sayın yetkililer Bunlara dur demiyor, demeyecek de.
Dün bir tanesi, Ardan’ın anatomisine takmıştı, bugün diğer tanesi seksine taktı.
Ayıbın da bir ölçüsü vardır. Ne demek; Arda seks yaptığı için bu hale geldi. Ne demek; Arda’nın anatomisi futbola uygun değil. Bu ifadelerin sahipleri; cinsel sorunları olan kişi olarak mı, yoksa daha başka-başka sorunları olan kişilikler olarak mı tanımlarsınız? İnanın bunlar salt Arda’nın kimyasını değil, tanımlamanın da kimyasını bozdular.
Yok neymiş; kendinden söz etmiş; kendi sakatlıklarını sekslerine bağlamış. Hadi be sende!
Sakatlığa neden eğer seks ise; evlenmeyi yasaklasınlar. Yetmez; kesinlikle evliler evlerine gönderilmesin. Arda da arkadaşı ile kaldığı ev…
Ve dün Ümit Karan’ın, bugün Arda’nın cinseline takılan bu kimlik çıkmış; “Bitirelim bu işi” diye külhanilik yapıyor. Nedeni; Arda’nın bir TV kanalında işleyen ve işletilen süreci ‘Şerefle tanımlaması, dahası şerefsizlikle. Daha dahası, bu kişilere şerefli demesi.
Ey yetkililer bunları ne zaman futbol arenasından çıkaracaksınız? Bırakın özgür düşünceyi, demokrasiyi; bunlar bu evrensel değerleri kullanarak futbolu, futbolcuyu aşağılıyor, futbolcuyu. Bunlara dayanmaktan bıktı, patlama noktasına geldi izleyiciler, yöneticiler, futbolcular.
Bu olaylar yetmiyormuşçasına biri çıkıp; GS’daki sakatlıklar Sentetik çim yüzünden olduğunu savlıyor. Gençlerin çoğu bu nedenle sakatmış. Sorarlar adama; “Sen de ayni sentetikten geldin, neden sakatlanmadın? Sakat; Milan Baros, Kewel, Mehmet Batdal, Güti, Q7, Uğur Boral, Gökhan Gönül, Gökhan Zan ve diğerleri de mi GS sentetiğinde kazaya uğradı?
Senaryolar bitmiyor.
Özellikle Galatasaray için; en iyi zamanında bile karanlık ve aşağılayıcı senaryolar tüm hızıyla sürüyor.
Buradaki yapı elemanı, yine Arda Turan.
Şimdi de profilini çıkarmışlar ve onun üzerinden Galatasaray’ı bitirme tezleri geliştiriyorlar;
Neymiş efendim;
Sinem Kobal için sınama kapatmış,
Yeşilköy’deki evde beraber yaşıyorlarmış,
Annesi için daireler, babasına Touareg Jip, yazlıklar almış,
Parasına gayrimenkule yatırmış,
Mercedes SL Marka tek kapılı arabası çok dikkati çekmiş.
Belezoğlu düğünü sonrası kaza geçirmiş,
Allah bana FB forması giydirmesin demiş, Ayağa kalkmaya fenerli olsun diyecek kadar Galatasaraylıymış,
En yakın arkadaşı Haluk’un oğlu Saffet Ulusoymuş(Ben de dedesinin otoyol inşasının danışmanıydım),
Uyku ve play station en çok zamanın alan şeymiş,
Hobileri saat ve arabaymış
Ailesine çok düşkünmüş,
Boyu 1,76,
Kilosu 72 imiş.
Adnan Polat FB maçı sonrası operasyona girişecekmiş.
Rijkaardı’ın seçenekleri; Fatih, Ersun, Sunes ve Avcı imiş.
Sürekli bu şekilde gündeme gelen Rijkaard, FB maçında;
“Al sana FB maçı, yap operasyonunu!” demez mi?
Yahu kardeşim; bunlardan bize ne? Bunların futbol ile ne ilgisi var?
Sonrasında lütfen ortaya çıkıp; “Türk futbolu geri götürülüyor” demeyelim. Geri götüren bizleriz.
Evet, iki sari lacivert maçı GS’in ve Rijkaard’ın konumunu belirleyecek. Bence ilk Sarı Lacivert belirledi gibi.
Bir Rijkaard bu kadar kötü başarısızlık yaşar. Evet; başarısızlıkların kötüsünü Rijkaard bize yaşattı ve enkaz bıraktı. Bu enkazı, Fatih Terim, Ersun Yenal, Graeme Souness bir araya gelse kaldıramaz.
Hiddink adeta; üç büyüklerin oyuncularını sakatlanma misyonu üstlenmiş diyeceğim, ama Güti ve Q7’yi o sakatlamadı ki. Galatasaray adına konuşursam, GS’i sakatlayan Rijkaard bence.
Galatasaray-Ankaragücü maçı mı? Ne maçı kardeşim; futbolun tadı mı kaldı ki Galatasaray’ın, taraftarın ve bizlerin tadı kalsın.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Ne kendim adına, ne de Galatasaray ve taraftar adına üzüldüm ‘Ali Sami Yen’deki 4-2’lik Ankaragücü hezimetine; tribündeki hemşerim(Artvin-Şavşat) sevgili Fatma Çolak adına üzüldüm ve utandım.
Asıl konu; Galatasaray’ın yaşadığı Med-cezirler değil, Galatasaray’ın bu med-cezirleri sonrası Galatasaray ve Arda üzerinde prim yapmaya çalışanların son günlerde yaşattıkları. Kesin bunlar Arda veya Galatasaray düşmanı değil, bunlar onlar işte; hani canım; birbirlerine “yavrucuğum” diyebilecek kadar seviye düşürücü, reyting avcıları(Türkçesi izlenebilirlik avcıları). Bunu salt Galatasaray için yapmıyorlar, diğer takımlar için de yapıyorlar ve sayın yetkililer Bunlara dur demiyor, demeyecek de.
Dün bir tanesi, Ardan’ın anatomisine takmıştı, bugün diğer tanesi seksine taktı.
Ayıbın da bir ölçüsü vardır. Ne demek; Arda seks yaptığı için bu hale geldi. Ne demek; Arda’nın anatomisi futbola uygun değil. Bu ifadelerin sahipleri; cinsel sorunları olan kişi olarak mı, yoksa daha başka-başka sorunları olan kişilikler olarak mı tanımlarsınız? İnanın bunlar salt Arda’nın kimyasını değil, tanımlamanın da kimyasını bozdular.
Yok neymiş; kendinden söz etmiş; kendi sakatlıklarını sekslerine bağlamış. Hadi be sende!
Sakatlığa neden eğer seks ise; evlenmeyi yasaklasınlar. Yetmez; kesinlikle evliler evlerine gönderilmesin. Arda da arkadaşı ile kaldığı ev…
Ve dün Ümit Karan’ın, bugün Arda’nın cinseline takılan bu kimlik çıkmış; “Bitirelim bu işi” diye külhanilik yapıyor. Nedeni; Arda’nın bir TV kanalında işleyen ve işletilen süreci ‘Şerefle tanımlaması, dahası şerefsizlikle. Daha dahası, bu kişilere şerefli demesi.
Ey yetkililer bunları ne zaman futbol arenasından çıkaracaksınız? Bırakın özgür düşünceyi, demokrasiyi; bunlar bu evrensel değerleri kullanarak futbolu, futbolcuyu aşağılıyor, futbolcuyu. Bunlara dayanmaktan bıktı, patlama noktasına geldi izleyiciler, yöneticiler, futbolcular.
Bu olaylar yetmiyormuşçasına biri çıkıp; GS’daki sakatlıklar Sentetik çim yüzünden olduğunu savlıyor. Gençlerin çoğu bu nedenle sakatmış. Sorarlar adama; “Sen de ayni sentetikten geldin, neden sakatlanmadın? Sakat; Milan Baros, Kewel, Mehmet Batdal, Güti, Q7, Uğur Boral, Gökhan Gönül, Gökhan Zan ve diğerleri de mi GS sentetiğinde kazaya uğradı?
Senaryolar bitmiyor.
Özellikle Galatasaray için; en iyi zamanında bile karanlık ve aşağılayıcı senaryolar tüm hızıyla sürüyor.
Buradaki yapı elemanı, yine Arda Turan.
Şimdi de profilini çıkarmışlar ve onun üzerinden Galatasaray’ı bitirme tezleri geliştiriyorlar;
Neymiş efendim;
Sinem Kobal için sınama kapatmış,
Yeşilköy’deki evde beraber yaşıyorlarmış,
Annesi için daireler, babasına Touareg Jip, yazlıklar almış,
Parasına gayrimenkule yatırmış,
Mercedes SL Marka tek kapılı arabası çok dikkati çekmiş.
Belezoğlu düğünü sonrası kaza geçirmiş,
Allah bana FB forması giydirmesin demiş, Ayağa kalkmaya fenerli olsun diyecek kadar Galatasaraylıymış,
En yakın arkadaşı Haluk’un oğlu Saffet Ulusoymuş(Ben de dedesinin otoyol inşasının danışmanıydım),
Uyku ve play station en çok zamanın alan şeymiş,
Hobileri saat ve arabaymış
Ailesine çok düşkünmüş,
Boyu 1,76,
Kilosu 72 imiş.
Adnan Polat FB maçı sonrası operasyona girişecekmiş.
Rijkaardı’ın seçenekleri; Fatih, Ersun, Sunes ve Avcı imiş.
Sürekli bu şekilde gündeme gelen Rijkaard, FB maçında;
“Al sana FB maçı, yap operasyonunu!” demez mi?
Yahu kardeşim; bunlardan bize ne? Bunların futbol ile ne ilgisi var?
Sonrasında lütfen ortaya çıkıp; “Türk futbolu geri götürülüyor” demeyelim. Geri götüren bizleriz.
Evet, iki sari lacivert maçı GS’in ve Rijkaard’ın konumunu belirleyecek. Bence ilk Sarı Lacivert belirledi gibi.
Bir Rijkaard bu kadar kötü başarısızlık yaşar. Evet; başarısızlıkların kötüsünü Rijkaard bize yaşattı ve enkaz bıraktı. Bu enkazı, Fatih Terim, Ersun Yenal, Graeme Souness bir araya gelse kaldıramaz.
Hiddink adeta; üç büyüklerin oyuncularını sakatlanma misyonu üstlenmiş diyeceğim, ama Güti ve Q7’yi o sakatlamadı ki. Galatasaray adına konuşursam, GS’i sakatlayan Rijkaard bence.
Galatasaray-Ankaragücü maçı mı? Ne maçı kardeşim; futbolun tadı mı kaldı ki Galatasaray’ın, taraftarın ve bizlerin tadı kalsın.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder