SAMSUNSPOR EVİNE DÖNER, GALATARAY SEYİRCİSİ İSE DELİYE…
Bugün ikisi de yenemedi, fakat birinden umutluyum o’da Samsunspor’dan; çünkü lig lideri Denizlispor’a karşı çok iyi oynamasına karşın 1-1 berabere kaldı. Samsunspor evine(süper lige) büyük olasılıkla döner, çünkü son üç yılın en iyi takımın kurmuş. Bir zamanların başarılı çalıştırıcısi iken unutulmuş olması Hüseyin Kalpar’ın kendisinde yarattığı hırs, Samsunspor’da yadsınamayacak bir sinerci yaratmış. Bir diğer tanımla Kaplar hem kendisini, hem de Samsunspor’u iyi motive etmiş.
Kalpar’a değil de yöneticilere bir çift sözüm var. Cenk İşler bu takıma çok şey verdiği gibi çok şey de aldı. Lütfen artık takıma ağabeylik yapsın. Doğru haklısınız Kenan Yelek’de ağabeylik yapsın, fakat Kenan ile Cenk’in yerleri farklı. Cenk bulunduğu mevkide çok büyük gayret sarfetmesi gerekir, bu yaşta da bu çok zor. Cenk ancak 25 dakika oynar, en fazma 45 dakika. Hakan Şükür gibi kapris yapmasın, oyunun sonlarında takıma daha fazla katkı vereceğini düşünüyorum. Zenge’nin cezalı olması bu durumu gerektirdi denir ise buna katılamam.Orada daha genç ve dinamik biri oynasa idi, bugün Denizli’yi kesin yenerdi.
Yıllar öncesinin 5. büyüğü diye adlandırılan Samsunspor’u evine kesin dönüş yapacak durumda gördüm, çünkü gurbet ellerinde seyircisi ile birlikte mutsuzları yaşıyor.
Evet; Samsunspor evine , Galatasaray seyircisi de deli döner gibime geliyor.
Galatasaray’dan asla mutlu ve umutlu değilim. Çünkü; Manisaspora’da kendi sahasında 2-0 yenildi.
Bundan dolayı; Galatasaray maçlarını yazmamaya karar vermiş değilim; yazmamamın nedeni Galatasaray’ın yenerken de, yenilse de futbol tadı vermemesi. Anlayacağınız özellikle yenildiği maçlarda iyi oynamıyor. Evet, bir takım yenilse de iyi oynar ve tad alırsınız futbolundan, ama GS’da bu yok.
Direkt GS yazmayacağım, fakat uyanıklık yapıp Samsunspor üzerinden endirekt Galatasaray değinmelerinde bulunacağım bundan sonra.
Ligimiz için bugüne dek çok şey söyledim. Söylediklerim arasında; “Bu yıl Bursa, seneye Trabzon, ardından Kayseri şampiyon olacak kurguları sezinliyorum” benzeri senaryolara kaynak yaklaşımlarım oldu.Durum o’nu işaret ediyor.
Bunun adı Üç büyüklere darbedir ve adını da Anadolu ihtilalı koyanlar çıkacaktır.
Futbolumuz, üzülerek belirteyim ki, siyasal erk tarafından yönlendiriliyor. En azından siyasal erki, yani güçlüyü benimsemese de, o’na şirin gözükmek için onun düşünselliğine katkı verenlerin(Ar. Eyyam) etkinliği ile benzer süreçler işliyor.
Bu siyasal erk, hep farklı şeyler yapmanın yanında futbolu da farklı bir çizgiye oturtmanın peşinde. Önce kulüpler kurdular veya var olanları ele geçirerek, teyzeoğlunu, halaoğlunu, amca-dayı oğlunu veya oğullarını oturttular kulüplerin başına ve ardından TFF’yi tefe koydular futbolla birlikte.
İnanın, bu işletilen sürece üç büyükler çok dikkat etmeliler, çünkü 4. büyük denen Trabzon’da karşı tarafa geçti.
Düşünün, lig tarihimizde ilk defa üç büyükler ilk üçün içinde değiller. Hep üç büyüklerden biri zirvede olur, ardından bir Anadolu takımı peşlerine takılırdı(Şu Anadolu takımına şiddetle karşıyım, fakat birilerinin anlaması için, böyle söylemek durumuyla karşı-karşıyakayız).
Geçmişte bu takımlar Trabzon, Samsun, Eskişehir, Altay, Ankaragücü, Gençlerbirliği, Sivas, Antep idi. Artık bu takımlar ilk üçün arasına sıkışmayı bırakıp zirveyi işgal eder oldular. Futbolla mı? Bu tartışılır, çünkü; şu an zirvedeki takımların hiçbiri doyurucu futbol oynamıyor, aksine yönetimdekiler futbol oyununun dışında farklı oyunlar oynuyorlar. Yöneticilerin tümünün siyasi erkle bir boyutta ilişkisi var.
Aslında üç büyükler değil, tek büyük ulusal takım da kaygı veren boyutlarda.
Guus Hiddink ve Oğuz Çetin’in ne yapmak istedikleri bilinmiyor.
Ulusal takımı tümden değiştirdiler. Doğrusu ulusal futbolumuzla alay eder duruşlar sergiliyorlar.
İsteyen kusura bakabilir; onlara takımı değiştir dendi; onlar yok etti. Adeta hiç adı duyulmamış oyuncularla ulusal takımı kobay olarak kullanıyorlar. Özellikle 5 sene öncesinin ulusal takım oyuncularını tekrar çağırarak olayı hayli abarttılar.
Guus Hiddink’ın adının geçtiği gün söyledim; “Biz doymuş yağla yemek yapamayız, futbolumuzun tadını bozar…” Aynen yapılan budur.Tekrar ediyorum Hiddinkler başarılı olamayacaktır.
Üç büyükler ve ulusal takım…Üç büyükler bu yıl birbirleriyle yarışır. Adnan Polat zannediyorum; bu yarışta FB ile ile çekişir demek istedi. O zaman haklı)
Adnan bey; lütfen şu Sezgin Galatasaray’ın yakasını bıraksın.Takıma zarar veriyor.
Galatasaray lider olana kadar yazmayacağım dedim ve ardından Galatasaray’n Denizli kupa maçındaki Pinto resitalini izliyerek(3-1) bir iç geçirmiştim(10/11/2010); bu güzel GS’yi yazamadım diye. İyi ki yazmamışım, bu hafta kriz geçirirdim(Yazarken).
Pinto bugün de iyi başladı, ama sanki birileri top oynamasını engellemek için ince ayarlar yapıyor. İkinci yarı durdu tamamen. Kewwel tam bir bitik ve yitik. Yerine giren Batdal’dan umutluyum.
Batdal’ı önce göndermek istediler, sonra vazgeçtiler. Unutmayın Hakan Şükür de ilk zamanlarda başarısız idi ve Yılmaz Vural elinden tutarak Şükür haline getirdi.
Eğer Batdal kalmaz , Adnan Sezgin kalır ise Galatasaray Battal(işe yaramaz) bir süreçten asla kendini kurtaramaz.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Bugün ikisi de yenemedi, fakat birinden umutluyum o’da Samsunspor’dan; çünkü lig lideri Denizlispor’a karşı çok iyi oynamasına karşın 1-1 berabere kaldı. Samsunspor evine(süper lige) büyük olasılıkla döner, çünkü son üç yılın en iyi takımın kurmuş. Bir zamanların başarılı çalıştırıcısi iken unutulmuş olması Hüseyin Kalpar’ın kendisinde yarattığı hırs, Samsunspor’da yadsınamayacak bir sinerci yaratmış. Bir diğer tanımla Kaplar hem kendisini, hem de Samsunspor’u iyi motive etmiş.
Kalpar’a değil de yöneticilere bir çift sözüm var. Cenk İşler bu takıma çok şey verdiği gibi çok şey de aldı. Lütfen artık takıma ağabeylik yapsın. Doğru haklısınız Kenan Yelek’de ağabeylik yapsın, fakat Kenan ile Cenk’in yerleri farklı. Cenk bulunduğu mevkide çok büyük gayret sarfetmesi gerekir, bu yaşta da bu çok zor. Cenk ancak 25 dakika oynar, en fazma 45 dakika. Hakan Şükür gibi kapris yapmasın, oyunun sonlarında takıma daha fazla katkı vereceğini düşünüyorum. Zenge’nin cezalı olması bu durumu gerektirdi denir ise buna katılamam.Orada daha genç ve dinamik biri oynasa idi, bugün Denizli’yi kesin yenerdi.
Yıllar öncesinin 5. büyüğü diye adlandırılan Samsunspor’u evine kesin dönüş yapacak durumda gördüm, çünkü gurbet ellerinde seyircisi ile birlikte mutsuzları yaşıyor.
Evet; Samsunspor evine , Galatasaray seyircisi de deli döner gibime geliyor.
Galatasaray’dan asla mutlu ve umutlu değilim. Çünkü; Manisaspora’da kendi sahasında 2-0 yenildi.
Bundan dolayı; Galatasaray maçlarını yazmamaya karar vermiş değilim; yazmamamın nedeni Galatasaray’ın yenerken de, yenilse de futbol tadı vermemesi. Anlayacağınız özellikle yenildiği maçlarda iyi oynamıyor. Evet, bir takım yenilse de iyi oynar ve tad alırsınız futbolundan, ama GS’da bu yok.
