TÜRKİYE-SURİYE SINIRINDAKİ MAYIN ALANLARI VE GAZZE
Yıllardır, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlarları temizleme tartışması yapılır. Temizlemeyi ve temizletmeyi ilke edinmiş iktidar, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınları da temizlemeye, daha doğrusu temizletmeye hazırlanıyor.
Dinlediklerimiz ve okuduklarımıza göre; TBMM Genel Kurulunda, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenerek toprakların tarıma açılmasını öngören Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısının görüşülmesine başlanmış…
Konuyla ilgili TBMM Genel Kurulunda söz alan CHP Muğla Milletvekili Prf. Dr sayın Gürol Ergin’ tasarının tümü üzerinde CHP Grubu adına şunları söylüyor “Gazze’de yaşananlar için haklı bir hiddet içinde olanların, bu ülkenin toprağını İngiliz’e, Ukraynalıya, İsveçliye, İsrailliye vermeye; ülkemizin Güneydoğusunda 2. bir Gazze yaratmaya hakkı yoktu… Özellikle İsrail’in organik tarım yapma gerekçesiyle, bu bölgeye yönelik ihaleleri almak istediği kamuoyunda konuşuluyor. İsrail’in, kendi ülkesinde bulabilmesi mümkün olmayan kalite ve büyüklüğe sahip ve aynı zamanda güçlü su kaynaklarına sahip bu araziye, 44 yıllığına yerleşmek istemesi, yadırganan bir durum değildir. 2020’den itibaren Ortadoğu’da su sorunu çıkacağı da dikkate alındığında, bu bölgenin değerinin gelecek yıllarda paha biçilmez olacağı açıktır’’
Ayrıca; Hükümetin, mayın temizleme işini ihaleye çıkararak, hem organik tarıma uygun hem de petrol rezervleri bulunan bu arazilerin yabancıların eline geçmesine imkan tanıdığını iddia eden sayın hocamın bu söylediklerine kamuoyu pek yabancı değil. Bilindiği gibi işin içinde İsrail olunca, ister-istemez insanlar komplo teorileri bütününde senaryolar yazabiliyorlar.. Hocamın söyledikleri senaryo değil, olası bir realite.
Realite’de olasılık olur mu? Demeyin, burası.... olası olasılıklar cenneti. Konunun asıl önemli yanı; CHP’nin, 178 bin 500 dekarı mayın döşenmiş, toplam 216 bin dekar arazinin mayından temizlenmesi ve arazinin mayını temizleyen şirkete tarımsal amaçlı kullandırılması amacıyla hazırlanan Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay’da dava açması ve Danıştay 13. Dairesinin de 11 Martta ihale şartnamesinin yürütmesinin durdurulmasına karar vermesiyle, mayınlı arazinin temizlenmesi ve daha sonra tarıma açılması işinin, aynı ihalede yapılmasının sakıncalı olacağının belirtilmesidir.
Burada iki olgu ortaya çıkıyor; ilki, Kamu İhale Kanununun neden 9 kez değiştirildiğinin belirginleşmesi, ikincisi; alanın yabancılara tarımsal amaçlı kullandırılması... Tarımsal amaçlı kullandırılması boyutuna değinmek istiyorum..
Yıl 2002; amaçlı bir şekilde kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) Diyarbakır Bölge Müdürüyüm. Beritanlılar Kooperatifi Başkanı Musa Yeşiltaş’la iki gün önce yerinde inceleme yaptığım; Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Çeltikli köyünde Beritan göçerleri için inşa edilen 540 konut inşaatlarının son durumunu değerlendiriyoruz. Konutlar teslim edildiğinde sorunlarının bitmeyeceğin söylüyor.
Haklı, çünkü yaptığım incelemede hayvancılıkla yaşamlarını sürdüren aşiretin bu konutlarda hayvancılık ve de verilen arazilerle de tarım yapamayacaklarını gözlemledim. Onlar için hayvancılığı ve tarımı yapacakları mekansal ve topraksal kolaylıklar sağlayacak arazilere gereksinimi vardı.
Bu nedenle aklıma Suriye sınır boylarında yıllarca işlenmemiş mineral açısında tarıma son derece elverişli mayın döşeli topraklar aklıma geldi. Böylesi bir alanın kendilerine verilmesini Söylediğimde çok sevindi ve bugüne dek böyle bir öneri aklımıza neden gelmedi diye de üzüldü. Versin devlet bize, aşiretimle temizleyeyim dedi. Yapamayacaklarını, bunu KHGM’nin üstlenebileceğini söyledim.
KHGM bilindiği gibi 1998’de ihale ettiği ve Genelkurmayın katkılarıyla sınır boyunca inşa ettiği 124 km’lik Şırnak İli S.G.K.S (Sınır Gözetleme ve Kontrol Sistemi) için güvenlik yollarını inşa etmişti. Neden, yine Genelkurmay’ın katkıları ve dayanışmasında ve de Beritan aşiretinin de katılımıyla sınır boylarındaki mayın temizlemesin diyerek ön yapılabilirlik çalışmalarını kafamda kurgulamaya başladım. Amacım ön yapılabilirlik raporlarını Ohal valisi sayın GökhanAydıner’e’a sunup süreci başlatmaktı.
Fakat seçimlerin devreye girmesiyle kafamdaki projeyi dondurdum zorunda kaldım ve ardından da durdurmak, çünkü görev ömrüm bitmişti... Musa Yeşiltaş’a projenin peşini bırakmamasını söyledim.. Sonuç alamamış, çünkü böylesi projelere duyarlı olan Gökhan Aydıner’in de bölgeden ayrılmasıyla olayı inandıracak kimseyi bulamamış.
Bugün Beritanlılar mutsuz; mutsuz çünkü; Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Çeltikli köyünde Beritan göçerleri için inşa edilen 540 konut sahiplerine resmi teslimatı yapılmadan, oluşan çatlaklar nedeniyle oturulamaz hale geldi....
“Niçin, Türkiye-Suriye sınır boyundaki o bereketli topraklar, sosyal tarım projeleri bütününde değerlendirilip; yerleşik düzene geçmesini istediğimiz Beritan aşireti göçerlerine ve benzer göçerlere verilmiyor da, yabancılara veriliyor?” gibi aptal bir soru ile yazımı sonlandırıyorum...
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@gmail.com
GSM: 0506 609 00 32
Mayınlı arazilerin temizlenmesi savaşın habercisiydi. Savaş çıktı.
YanıtlaSil