ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİNİ KÖSTEKLEMEK
Gerçek şu; eski yeni tüm değerler siyasi ve ekonomik rant için yok ediliyor. Yok etmeye özdeş bir başka süreç; ‘Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği” için işletiliyor.
“Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Köstekleniyor, İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı Destekleniyor”
Önce vakıfları tanıyalım: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD); Prof. Dr. Türkan Saylan tarafından; “Atatürk devrimlerini korumak, Atatürk’ün ‘mazlum ülkelere örnek’ evrensel felsefesini durağanlıktan ve ırkçı yapılanmadan kurtarmak için ‘dünyanın özgün gelişim ve değişimleri dikkate alınarak’ geliştirmek, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak adına” kuruldu (1989).
Türkan Saylan uzun süre Genel Başkanlığını yaptı. Dernek maddi durumu iyi olmayan insanların yaşam standartlarını yükseltmenin yanında, özdeksel olanakları iyi olmayan çocukları okutan, onlara burs veren, ülkemizde ki adam gibi 1-2 dernekten biridir.
Örneğin bugüne dek; 54 bin 650 kız öğrenciye, 62 bin 497 üniversite öğrencisine burs vermiş, 36 kız yurdu, bir üniversite birimi, bir lise, 24 ilköğretim okulu, 30 köy okulu ve öğretmen lojmanı, 41 derslik, 5 ana okulu yaptırmış. Yaptırdığı 751 donanımlı ana sınıfı, 555 oyun parkını Milli Eğitim Bakanlığına devretmiş, 1200 okula 320 bin kitap göndermiş, 409 köy okulunun çeşitli gereksinimlerini karşılamış.
Çok bilinen bir cemaat (Fetullah cemaati canım), böylesi etkinlikleri ticarete dönüştürdüğü için, Milli Eğitim Bakanlığı’na zerre kadar katkı vermediğini, ve iktidar tarafından adeta korumaya alındığını özellikle belirtmek isterim.
Fakat, Ergenekon operasyonu dahilinde, Türkan Saylan’ın oturduğu ev ve başkanlık ettiği ÇYDD'nin çeşitli merkezlerinde aramalar yapıldı (13 Nisan 2009), ÇYDD yöneticileri göz altına alındı, birçok bilgisayar ve belgeye el konuldu.
Anlayacağınız, iktidarın sıcak bakmadığı sivil kuruluş. İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’na gelince, pek bir şey göremiyorsunuz. Sadece, Başbakanın, annesinin vefatından sonra taziye ilanı yerine “İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı”na bağış yapın çağrısı sonrası ortaya çıktı ve görüldü. Meğer 15 yıllık bir geçmişi varmışa. 15 yılda toplayamadığı bağışları, Başbakanımızın çağrısı sonrası, 2 günde toplamış.
Anlaşıldığı gibi, iktidarın sıcak baktığı bir sivil kuruluş,Vakfın önemli icraatlarından başında; açtığı kompozisyon yarışmalarını kazananları umre ile ödüllendirmesi geliyor.
Örneğin, 2010 yılında kazanan kompozisyon yarışmasını size ‘orjinal haliyle’ sunmak isterim: “Yaşamak isteyip te yaşayamadığım gençliğimi özlüyorum. bir sahabe gençliğini, bir çanakkale gençliğini düşlüyorum.
kendimi aşağılarcasına sesleniyorum zamana bir gençlik özlüyorum. dinlemeyi istiyorum. kulaklarımdan başlayıp kalbimi, gözümü, gönlümü kör düğümle bağlayan kulaklıklarımdan arınıp dinlemek istiyorum ezanı. allahü ekber deyince titremek, edeplenmek istiyorum. hayyales salah deyince müezzin, geldim allahım icabet ettim davetine deyip bir tebessümle beklemek istiyorum. düşlüyorum camilerde sıra sıra dizilmiş gençler göreceğimiz günleri. leyla’sına hasret mecnun gibi, beş vakit seccadesini gözleyen bir gençlik özlüyorum."
Her iki sivil toplum örgütünü karşılaştırmamın nedeni, iktidarın birini desteklerken, diğerini kösteklemesini, yani yakmasıdır: Maliye son günlerde ÇYDD'nin kayıtlarını incelemeye almış. Çelenk bağışlarına kafayı takmış. Maliye’ye göre, çelenk bağışları ticari faaliyet sayılıyor. Bu nedenle onlara vergi uyguluyor, vergi verilmediği için ceza yazıyor . ÇYDD de verginin ve cezasının iptali için mahkemeye başvuruyor.
Biliniyor ki, bu konuda, yani Dernek ve Vakıflarla ilgili Danıştay kararları var. Danıştay'a göre, ticari kazanç elde etme amacı gütmeden faaliyette bulunan dernek ve vakıfların elde ettikleri geliriler ticari faaliyet değildir ve vergi uygulanamaz.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)'nin başına gelen olay bütün dernek ve vakıfları tehdit eden bir olay. Ama, İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’nı tehdit etmiyor. Etmiyor çünkü; Maliye Bakanlığı İstanbul Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı'nı açıdan denetlemiyor. Onlardan, çelenk karşılığı elde edilen kazanç üzerinden vergi kesmiyor.
Sadece bu mu? Değil tabii ki. Bu konuda; sayın Konya Milletvekili (CHP) Atila Kart’a kulak verelim: “Gazi Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde vuku bulan yolsuzluk ve hukuksuzluk iddialarını içeren 5 sayfadan ibaret suç duyurusu dilekçemiz; yasal gereği yapılmak üzere hem Cumhurbaşkanlığı Makamına ve hem de YÖK Başkanlığına sunulmuştur…
Üniversite konusunu kılık-kıyafet kavramına hasredenlerin; Beytülmale ve kul hakkına el uzatanları himaye edercesine sessiz kalmalarını,Halkımızın ve Kamuoyunun dikkat ve takdirlerine sunuyoruz… Takdir yetkisini keyfi olarak kötüye kullananların hiç olmazsa gelinen aşamada, yasal ve vicdani sorumluluklarının gereğini yapmaları temsil ettikleri Makamın kendilerine yüklediği temel bir görevdi.”
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder