OKUNMUŞ ÜFLENMİŞ 1 DOLARLIK DARBENİN SUÇLUSU DOLAR; TUTUKLANMASI GEREKİR
“Darbe girişimi gecesi Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal ve havacı paşalar İstanbul Moda Deniz Kulübü’nde düğündeydi.. Düğünü darbeci FETÖ’cü askerler basmış, paşaları ters kelepçe takarak yere yatırmıştı.. Odatv’nin haberine göre; Tuğgeneral Cemal Akyıldız askerlere cebinden çıkardığı 1 doları gösterdi ve serbest kaldı**..Cemal Akyıldız ertesi gün (16 Temmuz) tutuklandı.. Dün ise YAŞ kararlarıyla TSK'dan atıldı.”
**: 1 dolarlar FETÖ’cülerin arasında kimlik gibi kullanılıyor.
Örgütün elebaşı Fethullah Gülen’in bizzat verdiği 1 dolarlar 3 seriden oluşuyor: ‘f’, ‘C’, ‘J’. ‘f’ örgüt içindeki en yüksek kademeyi gösteriyor.
Zaman-zaman söyleri, pardon yazarı da, “Aziz Nesin aramızdan ayrılmasa, bu ‘Güldüşün’ malzemelerden en az 1 Nobel çıkarırdı..
İşte diğer malzemeler:
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç: “Darbelere karşı milletimizin ruhsatlı silah almasının önü açılacak.” Demedi mi?
Biri bu haberi yalanlamalıydı. Çünkü bunun adı, iç savaş daveti idi.. Ruhsatın kimlere verileceği gün gibi aşikardır.. Önce fişle, sonra ruhsat; ardından iç savaş..
İç savaşın kahramanları da; dün mahallelerimizin parkında tiner çeken çocuklar olabilir mi? Buldukları kırık dökük, jet egzozuyla modifiye edilmiş Doğan vb arabalara Türk bayrağı asmış Ankara’nın arka sokaklarında adeta gürültü terörü estiriyorlar..
Güldüşüne devam;
Soruyorum; “Başta; Genel Kurmay Başkanı ve tüm kuvvet komutanların teslim alan bu faşist darbeciler, nasıl oldu da ülkemizi teslim alamadı?”
Belli ki; kuru düşük bir 1 dolarlık darbe.. Gerçekten 1 dolarlık darbe ve dolar burada tek suçludur, tutuklanmalıdır.. Zaten ABD’ye bir heyet gitti, kesin tutuklayacaklar..
Yine söylüyorum: “Bu fiiller halka düşündürücü gelmeye başladı, çünkü fiiler adeta failler icraatı izlenimi veriyor..Bu nasıl darp ve darbe, anlayamadım..”
Anlasana kardeşim, 1 dolarlık darbe.. “Diyanet işleri başkanı prof. Mehmet Görmez, pazar günü saat 12.00'de türkiye genelindeki 85 bin camide bütün şehitler için sala okunacağını bildirdi” haberini ve eylemini unuttuk..
Bunun adı; amacı belli darbenin siyasi ranta dönüştürülmesidir:
Halkın ve partilerin ortak demokrasi zaferine dinsel format atılması yanlış. Bu denli şehit verilirken sala’yı aklına getirmeyen diyanet ne yapmak istiyor?
Salt; cuma ve cenaze namazlarından önce okunan ‘caiz/helal ve Kuran’da emredilmemiş ve farz olmayan sünnet işlevindeki salâ’nın anlamı;
"Ey Allah’ın resulü, salat-u selam senin üzerine olsun!Ey Allah’ın habibi, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Allah’ın arşının nuru, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey Allah’ın mahlukatının hayırlısı, salat-u selam senin üzerine olsun!
Ey öncekilerin ve sonrakilerin efendisi, salat-u selam senin üzerine olsun!
Hamd alemlerin rabbi olan Allah içindir!"
Diyanetin bu anlama siyasi kimlik yüklediğinin farkında olduğunu düşünüyorum. Ne demek; "Ben milletimize yönelmiş tankların namlularından, F16 uçaklarının sesinden rahatsız olmayan, davudi sala sesinden rahatsız olacak bu topraklarda kimse görmüyorum. Bu gelenek devam edecek"?
Ulusumuz rahatsız oldu ki; demokratik tavrını koydu. Saladan rahatsız olsa, insanlar Cenaze ve Cumalarda namaza durmazdı..
Kutsal seslenişleri siyasi ranta dönüştüren böylesi duruşlardan rahatsızdır insanlar.. Kara stratejisi çizilmiş, Hava lojistiği tamam komplike bir darbenin başarıya ulaşmaması olası değil. Düşün; Genekurmay işgal edilmiş ve Genelkurmay Başkanı elinde, Özel Harekat merkezi basılıyor ve 41 polisimiz şehit ederek korku salmışlar, Kuvvet komutanları elinde (esir), fakat; boğaz köprülerini 20-30 askerle kesiyor, bir iki arızalı tankları sokağa iniliyor..
Bana göre bu ‘bir dolar okunmuş üflenmiş darbe ‘ falan değil.. Bunun acilen sorgulanması gerekir.. Ve, havadaki Jet sesleriyle korku psikozuna giren halk 4 saat sonra alanlara çağrılıyor, salalar veriliyor ve uyuyan hücre IŞID ve parti lümpenleri ve dahi parklarımızın vaz geçilmez tinercileri sokağa dökülüyor. (Ricam olur; alanlardakiler değil de, sokaklardaki şu jet egzosuyla modifiye edilmiş, doğan ve benzeri arabalar üstündeki tinerci lümpenlerin mahalle aralarında hız yaparak, çıkardıkları F-16 gürültüsüne benzer seslerini kısın, yolda yürümeyi bırak; inanın insanlar gürültü kirliliği nedeniyle 24 saat uyuyamıyor, bunlar size artı değil eksi yazar, unutmayın)..
Bilindiği gibi hala T.C Devleti alanlara davet ediyor Demokrasi nobeti için. Fakat; Gerçekten buna katkı vermek isteyenlerin bildirileri yırtılıyor, tartaklanıyor..
- Sahi, 3-4 saat sonra devreye giren devletin çağrısına karşın, alanlarda ilk anda kimseler yoktu, neden acaba?
- Makarna olmadığı için mi?..
Böylesi örgütlü ve planlı darbeyi, sonradan polisin arkasındaki partililer aniden susturuyorlar. Genelkurmay ve Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları kurtarılıyor..
Çoğu insanın kafasında; “Bu nasıl bir darbe? Darbecilik mi, yoksa, bir başka üst akıl tarafndan senaryosu önceden yazılmış darbe oyunu mu?” soruları oluşmasına bir şey diyemezsin.
Diyemezsin, çünkü; Üstü kapalı çarşaflı bir kadın ve başı açık bir kadın pikapla darbecilerin üzerine yürümüş(dayanışma imaji müthiş).. Bir başkası üstü çıplak tankın altına yatmış-Ki, ben söylenenlerin yalancısıyım, tank sürücüsü önceden enterne edilmiş-
Bana inandırıcı gelen; Türbanlı hanfendinin boğaz köprüsünde tankların üzerine yürümesi ve dik duruşu. Yemin ediyorum kendimden utandım kadının yiğit duruşu nedeniyle. İnşallah kurgu çıkmaz.
Safiye Demir Bayat adlı yiğit kadın, TV’yi pek kullanmazmış, fakat eve gelince TV’yi açmak gelmiş içinden, askerlerin boğaz köprüsünü kestiklerini görmüş, olayın ne olduğunu anlamamsına karşın çantasına yara bezleri ve diğer eczaları alarak yola koyulmuş. Burası biraz bena; Kabataş olayının farklı versiyonu kuşkusu verdi.. Dedim ya kurgu değildir İnşallah..
Başbakan, Safiye hanımın dışındaki kahramanları kabul ederken, kahraman iki kadından; Çarşaflı ve modern giyimli kadınlar diye söz etmesi bana düşündürücü geldi; yani çarşaflı kadın modern dişi ha...
Ülkemiz, liyakat ve yetkinlik boyutundaki düzeni bozuk. Bu noktada ülkemizde kaos yaşanacağı gerçeğine ben de katılıyorum.. Fakat bunun, senaryosu önceden yazılmış darbe tiyatrosu olmadığı söylemine de haksızlık etmemek gerek.. 2 gün önce 2 paşa tutuklanıyor, buna kızanlar spontane derinlemesine organize edilmiş derin bir darbe yapıyorlar, olacak iş değil.. Darbe öncesi paşaların tutuklanması, darbe senaryosunun bir parçası mı?..Gizli bir akıl üssü, Tayyip'i de kullanıyor da Tayyip bunun farkında değil mi?
“Telefon bağlantılarında rengi benzi atmış korku psikozuna girmişken, Biyonik adam olmadığını bildiğimiz Tayyip 3 saat sonra nasıl toparlandı, ve sonrası başkomutan moduna girdi?” diyene ne diyeceğiz?
Yok diyorsanız, ben de okunması üflenmesi unutulmuş 1 dolarlık darbe derim.. Doğru, Tayyip yanlışlarında ve yanlı duruşunda israr ederse, süreç içinde zararlı çıkacaktır..
- *: Sayın Mustafa Balbay’ın sözcüklerle dansı..
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder