FUTBOLUMUZUN AVRUPA VE DÜNYADAKİ YERİ
14 Ocak 2013
İşte Türk futbolunun acı durumu.
Futbolumuzun Avrupa’daki Yeri:
UEFA’nın raporu ligimizin marka değerinin yerlerde süründüğünü gösteriyor.
En çok kazanan 20 kulüp arasında yokuz ama en çok zarar eden 20’de 2 kulübümüz var. Azerbaycan, Ukrayna ve Güney Kıbrıs’ la beraber transferde en çok zarar eden ülkelerden biriyiz. 5 milyonluk İskoçya’da maçlara yılda 3.3 milyon kişi, 75 milyonluk Türkiye’de 3 milyon kişi gidiyor.
UEFA, Avrupa liglerinin mali durumunu ve seyirci istatistiklerini karşılaştıran bir rapor yayımladı. 2009-2010 sezonunun verileri baz alınarak hazırlanan raporda Türkiye Süper Ligi en borçlu 6’ncı lig olarak yer alırken, maçlara giden seyirci ortalamasında da Avrupa 12’ncisi oldu.
UEFA’ya göre Süper Ligimizdeki kulüplerin toplam borcu 400 milyon Euro düzeyinde. İngiliz kulüpleri 4 milyar Euro’ya yaklaşan borç toplamı ile açık ara lider. Biz de Borç Ligi’nde İspanyollar, İtalyanlar ve Portekizliler ve Danimarkalıların arkasından geliyoruz.
Seyircide Avrupa 12’ncisiyiz.
Türkiye Süper Ligi maçlarını ise statlarda ortalama 9 bin 996 seyirci izliyor. Bu da bizi Avrupa’da 12’nci yapıyor. UEFA’nın verileri, geçtiğimiz sezon Türkiye’de 3 milyon taraftarın Süper Lig maçlarına gittiğini gösteriyor.
Oysa bu sayı Almanya ve İngiltere gibi gerçek futbol ülkelerinde 13’er milyonla bizden tam 10 milyon kişi daha fazla. Üstelik 11 milyonluk Belçika’da 3.3 milyon, 5 milyonluk İskoçya’da ise yılda 3.1 milyon taraftar lig maçlarına gidiyor.
Türkiye’deki tribünlerin ancak yüzde 50’si doluyor. 24 bin 738 ortalama ile en fazla seyirciye oynayan takımımız FB bile maçlarına 38 bin kişi çeken Alman 2. Lig takımı Hertha’ya geçildi.
UEFA, seyirci ortalamaları dışında ülkelere göre statların doluluk oranlarını da açıkladı. Bizim için bu konudaki veriler çok sağlıklı olmasa da raporda Türkiye’deki statların doluluk ortalaması yüzde 50 olarak gösterildi. Ve bu ortalama sonucu rakamları bizim gibi net olmayan Rusya ile birlikte 14’üncü sırayı paylaştık. Buna karşılık Avrupa’da tribünlerin en fazla dolduğu lig beklendiği gibi Premier Lig oldu. İngilizler statlarının yüzde 92’sini doldururken, Hollandalılar yüzde 90, Almanlar da yüzde 88 doluluk oranı ile oynuyor.
Aynı verilere göre Türkiye’de en fazla biletli seyirciye oynayan takım 24 bin 738’lik ortalaması ile Fenerba. Ancak Barcelona’nın 78 bin, Dortmund’un 77 binlik seyirci ortalamaları düşünüldüğünde bu rakam da çok mütevazı kalıyor. Son olarak Almanya’da bir 2. Lig takımı olan Hertha Berlin’in de bu sezon evinde 38 bin 825 ortalama seyirciye oynadığını hatırlatalım.
UEFA’nın yayınladığı rapora göre, Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden her bir Türk kulübünün yıllık geliri ortalama 21 milyon Euro. Ancak bu rakam, İngiltere Premier Lig ortalamasının tam 101 milyon Euro gerisinde. Ancak yine de Türkiye Süper Ligi, takım gelirleri açısından Avrupa’nın 8’inci ligi oldu. Yeni yayın ihalesi ile takımları yıllık 23 milyon Euro gelir elde eden Rusları ve 24 milyon Euro kazanan Hollandalıları sollayarak 6’ncı sıraya çıkmamız da muhtemel. Ancak kulüp başına 52 milyon Euro geliri olan 5’inci durumdaki Fransızlara yetişmemiz mümkün görünmüyor.
Biz de topçu Avrupa’daki topçudan daha fazla kazanır konumuna getirildi, futbol baronlarıtarafından:
Türk kulüpleri gelirlerinin yüzde 60’ını oyuncu ücretleri için harcayarak dengeli bir dağılım izliyor. Gelir-ücretler dengesinde % 120’lik oranla ipin ucunu kaçıran Sırp ve Gürcüleri zor günler bekliyor. Diğer ligler arasında İtalyanlar gelirlerinin yüzde 72’sini, İngilizler 62’sini, Almanlar ise 52’sini ücretlere harcıyor.
Fakat futbolcu dışalımında en çok zarar eden ülkeyiz:
Mali tablolarda Türkiye ile ilgili en çarpıcı istatistik, transfer faaliyetlerinin kulüp karına etkisi alanında. Türk kulüpleri futbolcu alım-satımından kar katkısı sağlayamadığı gibi yüzde 12 oranında zarar etmiş görünüyor. Bu alanda en fazla transfer zararı yaşayan Azerbaycan, Ukrayna ve Danimarka’dan sonra 4’üncü sıradayız.
Futbolcu alıyoruz, fakat satamıyoruz.
Kulüp kârında transferin katkısını en çok yaşayan ülkeler ise Hırvatistan, Sırbistan, Gürcistan ve Çek Cumhuriyeti gibi dışarıya çok fazla futbolcu ihraç eden ligler.
Spor Toto Süper Lig kulüpleri, UEFA’nın “Benchmark” raporunda mali açıdan pek parlak olmayan bir istatistikte de başrollerde. Avrupa futbolundaki verilere göre, Türkiye Ligi’ndeki kulüplerin yüzde 25’inin harcamaları, gelirlerini aşmış görünüyor. UEFA, ülke federasyonlarının gönderdiği bilgiler ışığında Avrupa’nın en çok zarar eden 20 kulübünden 2’sinin Türk kulübü olduğunu belirtiyor. Ancak isimlerini vermiyor. Bu tablo, UEFA kriterleri açısından da takımlarımız için uyarı niteliğinde.
Futbolumuzun Dünyadaki Yeri:
Futbolumuzun dünyadaki yerini görmek için; FİFA veya UEFA verilerine veya diğer ansiklopedik kaynaklar, hatta internet bilgilerine bakmaya gerek yok. Spor gazetelerimizin eki olan “İddaa Gazetesi’ne bakmanız ‘nerede olduğunuzu’ size gösterecektir.
Evet, ‘İddaa’nın Dünya ülkelerinin birinci lig takımlarının ‘Puan Durumları’nı gösteren tabloları Türkiye Süper Lig tablosuyla karşılaştırarak:
İspanya La Liga; İlk 3 doğrudan, 4. ön elemeden Devler Ligi’ne, 5, 6, 7 Avrupa Ligi’ne gider. Son üç küme düşer.
İngiltere Premier; İlk 3 doğrudan, 4. ön elemeden Devler Ligi’ne, 5. ve Fa Cup ve Lig kupası şampiyonları Avrupa Ligi’ne gider. Son üç küme düşer. Puan eşitliğinde önce gol averajına bakılır.
Hollanda(?); 1. Takım doğrudan Ş.Ligi’ne gider. 2. takım Ş.L ön eleme oynar 3-4 doğrudan, 5,6,7,8 ve 9. takımlar Play Off’la Avrupa Ligi’ne gider. 16-17 Play-out oynar. Sonuncu düşer. Eşitlikte genel averaja bakılır.
Bu benim için ideal bir lig kuralı. Örneğin lig’den tek takım düşmesi, tüm liglerimizdeki gerilimi de azaltır düşüncesindeyim. Doğrudur heyecanı düşürür izlenimi vermesi, fakat hiç de öyle değil. Aksine daha disipliner ve sakin, saldırganlığı öteleyen korkusuz bir heyecan getirir.
İtalya Serie A; İlk 3 doğrudan, 4. ön elemeden Devler Ligi’ne, 5, 6 Avrupa Ligi’ne gider. Son üç düşer. Puan eşitliğinde ise aralarındaki maçlara bakılır.
Mafya’nın etkin olduğu İtalya lig’i nedense ülkemiz ligiyle örtüşen yanlara sahip.
Almanya Bundesliga; İlk 2 doğrudan, 4. ön elemeden Devler Ligi’ne, 5, 6 Avrupa Ligi’ne gider. 16. Play-out oynar. Puan eşitliğinde önce genel averaja bakılır.
Bunun yazmamdaki neden Türkiye’de de oynanabiliri vurgulamak içindir.
Fransa; İlk iki doğrudan, 3. ön elemeden Devler Ligi’ne, 4. ve Fransa ve Lig kupası şampiyonu Avrupa Ligi’ne gider. Son üç küme düşer. Puan eşitliğinde genel averaja bakılır.
Portekiz; İlk 2 takım şampiyonlar Ligi’ne 3., 4., ve 5. takımlar Avrupa Ligi’ne katılır. Son iki takım küme düşer.
Tıpkı bizdeki gibi. Bence doğru değil.
Danimarka; İlk 2 takım Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynar. 3 ve 4. takımlar Avrupa Ligi ön eleme oynar. Son 2 düşer.
İskoçya Premier; 33 maç sonra ilk ve son 6’ya giren takımlar kendi aralarında Lig oluşturur ve birer kez karşılaşırlar. Topladıkları puan aynen devam eder. 38 maç sonunda ilk altının birincisi doğrudan Şampiyonlar Ligi’ne, 2. olan takım ön eleme oynar. Lig 3.ve 4. ve de İskoçya Kupası şampiyonu Avrupa Ligi’ne gider. Alt gruptan tek takım küme düşer. Puan eşitliğinde genel gol averajına bakılır.
Avusturya; 1. takım Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan gider. 3 ve 4. takımlar Avrupa Ligi ön elemesi oynar. Tek takım küme düşer.
Romanya; İlk 2 takım Şampiyonlar Ligi’ne, 3, 4 ve 5. takımlar Avrupa Ligi’ne katılır. Son 4 takım küme düşer.
Rusya; 1, 2, 3. olan takımlar Şampiyonlar Ligi, 4, 5. takımlar Avrupa ligi ön elemesi oynar. Son 2 takım düşer.
İsviçre; 1. takım Şampiyonlar Ligi, 2 ve 3. takımlar Avrupa Ligi ön elemesi oynar. 1 takım düşer.
Belçika; 1. takım Ş.L ön eleme oynar. 2. takım diğer grupta ön elem oynar. 3. ve 4. takımlar ile Belçika kupası şampiyonu Avrupa Ligi’ne gider. 15-16.takımlar Play-Off oynar. 2 takım düşer. Puan eşitliğinde galibiyet sayısına bakılır.
Finlandiya; 1. takım Ş.L gider. 3, 4 ve 5. takımlar Play-Off oynar. 13. takım Play-Out oynar, son takım düşer.
İsveç; 1. takım Ş.L, 2 ve 3. takımlar Avrupa Ligi ön elemesi oynar. 14. takım Play-Out oynar. 2 takım düşer.
Norveç;1. takım Şampiyonlar Ligi, 2 ve 3. takımlar Avrupa Ligi ön elemesi oynar. 14. takım Play-out oynar. 2 takım düşer.
İzlanda; 1. takım Ş.L katılır. 2 ve 3. takımlar Avrupa Ligi’ne gider.
İrlanda Premier;……….
ABD Batı ve Doğu ligi; Her 2 grupta en çok puan toplayan 8 takım Play-Off oynar.
Meksika; 3 grup var. Grup birinciler ve ikinciler bir üst tura yükselir. Kalan takımlar arasında da en iyi 2 takım üst tura çıkar.
Brezilya Paulista; İlk 8 takım Play-off oynar. Son 4 takım küme düşer.
Bu 8 takımın Play-Off oynaması bana daha cazip geliyor.
Arjantin Libertadores tam bir karmaşa. Çünkü, Açılış ve Kapanış ligi diye iki aşamalı lig var. Açılış Ligi’ni ilk 4’te bitiren direkt, 5. bitiren ön elemeden, Kapanış Ligi’nde 1lk 4’ü alan direkt, 5. olan ön elemeden Libertadores’e katılır. 6-11 soradakiler Sudamericana’ya gider. Son 3 yılın ortalamasına göre de küme düşen takımlar belli olur.
Japonya; İlk üç Asya Şampiyonlar Ligi’ne gider. 16. takım Play-out oynar.
Bu uygulama, aslında Avrupa için de geçerli olabilir. Avrupa Lig’i kaldırılarak devler ligi’ne katılım sayısı artırılabilir.
Türkiye Süper Lig; 1. doğrudan, 2. ise ön elemeden Devler Ligi’ne gider. 3. ve 4. takımlarla Türkiye Kupası kazanan takım Avrupa Ligi’ne gider. Üç takım düşer. Puan eşitliğinde ikili averaja veya takımların aralarında yaptıkları maça bakılır.
Genel averaj nedense dikkate alınmaz. Sanki bazı takımlara önden avantaj sağlayan bir duruş.
Futbol birilerinin değil, halkındır. Halkın ortak sevincini, birileri kendi sevincine dönüştüremez.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@gmail.co evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder