YOKLUKLAR KUŞAĞINDA KENDİLERİNİ VAR EDEN KİMLİKLERDEN AMCAM ŞEFİK ÇORBACIOĞLU'DA ARAMIZDAN AYRILDI..
Özellikle eğitim süreci, öykülere ve romanlara konu olacak, yeni ve yoksul Cumhuriyetimizin yansıyan yoklukları bütününde bir yaşam.. Öylesine bir yaşam ki; sosyal ve siyasi duruşu öykülere konu olacak, serüvenle harmanlanmış hüzünlü, sevinçli yaşanmışlıklarla dopdolu bir yaşama16 Kasım 2017’de 93 yaşında Allah'a ısmarladık dedi, kendisini yaşatacak anılar eşliğinde..
Yıl 2004; Küçükesat Tınaztepe sokaktaki evimde, her zamanki nüktelerini yapıyor:
Yıl 2004; Küçükesat Tınaztepe sokaktaki evimde, her zamanki nüktelerini yapıyor: |
Son 4 yılda odenli alıştırdı ki biz yakınlarını, rahatsızlığını unutturdu, fakat kendisini asla unutturamayacak..
Tarihi bu resmin doğumu 1953. Oturanlar; Hasan Gerdan(Halam Fatma-Osman Gerdan), Metin Adnan Çorbacıoğlu'Hayat Eczanesi'(Halam Nadir ve Dayım Abidin çocuğu), Mehmet Çorbacıoğlu(Şadire-Enver), Sezai Çorbacıoğlu(Hasan dayım-Nazire) ve Nafiz Çorbacıoğlu(Şadire-Enver), Orta sıra; Meliha Gerdan Yazıcı(Halam Fatma-Osman Gerdan), Fatma Çorbacıoğlu Gerdan(Osman Gerdan), Halam Fatma'nın kucağındaki oğlu Muzaffer Gerdan, Enver amcam. Amcamın kucağındakiler; kızı Sevim Çorbacıoğlu Hatinoğlu ve Ben Şevket Çorbacıoğlu(Nihat-Emine), Babaannem Asiye Çorbacıoğlu ve kucağındaki kardeşim Hüseyin Çorbacıoğlu, Dayım Abidin Çorbacıoğlu ve kucağındakiler saçsız olan oğlu Şahin Çorbacıoğlu ve annemin teyzesi Hatice Çakar'ın oğlu Ali Riza Çakar'ın en büyük oğlu Savaş Çakar. Ayaktakiler soldan sağa; İkinci Babaannem Zekiye, Halam Fatma Gerdan'ın kızı Sevgi Gerdan, yanindaki amcam Enver-Şadire kızı Nevin Çorbacıoğlu Ataselim ve Amcam Şefik Çorbacıoğlu ve de amcasının oğlu Sabri Çorbacıoğlu amca..
Yıl 2016 Eylül; meslektaşı doktora öğrencisi torunu Ececan Çorbacıoğlu(Şevket-Kadriye) ile Arhavi'de.Yine nükteleri.. |
Yıl; 2015 Aralığın son günü, yani yeni yıl birlikteliği:
Soldan sağa ayaktakiler; Erhan(Hurşid-Suna), Suna, Asiye, Mehmet, Hurşid, Yüksel. Oturanlar; Kadriye(Şevket), Serpil(Yüksel), ulu çınar amcam Şefik, Ececan(Şevket-Kadriye) ve Şevket Çorbacıoğlu... |
Bir derginin amcamla söyleşisi:
2015 Yılbaşı: Soldan sağa ayaktakiler;Suna, Ececan, Asiye, Arda(Yüksel-Serpil), Ozan(Yüksel-Serpil). Oturanlar sağdan sola; Kadriye, Şevket, Hurşid, Amcam, Mehmet ve Yüksel Çorbacıoğlu.. |
Soldan sağa; Şevket, Hurşid, amcam ve Ececan ve de Yüksel Çorbacıoğlu |
Sevgili amcam giderken bile nüktesi ile ALLAH’a ismarladık dedi adeta.. Acaba, gizemli güç güzel insanlara, “Hadi toparlan, gidiyoruz” diye bir mesaj mı veriyor?.. Hukukçu idi, kültürü ve birikimi ve soysallığı ve de siyasetçi duruşu onu etkin kılan ögelerdi. Hitabetindeki ciddiyet ve zaman-zaman kattığı nükteler, onu toplum içinde aranan kişi kılmıştı.. Hoşgörülü, yardımsever, eli açık tok gözlü, populizme ödün vermeyen, hakka ve hukuka saygılı biri idi. Hırslı idi, ama hırsı asla kırıcı değildi. Düşünün; kendisine sunulan Senatörlük teklifini, hak etti diyerek meslekdaşı, yoldaşı, arkadaşı Recai Kocaman’a yöneltecek kadar erdem sahibi idi..
Ekim 2017 Azmi Güney, Asiye Çorbacıoğlu ve Şevket Çorbacıoğlu |
VE IŞIKLARA YOLCULUK BAŞLADI:
Öndeki Mehmet Çorbacıoğlu, arkasındaki halamın oğlu Hasan Gerdan(Fatma- Osman9), oturan yine hala oğlu Refik Tna(Nazmiye- Ali) |
Sevgili ağabeyim Nafiz Çorbacıoğlu(Enver- Şadiye) solunda amcan babam Nihat Çorbacıoğlu ve sağında amcaan Şefik Çorbacıoğlu, rahat uyu, ışıklarda uyu.. |
Sevgili amcamı ışıklar yolcu eden Hopa Ortokul'dan arkadaşları; Kamil Özkazanç ve Nazım Banoğlu'nu çiçeklerle uğurlayan Şefik Amcamın en büyük oğlu sevgili Hurşit Çorbacıoğlu(Şefik- Feraye) |
En soldaki, beyaz kazaklı siyah montlu Ozan Çorbacıoğlu(Yüksel- Serpil) |
Soldan sağa, Şevket Çorbacıoğlu, Hüseyin Çorbacıoğlu, halamın oğlu Erol Koyuncu, amcaoğlu Namık Çorbacıoğlu( Şadi- Fatma) |
Uzaylıların attığı gizemli küre.... |
Uzaylıların attığı gizemli küre.... |
Soldan sağa; Şahin Çorbacıoğlu, Hasan Gerdan ve Niyazi Çorbacıoğlu |
Soldan sağa, Şevket Çorbacıoğlu, Namık Çorbacıoğlu, Erol Koyuncu, Suat Çorbacıoğlu |
Şevket Çorbacıoğlu(Nihat- Emine), Şevket Çorbacıoğlu(Nuri- Meryem), Metin Adnan Çorbacıoğlu(Abidin- Nadire) |
Yeğenim Umut Çorbacıoğlu( Metin Adnan- Emine) |
Kuzenim Metin Adnan Çorbacıoğlu |
Soldan sağa; Dayımın oğlu Faruk Çorbacıoğlu(Ziver- Veciye), Şevket Çorbacıoğlu(Nihat- Emine), dayımın oğlu Fikret Çorbacıoğlu(Ziver- Veciye), dayımın oğlu Şahin Çorbacıoğlu( Abidin-Nadire) |
Soldan sağa; Şevket Çorbacıoğlu, Erol Koyuncu, Namık Çorbacıoğlu |
Amcam için Alzheimer dediler. Bana göre amcam asla beyninin normal organizasyonunu ve fonksiyonunu bozmamıştı. Yani bilişsel fonksiyonlarını yitirmemişti. Kısacası, amcam Alzheimer ile alay edercesine, senin benim anımsayamadığım yaşamının öncesi ve sonrası olgularını anımsıyordu. Düşünün, Samsun 19 Mayıs Lisesi’den benim de öğretmenim olan Fransızca öğretmeni Meliha Atasagun’un kızlık soyadını bile amcamdan öğrendim, hem de hastalığında.. Soy ağacı çalışmama amcam rahatsızlığında daha fazla katkı verdi bana..
Çok zeki bir insandı. Hastalığı sürecinde yaşanan bazı hüzünleri, acıları sezinliyordu adeta. Ben Nafiz Çorbacıoğlu ağabeyin vefatını da anladığını, ‘en azından kuşkulandığını’ düşünüyorum. Bizlerin, üzüntü verici bazı şeyleri anladığını anlamamamız için, iki elini iki dizine vurarak ritim tuturup nükteli maniler okuması, neşeli gözükmesi, sanki bilerek üstlendiği rol gibi geldi bana. Çok okuyan biri idi.
En büyük tutkusu, yorgunluğunu günlük gazeteleri okuyarak gideriridi. Gazetelerdeki tüm köşe yazarları, haberleri asla es geçmezdi. Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet okurdu. Bazı tefrikalar için, özellikle pehlivan tefrikaları için Tercüman da alırdı. Arhavi’nin gazete bayii, “Kitapçı Nihat” diye anılan Nihat Filibeli amca idi. Yaz ayları memlekete gittiğimde, zaman-zaman beni gönderiridi gazeteleri almak için. Nihat amca da ayırdığı ve üzerinde Avukat Şefik Çorbacıoğlu notu yazan gazeteleri alır getirir ve divana uzanmış amcam okumaya başlardı.
Gazetesiz yapamazdı. Beş yaşlarındayım. Ayağımdan ameliyat olmuş köyde dinleniyorum. Amcam yanıma uzanır gazeteleri okumaya başlardı. Ben de ona okuyor taklidi yapar, Ulus gazetesini veya milliyeti veya Zafer gazetesini onun gibi tutardım. Her defasında da ters tutar, babaannem ve amcam gülerlerdi. İşin gerçeği ben okuma alışkanlığını ve de yazma tutkumu amcam sayesinde edindim diyebilirim.
Yengem Feraye 25 yıl önce ışıklara yol alınca, sevgili kızı Asiye onu adeta yaşama bağlamak için elbebek gül bebek yeniden büyüttü. Fakat bir yere kadar. Amcam her dünyalı gibi kaçınılmaz ayrılışı yaşatmak zorunda kaldı ve bizlerde yalnız...
Babaannem Asiye, yengem Feraye, yengem Şadiye, Dedem Şevket, Annem Emine, Ağabeylerim Nafiz ve Necati, amcam Enver, babam Nihat Çorbacıoğlu, halam Fatma Gerdan, dayılarım ve arkadaşların, Hasan, Abidin, Ziver Çorbacıoğlu, Reşat Çorbacıoğlu, Nusret, Ziya, Nuri, Tahsin, Cavit, Şadi Çorbacıoğlu, yeğenin Cahit Çorbacıoğlu, yeğenin ve meslektaşın Mehmet Çorbacıoğlu, Tahsin, Mustafa, Haydar, Rasim, Mehmet, Alaattin, Cevdet, Hikmet Çorbacı ve tüm oradaki sevenlerin, akrabaların seni çok güzel karşılayacaklar, çünkü güzel insanlar güzel insanlar tarafından güzel karşılanır.. Selam götür o güzel insanlara..
Herkesin amcası bir başkadır, fakat benim amcam çok başka idi ve efsane idi.. Yıl 1957 askerden gelmiş genç bir hukukçu, kollarını sıvamış, evin altındaki derede elini taşın altına uzatmış balık tutuyor bize. Yıl 1958, sevgili Annem Emine ve Çocuklarını Samsun’a yolcu ediyor Kavak köprüsü üzerinde; amcam cebinden bir şeyler çıkarıyor ve elini bana uzatıyor.
Avucuma o yıllarda çıkarılan gümüş karışımlı demir 10 TL koyuyor ve benim, ayrılık duygusunda beliren hüznüme karışmış sevincim kavak vadisinde sessizce yankılanıyor.. Daha nice duruşu unutulur mu amcamın.. Ömrü omuzlarındaki ağırlıklarla geçmiş olabilir, fakat o hayat yükünü onuru ve erdemi ile hiç yüksünmeksizin taşıdı. Yaşamı, ‘değindiğim gibi’ kitaplara konu romansı öykülerle dolu, efsane bir kişilikti.
Onların, eğitim ve sosyal koşulları Türkiye coğrafyasını betimleyen engebeli bir yol ve yaşam haritası gibidir. Amcam yaşamını anlatırken, hüzünlenirdiniz, fakat içsel olarak alkışlar ve onu ve onları beyninizde ve yüreğinizde anıtlaştırırdınız..
Arhavi-Sidere köyünden Hopa Orta Okuluna "Ayakkabım eskimesin" diye çıplak ayak giden ve de ülkenin saygın hukukçus olma başarısını elde eden sevgili amcam ŞEFİK ÇORBACIOĞLU'nu, hayata aynı yalınlıktaki dinamizmle ve yüreklilikle ve de her zamanki felsefi nükteleri karşılardı bizleri.. Fakat, bu güzel insan Amcam; Avukat kimliği ile adeta asırlık Hukuk abidesi idi. Bu güçlü kimliğine karşın aramızdan ayrıldı [[
1- Canca,
2- Çorbacı(oğlu),
3- Şentürk,
4- Ercan,
5- Tekcan,
6- Şahin,
7- Eyüpoğlu,
8- Nebioğlu,
9- Belger,
10- Yalnız,
11-Maça,
12- Atacihan,
13- Akcanca,
14- Benklioğlo-Beklioğlu,
15- Beşli,
16- Gültekin,
17- Cancameti(Genç),
18- Uçkanlar,
19- Ogoroğlu ile anılan Güven,
20- Bican,
21- Toroka diye anılan Akbulut,
22- Yazıcı,
23- Büyükyazıcı,
24- Acar,
25- Altay,
26- Parlağı,
27- Sunay..
28-Trabzonluoğlu
akraba sülalelerimizin en saygın yaşındaki büyük insan güle güle. Yaşamını tüm zamanlarına saygılar sunuyoruz boyumuz ve soyumuz ile..
Oğulların; Hurşit-Suna, İsmet, Asiye-Mehmet, Yüksel-Serpil Çorbacıoğlu, torunların; Şefik, Erhan, Ozan, Arda, Ececan Çorbacıoğlu, halam kız kardeşin Nadire Çorbacıoğlu, kuzenin Avni , Kuzenin Suzan Çakar, Niyazi-Hüsnü Çorbacıoğlu yeğenlerin; Nevin Ataselim, Mehmet, Adnan,Güler, Şahin, Şevket, Hüseyin, Niyazi, Suat, Namık, Fikret, Faruk, Erol, Filiz, Murat, Akdoğan, Nurten, Kani,Yakup, Aynur, Sibel, Cihan,Sıtkı, Cevdet, Şevket,Nevzat Çorbacıoğlu, Coşkun, Uğur, Lütfü, Adnan,Kenan,Narin,Semra,Cemalettin, Miyase, Ahmet Vefa, Rahmi Çorbacı ve Hasan, Sevgi- Meliha, Muzaffer Gerdan, Talip, Galip, Selma ve Hatice Çakar, Erol Koyuncu, Zekiye Koyuncu Pandul, Neriman ve Asuman Çorbacıoğlu, Şefik, Sevim,Refik, Reyhan, Ayşe Tuna ve de tüm akraba ve sevenlerin seni hep yaşatacaklar. Güle-güle sevgili amcam..
Kasım ayının 17’sinde adeta güzel bir yaz havasında ‘her zamanki gibi kimseyi zorda bırakmaksızın’ toprağına teslim oldu. Ve de sevgili yeğenleri ağabeyimiz Nafiz Çorbacıoğlu’nu, sevgili ağabeyi Babam Nihat Çorbacıoğlu ile birlikte aralarına aldılar, kucaklarcasına. Gizem ötesi zamanlarının, hasret giderdikleri noktasında bizleri özlem dolu hasretlere bırakarak..
Böylesi törenlerin hüznü olur, sevinci değil, fakat amcamın bu kaçınılmaz ilahi yolculuğunda sevindirici hüzünlü bir an yaşandı. Yoğun bir taziye katılımı vardı. Bir ara; “Taziye için elimizi sıkanlar alanda kalsa Arhavi’ye sığmazdı” demek zorunda kaldım. Sağ olsunlar var olsunlar.
Başsağlığı dileyenlerin içinde, dahası Sidere köyüne dek gelerek arkadaşını yolcu etmeye gelenlerin içinde İki kişi vardı ki bizlere hüzünlü sevinci gururla yaşattı: Kamil Özkazanç amca ve Nazım Banoğlu amca. Her ikiside yalın ayak döneminin Orta Okul ve ev arkadaşları.. Elleri öpülesi Kamil ve Nazım amcalar daha da uzun yaşayın, çünkü sizler geçmiş anıların efsane sembollersiniz..
NOT: Sevgili amcamın töreni, 17 Kasım 2017 Cuma günü öğle namazında Arhavi eski camiinde yapılarak, doğduğu ve ayakkabı eskimesin diye yalın ayak Hopa’ya dek yürüdüğü Sider köyündeki aile kabristanına defnedildi..
Şevket ÇorbacıoğluTeknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Kalanlara sağlık, vefat edenlere Allah'tan rahmet dilerim.
YanıtlaSil