ORDUYU TUTUKLAMAKTIR BUNUN ADI..
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, oybirliğiyle; emekli Org. Fırtına, emekli Ora. Örnek, emekli Org. Doğan, 6. Kolordu Komutanı Nejat Bek, Korg. Olcan, Kora. Kadir Sağdıç ve Kuzey Deniz Saha Komutanı Kora. Mehmet Otuzbiroğlu’nun da aralarında bulunduğu ve halen görevli (Arapça muvazzaf diyorlar) 25 paşa olmak üzere 102 komutan hakkında yakalama emri çıkarılmasına karar vermiş… Bunun adı tutuklamadır..
Orduyu tutuklamaktır.... Hemen darbe akla gelmesin, ama Orduda tık yok.. Ülkemin tümüyle Çömeldiğinin farkında mıyız? Bunun bir diğer adı; Darbelerden nemalanmaktır. Daha açık anlatımla; Halkoylaması’nda darbeler üzerinden “Evet”i yakamaya çalışmaktır ve bu toplu tutuklama kararı ile; bir türlü e-muhtıra vermeyen Orduyu resmen e-muhtıra’ya zorlamaktır..
Bu gelişmeler karşısında; sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Recep beye “e-Muhtırayı veren komutan hakkında siz ne yaptınız? Altına kurşun geçirmez, zırhlı araç aldınız. Bu mudur sizin darbelerle mücadeleniz?” demekte ne kadar haklı olduğu gün gibi ortaya çıkmaktadır.. ”demekle ne kadar haklı olduğunu bu insanlarımız ne zaman algılayacak?
Beyler; bazı beyler ordu ile fazla oynamaya başladı.. Ordu; mevsimlik Güneydoğu fındık işçileri ile gündeme gelen sahil kentimiz Ordu değil, ülkemizi koruyan askerin genel adıdır.. Yazılarımızda sürekli vurgularız; her seçim döneminde Ergenekon sanallığı dozunu artırmaktadır diye..
Bilinen yandaş basın ve köşelerine konuşlandırılmış sınırsız ve kuralsız demokrasi avcıları 12 Eylül halkoylaması yaklaştığı bugünlerde işaretini verdi ve ardından saldırılar başladı.. Başbuğ Paşa’nın oğlunun PKK militanı ile yana-yana resmi yayınlanması bu saldırıların işaret fişeği idi. Bekleyin ardı-arkası kesilmeyecektir.. Daha neler-neler vardır dağarcıklarında.. Halkı kendi oyuyla oyuna getirmektir bunun adı.. Galiba bu sefer toslayacaklar gibi..
Ağlamanın erdemini bozmaları bundan olsa gerek. Çünkü, insan iki şekilde duygusunu boşaltır; birincisi, üzüntüden, ikincisi sevinçten, üçüncüsü korkudan.. Bunlarınkinin hangi kategoriye girdiğini bilmem söylemeye gerek var mı?
Tutuklanan kişilerin çocuklarının ağlamasını bir oyun (Fr. Mizansen diyorlar) olduğunu söyleyenler, o gün toprağa düşen şehit askerlerimiz için değil de, 30 yıldır akıllarına bile getirmedikleri Pehlivanoğlu ve Adalı için ağlama krizine girince, eleştirdik ve sonrasında bizleri tehdit ettiler..
Bunların ordu saldırıları ve böylesi tehditlerle nereye varmak istedikleri gün gibi ortadadır.. Varsın gitsin bize darbeci desinler, bizler bu sivil faşist kurguları anlatmaya devam edeceğiz..
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTeknopolitikalar Platformu
Yorumlar
Yorum Gönder