GALATASARAY’IN TAFFAREL İLE MADRİTTE TARİH YAZAMAMASI VE 23 YIL SONRA 3. MUSTAFA DENİZLİ DÖNEMİ BAŞLAMASI
Çaykur Rizespor maçı öncesi G.Saray'da devrim yapmaya çalışan genç yöneticiler yönetim içinde güç ve ego savaşı içine girmişler. Demek ki, Hamzaoğlu ve veletlerin ego savaşı Galatasaray’ı bu hale getirdi. Belli ki bu işin öncüsü Dursun Özbek’in kardeşi Mehmet..
Geldi Mustafa Denizli. Evet 3. Mustafa Denizli dönemi başladı( 23 Kasım 2015)
Galatasaray'da, Hamza Hamzaoğlu'ndan boşalan teknik direktörlük görevine Mustafa Denizli getirildi.
Anlaşma sağlanmasının ardından Denizli ile birlikte kameraların önüne geçen Dursun Özbek, "Mustafa Denizli hocamız ile prensip anlaşmasına vardık. Önümüzdeki günlerde sözleşme şartları konusunda bir görüşme yapacağız" dedi.
Mustafa Denizli: “Değerli arkadaşlar sizlerle yıllarca beraber aynı mekanları paylaştık. Heyecanlıyım maruz görün kısaca bahsetmek gerekirse sporculuk yaşamımın dönüm noktasını burada gerçekleştirdim. Kısacası bu parantezi burada açtım inşallah yüzümün akıyla bu camiada kapatacağım.
Çok güzel zaman zaman da üzüntülü dönemlerim oldu. Beni bu koltuğa oturtan bugün taşıdığım ismi, kariyeri borçlu olduğum camiadan böyle bir görev isteği gelince ki ikinci defa geldi. İlk defasında 1.5 yıl önce olmadı gayet tabii bu normal yani bana gelen tekliflerden farklı bir hadiseydi.
Eğer bir gün başarılarımı, ismimi risk edeceksem uğruna her şeyi risk edebileceğim camia burasıdır. Yaşadığım bana emekleri geçen Altay ve mesleki kariyerimin başladığı bana güvenen bu camia benden böyle bir görev istiyorsa bundan sadece onur duyarım..Camiamızı, taraftarımız ve sporcularımızla inşallah her şeyi gerçekleştireceğiz. Bunun heyecanını yaşıyorum.
Çocuksu tecrübeler yıllar bunlara mani olmuyor. Bu heyecanı kaybettiğim anda bu görevlerde bulunmam.. 1987 yılında başına geçtiğim zaman neyse bugün belki kat daha fazla. Bunu sizlerle paylaşmak istedim hepinize teşekkür ediyorum. Aklınızda olan sorular var bunları paylaşacağınız zamanlar olacak ama takdir edersinizki mekan ve zamana olarak bunlara sonra yer verelim..
Son sözü başkanımıza bırakalım. Hiçbir çalışma arkadaşım belli değil. Burada görev yapan iki arkadaşımdan destek isteyebilirim. Birincisi Fatih Terim hocamız ikincisi ise Hamza Hamzaoğlu hocamız. Onlardan destek alabilirim. En iyi çalışma şartlarını onlar biliyor.
Mustafa Denizli (10 Kasım 1949, Alaçatı), Sol açık mevkiinde oynamış eski millî ve Galatasaraylı futbolcu. Kariyeri boyunca İstanbul kulüplerinin transfer tekliflerini İzmir'den ayrılmamak için daima geri çevirse de, futbol hayatının son yıllarında fikir değiştirdi ve Temmuz 1983'te Galatasaray'a transfer oldu.
1 Ağustos 1983'te Bursaspor ile oynanan hazırlık maçında forma giyerek Galatasaray taraftarının karşısına ilk kez çıktı. Sezona golla başlayan futbolcu, ilk maçında Karagümrükspor'a golünü attı. Galatasaray'daki ikinci golünü 2 Ekim 1983'te penaltıdan Antalyaspor'a attı. Üçüncü golünü ise Adana Demirspor'u 9-2 yendikleri maçta kaydetti. Ancak sakatlığı yüzünden pek forma şansı bulamadı ve son sezonunda kariyerini sonlandırdı.
1987 yılından itibaren teknik direktör olarak görev yapmaktadır. Süper Lig'de 3 büyük takım olan; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'da şampiyonluk yaşayan tek teknik direktördür.
1.Mustafa Denizli dönemi: Alman Jupp Derwall'ın yanında 1984-85'ten başlayarak Galatasaray'da 3 sene yardımcı antrenörlük yaptı. 8 Aralık 1984'te Zoguldakspor ile oynanan bir maçta Derwall'in hastalığı nedeniyle takımı yönetti. 1987-88 sezonu için antrenörlüğe getirildi. Jupp Derwall ise takımın menejerliğini yapmaya başladı.
Galatasaray çok başarılı bir sezon geçirdi ve Denizli, ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı. 38 maçta 2 mağlubiyet alan Galatasaray, en yakın rakibi Beşiktaş'ın 12 puan önünde 90 puan toplayarak birinci oldu. 1988-89 sezonunda ligde büyük bir puan farkıyla 3. oldular. Türkiye Kupası'nda da çeyrek finalde elenen Galatasaray, Avrupa'da çok başarılı oldu. İlk tur Rapid Wien, ikinci tur Neuchatel Xamax'ı elediler.
Xamax'a ilk maç deplasmanda 3-0 yenildiler. Maçta sahaya atılan yabancı maddeler ve PKK'nın sahaya girmesi gibi olaylar yaşandı. Maç sonunda Denizli de UEFA'dan bir maç men cezası aldı. Rövanş maçında taktikleri tribünden vermek zorunda kalan Denizli'nin takımı maçı 5-0 kazandı.
Çeyrek finalde ise Fransız temsilcisi Monaco'yu eleme başarısını gösterdiler. Yarı finalde ise Steaue Bükreş'e elendiler. Bu sonuç günümeze kadar bir Türk takımının Avrupada lig şampiyonları bazında aldığı en iyi sonuçtur.
2. Mustafa Denizli dönemi: 1990-91 sezonunda tekrar Galatasaray ile anlaştı. İlk sezonunda Türkiye Kupası'nı kazandı. Ligde ise ikinci oldular. Ancak, lig şampiyonu Beşiktaş'ı mağlup ederek Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazandılar. Sonraki sezondaki en büyük başarısı ise Avrupa'da oldu.
1992-93 Kupa Galipleri Kupası'nda çeyrek finale yükseldi. Werder Bremen'e ilk maçta 2-1 yenildiler, ikinci maç ise 0-0 sonuçlandı ve elendiler. Ancak ligde yine istenilen sonuçları alamayıp, lig üçüncüsü oldular. Yönetim ile anlaşamayan Denizli, teknik direktörlüğü bıraktı.
Hoş geldin Denizli. Galiba Galatasaray ile ünlendin, Galatasaray ile sonlayacaksın efsane futbol yaşamını.
Hiç unutmuyorum
2008-2009 sezonunda BJK’nin başına geçince “Beşiktaş benim çocukluk aşkım” demene çok üzülmüştüm, çünkü biz, Mustafa Denizli denince Galatasaray aklımıza gelircesine GS’li bellemiştik.
Bunları söyleyen de sensin; Fatih Terim görevden alınınca görevi ‘Terim’e olan saygı ve sevgiden dolayı kabül etmeyen sen bunları da söyleyen sem; “Futbolcu büyük Mustafa’yı, Mustafa Denizli yapan Galatasaray’dır. Bendeki Galatasaray sevgisini kimse silemez.
Bugün sahip olduğum tüm kariyeri ben aslında Galatasaray’a borçluyum. Futbolu bıraktığım gün beni Derwall’in yanına 2. adam olarak koymasalar, bana genç yaşta güvenip o takımı emanet etmeseler ben, ben olamazdım. Ben o sayede Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynadım. Farklı takımlarda Türkiye Şampiyonluğu yaşadım.
Bana bu yolu açan Galatasaray’dır ve her zaman Galatasaray’a borçluyum.” Fakat yine de bende bir burukluk yok değil.
Şunu söyleyeyim; başlayan bu süreç senin için ve Galatasaray için şanstır. Bu şansı ‘ille de şampiyonluk şart değil’ iyi futbolla taçlandıracağınıza inanıyorum. Yeter ki genç yöneticiler egolarını öne çıkararak takımın kimyasını bozmasın..
Salt, Denizli ve Aslan değil, zaman-zaman egolarını öne çıkaran ve Terim’e olan tutkusunun Terimden habersiz benzemek olan ve de buna çalışması sonrası ortaya çıkan hatalarını görmesi açısında Hamza Hamzaoğlu için de bir şanstır. Çünkü Hamzaoğlu, efendi duruşu ve dürüstlüğü ile yeteneğini harmanladığında Türk futboluna uzun yıllar damga vuracak potansiyel bir yetenek..
Fenerbahçe dönemi:
2000-2001 sezonu, ulusal takım çalıştırcılığını bırakarak Fenerbahçe ile anlaşan Mustafa Denizli; yardımcılığına Oğuz Çetin'i aldı. 5. hafta Beşiktaş karşısında ilginç bir mağlubiyet aldı. Denizli var olan 5+1 yabancı kuralını unutarak maçın ikinci yarısı yaptığı değişiklikler sonucu sahaya 6 yabancıyla çıktı. Beşiktaş'ın galibiyeti 3-0'lık hükmen galibiyet olarak tescillendi.
Denizli ve yönetim arasında sorunlar baş gösterdi. Ancak daha sonra toparlanan takım ilk yarıyı Galatasaray'ın ardından averajla bitirdi. İkinci yarı 25. haftaya kadar puan kaybı yaşamadılar. Şampiyonlar adaylarından Gaziantepspor'a karşı ilk yarısını 3-0 kaybettikleri maçı 4-3'e çevirdiler.
Sonraki hafta Trabzonspor'a yenilip, ikinciliğe düşseler de sonraki maç Kadıköy'de Galatasaray'ı 2-1 yenip liderliğe tekrar geldiler ve son üç maçlarını da kazanıp şampiyon oldular. Kupayı ise finalde penaltılarla kaybettiler. Denizli, böylece Galatasaray'dan sonra bir başka büyük takım olan Fenerbahçe'yi de şampiyon yapıyordu. Fenerbahçe'yi şampiyon yapan ilk Türk teknik direktör oldu.
Sonraki sezon katıldığı UEFA Şampiyonlar Ligi'nde hiç puan alamayarak grup sonuncusu oldu. Fenerbahçe, Kosice takımından sonra ilk kez grup seviyesinde 0 puan alan takım oldu. Ligde de alınan kötü sonuçlardan ve Diyarbakırspor yenilgisinden sonra Fenerbahçe yönetimi tarafından görevinden gönderildi.
Beşiktaş dönemi:
Mustafa Denizli, Ertuğrul Sağlam'ın yerine 9 Ekim 2008 tarihinde Beşiktaş'ın teknik direktörlüğüne getirildi. 2008-2009 sezonunun ilk yarı sonunda Beşiktaş, lig 6.sı oldu. Denizli ikinci yarıya başlamadan Fabian Ernst ve Yusuf Şimşek'i transfer ederek değişikliklerle başladı.
İkinci yarıdaki başarılı performans ile önce 13 Mayıs 2009 tarihinde Fenerbahçe ile oynanan maçta rakiplerini 4-2 yenerek Türkiye Kupası'nı kazandı. Sezonun son maçında Beşiktaş, Denizlispor'u 2-1 yenerek 13. Şampiyonluğunu ilan etti. Beşiktaş 6 yıl sonra şampiyonluğu, 19 yıl sonra çifte kupayı gördü. İlk yarıda sonucundaki kötü tablo nedeniyle suçlanan Denizli, "26. haftayı bekleyin" demişti. 26. haftada Beşiktaş'ın lider Sivasspor'un 1 puan gerisine gelmesi, daha sonra ise şampiyonluğu yakalaması sonucu "kahin" lakabı takıldı.
2009-10 sezonunun sonunda başarılı olamayan Mustafa Denizli, sağlık sorunları nedeniyle Beşiktaş'taki görevinden ayrıldı. Çocukluk aşkı Beşiktaş'tan bir süre ayrı kalıp, dinleneceğini bildirdi.
Atletıco Madrid: 2 - Galatasaray: 0
UEFA Şampiyonlar Ligi 1. Tur C Grubu 2015/2016 Tarih : 25.11.2015 21:45 günkü 5.maç:
Futbol adeta güçlüler ile güçsüzler arası oynanan bir oyuna dönüştü. Bu Avrupa geneli için geçerli. İspanya, Almanya, İtalya, Fransa ve biraz da İngiltere ulusal takım bazında öndeler. Kulüp bazında İspanya ve Almanya açık ara önde. İspanya’dan Barcelano, Real Madrid ve son yıllarda Atletico Madrid’i, Almanya’dan Bayer Munih’i, İtalya’dan Juventus’ ve Milan’i, Fransa’dan PSG’yi ve İngiltere’den Chelsea’yi, Manchester City’i, Liverpoo’u, Manchester United’i diğer Avrupa ülke kulüplerinin yenmesi adeta rastlantılara bağlı.
Bu nedenle UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçlarında, özellikle UEFA Şampiyonlar Ligi’nde diğer kulüpler bu kulüpler nedeniyle maçlara 1 adım geriden başlıyor. Barcelano, Real Madrid ve Bayer Münih’ten maç almak neredeyse olanaksız. Bu da maçların seyir zevkini ve de futbolun evrensel kimliğini örselemektedir.
Galatasaray Atletico Madrit arasındaki maçı bu duygularla, yani seyir zevkinden yoksun olarak izledim.
Futbolun kimliğini bozan, seyir zevkini azaltan böylesi güç farklılıkların ortadan kaldırılması için;
- 1- Avrupa, Amerika ve Asya’da organize edilen kupaların FIFA himayesinde Dünya Kupası statüsüne alınmasını öneriyorum.
- 2- Profesyonel takımlara bütçe sınırlaması getirerek hâksiz ve eşit olmayan rekabet ortamı kaldırılmalıdır.
- 3- Kulüp başkanlık dönemlerine sınır konmalıdır.
- 4- Dünya futbolunun birbirini tanıması için, Avrupa, Asya ve Amerika turnuvalarında ilk 5’e giren takımlar arasında dünya şampiyonluğu turnuvası düzenlenmelidir.
UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu'nun 5. hafta maçında Galatasaray deplasmanda Atletico Madrid ile karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılı temsilcimiz İspanyol rakibine 2-0 mağlup olarak Devler Ligi'ne veda etti. Atletico Madrid ile Benfica gruptan çıkmayı garantilerken, Galatasaray ise son hafta maçında İstanbul'da Astana ile karşı karşıya gelecek ve Kazak rakibine yenilmemesi halinde yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam edecek..
UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu'nda Atletico Madrid ile karşılaşan Galatasaray'da antrenör Claudio Taffarel, Spor Toto Süper Lig'de son oynanan Antalyaspor maçına göre 4 değişiklik yaparak takımını sahaya sürdü.
Atletico Madrid karşısında çok top kaybı yapan Galatasaray ise ilk yarıda rakip kaleye tek şutunu 11. dakikada Sneijder'le çekti. Takımlar, soyunma odasına Atletico Madrid'in 1-0'lık üstünlüğüyle gitti. Bu arada 23. dakikada sakatlanarak sedye ile saha kenarına taşınan Denayer, oyundan alındı. Bu futbolcunun yerine Olcan Adın oyuna dahil oldu. Öte yandan Barcelonalı milli futbolcu Arda Turan, geçmişte formalarını giydiği Galatasaray ve Atletico Madrid'i izlemek için Vicente Calderon Stadı'na geldi.
Hepsi kötüydü. En kötüleri Sneijder ve Jem Paul Karacan idi. Semih bu maçta birz daha dikkatli, Hakan Balta biraz daha dikkatsizdi.
Mustafa Denizli işin zor..
- Stadyum : Vicente Calderon
- Hakemler : İtalya Nicola Rizzoli İtalya Elenito Di Liberatore İtalya Mauro Tonolini
- Atletico Madrid: Jan Oblak, Jesus Gamez Duarte, Jose Maria Gimenez de Vargas, Diego Roberto Godin Leal, Filipe Luis Kasmirski, Tiago Cardoso Mendes(Saul Niguez 75'), Gabriel Fernandez Arenas (Gabi), Koke Jorge Resurrecion Merodio, Yannick Ferreira-Carrasco(Oliver Torres 71') , Antoine Griezmann( Luciano Vietto 68') , Fernando Jose Torres Sanz
- Yedekler: Miguel Angel Moya Rumbo, Stefan Savic, Juan Francisco Torres Belen, Oliver Torres Munoz, Angel Martin Correa, Saul Niguez Esclapez
- Çalıştırıcı: Arjantin Diego Pablo Simeone
- İlk 11 Değeri : 213.000.000 Euro
- Takım Değeri : 352.500.000 €
- Galatasaray: Muslera, Denayer (Dk. 25 Olcan Adın), Semih Kaya, Chedjou, Hakan Kadir Balta(Sinan Gümüş 78') , Sabri Sarıoğlu, Bilal Kısa(Umut Bulut 63') , Jem Paul Karacan, Yasin Öztekin, Sneijder, Podolski
- Yedekler: Cenk Gönen, Koray Günter, Jose Rodriguez, Olcan Adın, Emre Çolak, Umut Bulut, Sinan Gümüş 78'
- Çalıştırıcı: Brezilya Claudio Andre Mergen Taffarel
- İlk 11 Değeri : 72.750.000 Euro
- Takım Değeri : 124.450.000 €
- Goller: Dk. 13 ve 65 Antoine Griezmann (Atletico Madrid)
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder