GALATASARAY’IN ANTALYA’DAN ÇEKTİKLERİ VE ARDA’NIN DURUMU
Ben Beşiktaş kökenli çalıştırıcılara hayranım.Neden mi?Eğer, çalıştırdıkları takım orta sıralarda geziniyor ve bir iddiası yoksa BJK dışındaki üç büyüklere karşı son derece başarılılar.. Bu da kafalarda ??????’leri yaratmıyor değil.. Ertuğrul Sağlam dışarıda tutuyorum, çünkü yarattığı takım, şampiyonluğa oynuyor..
Eskişehir’i çalıştıran Riza Çalımbay ve Antalya’yı çalıştıran Mehmet Özdilek iddiası ve korkusu olmayan çalıştırıcılar..
Dikkat edin bu çalıştırıcıların maçlarına; Beşiktaş’ın dışında tüm takımlara kök söktürdüler.. Evet, evet; bu iki çalıştırıcının Beşiktaş maçlarına bakın, bir de FB ve GS maçlarına.. Sadece Eskişehir’in FB ile oynadığı son maç hariç, cünkü o tuhaf bir maç oldu..Galatasaray’a kök söktüren Koray kayboldu… Antalya bugün BJK’ye 15 günlük bir avantaj sağladı; eğer BJK Bursa’yı yenerse lig üçüncüsü ve UEFA kupasında tek eleme oynayacak..
Haklısınız Galatasaray, Gençler maçı oynanmadı; fakat bu mantık ve futbolculardaki isteksizlik olduğu sürece oynamasına gerek yok.. Vurguladığım gibi Genelde eski topçular çalıştırıcı oluyor; özellikle üç büyüklerin oyuncuları..Fatih Terim hariç; Galatasaray ve Fenerbahçe kökenli çalıştırıcılar, BJK kökenlilere oranla daha başarısızlar.. Şuraya gelmek istiyorum. Ben ligimizde bu tür çalıştırıcılara karşıyım.
Nedeni; bunlar ister istemez eski takımlarına karşı duygusal davranabiliyorlar. Dahası ülkemiz futbol kültürü böylesi çalıştırıcıları kaldıracak çizgide değil.. Değil ki, oyuncusunu bir x takımına satan takım “sizinle oynanacak maçta bu oyuncuyu bize karşı oynatmayacaksınız” şartını sözleşmeye koydurtabiliyor.. Bu nedenle böylesi bir süreç çalıştırıcılar için de işletilmelidir diyorum. Şöyle ki; çalıştırıcıların eski takımlarıyla oynadıkları maçta, gözlemcilerin uyarılması ve o’na göre maçı izlemelerini öneriyorum..
Bugün şifo Mehmet takımını, Antalya’dan çok BJK için oynattı ve ligi da darmadağın etti, çünkü BJK’nin Bursa maçını almasını zorunlu kıldı..Arda, belli ki darda.. Bir sıkıntısı var.. Bugün de önceki günlerdeki gibi yoktu.. Anlaşılan Arda bir yere gitti ve de bundan yönetimin haberi yok:)). Sıkıntılı, çünkü GS’da bir yıl daha oynamak zorunda..Acaba diyorum; İnter’e giden üçlülerden biri, bilinen takım için gizliden, gizliye özdeksel açıdan Arda’yı bağladı mı?:))
Uzak bir olasılık, fakat Arda İnter veya Marsilya karakterli bir takımla gizliden gizliye anlaşmış olabilir. Riberi, H.Şükür, Okan ve Belezoğlu örnekleri duruyor önümüzde..Arda belki de bunu nasıl çözerimin baskısı altında. :)) Bunlar, kuşkuyla harmanlanmış zoraki güldüşün kurguları..Arda, hak ettiği için bir yere gidecek yetenekte ve yeterlilikte bir oyuncu olmanın ötesinde karakter zengini bir kimlik. Asla GS’yi zarara uğratacak yönelişlere girmez...
Arda’nın çözemediğimiz başka sıkıntıları olabilir; yöneticilerin bunu iyi izlemesi ve çözmesi gerekir.. Mehmet Topal için de aynı şeyleri düşünüyorum.. Caner’e gelince; Caner bar-bar bağırıyor ben bilinen takıma gidiyorum diye.. Sadece bu maçta mı?! En az 5 maç onun yüzünden kaybedildi. Sanki bilinen takım için oynuyordu..
Sır Rijkaard’a gelince. Rijkaard süper oyuncularla süper başarı elde etmiş bir marka. Yanı hazır olan ve yönetimin satın aldığı süper oyuncularla sonucu yakalamış bir çalıştırıcı. Asla Terim ile karşılaştırılamaz. Terim de süper oyuncularla Avrupa’da marka oldu, fakat o süper oyuncuların çoğunu Terim yarattı.. Rijkaard, Terim olabilir mi? Olabilir; çünkü Terim kadar olmasa da, boş biri değil..2010-2011 sezonunda göreceğiz kendisini..
Ben umutluyum. Önümüzdeki sezon Galatasaray’da, Sır Rijkaard da büyük coşkular yaşatabilirler. Aksi taktirde, Galatasaray’ın değil de, Sır Rijkaard’ın sırrı çözülür ve biter.. Lig bitti, biz bittik Murat Hacıoğlu Guti’yi getiriyor.. Sevgili Murat geç kalmadın mı? Jo’yu getireceğine, o’nu getirseydin ya:))
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUŞUTLUYORUM
Yorumlar
Yorum Gönder