İkisine de itirazım var. Fakat birinin diğerinden farklı olduğunu, dahası haklılık payının olduğunu belirtmek isterim… “Hangisinin haklılık payı var?” derseniz, ‘katkılarımla’ bu sorunun yanıtını sizin vermenizi düşünüyorum.
Türkiye’nin en önemli bilim adamlarından Prof.Dr. Celal Şengör ‘Aykırı Sorular'a konuk oldu. Enver Aysever'in sorularına tarihi ve bilimsel gerçeklerden örnekler vererek yanıtlar veren Celal Şengör sıra dışı yorumlarda da bulundu. Şengör, “Bizans’ı Osmanlı'ya tercih ederim, çünkü Bizans toplumu bilime değer veriyordu" dedi.
Celal hocanın, bu yaklaşımını sağlıklı değerlendirerek haklı görebilirsiniz. Eğer ki; bir bilim insanının ‘bilim konusundaki duyarlılığını’ ve ileri uygar toplumların ‘bilimsel’ gerçeklerle beslendiği gerçeğini göz önüne alırsanız.
Fakat; Daha önceki açıklamalarında "Kenan Evren akıllı bir adamdır" diyen, Türkiye’de darbelerin devletin devamlılığı için yapıldığını savunan Celal hocanın; "Düşün ki sen kansersin, şunu alırsan yaşayacaksın. Darbeler sevimsizdir. Ama ameliyatlar da sevimsizdir" diyerek darbelerin zorunlu olduğunda olması gerektiğini savunmasını, asla haklı bulmam, asla demokrasiyle bağdaştırmam, asla insan haklarıyla örtüştüremem.
Celal hoca bundan sonra “Güven bana” dese bile asla bundan sonra kendisine güvenemem, çünkü güvenimi sarstı.
Tıpkı; Sunuculuğunu yaptığı “Güven Bana” programında, yöneltilen; ‘Yavuz Sultan Selim’in kendisinden sonra tahta geçen oğlu kimdir?” sorusu karşısında yarışmacıların biraz bocalaması sonrası; “Toplumumuz Osmanlı’ya duyarsız, bu konuda yeterli değiliz, fakat Atatürk’ü doğumundan, ölümüne dek biliriz” diye sitem eden, bir ara; Halil Ergun’un AKP’ye dönmesini de savunan Tamer Karadağlı’ya olan güvenimin sarsıldığı gibi.
Elbette ki, Osmanlı tarihine sahip çıkacağız, bilmek zorundayız da. Ki bu konuda ‘Osmanlı Dil Enstitüsü’ kurulmalıdır diyen kişiyim.
Fakat, asla; ‘Emperyal güçlere karşı Kurtuluş destanı yazan’ ve Anadolu insanıyla, Anadolu’yu düşmanlardan temizleyen Mustafa Kemal Atatürk’ü özdeksel çıkar için karalayanlara sıcak bakamam.
İkisi arasında tercih zorunluluğu getirilse, ‘meslektaşım olduğu için değil de’, yerbilimleri (deprem) alanındaki katkılarından ve güçlüden yana dönekliklerde bulunmayan duruşundan dolayı Celal Şengör hocayı tercih ederim.
CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler'in "Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz" sözleri ortamı gerdi. Gerçi Başbakan için fark etmiyor, çünkü benim başbakanım öteden beri gergin. Suçluluk psikolojisi içinde siyaset yapıyorcasına, her şeye anında tepki gösteriyor.
Güler olayında da geç kalmadı ve “Böyle bir kibir, böyle bir böbürlenme, kendisini başkalarından üstün olarak görme, insanlık dışıdır, modern kavramlarla bunu söylersek ırkçılıktır, faşizmdir.” Diyerek anında yanıt verdi. İyi de, “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” diyen kim? “Önemli olan soydur soy” diyen kim? Başbakaaan!
Her ikisi de aynı şeyleri söylemiyorlar mı? Aynı şeyleri söyleyenlerden biri diğerini nasıl faşistlikle suçlar ki? Belli ki R-cep suçlar.
Her ikisinin duruşu da ırkçı bir duruştur. Asla, uygar dünya görüşü ve evrensel ilkelerle bağdaştırılamaz.
Güler hanıma şunu anımsatmak isterim. "Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz” diyorsunuz. Yıllardır gördürüldüğünü görmemeniz bir talihsizliktir. Kürt, Türk’e yıllardır eşittir. Bu ülke’de, Kürt Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakan olmadı mı? Oldu. Bana, Cumhurbaşkanı, Başbakan, hatta bakan olmuş bir Laz gösterebilir misiniz?
Trabzon, Rizeli Cumhurbaşkanı ve Başbakanların Laz olmadığını belirtmek isterim.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
Sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder