LİVERPOOL’U PERİŞAN EDEN GALATASARAY’IN BAŞARISIZLIK ÖYKÜSÜ BİTECEK GİBİ-18
Galatasaray’in Rijkaard İle Başlayan Hagi Ve Ünder ile Devam Eden ‘Başarısızlık Öyküsü’ Fatih Terim İle Sonlanacağa Benzer. Başarısızlık öyküsünün yazı dizisi bitti. Gönül ister ki Terim bu başarısızlık sürecini tümden bitirir de, bir daha ‘başarısızlık öyküsünü’ yazdırmaz. Önce Almanya’daki(24/07/2011) İnter Milan ile berabere kaldı, ardından Ali Sami Yen Aslantepe Arena’da Liverpool devini devingen futboluyla (atak demek istedim) deviriverdi(28/07/2011); hem de 3-0, hem de Çek Milan Baroş’un 2 golüyle, hem de İsveçli Elmanderin ‘Baros varsa ben de varım’ dercesine attığı golle, hem de Galatasaray küllerimden doğmam ben, ben hep kor haldeyim diyen pres ateşiyle, Hem de Melo’sundan, Baros’una, Elmander’inden Arda’sına, Sabri’sinden, Hakan Baltasına, kısacası 11’deki ve sonrasındaki tüm topçularıyla harikaaaa oynayarak, hem de Terim’in 1996-2000 yarattığı devin görkemli futboluyla.
Ben size bir şey diyeyim mi? Bu Galatasaray eğer içeriden birileri tarafından vurulmaz ise-ki sayın Aysal bu konuda çok kararlı ve sert, bu nedenle onların işi zor- süper Lig takımlarını çok üzecek, Şampiyonlar ve Avrupa ligi takımlarını çok sevindirecek, iyi ki Galatasaray bu yıl Avrupa’da yok diye. Biz öykümüzü biran önce bitirelim ve başarılarını tekrarlamak isteyen Terim ve Aysal’a yol verelim: 9 Ağustos 2009’da; Rijkaard’ın çalıştırıcılığında “Leo Franco, Sabri, Servet, Gökhan Zan, Hakan Balta, Mustafa Sarp, Barış(Ayhan), Arda, Kewell, Keita, Baros”’lu kadrosuyla oynanan deplasmandaki Gaziantepspor maçı ile başlayan ve 20 Mayıs 2011’de Aslantepe Arena’da Bülent Ünder’in çalıştırıcılığında “Ufuk, Sabri, Servet, Gökhan Zan, Çağlar(Serkan Kurtuluş dk. 78 ), Kazım, Yekta, Culio, Aydın, Emre Çolak(Ayhan dk. 66 ), Kewell (Arda dk. 46 )”lı kadrosuyla oynanan 34. lig maçında, Konyaspor ile karşılaştı ve İki yıllık başarısızlık öyküsü bitti. Tekrarında fayda var: Biten benim yazı dizim. Bakalım Galatasaray’in başarısızlığı bitecek mi? Bir anı olsun diye, bu son başarısızlık maçının sahadaki anatomisine yer vermek istiyorum:
Hakemler: Özgür Yankaya xx, Muhittin Gürses xx, Mehmet Cem Hanoğlu xx Galatasaray: Ufuk xx, Sabri xx, Servet xx, Gökhan Zan xx, Çağlar xx (Serkan Kurtuluş dk. 78 x), Kazım xxx, Yekta xx, Culio xxx, Aydın xx, Emre Çolak xx (Ayhan dk. 66 x), Kewell xx (Arda dk. 46 x) Yedekler: Eray, Barış, Cana Teknik Direktör: Bülent Ünder Konyaspor: Pawelek xx, Hakan xx, Mejia xx, Kere xx, Mehmet Sedef x, Gökhan Emreciksin x (Ali Kireş dk. 90 ?), Ertuğrul x, Musa xx (Serbay dk. 64 x), Adnan x (Serkan Şahin dk. 65 x), Ali Dere xx, Robak x Yedekler: Selim, Zayatte, Onur, Abdülkerim Teknik Direktör: Yılmaz Vural Goller: Kazım (dk. 11), Culio (dk. 15) (Galatasaray) Sarı kartlar: Kazım, Yekta, Emre Çolak, Culio (Galatasaray), Mejia, Serbay (Konyaspor) İki takımda dertli idi…Biri Süper Ligde düşmüş, diğeri süper ligden düşmüştü. 2 takım da istiyor bakım. Seneye göreyim haydi bakım… Ne diyorum ben yahu?!…Ben 2 sezondur ne değimi biliyor muyum? Maçı Kazim ve Culio’nun golleriyle 2-0 kazandı ve ligi de 46 puanla bitirdi. Yılmaz Vural hocam ‘Play-Out’ sistemi istemiş. Galatasaray için belli ki birileri 2 yıldır ‘Play-Şout’ sistemi istemiş. Bu kadar şutluyorum yeter…. Süper lig puan tablosundaki Galatasaray’ın 34 maç oynuyor, 14 galibiyet, 4 beraberlik, 16 yenilgi alırken 41 gol atıyor, 46 yiyor eksi 5 averajla 46 puan toplayabiliyor. Tek kelimeyle tüm sezonların en başarısız sonucu. Peki FB şampiyonluğu hak etti mi? Tek kelimeyle ‘Hayir!’ Bilmem, FB’nin nasıl şampiyon olduğunu anlatmaya gerek var mı? Gerek yok. Biz anlattık anlatacağımız kadar. Bundan sonrasını Trabzonspor’a bırakalım. Yalnız şunu söyliyeyim; Aykut Kocaman bu takımda % 40 kalır, çünkü birileri şimdiden Aykut değil, ben şampiyon yaptım demeye başladı yakınlarına-Ki doğru diyor- Eğer Aykut bir şekilde kalırsa, lig’in 8. maçına kalmaz gider. Gideceği takım da bir başka sarı laciverttir. Kartal Tayfur Havutçu ile anlaştı, Aslan da F.Terim ile anlaşmak üzere..Bence Kartal doğru yaptı…GS’da Turgay Kerimoğlu ile anlaşabilirdi…Ben F.Terim’i getirmeyeceğini düşünüyordum… Demek ben yanlış biliyorum; çünkü Terim başına buyruk değilmiş, kadro ile çalışan dayanışmacı imiş..Bunu kim söylüyor biliyor musunuz? FB’nin militan yazarı… Şu unutulmasın; bir takımın, çalıştırıcısını ve oyuncularını çok iyilerden oluşturursanız, bir zaman sonra bu iyiler birbirileriyle yarışarak, verimliliği düşürürer. Geçen yıl Bernd Schuster ile BJK bunu yaşadı..Gönlüm ister ki Galatasaray aynı şeyleri yaşamaz Terim ile… Bir kez daha aynı dileğimi tekrar ediyorum; çünkü Terimli günler başladı. Yani Terim ile anlaştı sayın Ünal Aysal ve yönetimi; 20 Mayıs 2011’de… Terim yanına Ümit Davala’yı alırsa ve Tugay Kerimoğlunu-ki almaz, arası yok- iyi yapar. Hemşehrilisi Hasan Şaş’ı alırsa GS çok ceza alır..İyi dizginlenirse, saha içindeki zekasini saha kenarına taşıma yeteneğinde olduğu için çok faydalı olur… Terim gelir gelmez Arda olayına el koydu. Koymaz olaydı. Eli yandı. Çünkü Arda; ‘Ben Ardayım, Türkiye7de dadayım’ diyerek ille de gideceğini söylüyor. Gitsin be hoca. Siz çok Arda yetiştirirsiniz. Siz değil misniz Diyarbakırspor yedeği Ümit Davala’yı dünya yıldızı yapan. Arda gitsin, fakat gidiş sözleşmesini iyi yapın. Özellikle bilinen takıma gitmemesi için bir yaptırım koyun ayrılık sözleşmesinde. Kimse kızmasın; bence Abdurrahim Albayrak bu takıma herkesten faydalı olur. Ben o7na daha çok güveniyorum… Dileğim; tüm samimiyetimle Terim’in başarısnı isterim. Olacağı konusunda umutluyum. Çünkü o ara da verse, başarı çıtasını sürekli yükselten biridir…Niçin olmasın Drogbalı bir Galatasaray Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu Türkiye’ye getirmesin. Drogba da, Terim de, Taraftar da, Türkiye de ve Galatasaray da buna aç… Başarılar Galatasaray’ımıza… Başarılar Terim’imize… Başarılar sayın Aysal ve yönetimimize… Başarılar taraftarlarımıza… Başarılar biz yazanlara(22 Mayıs 2011) Son olarak bir olgyu tekrarlıyacağım: FB’nin şampiyonluğu için Yorum yapmayacağım, fakat şu soruyu soracağım; “Eskişehirspor’lu Sezer Öztürk ile Karabükspor’lu Emenike’yi alan FB, bu iki takımla yaptığı maçı almış mıydı? Aldıysa, aldırmamak mı gerekir, süper lig’imizin süpersizleştirilmesine? Böylesi saçma şampiyonluğa böylesi saçma soru sorulur ancak. Aşağıdaki haber bu saçma gibi saçmaladığım sorumun yanıtını acilen vermesi gerekir, çünkü 4-5 ay önce ülkemiz futbol arenasında ikinci bir İtalya vakası yaşanabilir demiştim. Ne kadar haklı olduğumu ‘30/05/2011’ günkü haber ile lütfen görün: Trabzonspor Yönetim Kurulu, Spor Toto Süper Lig'in 2010-2011 sezonunun tamamlanmasına rağmen yaşanan tartışmalar üzerine bir açıklama yaptı. Kulüp internet sitesinden yapılan açıklamada, tartışmaların devam ettiği vurgulanarak, "Kamuoyunun önünde belgeli manipülasyon iddiaları tüm çarpıcılığıyla gözler önüne serilmektedir. Bunlar arasında lig yarışının bütün hızıyla başabaş devam ettiği dönemde, FIFA kayıtlarına göre merkez adresi Liechtenstein olarak görülen Ahmet Bulut'a ait Ball&Foot adlı menajerlik şirketi ortaklarından Ekrem Okumuş'un cep telefonundan, Ankaragücülü futbolcu Kağan Söylemezoğlu'nun telefonuna gönderdiği mesajın içeriği ve bunun delilleri son derece önemli unsurlar içermektedir" denildi. Açıklama şöyle devam etti: "Emre Belözoğlu ile Kağan Söylemezoğlu'nun Ekrem Okumuş'un ortağı olan menajerlik şirketine bağlı olmaları, bunun yanı sıra yine Emre'nin kuzeninin de aynı menajerlik şirketinde görev yapması dikkatlerden kaçırılmaması gereken manidar bir durumdur. Bir maçın sonucunu etkilemeye yönelik bu eylem iddiasının ivedilikle araştırılarak sonucun belirlenmesi kurumların inandırıcılığı ve ülke futbolunun geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Böyle önemli bir olayın sıradan bir şaka olarak geçiştirilmesi mümkün değildir. Ligin son haftalarında ağırlık kazanan iddiaların ve çarpıcı gelişmelerin geldiği son nokta olarak görülebilecek bu konuyla ilgili, adalet kurumu başta olmak üzere Türkiye Futbol Federasyonu ve FIFA nezdinde gereken tüm başvurular yapılacaktır." Ve sonunda Trabzonspor Kulübü, 02/06/2011 günü Fenebahçe-Ankaragücü maçı öncesi Ankaragücülü oyuncu Kağan Söylemezgiller’e mesaj gönderilmesini FIFA’ya şikayet etti. Bordo-mavili kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada, Trabzonspor Kulübü’nün, Fenerbahçe ile Ankaragücü kulüplerini karşı karşıya getiren mesaj olayıyla ilgili olarak FIFA’ya şikayet dilekçesi gönderdiği belirtilerek, "Başkanımız Sadri Şener imzasıyla Başkan Sepp Blatter’e hitaben gönderilen dilekçede, söz konusu olayın Türk futbolu açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekildi" denildi. Dilekçede FIFA lisanslı menajer Ahmet Bulut’un sahibi olduğu Foot&Ball isimli şirkete mensup iki farklı takımın formasını giyen oyuncularla şirket ortağını buluşturan söz konusu olayın içeriğine dikkat çekildiği de kaydedilerek, aynı firmada Fenerbahçeli oyuncu Emre Belözoğlu’nun kuzeni Volkan Bahçekapılı’nın görev yaptığının da altının çizildiği belirtildi. Söz konusu mesajın televizyon kanallarında açıkça gösterildiğinin de ifade edildiği yazıda, maçın Fenerbahçe lehine 6-0 bittiğinin de kaydedildiği vurgulandı. Bu arada, sezon sonunda Fenerbahçe’ye transfer olan Kardemir Karabüksporlu Emenike’nin de transferinin şikayet dilekçesinde yer aldığı bildirildi. Bu oyuncuyla aynı takım formasını giyen Bülent Ataman’ın açıklamalarına vurgu yapılan dilekçede, FIFA statülerinin ilgili maddelerine atıfta bulunularak, müsabakaların üzerinde açıkça manipülasyon anlamı taşıyabilecek bu gelişmelerin değerlendirilmesi talep edildiği kaydedildi. İki yıldır yazıyorum; FB Türkiye futbolunu İtalya örneği karıştıracağını. Eğer birileri; örneğin Şener Erzik-ki FB kongre üyesi- aracılığıyla birileri devreye girmez ise; Galatasaray ile alay edenler, soluğu Banka Asya 1. Lig steplerinde alabilirler. Türk futboluna değil FB’ye, Eziz El Teyip ve Emre El Saatçı çok büyük zararlar veriyorlar…Fenerlilerin bunlara dur demesi gerekir. Ve sonunda olan oldu. Aslında olmadı. Birileri düğmeye bastı, bir bilinen diğeri düğmeyi kapattı. Hep söyledim; “FB şampiyon olur, fakat Türk futbolu İtalya olaylarıylına benzer bir sürece girer, çünkü karşısında Trabzon gibi gizemli bir güç var. Ama o gizemli gücün gücü de yetmedi. Edinilen bilgilere göre şike operasyonunun 2 ya da 3 dalga halinde devam edeceği ve önümüzdeki hafta içinde gözaltına alınanların sayısının 150'yu bulması bekleniyor. Operasyon kapsamında gözaltına alınan isimler; Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım. Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu Fenerbahçe Kulübü Yöneticisi İlhan Ekşioğlu. Fenerbahçe'nin yeni transferi Sezer Öztürk. Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz Eskişehirsporlu futbolcu Ümit Karan. Ankaragücü'nün yeni transferi Serdar Kulbilge. Gençlerbirliği Kulübü futbolcusu Serkan Çalık. Geçen yıl Sivasspor'da kiralık forma giyen kaleci Korcan Çelikay. Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun Menajer Ali Kıratlı. Adanaspor Teknik Direktörü Levent Eriş. Adanaspor Teknik Direktör yardımcısı Serdar Berkin Altay Kulübü Genel Müdürü Erman Ertaş. FB'li Futbolcu Emre'nin kuzeni Volkan Bahçekapılı. Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü. Giresunspor eski başkanı Olgun Peker. Diyarbakırspor külubü Başkanı Abdurrahman Yakut(3 Temmuz 2011). Yine yazılarımda Sivas maçına ve Eskişehir maçına dikkat çekmiştim. Demekki birilerinin de dikkatini çekmiş(zor da olsa). İşte incelemeye takılan o iki maç Futbol dünyasını sarsan operasyonda Fenerbahçe’nin 28. haftada oynadığı Eskişehirspor maçı ve son hafta şampiyonluğunu ilan ettiği Sivasspor maçı incelemeye alındı. 28. haftada oynanan Eskişehirspor maçını Fenerbahçe 3-1’lik üstünlükle kapatmıştı. Karşılaşmada, Fenerbahçe’ye transfer olan ve operasyonda gözaltına alınan Sezer Öztürk 46. dakikada oyundan çıkarılmış, Ümit Karan ise 62. dakikada oyuna dahil olmuştu. Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri Mamadou Niang, Caner Erkin ve Semih Şentürk kaydetmişti. Ev sahibi takımın tek golü ise Batuhan Karadeniz’den gelmişti. Sivasspor maçı, Süper Lig’de şampiyonluk düğümünün çözüleceği son haftaya Trabzonspor ile puan puana giren Fenerbahçe’nin en kritik maçıydı. Fenerbahçe mücadele iki kez öne geçmesine rağmen kırmızı beyazlı ekip beraberliği sağlamıştı. Ancak Fenerbahçe daha sonrasında bulduğu iki golle şampiyonluğunu ilan etmişti. Maç sonrasında Fenerbahçe’nin şampiyonluğuyla beraber en çok tartışılan konulardan biri ise şike soruşturması kapsamında gözaltına alınan isimlerden Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay’ın yediği hatalı goldü. Ve de yıllardır Türk futbolunu yönlendiren, ‘kaşın üstünde gözün var’ denemeyen kişi gözaltında. Aziz Yıldırım gözaltında. Şike operasyonu çerçevesinde evi aranan Aziz Yıldırım'a şok gözaltı. 12 şehirde 40'tan fazla gözaltı var. Polis Fenerbahçe Kulübünde arama yapıyor. Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz ve Eskişehirspor Antrenörü Bülent Uygun gözaltına alınan isimler arasında. Önümüzdeki günlerde operasyonun çok ciddi boyutlara ulaşması ve gözaltıların 150'yi bulması bekleniyor... Türkiye Futbol Federasyonu ve Beşiktaş kulübünde de aramaların yapıldığı bildirildi. Trabzonspor kulünüde yapılan arama sona erdi. Gözaltına alınan diğer kulüp başkanları şöyle: Giresunspor Başkanı Ömer Ülkü ve eski Diyarbakırspor külubü eski Başkanı Abdurrahman Yakut... Bu operasyonun arkasından çok ilginç şeyler çıkabilir. Örneğin Okyanus ötesi bir… Sonu ne mi oldu? Sonu iyi olmadı. FB bitti. Dahası birileri Aziz Yıldırım’ı bitererek FB’yi ele geçirdi. Amaç asla futbolumuzu temizlemek değildi, FB7yi temizlemekti ve onu da çok iyi yaptı, dinden ve yoksuldan geçinirken, ‘doların yeşilini, İslam’ın yeşiliyle harmanlayıp yeşil sahalara inen futboldan da geçinmeye başlayanlar… FB’nin en büyük engeli(İng. Handikap) kendisini GS’ya endekslemesi oldu. Dahası, GS için korku(Latince. Fobi), FB için uğraşı(Latince. Hobi) olan süreç. Eğer FB bunu tutku haline getirmese, yani GS’ya değil, futbola endekslese kendini ve GS’yı yenmek veya ligde başarılı olmak için futbol oyunu yerine, saha dışı oyunlara girmese belki bu durum çıkmayacaktı ortaya. Ligde başarılı olduğu kadar Avrupa’da da başarılı olsa, yine bel ki FB için kötü şeyler aklımıza getirmeyecektik. Çünkü nedense ligdeki başarı Edirne’den öteye taşınamıyordu. Bu ‘Temiz Kramponlar Operasyonu’nun geriye doğru işletilmesi ve FB’nin üzerindeki karalama yükünün azaltmasını isteyenler, özellikle GS’yı öne atıyorlar. Kim mi, başta sarhoş Fatih Altaylı… Galatasaray’ın Ankaragücü’nü 8-0 yenmesi sonrası, Ankaragücü kalecisi Rade Zalad’ın maçı sattığını yazdı; fakat aynı sezon şampiyonluğun en büyük adaya BJK’nin düşme hattında can çekişen takıma 6 tane atmasını kimse yazmadı. Şunu da yazmadı; Galatasaray’ın ligde düşme tehlikesi ortadan kalkmış ve çok rahat olan Ankaragücü’ne canavar gibi saldırıp ilk anda yıldırmaya başlamasın ve atılan gollerin % 80’ni Rade Zalad ile karşı karşıya kalınan sıfır noktasından atılmasını yazmadı. Ama bu şike olayında bir Fatih Altaylı çıkıp, her zamanki bilgiçliğiyle ‘ Zalad’ın yediği 8 golün hesabının da sorulması gerektiğini söyleyebiliyor. İnsaf be Fatih, her zaman olduğu gibi ille de gündeme gelmek için yağ kokan varyasyonlara giriyorsun. Sadece Zalad mı satın alındı? 8 gol atmak için en az defansın ve orta sahanın 4-5 oyuncusunu satın almak gerek. Her şeyin kokusu çıkan ülkemizde 1992-93 sezonunda oynanan bu maçtaki satın alınan oyuncuların bir tanesi de mi sağda-solda konuşmadı, maçı sattıklarını? Birileri sanki; bu şike olayını ve ardında Deniz Feneri operasyonlarını, TBMM’indeki karmaşık duruşları ötelemek içindi. Ya da, Recebim TİC’in temellerin MHP ile birlikte atmanın projelerini rahat yaşama geçirmekti..Şike ve Deniz Feneri operasyonlar neden seçim öncesi değil de, sonrası gündeme geldi, dersiniz? Türk futbolunu kimlerin bu hale getirdiğini anlamak için Hıncal Uluç’un 20 Temmuz 2011 günkü yazısın okumanızı rica ederek, diziyi sonlandırıyorum: Sporumuzdaki "Garip" istifa Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül istifa etmiş.. Efendim güya, yeni Spor Bakanına hareket serbestliği tanımak için bir jestmiş bu.. Keşke öyle olsa.. Bunca yeni bakan var.. Hangisinin genel müdürleri böyle alel acele istifa etti?. Suat Kılıç'ı tanımam.. İlk defa ekranda gördüm bakan olunca.. Genç ve insana güven veren bir tipi var. Dilerim öyledir.. Ondan da bir dileğim var.. İlk.. İstifa eden Yunus Akgül'e lütfen sorsun.. Geçen yıl Başbakanın talimatı ile basketbol federasyonuna tahsis ettiği 28.5 milyon lira ne oldu?. Bunun hesabını, yazılı ve görsel medyadaki uzun ve ısrarlı sorulara rağmen vermekten niçin kaçındı.. Birlikte Amerika gezileri yaptığı Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel'e gözü kara hamilik yaparken, Futbol Federasyonu Başkanına durup dururken neden saldırdı?. Sayın Bakan, Bu 28.5 milyon lira, bu ülke insanının vergileridir. Sayın Başbakan, Dünya İkincisi olan Basketbol Milli Takımına prim olarak bu parayı vaad etti. Para Akgül üzerinden Demirel'e gitti ve kayboldu. Kime, ne zaman, ne verildiği bir türlü açıklanmadı. Demirel hesap vermekten kaçınca, paranın asıl sahibi Akgül'e sorduk.. Yanıtı "4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu gereği, sorun. 15 gün içinde cevap gelir" oldu. Kamuoyu önünde televizyon ekranlarında ve gazetelerde en az yüz kez sorulmasını görmezden gelerek. İşi yokuşa, hem de bu çağda bürokrasiye sürerek.. Şahin Mengü, milletvekili olarak Meclis'e soru önergesi verdi. Gene yanıtlamadılar. Seçimler araya geldi, soru kadük kaldı. Sonunda biz yasal hakkımızı da kullandık Sayın Bakan.. Kaçış yolları kapansın diye bunu da yaptık. 30 Haziran 2011 tarihinde, resmi sitelerine yazarak bunu resmen sorduk. 4982 sayılı yasayı işlettik. Bugün 19 Temmuz. Yani yasal 15 günlük süre doldu, ama hala "Çıt" yok.. Sayın Bakan.. Aniden istifa eden Genel Müdürünüz Yunus Akgül, Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel'i himayesine almış bir bürokrat.. Demirel, Aziz Yıldırım sayesinde o koltuğa oturan ve orada kalan bir Federasyon Başkanı.. Aziz Yıldırım şike operasyonunun tutuklu sanığı.. Ve de ortada.. Hesabı bir türlü verilmeyen 28.5 milyon lira var.. İlişkiler ilginizi çekmiyor mu?. Şu 28.5 milyonun dağıtımının belgeleriyle açıklanmasını emreder misiniz?. Galatasaray’ın bu başarısızlık öyküsü, gelecekteki başarılarına kapak ve kaynak olması dileğiyle. Saygılarımla.
(Yazının devamı yok, bitti çünkü. İnşallah başarısızlıkları da biter) Tertemiz bir 2011-12 sezonu dileğiyle…İnanın TFF’nin duruşu beni bu konuda fazla umutlandırmıyor.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU ŞUTLUYORUM evesbere@mynet.com GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder