FRANSA’DAKİ KATLİAM İLE TÜRKİYE’DEKİ KATLİAMLARIN YANINDA 2,5 MİLYON SURİYELİ GÖÇMENİN OY KULLANDIĞI SAVLARI ÇOK DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Fransa'nın başkenti Paris, eş zamanlı gerçekleştirilen silahlı ve bombalı saldırılarla kana bulandı. Dünyayı şoke eden ve Fransa'da sınırların kapatılıp olağanüstü hâl ilan edilmesine yol açan terör saldırılarında en az 127 kişi hayatını kaybetti. CNN International, can kaybını 153 olarak duyurdu. AFP, yaralı 200 kişiden 80'inin durumunun ciddi olduğunu bildirdi(13 Kasım 2015).
Katledenler insan, katledilenler İNSAN. Galiba katledenlere insan demekle hata ettim. Doğru, onlar hayvan bile olmayan ucube yaratıklar..
Dün ülkemdeki amaçlı katliamlar nedeniyle; "Ulusumuzun başı sağ olsun" diyorduk-Ki demeye devam ediyoruz-, bugün ise; "Dünyanın başı sağ olsun diyoruz..
Ne oluyor? Dünya cenneti neden bu cinneti yaşıyor? Bu dayanılması güç sesler; küçük cennetleri için, evrenin cenneti dünya’yı yiyenlerin çıkardığı sesler mi?
Dünyanın en yiyici 8 ülkesinin simgesi ne? “G-8”.
Peki G-20 nedir? O da, dünyayı dha erken bitirmek için yemeye aday 20 yeni ülke olsa gerek.
Doğrusu, baş yiyici G-8’lerin taşeron piyonları.. Bu, G-8 denen baş yiyciler, G-20 denen piyonların katkılarıyla gezegenimizi bitirip, bulup da gizledikleri başka bir gezegene kaçacaklar, sonra gezegenimizden kimse gelmesin diye nükleer başlıklarla gezegenimizi iptal edcekler. Adi karaktersiz piyonlara oy veren zavallılarda, kıyamet geldi diye salavat getirecekler (Bunu zaman zaman her zaman yazmayı sürdüreceğim).
Bu piyonların başında Suudi Arabistan geliyor; AB ve ABD’nin piyonu. AB ve ABD, ‘demokrasi’ diyerek “Arap Baharı”nı her yere yaydılar, fakat Arabistan’a yaymadılar, çünkü orası demokrasi ile yoğrulumuş bir krallık. Bu krallık halkının %75’inin aç olması, kafasına küresel efendilerin vincinin düşmesi önemli değil, küresel efendilerin onayladığı kral demokrasisi ile kara panjurlu evlerinde hurma ile açlıklarını bastırarak krallarının mutluluğunu izliyorlar.
Niçin mi açlar? Açlar, çünkü petrol gelirlerinin üçte ikisini küresel efendiler kapmaktadır..
Bilindiği gibi; Körfez ülkeleri (Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve Umman) dünya petrolünün %40’ına sahipler. Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin petrolü, ABD Doları’yla satılır.
Bu nedenle; ABD ve onun Avrupa versiyonu AB, demokrasi bahanesiyle ‘Irak’a yaşattkları’ Arap baharını Suudi Arabistan’a yaşatmazlar ve de AB ilerleme raporlarında İran dışındaki körfez ülkeleri aşağılamazlar. Neden mi? Neden olacak, dolar için. Çünkü; Amerika, İran hariç diğer körfez ülkelerine petrollerini kendi dolarıyla sattırıyor ve dünyaya hükmettiği, 210 milyar doları serveti her yıl buradan kazanıyor.
Bu gelirini daha da artırmak istemektedir, İran’ı da bu sömürü denkleminini içine katarak, fakat Rusya işleri bozmakta. Her ne kadar dolar fiyatlarıyla oynasa da Rusya ve İranla baş edememektedir.
İnanın 21. Yüzyıldaki ABD ve Rusya lişkileri, 20. Yüzyılda ABD ve SSCB arasında yaşanan ‘soğuk savaş dönemi’nden daha tehlikeli. Dahası, AB ile bütün ABD ve Rusya günümüzde çok daha tehlikeliler. Gerçek şu ki; batının ve doğunun sömürü güçleri birleşerek, küresel emperyalizmi kurumsallaştırdılar.
Bu 2 ülke ve taşeronları, Dünyanın kimyasını ve de kafasını dolarla bozar oldu.
Taşaron yiyicilerden olan Suudi Arabistan; Antalya’da 15-16 Kasım’da düzenlenecek G-20 Liderler Zirvesi için Kralı Salman Bin Abdülaziz ve heyetiyle Antalya’ya geldi. Mülteci sorunlarına kayıtsız kalan ve mülteci çocukları Aylan Kurdilerin kıyıya vuran cansız bedenlerini seyreden Suudilerin gelişi ne gelişti ama; kral ve koruma heyeti için tanesi 1 milyon dolar olan zırhlı 400 özel Mercedes de getirildi.
Suudi Arabistan Kralı’nın geçişi sırasında havalimanı ile otel arasındaki 15 kilometrelik yol güzergahında özel harekat timleri ve polis tarafından yoğun güvenlik önlemi alındı. Kral Salman ve Prens Telal’a ait özel eşyalar 16 kamyonla kalacakları otele nakledildi. geceliği 15 bin Euro’ya kadar çıkan 20 farklı konseptli 546 saray odası hazırlandı. Heyetteki 1000 kişi için özel villalar kiralandı.
Ve bu zirve öncesi G-20 üyesi Türkiye Cumhurbaşkanı 13.11.2015 Cuma günü bütün dünyayı uyardı ve şöyle konuştu: “Türkiye sığınmacılara destek vermeye devam edecektir. Suriye ateşine odun taşıyan herkes çok yakında kendini aynı ateşin içinde bulmaktan kurtulamayacaktır. Bu samimiyetle ifade edilmiş, dostça bir ikazdır.”
Bir itiraf mıdır, yoksa yavuz hırsız örneği ateşin sorumluluğundan mı kaçmaktır. İnsan yaşamında, sakladığı ve saptırdığı gerçekler, beyninin labirentinde sıkılılır, kontrol edilmeyecek duruma gelir ve dışarı fırlar. Biz buna duygunun dışa vurumu diyoruz. Halk arasında da “Allah söyletti” denir. Büyük olasılıkla böyle bir şey yaşandı.
Suriyeli sığınmacıların ülkemizdeki sayıları 2.5 milyona ulaştı. Bildiğim kadarıyla 2012’de 100 binine vatandaşlık hakkı tanınmıştı. 2015’İN 1 Kasımınına dek tamamına vatandaşlık hakkının tanınmadığını kim söyleyebilir?! Elbete ki, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü. 100 bini söylemeyen, acaba 2.5 milyonu söyler mi? Bu sayı AKP’nin aldığı oyun, yaklaşık %9 değil mi? 7 Hazirana göre ne kadar oy artırdı? Yaklaşık %9..
Şu inanılmaz soru aklıma geldi: “ 2,5 milyon Suriyeliye acaba oy kullandırıldı mı?”..
Bu katliam kuşkulu bir katliam... öyle bir kara cuma ki komplo teorilerine açık düşündürücü bir olgu..Yarı başkanlıkla yönetilen avrupa Fransa'sı ve katliamların sürdüğü, Yeni Osmanlı eyalet sistemine entegre edilerek tam başkanlık ve de halifelik isteyenlerin Türkiye'si.. Birileri, başka düzlemlerdeki katliamlarla, başka ülkelerdeki katliamları mı yumuşatmaya çalışıyor?..
Avrupa ve Asya konumunda Orta Doğu merkezli yeni bir İslami misyon mu yüklemeye çalışıyor küresel efendi ve onun içerideki işbirlikçisi.. Katliami, israrla DAEŞ dedikleri IŞİD üstlendi. IŞİD, katliamın, "Fransa'nın mevcut politikalarını sürdürmesi halinde en büyük hedef olarak kalmaya devam edeceğini göstermek için yapıldığını ve de IŞİD kontrolündeki topraklara düzenlenen hava saldırılarına ile Hazreti Muhammed'e yapılan hakaretlere cevap olarak" gerçekleştirildiği belirtildi.
Baba Vanga denen bir meczup; “2043’te Dünya ekonomisi çok iyi durumda olacak. Müslümanlar Avrupa'nın hâkimi olacak.” Demesi mi gerçekleşiyor, yoksa; 2023’te meczuplar gezegeni mi terk ediyor? Küresel efendiler birilerini besler, çoğunu terslerse onlarda ‘içerde dişarıda’ bir yerlere ve masum insanlara böyle saldırırlar..
Evet; bu katliamları yoğunlaştıran temel katalizör; “AB+ABD=ARBD” şeklinde formüle ettiğim Küresel Sömürü Denklemi ve onun yarattığı ateşin körükçü taşeronlarıdır.
http://www.mynet.com/haber/dunya/pariste-kanli-saldirilar-cok-sayida-olu-var-2183770-1
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM. 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder