ANKARA DERELER PROJESİ KİMİN ÖNERİSİ?!
30 Aralık 2013
Ankara’da derelerinin yeryüzüne çıkarılması:
Hürriyet Ankara Eki’nde 27 Aralık 2012’de Oğuz Demir’in beni sevindiren bir haberi ‘ikinci kez’ yer aldı:
“Keçiören Belediye başkanı Mustafa Ak; yıllar önce yer altına alınan Gümüşdere’yi, ‘Gümüşdere Ihlamur Vadisi Projesi’ ile tekrar gün yüzüne çıkararak, Başkent’e kazandıracaklarını belirtti.”
Sevindim, çünkü; bu öneri; 31 Aralık 2007’de başlayan ve 1-2 Ocak 2008 günleri, sayın Yalçın Bayer’in Ankara Eki’ndeki köşesinde yer alan; Çankaya için proje önerileriyle içerikli bir yazımla örtüşmekteydi.
Keçiören Belediyesi benden esinlenilmiş veya esinlenmemiş olabilir, o önemli değil. Önemli olan, projenin gündeme getirilişi ve benim sevincimdir.
Olgunun üzücü yanı ise; Sayın Bayer’in ‘Yeter Söz Milletindir’ köşesinde üç gün devam eden proje’nin Çankaya ağırlıklı içeriğe sahip olmasına karşın, dikkate alınmayışı ve bir zaman sonra(29.11.2009); “Başkentin Dereleri Yeniden Akacak” başlıklı Anadolu Ajansının haberine göre Çankaya Belediyesinin, ‘Keçiören Belediyesi’nin benzer projesini yaratıcı bularak projeyi alkışlaması.
Ankara gerçekten yer altına itilmiş dereler üstünde, adeta ‘Dereler Kenti” gibi. Örneğin; Kavaklıdere, Hoşdere, Dikmen Deresi, Bentderesi, İncesu Deresi, Bülbülderesi, Bademlik Deresi, Kıbrısköyü Deresi, Hacı Kadın Deresi v.d. Tüm bu akarsu kaynakları; çevre duyarsızlığı içinde çarpık ve plansız kentleşmeye kurban edildi. Bunlardan en azından biri, yeryüzüne çıkarılabilir.
İşte bunu Keçiören Belediyesi kendi bölgesinde yapıyor. Çankaya Belediyesi bunu yapamaz mıydı?
Örneğin, bir zaman Ankara çanağına doğru süzülen, cennetin izdüşümü derelerin biri yer yüzüne çıkarılarak, ‘zehir saçan araçların yerine’ akıtılamaz mı?
Efendim; bu yazı nedeniyle belki "İnsanlar sizin gibi düşünemez mi? Düşüncelerinize benzer proje üretemez mi?" diyerek eleştirileceğim, fakat ben yine de bu yazıyı kaleme aldım. Çünkü benzerliklerin ilginç bir öyküsü var; ama asla alıntıdır demiyorum...
Konu; AA'dan sayın İlknur Çetinbaşın "Bülent Tanık'ın Ankara derelerinin üstü açılsın.." önerisini içeren haber.
Bu haberi sayın Tanık'tan duymak beni onore etti ve de çok sevindirdi. Çünkü, projeler platformu olarak gördüğüm ve üyesi olmaktan onur duyduğum TMMOB gibi aydın bir örgütün önceki Başkanı'nının önerisi idi bu. Fakat haberi okuyunca bu önerinin Keçiören Belediye Başkanından geldiğini ve çok beğendiğini, bu nedenle böylesi bir öneri için proje geliştirmeden yana olduğunu okuyunca sevincim buruk bir sevince dönüştü.
Nedeni; dereler projesi ile birlikte Ankara'da Deprem tehlikesini azaltacak projeleri içeren ve sizin köşenizde üç gün devam yazımda(31/12/2007-02/01/2008) bu projeleri önermemdi bir TMMOB mensubü olarak..
Size bu yazıyı yazmamdaki neden ise; benzer önerilerimizin bize karşıt ve bizleri proje üretememe ile suçlayan birileri tarafından sahiplenmesi. Yaşadığım bir başka konu da ilgili bakanlığa Deprem kırsalı üzerinde; geleneksel yapı teknolojisini terk edip, özellikle tüm fay zonlarında endüstriyel yapı teknolojisi bütünüde seri prefabrik yapı teknolojisinden faydalanılarak satabil kalıcı deprem konutları yapımı ile ilgili önerimdi. Önerimi gönderdiğimde aldığım yanıt-ki bende mevcüt- 'Biz böylesi proje çalışması başlattık(hala ortada yok)' yanıtını almamdı..
Siyaset oyunlarının yoksulu insanlık varsılı değerli bilim insanı sayın Erdal İnönü'ye bir gün sormuşlar, "Sizin hiç mi projeniz yok, niçin önermiyorsunuz?" Sayın İnönü şu yanıtı vermiş "Olmaz olur mu; ne zaman öneride bulunsak, birileri kendi projeleri imiş gibi uygulamaya koyuyor.. İktidar olalım görün projelerimizi.."
İnsanlar projelerini yaşama geçirmek için ille de iktidar olmayı mı bekleyecek? Kısmi de olsa yerelde iktidar olanlar, neden iletişim kuramaz?
Doğrudur; insanlar veya kurumlar, bir başka birey veya kurum gibi düşünebilir. Fakat bazılarının düşünemediğini, kentleri katlı kavşak mantığıyla yönettiği de gerçektir. Eğer, sizi birileri projesizlikle suçlarken, ürettiğiniz projelerinize de sahip çıkıyor ve de siz o’nu alkışlıyorsanız, doğru yapmıyorsunuz demektir.
Siyaset oyunlarının yoksulu insanlık varsılı değerli bilim insanı sayın Erdal İnönü'ye bir gün sormuşlar, "Sizin hiç mi projeniz yok, niçin önermiyorsunuz?" Sayın İnönü şu yanıtı vermiş "Olmaz olur mu; ne zaman öneride bulunsak, birileri kendi projeleri imiş gibi uygulamaya koyuyor.. İktidar olalım görün projelerimizi.
Ben de sayın Erdal İnönü gibi düşünmeye başladım artık.
Aslında farklı proje önerilerinde bulunmak isterim, fakat , kendi özgün projesi imiş gibi yaşama geçirirler endişesi taşımıyor değilim.
Projelerimiz söyleyecek zamanımız olacak elbet; yeter ki; projeleri sıralayacak, konumu yakalatsınlar bize.
Konuyla ilgili geçmişteki yazılarım:
31 Aralık 2007 günkü yazım:
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7943909&tarih=2007-12-31
01 Ocak 2008 günkü yazım:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/7948236.asp
2 Ocak 2008 günkü yazım
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/7952058.asp
21 Aralık 2009’daki yazım:
http://blog.milliyet.com.tr/cankaya-belediye-baskani-sayin-tanik-ve-projeler/Blog/?BlogNo=220050
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU-İnşa.Müh
Teknopolitikalar Platformu sözcüsü
evesbere@mynet.com
GSM:0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder