GALATASARAY’DA 2-0 KORKULARI; BRAGA İKİ GALATASARAY SIFIR
3 Ekim 2012Süper Lig’de Orduspor’a 2-0 yenilen, Aslan; Ali Sami
Yen Arena’da, Şampiyonlar Ligi ikinci maçında Braga’ya da 2-0 yenildi.
Şu bir gerçek; Türk takımları Avrupa’da oynayamıyor.
Dahası, oynayacak standardı tutturamıyorlar. Bunu en iyi yapan Galatasaray’da 10 yıldır, Avrupa arenalarında başarısız.
Bir başka gerçek de, Avrupalıların Türk takımlarını
sıcak akmadığıdır; hakemiyle, çalıştırıcısıyla, seyircisiyle.
Asıl gerçek ise, yazılı ve görsel basınımızın, takımlarımızı abartarak, oyuncuların kimyasını bozmaları.
GS, Süper Lig’de biraz başarılı oldu ya, futbolcularını, Avrupanın gözde takımlarına transfer etmeye başladılar, hatta Terim’i bile.
Yok neymiş efendim; eski günlerini arayan Milan Terim’i ikna etmeye çalışıyormuş. Kusura bakmayın da, Milan’ın eski günlerine Terim ile dönebileceğini nasıl düşünürsünüz? O Milan, eskilerde değil Avrupa, dünya şampiyonu olmuş bir takım,
Bitmedi; Selçuk’u ve Emre Çolak’ı İnter, Milan istiyormuş. Muslera ve Semih Kaya Mancehster United veya Barcelano’ya gidecekmiş.
Bugün Braga karşısında, Terim dahil hiçbiri sahada yoktu(Muslera vardı da yoktu), Belli ki, gitmişler; Milan’a, Ada’ya, İspanya’ya.
Rüya takım dendi. Rüya takım değil de, rüyada idi Galatasaray; futbolcusu ve çalıştırıcısıyla.
Melo, Ambrabat, Umut Bulut, Burak ve Selçuk. Selçuk ulusal takımdaki Avcı travmasını hala atlatamamış. Sanki, Türkiye’de oynamak istemiyor gibi. Kafası hep bir yerlerde. Melo güçsüzlüğünü ve de top kayıplarını koruyor. Amrabat, ofansta sanki çok iyi imiş gibi, defansa da katkı vermeye çalıştı ve orayı da karıştırdı. Burak, tam bir hırs küpü, fakat çevresine de zarar veren bir hırs.
Şu serbest atışları, Allah aşkına, Terim hoca, kararını ver ve sürekli Selçuk’a attır. Hocam, Umut Bulut, belli ki Elmander ile, daha uyumlu. Burak, Umut’un kimyasını bozuyor. Üçünü birden dene. Sen bunu başarırsın. Bir diğer konu; Ambrabat üzerine en az 2 adam salınacağı belli idi. Niçin ‘Şampiyonlar Lig deneyimi olmayan’ Ambrabat’ın arkasına birini koymadın. Hasan şaş, uyardı, Braga çok güçlü takım diye, neden önlemini almadın?
Hocam, atak oynadık diyorsun, Aksine batak oynadınız ve battınız da. Cluj maçı kaybedildiği an, Şampiyonlar Ligi biter ve şeytan Ridvan’ın dediği gibi sıfır çekerek, Avrupa kupası şansını da yitirirsin(UEFA demek istedim).
Karamsar değilim, sana güveniyoruz. Bugün top da istemedi. Aydın’ın o şutu çataldan dönmese, belki de 3 puan bizimdi. 9 futbolcun Şampiyonlar Lig deneyimsizi olsa da, Halil Altıntop’un, , Selçuk’un, Burak’ın sahalara dönmesi halinde yine de şansın var, hatta grubu birinci bitirme şansın da…
Braga yenilmeyecek takım değil. Bu Galatasaray Benfica’yı Portekiz’de elemiş takım. Neden Bragayı Portekiz’de yenmeyesiniz ki?!
Şunu yadsıyamayız. Braga, tüm bölgeleri Galatasaray’dan iyi kullandı, özellikle kanatları…4-4-2 oynadılar, biz ne oynadık anlayamadım. Bizim, Burak, Elmander ve Umut’u değerlendirmek için, kesin 4-3-3’ü kurgulamalıyız,Terim hocam.
Lazca’da, Bragadı dövmek demektir. Sakın, Portekizlilerin Laz olduğunu iddia ettiğimi düşünmeyin. Sadece Galatasaray’ın Braga’dan resmen ilk 45 dakikada dayak yediğidir söylemek istediğim.
Bir nevi sözcüklerle dans etmek benimkisi. Fakat Braga’da adeta GS ile dans etti.
Yıllardır GS’yi izlerim, ilk kez böylesi bir aciz GS izliyorum. Braga kendi sahasında Romen takımı CLUJ’a farklı yenilmiş. Eğer bu maçı kaybederse, her şeyi kaybedeceğini bildiği için, saldıracağı kesin. Bu kesinliği Terim nasıl görmez. Eğer Musler’a olmasa, Braga tam anlamıyla bizi Bragadilacaktı, yani komaya sokacaktı. İlk yarı en az 4-0 Braga7nın üstünlüğüyle geçmesinin önüne Musler’a geçti. Buna neden de başta
Evet Burak. Burak bazen öylesine akılsızca davranıyor ki, takımını yakma noktasına taşıyabiliyor. Dakika 26. Sağdan Braga ceza sahasına top atılıyor. Burak’ın önü açık, topu kontrol edip şutunu atacak ve GS’yi 1-0 öne geçirecek. O ne yapıyor? Topun üzerinden atlıyor ve solunda düşündüğü GS’liya atıyor. Ama, orda Bragalı var, topu kapıyor ve orta sahayı çok rahat geçen Braga Muslera’nın kurtarışına karşın, seken topu filelere gönderiyor.
Galatasaray oyunu bırakıyor. Braga , orta sahayı koridor yaparak atak üstüne atak yapıyor. Ve GS resmen mücizelerle kurtuluyor, fark yemekten.
İkinci yarı GS kendine gelemez ise, bu işi burada Bragacak gibi.
Bragdı da:
İkinci yarıya atak oynayan Galatasaray idi. Braga geri çekildi ve futbolcuların zaman hırsızlığı da Braga’yi çekilmez kıldı. Hakem üçlüsü, öyle 2 atağı ofsayt diye kesti ki, ancak o kadar kesilirdi.
Braga, son saniyede bir rastlantı sonucu, kontratak yakaladı ve durumu 0-2 yaptı, 3 puanı kaptı ve gitti.
Çilek dendi ve de hala deniyordu da. Ama bu sonuçla, korkum eldeki çilekleri başkalarının yemesi. Yememeleri için de o çilekleri bir an önce, Cluj maçlarına hazırlayıp, pastadaki yerlerini koruyarak, grubu geçmek.
Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih Kaya, Dany, Riera, Amrabat (Dk. 46 Aydın Yılmaz), Selçuk İnan, Melo (Dk. 76 Elmander), Emre Çolak (Dk. 78 Yekta Kurtuluş), Umut Bulut, Burak Yılmaz
Braga: Beto, Salino, Douglao, Vinicius, Ismaily (Dk. 85 Barbosa), Amorim, Custodio, Hugo Viana (Dk. 78 Djamal), Micael (Dk. 90 2 Coelho), Alan, Eder
Goller: Dk. 27 Micael, Dk. 90 4 Alan (Braga)
Perşembe günü Fenerbahçe’ye başarılar.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com-evesbere@gmail.com
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder