Öncelikle; ‘Dindin ve yoksuldan geçinerek yetim hakkı yiyenler hariç’; beyazı, sarısı, siyahı, Lazı, Zazası, Türkü, Kürdü, Romanı, Abazası, Çerkezi, Gürcüsü, Arabi…doğrusu tüm insanların yeni yılını kutluyorum. Ve de; yeni yıl, aydınlık, barış, kardeşlik, özdeksel ve tinsel varsıllık, sağlık, mutluluk getirsin diyorum.
Gördük 2012’yi, göreceğiz 2013’ü: Aaa, kıyamet kopmadı, 2013’ü gördük!!! Aaaa, İslam Cumhuriyeti kurulmadı ve 2013 yılında İslam Cumhuriyeti’nin 1. Yıldönümünü kutlamadık (60 bin okulun yanında 90 bin Camisi olan ülke, sanki İslam Cumhuriyeti değil de…).
Birileri 21 Aralık 2012’de kıyamet kopacak, birileri de; 2013 yılına girdiğimizde İslam Cumhuriyeti, doğrusu şeriat devletinin 1. Yıldönümünü kutlayacağız demişti ya, vurgum onlara, Vurgunum söyletenlere.
Benim için, ikincisi, kıyametin büyüğü idi. Gerçekten ne güzel söylemişim, geçen yeni yıl yazısında: “Kıyameti yaşarken, kıyameti bekleyenler, kıyamet hazırlayıcılarını besler” Maya söylencelerine göre, olması beklenen ‘21 Aralık 2012 günkü’ kıyamet gerçekleşmeyince, varsıl değil de, yoksul kendi kıyametine döndü.
Bil ki; senin yeni yıldaki umutlarını bile ticari materyale dönüştüren, dinden ve yoksuldan geçinenler gibi, kıyameti ve kutsal kitapları da kapitalist açlığın metası haline getirdiler.
Mayalar, 21 Aralık 2012 günü kıyamet gerçekleşmeyince, 22 Aralık 2012’ye ötelediler. İşleyen süreçteki ilginç boyut; Maya kıyameti gerçekleşmeyince, bizdeki bazı mayasızların; buna inanmanın suçlusu olarak ‘Mustafa Kemal Atatürk’ü göstermeleri idi.. Salyalar akıtarak, Atatürk’ün ‘Güneş Teorisi’nin “Elhamdulilah Müslüman’ım” tümcesi yerine “Ne mutlu Türküm” tümcesiyle Türklüğü öne çıkararak, İslamiyet’i yok ettiği için insanların safsatalar inandığını söyleyebildiler (Bunları Maya kıyameti kopmayınca söyledi yobaz herze, çünkü ne olur olmaz diye korkusu vardı).
Kıyamet kopmadı ya; coştukça coştu ve neler demedi ki; “Bugün’ İslamiyet’in önü açılmıştır, engellemek isteyenler Silivri’dedir. T.C bitirilecek, bizim dönem başlayacak. Hatta; Menemen’de; askerliğin yedek subay olarak yapan, Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı ve bekçiler Hasan ve Şevki’yi katledenleri (23 Aralık 1930) değil de, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını suçlayabildiler. Öyle ki, şeriat isteyen ve kendisini ‘Mehdi’ ilan eden Derviş Mehmet ve grubunun adil yargılanmadıklarını ve alelacele idam edildiklerini söylemekten çekinmeyecek kadar yüreklilik gösterebildiler.
Sözün kısası; Öğrendik ki, tüm bu kıyamet safsatalarının suçluları, mistizmi ve metafizik yaklaşımları ortadan kaldıran ve bilimi ve aklı öne çıkaran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarıymış.
İyi de; 1452-1519 yıllarında yaşayan Leonardo De Vinci’ye de kıyamet safsatalığı yaptıran, Mustafa Kemal Atatürk’ün evrensel felsefesi mi idi?
Dahası; Bir Vatikan uzmanına, “Leonardo Da Vinci’nin Dünya’nın sonunun 1 Kasım 4006’da geleceği öngörüsünde bulunduğunu” söyleten Atatürk mu idi?
Da Vinci’nin İsa’nın çarmıha gerilmeden önceki havarileriyle son buluşmasını tasvir eden “Son Yemek” tablosunu inceleyen Sabrina Sforza Galitzia’ya, “Son Yemek” tablosunun merkezinde yer alan yarım ay şeklindeki pencerenin matematiksel ve astrolojik bir bulmaca içerdiğini söyleten, 21 Mart 4006’da “evrensel bir sel” başlayacağını, Dünya’nın sonunun da aynı yıl 1 Kasım’da geleceğini öngördüğünü iddia ettiren Atatürk mu idi?
Bulgar Kahin, Baba Vanga’ya; 3797’de dünyanın sonunun geleceğini ve de insanlığın yeni bir güneş sisteminde yaşam alanı bulacağını söyleten Mustafa Kemal Atatürk mu idi?
Bilindiği gibi, “13” rakamı, birileri, özellikle dinciler tarafından uğursuz ilan edildi. 2013’e girdiğimizi hiç düşündünüz mü? Yani, uğursuz bu rakamlı yıla. 13’lü yılda, yani 2013’te uğursuzluklar, karanlıklar, felaketler üzerimize çökmesin?!
2013’te Bulgar kahin, hiçbir şey olmayacağını söylüyor. Sizi bilmem ama, bu 13 beni ürkütüyor. Baba Vanga ‘demedi’ deyin de, benim için demedi demeyin:))
Bu da mı Atatürk tarafından söylettirildi hakim bey?!
Evet; Birileri 21 Aralık’ta kıyamet kopmayınca 22 Aralığa öteledi ve yine olmadı. Tıpkı, yehova inancında 2000 kıyametinin 2002’ye ötelendiği gibi . Ardından Baba Vanga, kıyametin 3797’de olacağını söyledi. En sonunda da; “Leonardo Da Vinci’nin Dünya’nın sonunun 1 Kasım 4006’da geleceğini söyleyerek, çok daha ötelere kıyameti fırlatmış oldu.
İşin üzücü ve düşündürücü yanı; ülkemdeki son 10 yılın kıyamet gerçeği her geçen gün acımasızlığını alabildiğine yoğunlaştırmışken, benim insanımın yaşadığı bu gerçek kıyameti unutup, sanal kıyametler peşinden koşması.
Türkiye’nin yaşayacağı olası kıyametler: Dünyanın sayılı terör uzmanlarından Harvard Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. Graham Allison, herhangi bir nükleer saldırıya hedef olacak ülkeler olan İngiltere (Londra), Rusya (Moskova) arasına Türkiye (Ankara)'yı de ekledi.
Neden hedef olmayalım ki?! 2013’u patriotlarla karşılıyoruz. Doğrusu; 2013’e patriot füzeleri ile giriyoruz; Adana (Hollandalılar) Kahramanmaraş (Almanlar) ve Gaziantep’e (Birleşik Devletler-Amerika) ikişer adet hava savunma aracı olan Patriot füze savunma bataryaları ve 1200 asker yerleştirildi.
Suriye sorunu çözüldükten sonra (bu sorun bizi niye ilgilendiridiğin hala çözmüş değilim. Daha dün, R-cep ve Esat kanka değillir miydi? Ailece tatile çıkmıyorlar mıydı?!) füzeler kaldırılacakmış. Gülün buna. Nato, ne zaman konuşlandığı bölgeyi terk etti ki?! Bu resmen, Küresel efendilerin uzak karakolu İsrail’i korumaya yöneliktir ve de Türkiye’yi en az, İsrail kadar dinci teroristlerin hedefi haline getirmiştir.
Görülüyor ki; 2012’nin sonunda dünya kıyameti yaşamadı, fakat bilerek veya bilmeyerek Türkiye’m AKP iktidarı tarafından resmen kıyametin odağı haline getirildi.
Şu aşağıdaki 5 Ocak 2012 tarihli evrensel sayaç beni doğruluyor. Yani her saniye bizleri kıyamete yaklaştıran, fakat biz ille da 21 Aralık 2012’yi kıyametini bekleyen bir duruşla, gezegenimizi kıyamet travmasına sokan doyumsuzları izliyoruz. Veya korkuyoruz, susuyoruz ve de hala ‘Yılbaşı için’ şans oyunları oynayarak, geriden gelenlerin yaşam şansını ortadan kaldırıyoruz:
Dünya Nüfusu: 7.373.911.159 Kişi- AIDS’den 151.941.856 Hastalanan veya ölen- Hepatit C 250.713.000 Hastalanan veya ölen- Tarım Alanı 4.699.778.188 Dönüm Kaldı- Yaşama alanı 6.858.897.994 Dönüm kaldı- Erozyon 882.256.855.249 Kayıp ton- Yağmur Ormanı 2.497.179.960 Dönüm kaldı- Deniz Yüksekliği Mean Rise (m)*: 0.3233851839- Kayıp türler 1.600.917 Kayıp tür*- Dünyada kullanılan enerji 9.617.322.407 Varil Petrol- Petrol stoğu 1.033.313.638.288 Varil petrol kaldı-Doğal Gaz 146.382.554.307.469 Metre Küp kaldı- CO2 Seviyesi Atmosph. Co2 (ppm): 389.97127203- Küresel Isınma Mean Rise (C)*: 3.201514035.
Dünya nüfusunu, mevcut halkların nispetlerini muhafaza ederek, 100 kişilik bir köy kadar küçültebilseydik bu köy söyle olacaktı: 57 Asyalı-21 Avrupalı-14 Amerikalı (Kuzey,Orta,Güney) ve 8 Afrikalı. Bunların 52'si kadın, 48'i erkek olacaktı. 30 beyaz, 70 beyaz olmayan, 30 Hıristiyan, 70 Hıristiyan olmayan, 89 heteroseksüel, 11 homoseksüel. 6 kişi bütün servetin % 59'una sahip olacaktı ve bunların hepsi ABD kökenli olacaktı. 20 kişi iyi evlerde yasayacaktı, 30 kişi okuma-yazma bilecekti,1'i ölmek üzere, 1'i de doğmak üzere olacaktı.1 kişi bilgisayar sahibi,1 kişi de (evet, sadece 1 kişi) üniversite mezunu olacaktı.
Simdi şunları göz önünde bulundurun: Eğer bu sabah hastalıklı değil de sağlıklı uyanmış iseniz, 1 hafta sonrasını göremeyecek olan 1 milyon insandan daha şanslısınız.
Bir harp tehlikesi ile, işkence görmek ihtimali ile, aç kalma korkusu ile karşı karşıya değilseniz, 500 milyon insandan daha iyisiniz.
Tutuklanmaktan, işkence görmekten yahut öldürülmekten korkmadan ibadethaneye gidebiliyorsanız 3 milyar kişiden daha iyi bir sansa sahipsiniz.
Buzdolabınızda yiyeceğiniz, üzerinizde elbiseniz ve basınızı sokup uyuyabileceğiniz bir eviniz varsa, dünyadaki insanların % 75'inden daha zenginsiniz. Bankada ve cüzdanınızda para varsa, dünyanın en imtiyazlı % 8'i arasındasınız. Anneniz, babanız sağ ise, siz bu dünyada nadir kişilerden birisiniz.
Birisi sizi düşündü ve bunu gönderdi, çünkü okuma yazma bilmeyen 2 milyar kişiden biri değilsiniz. Paraya ihtiyacın yokmuş gibi çalış. Kimse seni üzememiş gibi sev. Kimse seni seyretmiyormuş gibi dans et. Kimse seni dinlemiyormuş gibi şarki söyle.
Bu mesajı dostlarına gönder. Göndermezsen hiçbir şey olmaz. Gönderirsen, belki bunu okuyan birisi gülümser. Veya, sen gene her zaman yaptığın gibi nereye olduğunu bilmeden, kan ter içinde koşmaya ve hayattan şikayet etmeye devam et.
Tüm bunlar, kapitalizmin; ‘küçük şeylerden mutlu ol’ dayatmasında kendini bulan manevi arınma tekniğinden(meditasyon) başka bir şey değil.
Her yeni yıl, yeni bir umuttan başka bir şey değil. Aslında her yeni yıl, yeni bir sorun yaratır işlevinden kendisini kurtarıp yeni sorun çözücülüğünü üstlense, dahası üstlendirilse dünyada sorun kalmaz. Fakat birileri sorun üzerinden getiri sağladığı için, her yeni yıl, yeni sorunlarla bizleri baş başa bırakıyor.
Dünyamız yeni yüzyılın taşıyıcısı 21. yüzyılda bir buçuk milyara yakın kişiyi mutlak yoksulluk içinde barındırmaktadır ve bunların 800 milyon kişisi açlık çekmektedir. Olgunun kahreden yanı;bu nüfusun büyük miktarının çocuk olması. İşte bu noktada dünyamızın geleceği konusunda endişelerim yoğunlaşmakta, umutlarım bitmektedir..
Eşitsizlik ve yoksulluğun alabildiğine arttığı küremizde sağlık hizmetleri, temel eğitim ve içme suyu her geçen gün azalıyorsa, küremizin geleceğini tahmin etmek için kâhin olmaya gerek yok.
Yukarıda sıraladığım gibi, birileri size; “Ben yiyeyim, sen aç kalabilmek ve de mutlu olmak için derin düşünerek manevi arınma tekniğini (meditasyon) yakala”
Aşağıdaki gencimizin bilim dünyasındaki başarısı, iç huzur ve manevi arınma tekniği için gerekçe görülebilir.
Çorlulu genç bilim adamı, ışığı hapsetmiş: Işığı durduran Türk genci: Standford Üniversitesi'nde doktora yapan 1977 Çorlu doğumlu Türk bilim adamı Mehmet Fatih Yanık, aralarında eşi Hatice Altun’un da bulunduğu araştırma ekibiyle evrenin hız rekortmeni ışığı bilgisayar çipi içinde durdurmayı başardı. Yanık’ın devrim yaratan buluşu, geleceğin optik kuantum bilgisayarlarının geliştirilebilmesi yolunda çok önemli bir adım olarak gösteriliyor.
Bu bir marifet mi, AKP 2002’de bu yana 83 ışığı hapsetti ve durdurdu: Tam 83 gazeteci içerde. 83 ışığın bir kısmı tahliye oldu. Hatta Soner Yalçın bile. Fakat ben, ‘gözünüzü alsa da’ yine de ışıkları sıralayacağım:
- 1-Abdulcebbar Karabeğ, Azadiya Welat Gazetesi Mersin Temsilcisi, Hatay Kapalı Cezaevi
- 2- Abdullah Çetin, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Kurtalan Muhabiri, Diyarbakır D Tipi Cezaevi
- 3- Ahmet Akyol, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Adana Muhabiri, Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi, Adana
- 4- Ahmet Birsin, Gün TV Genel Yayın Koordinatörü, Diyarbakır D Tipi Cezaevi
- 5- Ali Buluş, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Mersin Muhabiri, Karaman-Ermenek M Tipi Cezaevi
- 6- Ali Çat, Azadiya Welat Gazetesi Mersin Muhabiri, İskenderun E Tipi Kapalı Cezaevi
- 7- Ali Konar, Azadiya Welat Gazetesi Elazığ Temsilcisi, Malatya E Tipi Cezaevi
- 8- Aydın Yıldız, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Mersin Muhabiri, Gaziantep H Tipi Cezaevi
- 9- Ayşe Oyman, Özgür Gündem Gazetesi Editörü, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 10-Aziz Tekin, Azadiya Welat Gazetesi Mardin Temsilcisi, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi
- 11-Barış Pehlivan, Odatv İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni, Silivri 1 Nolu L Tipi Cezaevi
- 12-Barış Terkoğlu, Odatv İnternet Sitesi Haber Müdürü, Silivri 1 Nolu L Tipi Cezaevi
- 13-Bayram Namaz, Atılım Gazetesi Yazarı, Edirne 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 14-Bayram Parlak, Gündem Gazetesi Mersin Temsilcisi, Karaman-Ermenek M Tipi Cezaevi
- 15-Bedri Adanır, Aram Yayınları Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni, Kürtçe Hawar Gazetesi Yazı İşleri Müdürü, Diyarbakır D Tipi Cezaevi
- 16-Cengiz Kapmaz, Özgür Gündem Gazetesi Yazarı, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 17-Cihan Deniz Zarakolu, Belge Yayınları Editörü ve Çevirmeni, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 18-Çağdaş Kaplan, Dicle Haber Ajansı (DİHA)İstanbul Muhabiri, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 19-Çağdaş Ulus, Vatan Gazetesi İstanbul Muhabiri, Kandıra F Tipi Cezaevi
- 20-Davut Uçar, Etik Ajans Müdürü, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 21- Deniz Kılıç, Azadiya Welat Gazetesi Batman Temsilcisi, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi
- 22-Dilşah Ercan, Azadiya Welat Gazetesi Mersin Muhabiri, Karataş Kadın Kapalı Cezaevi, Adana
- 23-Dilek Demiral, Gazeteci, Özgür Gündem Gazetesi Eski Editörü, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 24-Erdal Süsem, Eylül Dergisi Editörü, Edirne F Tipi Cezaevi
- 25-Erol Zavar, Odak Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Şair, Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi, ANKARA
- 26-Ertuş Bozkurt, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Editörü, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 27-Fatma Koçak, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Yazı İşleri Müdürü, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 28-Faysal Tunç, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Şırnak Muhabiri, Kalkandere L TipiCezaevi
- 29-Ferhat Çiftçi, Azadiya Welat Gazetesi Gaziantep Temsilcisi, Gaziantep H Tipi Cezaevi
- 30-Feyyaz Deniz, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Ankara Muhabiri, Bolu F Tipi Cezaevi
- 31-Füsun Erdoğan, Özgür Radyo Genel Yayın Koordinatörü, Kandıra 2 Nolu T Tipi Cezaevi, KOCAELİ
- 32-Gülsen Aslan, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Batman Muhabiri, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi
- 33-Hamit Dilbahar, Azadiya Welat Gazetesi Yazarı, Erzurum E Tipi Cezaevi
- 34-Hasan Özgüneş, Azadiya Welat Gazetesi Yazarı, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 35-Hatice Duman, Atılım Gazetesi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Gebze M Tipi Cezaevi, Gebze/KOCAELİ
- 36-Hüseyin Deniz, Evrensel Gazetesi Muhabiri, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 37-İhsan Sinmiş, Azadiya Welat Gazetesi, Adana F Tipi Cezaevi
- 38-İsmail Yıldız, Dersim Gazetesi Yazı İşleri Müdürü,Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 39-Kenan Karavil, Radyo Dünya Yayın Yönetmeni, Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi
- 40-Kenan Kırkaya, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Ankara Temsilcisi, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 41-Mazlum Özdemir, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Diyarbakır Editörü, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 42-Mazlum Sezer, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muhabiri, Adana Kürkçüler F Tipi Cezaevi
- 43-Mehmet Emin Yıldırım, Azadiya Welat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 44-Mehmet Güneş, Türkiye Gerçeği Dergisi Yazarı, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 45-Mehmet Yeşiltepe, Devrimci Hareket Dergisi Yazarı, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 46-Murat Aydın, Dicle Haber Ajansı (DİHA) Muş Muhabiri, Bayburt M Tipi Cezaevi
- 47-Murat İlhan, Azadiya Welat Gazetesi Diyarbakır Muhabiri, Diyarbakır D Tipi Cezaevi
- 48-Mustafa Gök, Ekmek ve Adalet Dergisi Ankara Temsilcisi, Sincan 1 Nolu F Tipi Cezaevi, ANKARA
- 49-Nahide Ermiş, Demokratik Modernite Dergisi Yayın Kurulu Üyesi, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 50-Nevin Erdemir, Özgür Gündem Gazetesi Editörü, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 51-Nilgün Yıldız, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Mardin Muhabiri, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 52-Nurettin Fırat, Özgür Gündem Gazetesi Yazarı, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 53-Nuri Yeşil, Azadiya Welat Gazetesi Dersim Temsilcisi, Elbistan E Tipi Cezaevi
- 54-Oktay Candemir, Gazeteci, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Eski Muhabiri, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 55-Ömer Çelik, Dicle Haber Ajansı (DİHA)İstanbul Muhabiri, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 56-Ömer Çiftçi, Demokratik Modernite Dergisi İmtiyaz Sahibi, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 57-Ömer Faruk Çalışkan, Özgür Halk Dergisi Yazı İşleri Müdürü, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 58-Özlem Ağuş, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Adana Muhabiri, Karataş Kadın Kapalı Cezaevi
- 59-Pervin Yerlikaya, Dicle Haber Ajansı (DİHA)İstanbul Muhabiri, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 60 -Ramazan Pekgöz, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Diyarbakır Editörü, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 61-Ruken Ergün, Azadiya Welat Gazetesi Eski İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü, Adana-Karataş Kadın Kapalı Cezaevi
- 62-Sadık Topaloğlu, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Urfa Muhabiri, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 63-Sebahattin Sumeli, Özgür Halk Dergisi Editörü, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 64-Sedat Şenoğlu, Atılım Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü ve Gazeteci- Yazar, Edirne 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 65-Selahattin Aslan, Demokratik Modernite Dergisi, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 66-Semiha Alankuş, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Diyarbakır Editörü, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 67-Serdar Engin, Özgür Gündem Gazetesi Editörü, Silivri Cezaevi
- 68-Sevcan Atak, Özgür Halk Dergisi Editörü, Karataş Kadın Cezaevi, Adana
- 69-Seyithan Akyüz, Azadiya Welat Gazetesi Adana Temsilcisi, İskenderun M Tipi Cezaevi
- 70-Sibel Güler, Gazeteci, Özgür Gündem Gazetesi Eski Editörü, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 71-Sinan Aygül, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Bitlis Muhabiri, Muş E Tipi Cezaevi
- 72-Soner Yalçın, Odatv İnternet Sitesi İmtiyaz Sahibi, Gazeteci-Yazar, Silivri 1 Nolu L Tipi Cezaevi
- 73-Sultan Şaman, Hevîya Jinê Dergisi editörü, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi
- 74-Şahabettin Demir, Dicle Haber Ajansı (DİHA)Van Muhabiri, Bitlis E Tipi Cezaevi
- 75-Şükrü Sak, Akıncı Yol ve Baran Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi
- 76-Tayyip Temel, Azadiya Welat Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni ve Yazarı, Diyarbakır D Tipi Cezaevi
- 77-Turabi Kişin, Özgür Gündem Gazetesi Editörü, Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi
- 78-Turhan Özlü, Ulusal Kanal TV Genel Yayın Yönetmeni, Silivri 2 Nolu L Tipi Cezaevi
- 79-Yalçın Küçük, Gazeteci-Yazar, Silivri 2 Nolu L Tipi Cezaevi
- 80-Yüksel Genç, Özgür Gündem Gazetesi Yazarı, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 81-Zeynep Kuray, Birgün Gazetesi İstanbul Muhabiri, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
- 82-Ziya Çiçekçi, Özgür Gündem Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü, Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevi
- 83-Zuhal Tekiner, Dicle Haber Ajansı (DİHA)İmtiyaz Sahibi, Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevi
Kim başarılı dersiniz, ışığı hapsetmede, dahası ışığı durdurmada Recep Tayyip Erdoğan mı; yoksa Mehmet Fatih Yanık mı? R-cebin ödülünü Küresel efendi, Yanık’ın ödülünü, dünya bilişim örgütü veriyor.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTeknopolitikalar Platformu
evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder