BAYKAL’IN HAKLILIĞINI KANITLAYAN SÖZLER
Sözlerin kime ait olduğu ise; Kaset’in kasıtlı olduğu konusunda sayın Baykal’ı tümden haklı gösteriyor… Kimin söylediği bilinen bir gerçek; unutulmaz, fakat “Söz uçar, yazı kalır” söz öbeğinden yola çıkarak, sözlerin değerinin unutulmaması için yazıya dökmek gerekir.Bana göre değersiz, fakat yapılanların haksızlığını ve acımasızlığını kanıtladığı için değerli bulduğum sözleri şöyle sıralayabiliriz:
- ''En büyük tehlike toplumsal ahlakı erozyona uğratmaktır.” “Bu milleti toplumsal ahlak hayatta tutar.”
- “Şimdi bunu normalmiş gibi göstermek çabası var.”
- “Eşine ihanet edeni mağdur olarak göremeyiz”
- “Siyasi Hayatı 4 Yıl Önce Biterdi” “Biz Meclis’te anayasayla uğraşırken, Genel Başkan başka yerlerdeydi”
- “İsmini anmak istemiyorum o istifa edene parti yönetimi kadroları hâlâ sahip çıkıyorsa, ah vah deyip sahip çıkıyorsa, benim derdim onlarla."
Kınıyorum. Ahlak değerlerini yok farz edemeyiz. Partimin içinde de böyle bir şey olsa, derhal ihraç talebiyle disiplin kuruluna sevk ederim. Tahammülü mümkün değil.
Bizim kitabımızda bir kelime var: Edep; Eline, diline, beline sahip olmayanla yola çıkılmaz… Bu odaya girdin mi, girmedin mi? Buluştun mu, buluşmadın mı?’ Bu ne kadar ahlaki değilse, daha sonra yaptığın da ahlaki değil. Pisliğin içinde debeleniyor. Debelendikçe batıyor.. ”
İşte bu son söylenenler; hedef alınan sayın Baykal’ı değil, ismini anmak istemediğim kişiye, yanı sayın Baykal’ı hedef alan kişiye karşı büyük nefret ve öfke oluşturdu..
Ve şunun yanıtın ister oldu insanlar: “Bu konuda madem bu kadar duyarlısın; vekillerin eşlerini aldatıp sekreterleri ile olan ilişkilerini.. Vekillerinin kaçının kaç evlilik içinde olduğunu hiç aklına getirdin mi? Bunlara karşı aynı duruşu sergiledin mi?..
”Ya politika bilmiyor, ya da bizim bilmediğimiz bir politik biçemle (Ar.Üslup diyoruz), sayın Baykal’a büyük haksızlık yapıldığı konusunda halkı duyarlılığa itiyor.. Böyle değil tabii ki.. Böylesi bir politik biçemi siyasi ahlakın hiçbir yerine konuşlandıramazsınız. Bu biçem karşı tarafa değil, sahibine zarar verir.. Öyle de oldu; Kendim tanık oldum.. dinledim.. Örneğin şunları: “Acımasız ve haksız bu eleştiriler ve de eleştiri biçimi; kaç dönemdir oy verdiğim partiye karşı beni soğuttu..Kesin oyum…” “ Olay beni etkilemiş ve Baykal için yıllardır yapılan eleştirileri haklı görmeye başlamıştım..
Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun acilen partinin başına getirilmesini düşünüyordum.. Şimdi düşünmüyorum, aksine Baykal’ın dönmesinin daha doğru olacağına kanaat getirmeye başladım. Çünkü yaşatılanlar, resmen Baykal’ı ve onun şahsında CHP’yi bitirmeye yönelik....” Kiminle konuştumsa, benzer duruş sergilediler..
Haklılar da.. Kılıçdaroğlu, akıldan hiç çıkarılmaksızın düşünülmesi gereken bir kimlik ve birikim zengini; tıpkı Önder Sav, Muharrem İnce, Murat Karayalçın, Yılmaz Ateş, Gürsel Tekin, Atila Kart ve diğerleri gibi.. Fakat, siyaset oyunlarının yoksulu, bu güzel insan bu süreçte aday gösterilir ise, ancak Baykal karşıtlarını, belki de delegeleri ikna eder; kasetin kasıt olup olmadığını öğrenememiş seçmeni değil..
Zorunluluk halinde, kesinlikle Baykal onayı ve CHP yönetimiyle uzlaşı sağlanmalıdır.. Kılıçdaroğlu; akılcı, sabırlı, soğukkanlı ve de saygılı duruş ile, kendisini zorlayanlara, şu an için değil, ilerisi için umut olduğunu anlatmaya çalışıyor. Anlayan yok, öfkelenen çok..Onların; "süt dökmüş kedi", “düşük ve silik profil”, “Sünepe”, “Risk almaktan bile aciz", "Korkak", “Çakma Gandi”, "Bütün görevlerine "atamayla" gelen bürokrat..." tepkilerine katılmıyor, katıla-katıla gülüyorum..
Kılıçdaroğlu bunların hiçbirini hak etmiyor… O biliyor ki; böylesi ortamı onarmazdan, gerçekleri ortaya koymazdan, partinin başına geçmek, asla CHP karşıtlarını durdurmayacaktır. Aksine dalga geçerek, alaya alarak kendisinin ve CHP’nin üzerine geleceklerdir. Hatta olguları aşağılamak noktasına taşıyacaklardır… Hiç kimse de; Kılıçdaroğlu’nun gelişiyle iktidar yakalamanın,kolay olacağını, kolay-kolay aklına getirmesin.. Bizlerin yıllardır yazdıklarını, bugünkü köşesinde derinlemesine ele alan Soner Yalçın’ın “Kaset komplosunu kim hazırladı” başlıklı yazısını okusun..
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/14739010.asp?yazarid=218&gid=61
Yorumlar
Yorum Gönder