KRİPTOLU TELEFONUNUZ VE CEP TELEFONUNUZ NASIL DİNLENİYOR VE E-MAİL ADRESLERİNİZİ KİMLER NASIL BULUYOR?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 26 Şubat 2014 günkü grup toplantısında “TÜBİTAK'ta bakanımız inceleme yapıyor, devletin kriptolu telefonunu bile dinliyorlar. Bunlar bu kadar alçak. Değişiklik yapıldığı anda hopladılar, çünkü ucu onlara dokunuyor. Bunların hepsinin hesabını soracağız.” deyince 'kriptolu telefonların' nasıl dinlenebildiği gündeme oturdu.
Halkımızın belli kesimi ‘Kripto’nun ne anlama geldiğini bilmeksizin ‘Kriptolu Telefon’ üzerinden yorumlar yapıp, “Başbakanımızın Kriptolu Telefonu’nu dinlemişler” diyerek başbakanı haklı göstermişler. Evet, bırakın Kripto’nun ne olduğunu bilmesi, acaba oğluyla niçin kriptolu telefonla konuştuğunu veya oğlunda kriptolu telefonunun ne işi olduğu konusunda düşünebilmiş midir? Düşünebilse bile düşünmez, çünkü, o sola oy vermeme adına tüm değerleri değiştirmekten çekinmeyen bilinçsiz bir siyaset yobazı.
Kripto, Yunanca ‘Kriptos’ sözcüğünden türeme ve gizli, gözükmez, görünmeyen anlamındadır. Kriptolu telefon da; görünmeyen, dinlenmesi olası olmayan telefon demektir. Daha net tanımla; sahiplerine başkaları tarafından dinlenemeyen telefon konuşması yapma olanağı veren şifreli cep telefonları. Yani; çeşitli iletileri, belli bir sisteme göre şifrelenmiş olarak, güvenlikli bir ortamda alıcıya ileten telefonlar. Uluslararası ilişkilerde ve diplomaside kullanılır ve devlet denetimi altındadır. Son günlerde, böylesi üstün teknoloji ürünün nerelerde ve kimler tarafından kullanıldığına tanık oluyoruz.
Ülkemizde Kriptolu Telefonlar ‘TÜBİTAK’ tarafından üretilmektedir. Biliyorsunuz; TÜBİTAK Milli Kriptolu Cep Telefonu (MİLCEP-K2) üretti. TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve üretilen kriptolu cep telefonu ile Türkiye kriptolu cep telefonu üretebilen 6 NATO ülkesinden biri oldu. Devlet kurumlarının haberleşme ve bilgi güvenliğini sağlamak amacıyla faaliyet gösteren TÜBİTAK BİLGEM Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE), yüksek teknolojili güvenli haberleşme sistemleri geliştirme bütününde, cihazın yeni modeli MİLCEP-K2’yi daha ergonomik ve küçük hale getiren TÜBİTAK mühendisleri, kriptolu chat (sohbet) olanağı sunan cihaza 3G özelliği eklemeyi de amaçlıyormuş.
İşte ‘MİLCEP’ adı verilen, ses ve verileri şifreleyerek GSM ağı üzerinde uçtan uca güvenli iletişim sağlayan bu cihaz, ancak; Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve üst düzey askeri yetkililer tarafından kullanılabilmekte ve milli gizlilik dereceli bilgiler bu cihaz aracılığıyla paylaşılabilmektedir.. Demek ki, şehzadeler de kullanabiliyormuş. Çünkü, nedense TÜBİTAK değil de yetkililer bunu sulandırarak, isteyen herkes telefonunu kriptolu hale getirebildi, salt şehzadeyi suçlamamak gerekir ve bu MİLCEP K2’ler de, lanet olası kimse ‘paralel yapı’ tarafından dinlenmiş.
Eğer siz ülkemdeki operatörlerden birinden, SIM kartını*, yani cep telefonlarının GSM**servis sağlayıcının telefon hizmetinden yararlanmasını sağlayan, abone kimlik bilgilerini ve telefon defterini barındıran, yarı iletken maddeler ile tasarlanmış ince bir ya da birkaç yüzey üzerine yerleştirilmiş bir elektronik devre olan Mikroçipi alıp takarsanız, MİLCEP K2’yi cep telefonu olarak kullanabilirsiniz, eğer karşınızdaki de MİLCEP K2 ise, yani şifreleme algoritmalarını (Fr.belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için çizilen yol) kullanabilen cihaz ise, istediğiniz anda şifreli konuşabilirsiniz.
Kriptolu telefonla ilgili teknik bilgi: Şifreli konuşmak için kriptolu telefonunuz ile, kriptolu telefonu aradığınızda, her iki aletin içindeki bazı yazılımlar çalışmaya başlıyor, oturumu başlatan taraf 256 bit¹ (byte)uzunluğunda bir şifre anahtarı oluşturuyor ve karşı tarafa gönderiyor. Cep telefonlarında konuştuğumuzda sesimiz sayısala dönüştürülüyor; yani ne söylersek söyleyelim 0 ve 1’lerden oluşan sayı dizilerine dönüşüyor. Telefon şebekesi bu sayıları bizim aradığımız telefona kadar taşıyor ve orada bu sayılar yeniden sese dönüşüyor.
İşte MİLCEP K2’de konuşan kişinin sesi sayısala dönüştüğünde bu sayılar doğrudan antene gönderilmiyor, onun yerine aletin özel algoritmasıyla şifreleniyor ve şebekeye öyle gönderiliyor. Şebeke bu şifreli sayıları karşı telefona kadar taşıyor; karşı telefon şifreli sayıları kendisine yollanmış olan şifre anahtarıyla çözüyor ve sonra da sese dönüştürüyor. Sistem kabaca böyle çalışıyor ve kâğıt üzerinde çok güvenli gibi duruyor. Nitekim TÜBİTAK bu sistemi, ‘Gizli gizlilik dereceli dahil güvenli haberleşme sağlar’ diyerek tanıtıyor.
Kriptolusu bile dinleniyor: Dendiği gibi TÜBİTAK’ın o telefon üzerinde yüklü şifreleme algoritmaları kurum dışına çıkarıldıysa, bütün MİLCEP K2’ler artık dinlenebilir durumda olabilir, yani başbakanın dediği gibi bunlarda dinlenebiliyor. Siz bu süreci dizüstü bilgisayarınız da da işletebilirsiniz.
Algoritmaların tamamı bir dizüstü bilgisayara yüklenir, bilgisayarı yanında taşıyan kişi hedef telefonun bağlandığı baz istasyonlarına kendini tanıtır ise o baz istasyonundan geçen bütün konuşmaları sanki paralel hattaymış gibi dinleyebilir, kaydedebilir. Yani arayan MİLCEP telefonunu da aradığı numara kendisiymiş gibi kandırabilir ve şifre anahtarını kendisine de göndermesini sağlayabilir, bu yolla şifreyi çözüp konuşmayı dinleyebilir, kaydedebilir.
256 Bit ne demek? TÜBİTAK’ın ürettiği MİLCEP K2’ler, verileri AES-256 algoritmasıyla şifreliyor. AES algoritmasının ayırt edici özelliği, şifrelemenin 128 bitlik bloklar halinde yapılması ve bu şifreyi çözecek olan anahtarın üç farklı uzunlukta seçilebilmesi.
Anahtar, 128, 192 veya 256 bit uzunluğunda olabiliyor. Anahtarın uzunluğu çok önemli. Anahtar ne kadar uzunsa, o anahtarı bulmak da o kadar zor bir şey. Şu ana kadar dünyada AES’in 128 bitlik anahtarını çözebilen olmamış. İyi de, MİLCEP’in kullandığı 256 bitlik devasa sayılık anahtar nasıl çözülüyor? Öyle ki, süper bilgisayarlar için bile 77 milyar yılda ancak 128 bitlik anahtarın şifresi çözülebileceği söylenirken (Evrenimiz 13,7 milyar yıl yaşında).
Bu olası mı? Dahası MİLCEP’teki şifreleme algoritmaları ile rastgele sayı yaratma algoritması gibi verileri birileri çaldı mı diyorsunuz ve sonra da dizüstü bilgisayara veya telefona bu süreci işletmen olası değil, küresel efendi ABD bile, ‘çok gizli’ dahil gizli haberleşmesini AES 256 ile şifreliyor ve bunu güvenli buluyor. Bu süreci Paralel zekalar asla işletemez.
Telefonunuzu kriptolu yapmak istiyorsanız; IOS veya Cep telefonları için geliştirilen açık kaynak kodlu bir düzlem olan, insanimsi; insan yeteneği verilmiş Android aletinizle, ışık yardimi ile cizerek olcme yeteneğine sahip, yani; analitik fotogrametrik konumlama sistemi olan ‘app (analytical photogrammetric positioning system, doğrusu yardımcı alet),’ indirmeniz yeterli.
Kriptolu telefonları paralel devlet, yani Fetullahçılar dinlemiş. Her 2 parallein içinde de böylesi süreci işletecek zekası, hadi donanımı yoktur. Eğer bir dinleme varsa, Kripto donanımları çalan kendileri yapmıştır bu dinlemeleri.
Çünkü; İlker Başbuğ Paşanın zorlanmasıyla; 2009 senesinde Genelkurmay'ın Kozmik Odasında girilmiş ve Kripto içerikli donanımlar elde edilmişti. İşte bu operasyonda elde edilen donanımlar kimin elinde ve de kimler kullanıyor?
Biliyorsunuz; 2009 senesinde Genelkurmay'ın Kozmik Odasında yapılan aramada elde edilen bilgiler sonrası Balyoz, Ergenekon ve Askeri Casusluk gibi kurgu davalarla insanlar yıllarca cezaevlerinde tutuldu; bunlardan biri de İlker Paşa idi. Tüm bunlar iki paralelin, hükümet içindeki dayanışmasında gerçekleşmedi mi?
En önemlisi, başbakanın Kriptolusunun dinlediğinin 1 sene öncesi gerçekleşen Ekim 2010'daki askeri casusluk iddialı/kurgulu operasyonda toplanan döneler çerçevesinde, İstanbul Askeri Casusluk Davası başlatıldı. Aramalar sonrası, sanıkların ve TÜBİTAK'ın elinde bulunan tüm kripto bilgileri ve programları polisin eline geçti.
O tarihte bu kişiler kamuoyunda ülkesinin bilgilerini yurt dışına satan kişiler olarak lanse edildi ve lanse edenler paralellerdi. İddianamede, Yöneltilen suç Askeri Casusluktu. Ancak bu şahısların asker kişilerle hiçbir bağlantısı bulunmamaktaydı. İşte bu noktada, tüm kurgu davaların ana delili olan dijital dokümanlar devreye sokuldu.
İşin önemli olanı, polisin eline geçen 2009 ve 20010’daki kurgu operasyonlarda polisin eline geçen kripto bilgilerin nerede olduğudur.
Evet; süper bilgisayarlar için bile 77 milyar yılda çözülebilir Kripto şifre bilgileri kimde? Belli ki, daha çok şeyler çözülecektir.
Gelmişken, Hüseyin Kılıç’ın “e-maillerinizin bulunması”nı da bir gözetelim: Merhaba arkadaşlar. Belki bir çoğumuz dikkate almıyor ama bence güvenlik ve spam maillerden (sizin isteğiniz olmadan size gönderilen reklam amaçlı maillere spam denir) korunma açısından çok önemli bir konu. Size tanımadığınız insanlar ya da kendi şirketlerinin reklamını yapmak için firmalar size mail gönderdiğinde, veya tanımadığınız kişiler sizin msn adresinizi eklediklerinde "ya bu insanlar benim mail adresimi nerden buluyor?" dediğiniz olmadı mı hiç?".
Hiç tanımadığınız insanlardan ve şirketlerden mailler alıyor musunuz. Evet, bu olay çok oluyor. Eğer mailinizin başkalarının eline geçmesini istemiyorsanız bu yazıyı mutlaka okuyun, uygulayın ve mutlaka mail listenizdeki arkadaşlarınızla paylaşın. Eğer "mail adresime tanımadığım da olsa herkes mail yazabilir ve tanımadığım insanların da msn mi eklemelerinde sakınca yok" derseniz bu maili okumadan silebilirsiniz:) Mailimi kimler nasıl buluyor ve msn mi tanımadığım kişiler nasıl bulup ekliyor sorusunun cevabı ve bu durumlardan nasıl kurtulacağınızın cevabı bu mailde açıkça anlatılmıştır.
Önce kısa-kısa bilgi verip sonra dilimin döndüğünce konunun önemini anlatmaya çalışacağım. Anlatırken de elimden geldiği kadar en alt seviyede anlatmaya çalışacağım. Bu maili bilgisayarı yeni öğrenen, ilk defa internete mail atmaya hazırlanan birinin bile anlayabileceği kadar basit bir dille anlatmaya çalışacağımdan, mailim olması gerekenden biraz daha uzun bir anlatımla yazılmış olacaktır. Bu yüzden bir çoğunuza (internet ve bilgisayarda tecrübeli olanlara) çok gereksiz şekilde basit anlatım gibi gelebilir.
From (Kimden): Mailin size kimden geldiğinin bilgisi bulunur. Yani elektronik mektubu gönderen kişinin elektronik mektup adresi yer alır. Bu kısımda e-maili gönderen kişinin e-mail ayarlarına bağlı olarak adı veya e-mail adresi görünebilir.
To (Kime): Mailin sizin tarafınızdan kime gittiğinin bilgisi bulunur. Yani bu kısımda, elektronik mektubu kime gönderecekseniz, emailinizin gönderileceği kişilerin elektronik mektup adresleri yer alır.
Bu kısma e-mail gönderilecek kişinin e-mail adresi açık bir şekilde yazılmalıdır. Örnek:alican@hotmail.com
Eğer posta birçok kişiye aynı anda gönderilecekse, maillerin aralarına virgül koymak suretiyle birçok kişinin e-mail adresi yazılır. Ör: huseyin@mynet.com, ahmet@yahoo.com,derya@gmail.com, selma@hotmail.com gibi.
Beğendiğiniz ve paylaşmak istediğiniz herhangi bir maili, mail listenizdeki kayıtlı olan arkadaşlarınıza göndermek istiyorsunuz diyelim. Arkadaşlarınızın mail adreslerini To (kime) kısmına TOPLU OLARAK yazarak gönderirseniz, gönderdiğiniz mailinizi alan kişi, maili gönderdiğiniz arkadaş listenizin hepsini görecektir. Anlayacağınız, maillerinizin tanımadığınız insanların eline geçmesinin ve sizi tanımadığınız kişilerin msn lerine eklemesinin en büyük sebebi maillerin to (kime) kısmına yazılarak gönderilmesidir ve maillerin başkaları tarafından bulunmasının ana sebebi, Çoklu Mail gönderilirken to (kime) kısmının kullanılmasıdır.
Zaten to (kime) yazıyor, kimlere demiyor, yani çoğul ifade yok. E-maili tek kişiye yollayacaksanız To (kime) kısmına mail adresini yazın. AYNI ANDA birden fazla kişiye gönderilecek mailler için to (kime) kısmını kullanmayın. Gerçi ben el alışkanlığı yapmışım, tek kişiye bile email atacak olsam to (kime) kısmını kullanmam, bcc (gizli) kısmına e-maili yazıp gönderirim.
Subject (Konu): Kısaca mektubun ne ile ilgili olduğu, yani konusu, amacı yazılır. (Genellikle birkaç kelime yazılır.)
Cc (Bilgi): Türkçe email servisi veren emaillerde mail yazmaya kalktığınızda "bilgi" adıyla gözünüze görünür. Cc (bilgi), e-posta içeriği ile 2. dereceden ilgili kişileri bilgilendirmek, bu maili onların da görmesi içindir. Yani e-postanın kopyasını başka bir kişiye ya da kişilere göndereceksek onları da bilgilendirmek amacıyla e-mail adresleri Cc (bilgi) yazılır. Örneğin Ahmet'e mail göndereceksiniz ama gönderdiginiz mailden Ali' nin de haberi olsun istiyorsunuz.
Ahmet'in adresini To (kime) kısmına, Ali'nin adresini de Cc (bilgi) kısmına yazarak maili göndermeniz gerekir. Cc kısmına adresini yazdıkların kişiler, senin maili kime gönderdiğini (to kısmında senin maili kime ya da kimlere gönderdiğini) ve Cc kısmındaki adresler de kendileriyle beraber emailin gittiği diğer kişileri de görür. Maili gönderdiğin kişi de Cc kısmındaki mailin gittiği diğer kişileri, yani kendisine gönderdiğiniz emailden kimlerin haberi olduğunu görür.
Bcc (Gizli): Bu yazıdaki en önemli, dikkatinizi çekmek istediğim ve maillerinizin başkaları tarafından bulunamaması için dikkat edilmesi gereken en önemli kısma geldik. Bcc nin Cc den tek farkı, Cc nin gizli halidir. Türkçe email servisi veren emaillerde mail yazmaya kalktığınızda "gizli" olarak gözünüze görünür.
Kullanımı Cc ile aynı. Yalnız, maili gönderdiğiniz, yani mailinizi alan kişiler To ve Cc alanlarına yazarak gönderdiğiniz mail adreslerini görebilmelerine karşın, Bcc alanındaki bilgileri, bcc ye yazılarak bcc den gönderilen mail adreslerini göremezler. Bcc kısmındakiler ise birbirlerini göremezler ama mailin kime gittiğini (yani to kısmını) ve kimlerin bu mailin gittiğinden bilgilendirildiklerini (yani Cc kısmını) görürler.
Eğer mailinizi bir kişiden fazla kişiye ve gruba yollayacaksanız mutlaka Bcc (gizli) yi kullanın. Diyelim ki bir mail hazırladınız ve bunu adres defterinizdeki herkese göndereceksin. Mailini hazırladıktan sonra, mailini göndereceğin bütün email adreslerini to (kime) yerine Bcc (gizli) kısmına yaz. Böylece Bcc kısmına mailini yazdığın 1000 kişi de olsa, 1000 kişiye de aynı anda maili gönderecek olsan, emailini alacak kişilerin hiçbiri birbirini göremeyecek, sanki emaili sadece sizden kendilerine geliyor görürler. Mail sadece kendilerine gelmiş, başka kimseye gitmemiş zannedecekler, yani mailinizin gittiği diğer adresleri göremeyeceklerdir. Bcc deki adreslerin hepsi to ve cc kısmını görür ama birbirini göremezler.
Mailinizi toplu yollayacaksanız maili göndereceğiniz adresleri mutlaka Bcc ye yazın ki başkaları (ornegin kötü niyetli kişiler olabilir yada mail adreslerini spam amaçlı kullanan kişi yada şirketler olabilir) listenizdeki email adreslerini alamasın ve arkadaşlarınız bu durumdan, yani sizin dikkat etmemeniz yüzünden zarar görmesin. Ben el alışkanlığı yapmışımdır. Hazırladığım maili tek kişiye de gönderecek olsam adresi bcc ye yazarak mailimi gönderiyorum.
Ayrıca şu da çok çok önemli. Diyelim ki bir arkadaşınız size bir email gönderdi. Siz de bu emaili beğendiniz ve bu size arkadaşınızdan gelen emaili, kendi kişi listenizdeki arkadaşlarınıza ileterek onlarla da paylaşmak istiyorsunuz. İlet dedikten sonra emailinizin içinde bu emailin size kimden, hangi email adresinden geldiği bellidir.
Maili arkadaşlarınıza gönderirken, mailinizin içinde görünen bu emailleri de silerek gönderin ki, karşı taraf emailin size kimden geldiğini ve de size o maili gönderenin email listesindeki arkadaşlarını da göremesin. Bazen bana gelen bir emaili okumak için açıyorum. Mailimin içinde o kadar çok adres görüyorum ki, adreslerin çokluğundan mailin asıl konusunu bile bulmakta zorlanıyorum.
Her emaili alan, arkadaşlarına göndermek için "ilet" dedikten sonra mailinin içindeki adresleri temizlemeden arkadaşlarına ezbere göndermiş. Mailin ilk çıktığı yerden tutun da, mailin dolaşarak bana geldigi bütün adresler ve bu adreslerin bütün kişi listesindeki adresler de ortada. Yapmanız gereken çok basit. Size gelen bir maili arkadaşlarınızla paylaşmak istiyorsunuz. "İlet" dedikten sonra maili göndereceğiniz adresleri bcc ye yazın, sonra da mailinizin içinde görünen adreslerin tamamını sildikten sonra "ilet" diyerek mailinizi tertemiz şekilde gönderin.
Böylece hem kendinizin mail adresinizi, hem de arkadaşlarınızın maillerini tehlikelerden korumuz olursunuz ve böylece mail avcılarına fırsat vermemiş olursunuz. İnternet ve bilgisayarı yeni kullananlar için ayrı bir bilgi vereyim. "Maili gönderirken mailimin içinde o kadar çok adres var ki silmek saatlerimi alır" diyorsanız çözüm şu. Toplu görünen adresleri bir hamlede tamamen silmek için farenizle en baştaki adresin üzerine gelin ve farenizi tıklayarak adreslerin üzerinde gezdirin.
Fareyi üzerinde gezdirdiğiniz adresler siyahlaşacak, yani seçili hale gelmiş olacak. Adresleri tamamen seçtikten sonra enter düğmesinin üstündeki geri ok işaretine tıklayın. adreslerin tamamı aynı anda ve bir hamlede silinmiş olur.
- Not 1: Bu bilgilerin doğruluğunu kontrol etmek isteyenler (olur ki bilgisayarda ya da internette yeni olabilecek arkadaşlar varsa) googleden From, Cc, Bcc, Subject olarak yazıp aratabilir ve doğruluğunu gözleriyle görebilirler.
- Not 2: Bu emailimi yazarken emailimin başında "Anlatırken de elimden geldiği kadar en alt seviyede anlatmaya çalışacağım. (Bu maili bilgisayarı yeni öğrenen, ilk defa internette mail atmaya hazırlanan birinin bile anlayabileceği kadar basit bir dille anlatmaya çalışacağım.) demiştim. Bu yüzden genellikle kullanılan mail servislerine göre açıklama yapayım.
Mynet kullanıcıları için açıklama: Mynet kullanıcıları göndermek istedikleri emaili hazırlayıp göndermek için "adres defterimden ekle" dediklerinde çıkan kutudan bu emaili kime To, kime Cc ve kimlere Bcc ile göndereceklerine karar verip (bu kutuda email listenizde kayıtlı olan her arkadaşınızın emailinin önünde To, Cc ve Bcc seceneklerini işaretleyebileceğiniz ufak kutucuklar var) bcc nin altındaki kutucukları işaretleyip maillerini toplu olarak gönderebilirler.
Windows live Hotmail kullanıcıları için açıklama: Mailinizi açtınız ve posta kutunuzdanız diyelim. Live Hotmail kullanıcıları emaili göndermek için new ya da yeni düğmesini tıkladıklarında email yazacakları sayfa karşılarına çıkar. Ama ilk bakışta sadece kime seçeneğini görürsünüz. Bilgi (cc) ya da gizli (Bcc) seçeneğini göremezsiniz. Hemen burada Bilgi ve Gizli alanlarını göster yazar. Bilgi ve Gizli alanlarını göster yazısına tıkladığınızda bilgi (cc) ve gizli (bcc) bölümleri hemen karşınıza çıkacaktır.
Burada gördüğünüz To (kime), cc (bilgi) ve bcc (gizli) yazılarından birinin üzerine tıklayın. To (kime), cc (bilgi) ve bcc (gizli) seçeneklerinden hangisine tıkladıysanız onla ilgili kişi ekleme kutunuz açılacak ve eklediğiniz bu adresler seçtiğiniz bölüme (kime, bilgi ya da gizliden hangisine tıkladıysanız o bölüme) eklenecektir. Tabii ki Gizli ile gönderin ki mail listenizdeki arkadaşlarınızı maili gönderdiğiniz kişi görmesin. Aynı zamanda bcc ile maili gönderdiğiniz bütün kişiler birbirlerinin adreslerini göremeyecek ve mail sadece sizden ona gidiyor gibi görünecektir.
Yahoo kullanıcıları için açıklama: Yahoo email kullanıcıları emailini yazarak hazırlayıp göndermeye hazır olduğunda, To kısmının hemen sonunda görecekleri show bcc tıklayarak bcc kutusunun ortaya çıkmasını sağlayabilirler. Sonra da bcc düğmesine tıkladıklarında adres defteri ortaya çıkacak ve buradan istediğiniz mailleri seçtiğinizde bu adresler direk olarak bcc kutusuna gönderilecektir.
Gmail kullanıcıları için açıklama: Gmaili kullanan arkadaşlar maillerine girdiklerinde sol taraftaki menünün başında kırmızı renkli E-POSTA YAZ düğmesini göreceklerdir. e-posta yaz dğmesine tıkladığınızda karşınıza e-mail göndermek için bir kutu belirecek. Burada yukarıda anlattıklarımı dikkate alarak maillerinizi istediğiniz şekillerde yollamanız mümkündür.
Outlook kullanıcıları için açıklama: Outlooku yeni yeni kullanmaya başlayanlar için ufak bir bilgi vereyim. Outlook ayarını ilk yapıp kullanmaya başladığınızda sanki outlookta Bcc yokmuş gibi görünür. Yani posta oluştur deyip açılan sayfada emailinizi yazıyorsunuz ama burada Bcc göremiyorsunuz. Bu durumda Görünüm menüsünden "tüm üst bilgi" seçeneğini tıklayın, böylece bcc meydana çıkacaktır. Sonra da araçlardan alıcıları seç diyerek mail göndereceğiniz adresleri to, cc ya da bcc ye aktarabilirisiniz.
Umarım bu email işinize yarar, sizin ve arkadaşlarınızın güvenliği açısından gerçekten çok gerekli. Umarım bu konuda biraz olsun faydalı olmuşumdur. Sizlerde bu maili arkadaşlarınızla paylaşarak onların güvenliğine katkıda bulunun.
Sahip olduğunuz ve faydalandığınız bilgileri, mail listenizdeki diğer arkadaşlarınızla paylaşınız.
Konfüçyüs bilgi konusunda der ki; "Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var. Ben yumurtamı sana verdim, sen yumurtanı bana verdin. Sende bir yumurta var, bende bir yumurta var.
Ama, Sende bir bilgi var, bende bir bilgi var. Ben bilgimi sana verdim, sen bilgini bana verdin.Bende iki bilgi var, sende iki bilgi var.”
Biz de bu düşünceyle bilginin yayılmasına yardımcı olmalıyız.
- *: (Abone Kimlik Modülü/Subscriber Identity Module),
- **: ( Mobil İletişim İçin Küresel Sistem/ Global System for Mobile Communications)
- 1: Bit bilgisayardaki en küçük veri boyutu biriminin adıdır.8 bit 1 Byte’tir:Yani Byte, 8 bit değerindedir Veri boyutu olarak ekrandaki bir harfi ifade eder. Daha açık anlatımla; elektronik ve bilgisayar bilimlerinde genellikle 8 bitlik dizilim boyunca 1 ve 0 değerlerini bünyesine alan ve kaydedilen bilgilerin türünden bağımsız bir bellek ölçüm birimine denir. Bir bayt, Latin alfabesini baza alan 8-bitlik bir kodlamada herhangi bir harfi ve 0 ile 255 arasındaki saya değerini temsil eder. 1 Kilo bayt= 1 KB = 103= 1.024 Bayt—1 Megebayt= 1 MB = 106= 1.048.576 Bayt------1 Giabayt = 1 GB = 109= 1.073.741.824 Bayt- 1 Terabayt = 1 TB = 1012= 1.099.511.627.776 Bayt----1 Petabayt = 1 PB = 1015 bayt—1 Eksabayt= 1 EB = 1018 bayt---1 Zettabayt = 1 ZB = 1021 bayt---1 Yottabayt = 1 YB = 1024 bayt
- ***:AES (Advanced Encryption Standard; Gelişmiş Şifreleme Standardı), elektronik verinin şifrelenmesi için sunulan bir standarttır. Amerikan Hükümeti tarafından kabul edilen AES, uluslararası alanda da defacto şifreleme (kripto) standardı olarak kullanılmaktadır. DES'in (Data Encryption Standard - Veri Şifreleme Standardı) yerini almıştır. AES ile tanımlanan şifreleme algoritması, hem şifreleme hem de şifreli metni çözmede kullanılan anahtarların birbiriyle ilişkili olduğu, simetrik-anahtarlı bir algoritmadır. AES için şifreleme ve şifre çözme anahtarları aynıdır.
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder