Hürriyet’in 28 Şubat Ankara ekinde twitter adlı sosyal paylaşım sitesinin yeni gözdesi Gökçek katlı kavşak mantığıyla yine bir ‘dedi-kodu’ duyumunu servis etmiş. Neymiş efendim; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ‘üretken olmamaları nedeniyle’ CHP’li Belediyelerin bazılarını eleştirmiş. Bu eleştiriyi yaparken CHP’li bir dostu oradaymış ve o dost hemen söylenenleri Gökçek’e aktarmış.
Bu Gökçek’i öylesine mutlandırmış ki, adeta kendinden geçmiş. Sayın Gökçek, anlaşılan Kılıçdaroğlu korkusunu hala üzerinden atamamış. Üç satırın bir satırında kesin Kılıçdaroğlu’nu sayıklıyor. İnsanı esas alan bu duruşu twitter’e kadar taşıdığına göre, Kılıçdaroğlu saplantısı kronikleşmiş demektir. İnanın Melih G’teki bu dedi-kodu boyutundaki “duydumcuk” sevinci bende; “Büyük insanlar fikirleri konuşur. Orta insanlar olayları, küçük insanlarda kişileri konuşur.” özlü sözü çağrıştırdı. Hangi yeteneğe girdiğini bilmem söylemeye gerek var mı? Bir genel başkanın özeleştiri yapması kadar doğal ne olabilir ki? Bu onun nedenli demokrat bir kimlik olmanın yanında, ne denli proje üretme kararlılığında olduğunu gösterir. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu özeleştirisi, CHP bitmişliğinin göstergesi ise, açsın Partisi ile ilgili genel başkanının özeleştirilerini içeren arşivi, okusun.
Eğer, dümdüz katlı kavşak mantığına göre bu bitmişliğin göstergesi ise, AKP hiç yok demektir. Aslında Gökçek beyin bu buldumcuğa özdeş duydumcuk sevinci bazı doğruları işaret etmiyor değil. Öncelikle CHP’li bu taşıyıcı dostlar kim olduğuna değinmemiz gerekir.
- Bu dostlar bu dostluklarıyla ne kadar CHP dostu olabilir ki?
Yazı içinde bulacağınız için, bu dostların kimliğini netleştirmeye gerek yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun işaret etiği gibi yerel yönetimlerdeki yapılanmaları, kent politikalarını istenen çizgide üretme gücüne sahip değil.
Özellikle İlçe Belediye meclislerinde yer alan bazı dostlar, proje büroları, inşaat ve posta şirketleri aracılığıyla; Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye yönetimi çevresinde dostane olmasa da iş ilişkileri içinde olmuşlardır. Bu doğal işleyişi bile karalama çizgisine taşıyan bir kimlik var karşımızda. İşte bu kimlik, yukarıdaki yapıyı zaman-zaman açık düşürmektedir. Çıkar boyutunda gerçekleşen görece dostlukları bir anda “O senin yanındaki bir zamanlar senin için şunları-şunları söylüyordu. İsterse inkâr etsin, tanıklarım var” diyerek ortalığı bulandırabilmektedir.
AKP’nin elindeki büyükşehirler için, Özellikle Ankara’nın Melih beyine karşı, ilgili demokratik kitle örgütlerince ve siyasilerce güçlü savaş verilememiştir. Elbette ki teslimiyetçi bir duruş değildi. Fakat seçenek üretim modeli ve projeleriyle, Ankara kent yapılanmasının bugününü anlatacak ve gelecekteki olası kent yapılanmasına katkı verecek kararlı ve inandırıcı kent politikaları geliştirilememiştir. Aksine, ilgili meslek odaları ve siyasiler arasındaki iletişimsizlik yüzünden edilgen bir duruş sergilenmiş ve kent saldırganlığı beslenmiştir.
Bu konuda, bir anıma yer vermek istiyorum; 2001-2002 dönemi,TMMOB-İMO olarak Melih Gökçek politikalarını yakinen izliyor ve seçenek kent politikaları etkinlikleri sonrası yazılı-görsel medya aracılığıyla yetkilileri ve halkı bilgilendiriyorduk. TMMOB-İMO Genel Sekreteri olarak ortak basın metnini genelde ben okurdum, üzerinde kısa yorumlar yaparak. Özde, Ankara kent politikalarını eleştiren ifadelerdi söylediklerimiz. O tarihlerde, araçlar için katlı kavşak süreci başlatılmadığı için, en çok üzerinde durduğumuz olgu kent içi ulaşım politikalar bütünündeki yaya üst geçitleri idi.
Kızılay ve çevresindeki demir yığını görüntüsüyle adeta uzay ahtapotu izlenimi veren ve Başkenti bilim kurgu kentine dönüştüren yaya üst geçitlerini… 2001 Şubatın birinci günü bu bağlamda bir basın toplantısı düzenledik.
Görsel basın olarak NTV’de yer alan basın açıklamasını, yazılı basında da geçenlerde aramızdan ayrılan sevgili Behzat Miser Milliyet Anka ekinde “Gökçek’e ver yansın” başlığıyla habere dönüştürmüştü: “İMO Genel Sekreteri Şevket ÇORBACIOĞLU; ‘Kanunsuz Sultan Melih Han’ diye nitelediği Gökçek’in, üst geçitler uğruna Atatürk heykellerini kaldırmaya çalıştığını ileri sürerken, anlık çözümler içeren kent içi ulaşım politikalarıyla, kentin altını üstüne getiriyor ve Ankara’yı bilim kurgu kentine dönüştürüyor’ dedi…
Çorbacıoğlu’nun çözüm önerileri: Mithatpaşa ve Meşrutiyet caddelerinde sinyalizasyon sistemleri yaygınlaştırılmalıdır-Alt geçitler kesinlikle doğru yerlere, ranta yönelik olmadan yapılmalıdır-Semtlerde, yerel yönetim birimleri, çağcıl kent yapılaşması için önemlidir. Yerel semte birimleri mutlaka yaşama geçirilmelidir-Servisler yaygınlaştırılmalı, çalışanların özel araçlarıyla işe gitme zorunlulukları ortadan kaldırılmalıdır.” “Kanunsuz Sultan Melih Han” ifadesi, bence daha önce “Türk Mühendisler Birliği-1948” Genel Başkanı iken kullandığım ve asla dava konusu yapmadığı “Köprülü Melih Paşa” ifadesinden farksızdı.
Kanunsuz Sultan Melih ifadesi, TMMOB olarak açtığımız üst geçit davalarının kazanılmasına karşın, hukuk ve kanun tanımaz bir yaklaşımla, üst geçit inşaatlarını bitirmesi nedeniyle kullanılmış bir ironi idi. Ve bu haber yüzünden Behzat ve doğan grubu ve ben 5 milyar tazminata mahkûm edildik. Beni asıl mahkum eden Gökçek değil, “Mühendis ve mimarlar geri zekalıdır” diyen bir kişiyi adeta savunurcasına, o kişiyi haksız ve seviyesiz eleştirdiğimi söyleyen ve beni bu nedenle onur kuruluna vermeye çalışan bazı meslektaşlarım oldu.
Bu sürecin işleyişi, Melih davasının nasıl kaybedildiğini diğer gerçeklerle birlikte hazırladığım “Kendimiz ve Kentimiz” ve “Çağcıl kent ölçütleri nasıl olmalıdır?” adlı kitaplarımda detaylı bir şekilde işleyeceğim. Aşağıdaki yazılarım olası kitap çalışmalarımın ana gövdesini oluşturuyor:
- http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7943912&yazarid=42 http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7948240&yazarid=42&tarih=2008-01-01
- http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7952084&yazarid=42&tarih=2008-01-02
- http://www.ankarakenthaber.com/author_article_detail.php?id=58
Sayın Kılıçdaroğlu, seviyesizce dile getirilen bir eleştiri içnde bulunduğunu zannetmiyorum. Bana göre eleştirisi haklı ve zorunlu bir özeleştiridir.
Yorumlar
Yorum Gönder