Direkt GS yazmayacağım, fakat uyanıklık yapıp Samsunspor üzerinden endirekt Galatasaray değinmelerinde bulunacağım bundan sonra.
Ligimiz için bugüne dek çok şey söyledim. Söylediklerim arasında; “Bu yıl Bursa, seneye Trabzon, ardından Kayseri şampiyon olacak kurguları sezinliyorum” benzeri senaryolara kaynak yaklaşımlarım oldu.Durum o’nu işaret ediyor.
Bunun adı Üç büyüklere darbedir ve adını da Anadolu ihtilalı koyanlar çıkacaktır.
Futbolumuz, üzülerek belirteyim ki, siyasal erk tarafından yönlendiriliyor. En azından siyasal erki, yani güçlüyü benimsemese de, o’na şirin gözükmek için onun düşünselliğine katkı verenlerin(Ar. Eyyam) etkinliği ile benzer süreçler işliyor.
Bu siyasal erk, hep farklı şeyler yapmanın yanında futbolu da farklı bir çizgiye oturtmanın peşinde. Önce kulüpler kurdular veya var olanları ele geçirerek, teyzeoğlunu, halaoğlunu, amca-dayı oğlunu veya oğullarını oturttular kulüplerin başına ve ardından TFF’yi tefe koydular futbolla birlikte.
İnanın, bu işletilen sürece üç büyükler çok dikkat etmeliler, çünkü 4. büyük denen Trabzon’da karşı tarafa geçti.
Düşünün, lig tarihimizde ilk defa üç büyükler ilk üçün içinde değiller. Hep üç büyüklerden biri zirvede olur, ardından bir Anadolu takımı peşlerine takılırdı(Şu Anadolu takımına şiddetle karşıyım, fakat birilerinin anlaması için, böyle söylemek durumuyla karşı-karşıyakayız).
Geçmişte bu takımlar Trabzon, Samsun, Eskişehir, Altay, Ankaragücü, Gençlerbirliği, Sivas, Antep idi. Artık bu takımlar ilk üçün arasına sıkışmayı bırakıp zirveyi işgal eder oldular. Futbolla mı? Bu tartışılır, çünkü; şu an zirvedeki takımların hiçbiri doyurucu futbol oynamıyor, aksine yönetimdekiler futbol oyununun dışında farklı oyunlar oynuyorlar. Yöneticilerin tümünün siyasi erkle bir boyutta ilişkisi var.
Aslında üç büyükler değil, tek büyük ulusal takım da kaygı veren boyutlarda.
Guus Hiddink ve Oğuz Çetin’in ne yapmak istedikleri bilinmiyor.
Ulusal takımı tümden değiştirdiler. Doğrusu ulusal futbolumuzla alay eder duruşlar sergiliyorlar.
İsteyen kusura bakabilir; onlara takımı değiştir dendi; onlar yok etti. Adeta hiç adı duyulmamış oyuncularla ulusal takımı kobay olarak kullanıyorlar. Özellikle 5 sene öncesinin ulusal takım oyuncularını tekrar çağırarak olayı hayli abarttılar.
Guus Hiddink’ın adının geçtiği gün söyledim; “Biz doymuş yağla yemek yapamayız, futbolumuzun tadını bozar…” Aynen yapılan budur.Tekrar ediyorum Hiddinkler başarılı olamayacaktır.
Üç büyükler ve ulusal takım…Üç büyükler bu yıl birbirleriyle yarışır. Adnan Polat zannediyorum; bu yarışta FB ile ile çekişir demek istedi. O zaman haklı)
Adnan bey; lütfen şu Sezgin Galatasaray’ın yakasını bıraksın.Takıma zarar veriyor.
Galatasaray lider olana kadar yazmayacağım dedim ve ardından Galatasaray’n Denizli kupa maçındaki Pinto resitalini izliyerek(3-1) bir iç geçirmiştim(10/11/2010); bu güzel GS’yi yazamadım diye. İyi ki yazmamışım, bu hafta kriz geçirirdim(Yazarken).
Pinto bugün de iyi başladı, ama sanki birileri top oynamasını engellemek için ince ayarlar yapıyor. İkinci yarı durdu tamamen. Kewwel tam bir bitik ve yitik. Yerine giren Batdal’dan umutluyum.
Batdal’ı önce göndermek istediler, sonra vazgeçtiler. Unutmayın Hakan Şükür de ilk zamanlarda başarısız idi ve Yılmaz Vural elinden tutarak Şükür haline getirdi.
Eğer Batdal kalmaz , Adnan Sezgin kalır ise Galatasaray Battal(işe yaramaz) bir süreçten asla kendini kurtaramaz.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder