CHP’YE UYARIMDIR-2: “RECEP SÖYLÜYOR DAVUTOĞLU YAPIYOR.. BİRİLERİ YAPIYOR AKP KAPIYOR”
Siirt'te düzenlenen mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuran ile büyüdüğünü ve Kuran ile yaşadığını, siyasi hayatında Siirt'in ayrı bir yeri olduğunu söyleyerek, şunları sıraladı:
Recep.T.E: “Ana muhalefetin başındaki zat..
Olmadı be, böyle hakaret edemezsiniz, biber sürerler ağzınıza. Muhalefet liderinin adı var. Biri de çıksa size zart, pardon zat dese..
Recep.T.E:..benimle ilgili dün bir ifade kullanmış. Cevap vermeye değmez..Diyor ki, "nerede ne konuşacağını da bilmiyor Cumhurbaşkanı. Evren gibi Kuran'ın istismarını yapıyor..
Bu da olmadı, çünkü; ‘İyi de bu söyledikleriniz cevap değil mi? Bu ne yaman çelişkidir. Cevap vermeye değmez demenize karşın, uzuuun cevap veriyorsanız Kılıçdaroğlu’nun değerini kabul ediyorsunuz demektir.,
Recep.T.E: Sayın Kılıçdaroğlu..
Bu oldu. Efendi olmak insana yakışır, efendi olunuz böyle.
Recep.T.E: …ben Kuran ile büyüdüm, Kuran ile yaşıyorum. Onu sen kendine söyle. Kendi şahsında Kuran’ın yerinin ne olduğu malum..
Bu hiç olmadı. Resmen Alevilere hakaret ediyorsunuz. Bunun adı; bir çuval tutam efendiliği berbat etmektir.
Recep.T.E: ..Beyefendi nereden buraya geldi?
Yine efendileştiniz. İnşallah bozulmazsınız..
Recep.T.E: ..Hani ben dedim ya, "Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe kuran meali yayınladı" dedim ya…
Allah iyiliğinizi versin! Demek olayı siz başlattınız. Ben de “şimdi Kuran’ı seçim kürsüsüne çıkarma zamanı mı” diye sayın Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyordum derken, itiraf ettiniz erken..
R.T.Erdoğan: ..bundan beyefendi rahatsız olmuş.
Efendiliğinizi sürdürüyorsunuz, güzel..
R.T.Erdoğan:.. Bu bir istismar mı? Biz ülkemizde her dilde inşallah Diyanet İşleri Başkanlığımız biraz sonra anlatacağım, bu da Kürtçe Kuran meali. Bunu da niye söylüyorum? Malum terörün beslediği siyasi parti ne diyor? Maalesef çok ilginç. "Diyanet işlerini kapatacağız" diyor. Yahu bunlar maalesef cami duvarına pislemeye başladılar. İstismarsa istismarını yapıyorlar. Her türlü yol bunlarda var. Ve birisi ana muhalefet diyor ki imam hatipleri kapatacağım. Dün Kayseri'de diyor ki "hayır ben öyle demedim".
Olmadı yine bozuldunuz.. İyi duruşunuz inişli çıkışlı..Bir iyi yerdesiniz, bin kötü yerde.. Söyledikleriniz akla ziyan şeyler.. Kürtçe meal yanında, Türkçe mealler karşısında gibisiniz. Yarın Kürtçe ezan okusalar ona da evet diyeceksiniz-ki doğru-. Ne demek; “bunlar maalesef cami duvarına pislemeye başladılar”? Ne demek, “Her türlü yol bunlarda var..”?
Yok, yok sizin düzelmeye niyetiniz yok..
Kuran’ı alet etme gün gelir Allah’da çarpar, oy da!
R.T.Erdoğan ikinci mitingini Tekirdağ’da yaptı: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ'da düzenlediği mitingde yine muhalefet partilerine sert sözlerle yüklendi. Özellikle HDP ve CHP'nin liderlerine ve seçim vaatlerine ilişkin ağır sözler söyleyen Erdoğan sözlerine de AK Parti'nin seçim sloganlarından olan "Birileri laf yapar, biz iş yaparız" sözleriyle başladı ve de devam etti; Birileri laf yapar, biz iş yaparız, dedik. Çünkü biz evlad-ı Fatiha'yız. Çünkü biz kadırgaları karadan yürüten Fatih'in torunları olarak dedik ki dedemiz fatih kadırgaları karadan yürüttü, öyleyse biz de metroyu denizin altından yürüteceğiz dedik.
Ne demek “evlad-ı Fatiha’yız?” Ki “evladi fatihan”dır doğrusu ve Farsça bir tamlamadır, anlamı da; “Osmanlı İmparatorluğu’nda Balkanlar’ın fethine katılan beylerin, fatihlerin soyundan gelenlere verilen ad”Sizin dedeleriniz Balkanlar’ın fethine katıldı mı? Yoksa Fatih’in soyundan mısınız? Benim bildiğim Rizelisiniz ve bir ara Gürcü olduğunuzu söylüyordunuz, başkaları da çok farklı şeyler söylüyorlardı..
Diyorsunuz ki; “..dedik ki dedemiz fatih kadırgaları karadan yürüttü, öyleyse biz de metroyu denizin altından yürüteceğiz dedik.”
Öncelikle belirteyim; Fatih sizin dedeniz falan değil, benim ise hiç değil..
Metro’yu denizin altından yürüten ilk siz olduğunuzu nasıl söylersiniz? Bir kere ona “Deniz metrosu” denmez, onun adı “Tüp geçit”tir. İstanbul Boğazı'nı Birleştirecek Tüp Geçit Projeleri 1,5 Asır önce “Sultan İkinci Abdülhamid Han'ın ''Tünel-i Bahrî'' adı altında yapıldığı bilmeniz gerekir(Aslında, çılgın projeniz Kanal İstanbul ve de Tüp geçit projeleri alıntı ve ..alıntı).. Suyun altında ilk metroyu İngilizler yürütmüştür;1870'te Londra'daki Thames Irma-ğı'nın altında açılan derin metro tünellerini neden kimse aklınıza getirmedi?
Şimdi; iki karayolu, bir metro yolu olacak “3 katlı Tüp geçit” projesini düşlemişsiniz. İstanbul Büyükşehir Belediye meclisinden apar topar geçirilen, üniversite ve ilgili Meslek Odalarına danışmadan Belediye ve ilgili bakanlık bürokratlarla kotarılan..Ki aralarında Japon uzmanlar da vardır, kobay olarak İstanbul boğazını kullanma adına..3 katlı tüp geçit yapılsa onlar yaparlardı, 3 katlı ev bile deprem bölgesinde yapılırken düşünülüyor, sizlerin umurunda değil, işiniz gücünüz siyasi rantla bezeli popülizm..
"Birileri laf yapar, biz iş yaparız" diyor eski AKP’li, şimdi yine AKP’li duruşunuzla: Muhalefet konuşurken; AKP Yol yapmış, yeşil alan kazandırmış, Baraj yapmış, köprüler, tüp geçişler, Havaalanları yapmış, yapmış da yapmış..İyi de bunlar zaten yapmanız gerekenlerdi. Döneminizde gerçekleşen, gerçekleşmesi gerekenler..
Hiç aklınıza getirdiniz mi, döneminizde gerçekleşen gerçekleşmemesi gerekenleri? Dereleri kurutulmasını, yeşilin yok edilmesini, 301-ki daha fazladır- madencimizin toprağa gömülmesini.. Uludere’de 30 vatandaşımızın katledilmesini, Sel felaketinde 100’lerce insanımızın ölümünü..
İş Asansörü faciaları, Cephanelik Patlamasından 25 askerimizin ve Reyhanlı İlçemizin Bombalanmasında 53 insanımızın ölümünü, Ergenekon ve Balyoz yalanlarıyla binlerce insanın hapislere atılmasını ve aldatıldık hepsi kumpas diyerek suçun birilerine yüklenmesini, Gezi olayında 7 gencin öldürülmesini, Kabataş’ta bir türbanlı kadının; 100 üzeri çıplak gezi eylemcilerince taciz edildim yalanını, 17 Aralık Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet Operasyonunu ve kasadaki paraların sıfırlanmasını..
Tüm bunları, Siz konuştunuz, onlar mı yaptı? Yoksa onlar koştu siz mi yaptınız? Cumhurbaşkanı değil sanki AK Parti genel başkanıyız… Ey muhalefet!; tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanının, resmen bir partinin propagandasını yapması sizi hiç mi rahatsız etmiyor? Seçim Yasalarını açıkça ihlal ettiği gerekçesi ile Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruda bulunmanın dışında hukuki bir yaptırım yok mu? Bu siyasi rant keyfiliğinin önü neden alınmaz?
Nerede, siyasette hukuk ve adalet ve de eşitlik ilkesi? Hukukla, bağdaşmayan bu yaşatılanlar için neden hukuksal savaşınızı başlatarak, harekete geçmiyorsunuz? Benim bildiğim muhalefet salt yanlışları anlatmaz, yanlışları yok eder ve ‘ancak’ yanlışı bu şekilde siyasi ranta dönüştürür. Aksi takdirde karşıtları besler.
Hiç olmazsa şu olgunun üzerinde durun: “Polis devleti düzenlemesi olan “İç Güvenlik Paketi’yle” Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı 60 il jandarma alay komutanlarını atama yetkisi İçişleri Bakanlığı’na verilmesinin üzerinde durun. Aniden bu alay komutanları değiştirilerek yerlerine iktidara yakın komutanlar getirilirse, seçimde nelerin değiştirilebileceğini düşünün bir; tahmin etmek zor olmasa gerek..
Dünyadaki teknolojik ve bilişim-İletişim alanındaki özgün gelişim ve değişimi sahiplenmeyi bırak, AKP ülkemde, geçmişte yapılanmaya başlanmışlara ve yapılanlara sahip çıkmaya başladı; “Birileri yapar, AKP kapar” ilkesiyle..
- Düşünün; Duble yolları, Metroyu ben yaptım diyor; önceki iktidarların yaptığı ortaya çıkıyor,
- Çılgın proje Kanal İstanbul projesi benim projem diyor,
- 15. Yüzyılda Osmanlı tarafından tasarlandığı ortaya çıkıyor,
- Sivas’ta Havalimanı’nı ben yaptım diyor, 1959’da yapıldığı ortaya çıkıyor,
- Süleyman Şah Türbesini seyyar türbeye dönüştürdüğünü unutarak; “Dünyanın 4 bir yanında tarihimize ve eserlerimize sahip çıkmak adına milliyetçi duruş sergileyerek Orhun abidelerini ben onardım” diyor,
- son Ecevit hükümeti döneminde yapılmaya başlandığı ortaya çıkıyor,
- Tarımda ihracat eder düzeye geldik diyor,
- patatesin 5 TL’ye çıktığı ve İran’dan patates ithal ettiğimiz ortaya çıkıyor,
- Soma faciasında yaraları sardık diyor, suçluların zaman aşımından serbest bırakıldığı ortaya çıkıyor,
- Adil vergi ilkesi getirdik diyor; ‘Milletim a…koyacağız’ diyen yandaş şirket sahibi Mehmet Cengiz’in 420 milyon vergi borcunun affedildiği ortaya çıkıyor,
- Adil seçim ve de önce oy güvenliği diyor, Avrupa mitinglerinde her camiden 50 kişi istendiği, Adana’da AKP mitinglerine katılması için taşeron işçilere baskı yapıldığı ve 50 TL dağıtıldığı, “2015 seçim güvenliği” raporuna göre 2011 seçiminde 19 milyon fazladan oy pusulası basıldığı ve Afgan göçmenlere oy kullandırıldığı ortaya çıkıyor,
- Yargı vesayetini kaldırarak, adil yargılama getirdik diyor, 17-25 Aralık 2013 soruşturmasının hakim ve savcılarını meslekten ihraç edildiği, bir insanımızı katleden polis; “Amirlerimizin talimatıyla delilleri gizledik” itirafında bulunduğu ortaya çıkıyor,
- İstanbul çağdaş siluete kavuşturuldu, İstanbul cennet köşesi diyor, İstanbul Boğazı’nda İmar kanunu’na aykırı 180 metre yüksekliğinde sermaye tapınakları inşa edilerek İstanbul’un binlerce yılda oluşmuş gizemli siluetinin yok edildiği, 3. Havalimanı ve 3. köprü ile boğaz ve de İstanbul kuzey ormanlarının yok edildiği ortaya çıkıyor,
- Askeri vesayeti kaldırdık diyor, Necdet Özel paşa ile ‘Suriye’ye girme konusunda’ şiddetli tartışmaların yaşanarak iplerin koptuğu ortaya çıkıyor..
Ve en önemlisi, CHP Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin yaşama geçirdiği özgün tüm devasa projelerini ben yaptım diyor.
Kısacası, TV’deki “Onlar konuşur AKP yapar “ sloganının “Birileri yapar AKP kapar” sloganına dönüştüğü ortaya çıkıyor.
http://blog.milliyet.com.tr/sozcuklerin-sifrelerini-coz…/…/…Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder