ANACIĞIM
Değişen bir şey yok… Sen yine yoksun!!!Yine “Kalbimizdesin, beynimizdesin, sen her şey de, her yerdesin..” yalanlarını söylüyoruz.. Evet,seni sadece bugünlerde anıyoruz.. “Sen yoksun!!” diyoruz ya, o da yalan!!!Yalan olmayan ne biliyor musun anacığım??!! Sizin çocukluğunuzda var olan, fakat zamanla kaybolan değerlerin hala bulunamaması ve kayıplara yenilerinin eklenmesi..
Eğer bana; “Ne var ne yok, ne az ne çok?” sorusu sorarsan; yanıt olarak çok bilinenleri sıralamayacağım; “Sevgi yok, saygı yok, dürüstlük yok, yüreklilik yok; sevgisizlik çok, saygısızlık çok, yüreksizlik yok” diyerek, salt şunu söyleyeceğim; “Tüm değerlerimiz örselenmeye başladı, kirlenmeye başladı, yok olma sürecindeler, çok az kaldılar..” Kirlettiler her şeyi; siyaseti, ticareti, kültürü, Demokrasiyi....
Değerleri adeta amaçlarının aracı haline getirdiler, Anneciğim.. İlkin senin o kutsal, onurlu, erdemli “başörtün” ile başladılar.. Anımsarsın, Samsunda 60’ların sonunda bir Alman kadını, mahallelerdeki kızları toplayıp örtünme konuşmaları yapmıştı.
Konuşmalar esnasında önde oturan iki mini etekli kız aniden konuşmacı Alaman kadından etkilenerek hidayete ermiş ve orada kafasına bir bez parçası geçirip dinleyenleri etkilemeye çalışmış, fakat o iki mini etekli, sonradan konuşmacı Alman’ın otobüsünde görüldüğünü anlatırdınız ya, işte o komedi gerçek oldu Anacağım..
O seyyar hidayete erenler siyasiler tarafından çoğaltıldı ve onlar sayesinde o bez parçasını senden sonra türbana dönüştürdüler ve başörtünüzün tarihten gelen onurlu duruşunu rahibe görüntüsü ile bozdular.. En önemlisi siyasi ve ekonomik rant aracına dönüştürdüler, senin o kutsal başörtünü..
Anacığım; Dün; bizden kat ve kat geri olan Suriye’nin Devlet Başkanı Başar Esad ve eşi Esma Esad geldi, yanlarında Abdullah Gül beyefendi ve eşleri.. Eşlerinin, Esma Esad yanındaki görüntüsü inan Anacağım seni çok düşündürürdü..
Anacığım; Akşamları Pazar giderdin ucuz diye..Şimdiki anneler akşamları da gidemiyor…
Anacağım: Senin haberin yok; meğer sen “Ilımsız” gitmişsin öteye, çünkü senden sonra “Ilımlı İslam “ süreci başlatıldı; meğer bizle bugüne dek “Ilımsız İslam” ile kandırmışlar..
Anacığım; “Asker dönecek ve kendine bakacak!” diyenler, dönüp kendilerine hiç bakmıyorlar..
Anacağım; Söyleyecek o kadar şey var ki, söyleyemiyorum, korkuyorum, “ergen” halimle, “o” “kon”ducular enseme konar diye.. Şaka sevgili ANNEM, şaka; sen benim korkmayacağımı çok iyi biliyorsun.. Burada kesiyorum, çünkü hiç değilse, orda rahat bırakayım seni anneciğim diye.. Anneciğim seni çok özlüyorum, fakat hak etmiyorum, çünkü tüm bunlara ben sebebim… “Benim gibi birine tahammül ederek, beni insan kılan eşim” Kadriye’nin ve tüm annelerin, anneler gününü nice nitel analar günü dileğiyle kutluyor, saygılar sunuyorum…
ŞEVKET ÇORBACIOĞLUTEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
Yorumlar
Yorum Gönder