GALATASARAY’IN RİJKAARD İLE BAŞLAYAN
İKİ YILLIK BAŞARISIZLIK ÖYKÜSÜ-15
Son dakika haberine göre 6 üye dava açmış.
Durum bu ise Galatasaray’da kavga yeni başlıyor demektir.
Kavga Polat’ın usta manevrasıyla kısmen ötelendi.
Çünkü;
Galatasaray'ın Mali Kongresi iptal edildi, Polat seçim tarihini açıkladı
Polat yönetimini ibra etmeyen Mali Kongre mahkeme kararıyla iptal edildi. Basın toplantısı düzenleyen Adnan Polat, seçim tarihini açıkladı: 7 Mayıs 2011
Sarı-kırmızılı kulübün kongre üyesi Kayhan Berberoğlu'nun, oylama sırasında usulsüzlük yapıldığını ve kesin oy sayımının yapılmadığını ileri sürerek Beyoğlu Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'ne açtığı dava sonrası, mahkeme, Mali Kongre'nin geçersiz olduğu yönünde karar aldı.
Aslında kongrenin iptalı için mahkeme kararı gerekmiyordu. Çünkü yeni tüzükte 'haklarını kaybedenler, kaybettikleri haklarını 2011'in bitimine dek kullanabilirler' benzeri bir madde var. Sayın Polat burada bir usulsüzlüğü vurgulamak için mahkeme sürecini işletti. Yani birilerin bazı usülsüzlüklerle bizleri devirmeye çalıştığını vurgulamak içn. Polat aday olacak ve Ünal Aysal’ı da karşı tarafın acımasızlığıyla vuracaktır.
Kongrede “Siz GS’ya verdiğiniz 10 lirayı, kaç lira olarak geri aldınız…Siz Galatasaray üzerinden para mı kazandınız?” soruları Aysal’ı çok zorda bırakır.
Ne mi yapacak Polat? Polat Dinden , yoksuldan ve futboldan geçinenleri edilgenleştirmek için ve de yanına çekmek için Abdurrahim Albayrak’ı yanına alacak.
Çünkü Adnan Polat ancak kendisine oynanaları, böyle oynayarak ortadan kaldırabilir.
Yani;
Galatasaray Başkanı Adnan Polat'a erken seçim kararı aldırma planının, yeni tüzüğün hazırlık aşamasında devreye sokulduğu öğrenilmesi ve de
bunu da Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, isteklerini yerine getirmeyen ve hukuka bağlı kalmayı seçen Polat'ı koltuktan indirmek için, yönetim içindeki Mehmet Helvacı ile yapma oyunların bozmak istiyorsa.
Olacak iş değil;
Galatasaray; mali açıdan aklanıyor, çünkü GS dernek olarak 41 milyon dolar karda. Şirketler bu aklamaya dahil değil. Şirketlerin de yaptığı ortada, iyi de idari bağlamda neden aklanmadı? Çünkü idareyi birileri ele geçirmek istiyor ve de ıslıkların cezası kesiliyor. Polat mahkemeye de gidebilirdi, gitmedi. Bence polat mahkemede oylama usulsüzlüğü konusunda haklı çıkardı da. Kimse çıkıp başkanın mahkemeye gitmesi GS tarihine kara leke olarak geçer demesin, lekenin büyüğü aklamayarak karalamaktır.
Bir grup GS’li mahkemye giti ve aklandılar, yani seçimlere gidebilecekler. Yani Ünal Aysal yalnız yarışmayacak.
Gelişmeleri izleyeceğiz.
Büyük olasılıkla, Polat aday olmayacak, ama birileri tarafından Aziz Yıldırım gibi geri zorlanabilir.
Bir zamanın aslanları, Abdullah Avcı ve Tolunay Kafkas, özellikle Tolunay Kafkas; “Ne oldu Ziraat Türkiye kupasında Kartal karşısında tavşan oldunuz. Unutmadı bu taraftarlar Galatasaray karşısındaki yapay aslanlıklarınızı. Galatasaray’a ligden kök söktüren sen Kafkas BJK karşısında kök soktün 07/04/2011 gecesi…” Yakıştı mı size? Yine sana Tolunay, birileri iş vermez mi diye korktun ve ikinci yarı BJK’ye teslim oldun ve 60.dakikadan sonra yediğin gollerle maçı 3-0 verdin? Final şansını da…
Galatasaray’in 29. Lig maçı olan, Deplasmandaki ‘Manisaspor’ maçına geçmezden, Avcı ve Kafkas olaylarına benzer iki haberi işlemek istiyorum, izninzle:
Birincisi;
“Son Kale düştü!
Kanaltürk’te yayımlanan Son Kale programı dün gece yarıda kaldı. Eskişehirspor Teknik Direktörü Bülent Uygun yayına bağlanarak, Fenerbahçe maçındaki performanslarını eleştiren yorumculara sert yanıtlar verdi
Programın sunucusu Reha Muhtar’ın, cevap hakkı isteyen ve Uygun’a soru sorma girişiminde bulunan Erman Toroğlu ile Ahmet Çakar’ı engellemesi üzerine tartışma çıktı. Toroğlu ve Çakar, Bülent Uygun’un “Bana istediklerini sorabilirler” demesi üzerine “Artık bir şey konuşmayacağız” karşılığını verdiler. Reha Muhtar da sinirlenerek “Bu programı ben yönetiyorum. Ve burada da bitiriyorum” diyerek yayını kesti.(12 Nisan 2011)”
Olay, yukarıdaki Tolunay Kafkas duruşunun farklı versiyonu.
Özellikle bu saydığım çalıştırıcılar içerisnde Bülent Uygun, hiç de futbol etiğine uymayan bir duruş kuşkusu yaratıyor. Çünkü bugüne dek FB’ye asla yenilmedi. “Çalıştırdığı tüm takımları gelecekteki FB’ye dönüş rantı olarak kullanmakta, Aykut Kocaman gibi” diye düşünenleri adeta haklı çıkarıyor.
Bir hafta önce FB kendi sahasında Bursaspor ile berabere(0-0) kalarak, Liderliği Trabzonspor’a kaptırmıştı. Bir sonraki maçı Eskişeri’de Es-Es ile oynadı. Futbolumuzun ilginç psikolojisi Batuhan Karadeniz’in golüyle 1-0 öne geçen Eskişehirspor ne olduysa aniden durdu ve FB üst üste vurarak maç 1-3 Fener galibiyetiyle sonlandı.
Ki bu Es-Es süperlig’de ilk 5’e oynuyor..Ki bu Es-Es eski günlerine dönüyor…Ki bu Es-Es ligden önüne geleni deviriyor. Es-Es ve benzer takımlar, birilerinin sıçrama tahtası değildir, Uygun’un hiç değil…
İşte bu Bülent Uygun 30. hafta kendi sahasında Trabzonspor karşısında nasıl bir Es-Es çıkaracak dersiniz? Hepinizin merak ettiği konu değil mi? Bir bakmışsınız, Fener’e 3-1 veren(maçı), Trabzon’dan 3’ün, pardon 3-1 almış.
Bu şimdi futbola uygun bir duruş mu olur?
İşte Toroğlu ve Çakar Reha Muhtar’ın yönettiği ‘Son Kale’ programında bunu sorgulamaya başlayınca, yine nedendir bilinmez ‘acı var mı, acı’ sloganizminin yaratıcısı, yeni Türk büyüğü “programı ben yönetiyorum…” sanal öfkesiyle ‘Son Kale’ye kilit vuruyor, yanı programı kapatıyor.
Aynı FB bir sonraki maçında Tolunay Kafkas’ın çalşıtırdığı Gaziantepspor’u 90+4’te attığı gol ile 1-0 yeniyor.
Yendi yenmesine, fakat kıyametleri Gaziantep koparması gerekirken, kendisi koparıyor.
Hüseyin Göçek 3 penaltılarını vermemiş(ikisi kesin penaltı değildi). Semih’in golünde faul yokmuş(kesin fauldü. Semih’in faulsüz oynadığı vaki mi).
Ve başkan çıkıp “Penaltı değilse ben şerefsizim, eğer penali ise sen şerefsizsin” diye Göçek’e alenen hakaret edebiliyor.
Maçı 6 dakika uzatan ve 90+4’te gol atmasına neden olan kim? Göçek…
Lugano’ya dirsek attığı ve rakibinin ayağına kasten bastığı için, iki kırmızı kartı es geçen kim? Göçek…
Geçen yıl BJK derbisinde, penaltıya neden olduğu için ve penaltı noktasını eşelediği için Bilica’ya kırmızı kartlar göstermeyen kim? Göçek…
Gaziantep maçında Murat Ceylan’ı haksız sarı kartlarla oyundan atan kim? Göçek…
Şimdi soruyorum; “Göçek kimi kayırmış?”
Erman Toroğlu’nun 17 Nisan yazısı her şeyi anlatmıyor mu? “ Dikkat! Bundan sonraki maçlarda, Kadiköy’de böyle hakemler olacaksa, o zaman maç başlamadan FB’ye 3 puan verilsin.”
Erman hoca, haksızlık yapma; o bir GS’lı, baksana GS formasıyla basketbol oynamış. Tüm bu olayların arkasında GS var, bu nedenle Galatasaray maçları da oynanmazdan FB’ye verilsin::))))
Lig’in 29. maçında Galatasaray Manisa’da idi.
Galatarasay Manisaspor maçında şu futbolcuları oynattı; “Zapata 6, Servet Çetin 6, Gökhan Zan 6, İnsua 7, Aydın 6 (Dk.76 Cana 4), Mustafa 6, Sabri 7, Ayhan 7, Culio 8, Arda 8 (Dk.90+1 Barış ?), Stancu 7”
Düşün, Pino, Baros, Çağlar Birinci, Yekta Kurtuluş, Kewell, Neill, Cana, Hakan Balta, yani asların çoğu yoktu. Yoktu fakat, ilk yarıda kendi sahasında yenildiği Manisspor’u, Manisa’da yenerek, as oyuncu sayısının GS’da fazla olduğunu gösterebildi.
Culio ve Arda ve de tüm oynayanlar, özellikle Arda bir harika idi. Gollerin ikisi Arda’dan, biri Culio’dan. Adeta bizlere gollerin dansını izlettiler ve akılımıza da “ İçimde uyanan eski bir arzu-Dedi ki yıllardır aradığın bu şimdi soluyorum büküp boynumu-Daha önceleri neredeydiniz daha önceleri neredeydiniz” şarkı sözlerini getirdiler.
Bu takımın, aslında iyi bir Mondragon’un dışında oyuncuya gereksinimi yok.
Neden Cem Sultan, Emre Çolak, Anıl Dilaver ve de Berkin Kamil Aslan takıma monte edilmez ki?!
Artık, renkli hormonlu spor gazeteleri, Galatasaray’ı dışlamaya, dahası ‘dırısı para ederdi, ölüsü değil’ mantığıyla özdeş silik manşetler atmaya başladılar. Sadece Arda’nın formasını öpmesini ‘Öp Öp Öp’ olarak manşete taşımışlardı ‘Aç Aç Aç’ dercesine.
Evet, 29 maç 11 yengi, 15 yenilgi, 3 beraberlik, 32 gol rakip kalelere satılmış, karşılığında 40 gol alınmış, puan ise 36.
Bu ara “Galatasaray’i çekemeyenler Derneği” GS için bir bir Potpori hazırlamış:
Lig tarihinin en kötü sezonunu geçiren Galatasaray’ın durumu dünya basınında tartışma konusu yarattı
Brezilya'nın Globoesporte gazetesi, Galatasaray'ın aldığı mağlubiyetle Süper Lig'de 13. sıraya kadar indiğine dikkat çekerek, "Galatasaray düşmemeyi başarabilecek mi?.. Yeni teknik direktörden beklenen bu!" diye üst başlık atarak, "Galatasaray kurtulabilecek mi?" diye sordu.
Çek futbol.sport.cz sitesi ise, "Baros'suz Galatasaray, ligde bozguna uğradı ama artık acı hissetmiyor" başlığı altında, "Yenilmeye alışan Galatasaray için Antalyaspor mağlubiyeti sıradan bir maç kaybetme gibiydi" denildi.
İspanyol AS gazetesi ise, "Antalyaspor kapanış partisinde Galatasay'ı evine mutsuz yolladı" derken, "Galatasaray 27 maç sonunda toplayamadığı puanlarla alt kümeye düşme sınırına yaklaştı" denildi.
Fransa'nın Football France dergisinin internet sitesi ise, "Antalyaspor, Galatasaray'ı dağıttı" başlığı altında, "27 hafta sonunda 13. Sıraya kadar inen Galatasaray'da Stancu ve Arda Turan gibi yıldızlar hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor" denildi.
Hollanda'nın SportDome dergisinin internet sitesi ise, "Galatasaray, Antalyaspor tarafından aşağılandı" başlığı altında verdiği haberde, "Tarihi boyunca hiç bu kadar küçülmeyen Galatasaray, taraftarlarına acı veriyor" denildi.
(Yazının devamı haftaya)
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder