HES’SİZLİK İÇİNDE MAVİ VE YEŞİLE YOLCULUK VE DE CENNETİN İZDÜŞÜMÜ ARHAVİ-KAMİLET VADİSİ
Birisi doğasını koruyor, diğeri korumuyor. Koruyanın amacı dünyamızı daha iyi yapmak.
Soruyorum; ‘Dünyayı daha iyi yapmayan insan, kendi kendini yok eden hayvandan ne farkı var?’
Sakın bana; en derin ve hızlı akan debisi yüksek dünyanın sayılı nehre sahip olduğumuzu, dünyadaki toplam hidroelektrik güç kapasitesinin, 2,9 x 1064&W olmasına karşın bunun ancak % 7'sinden yararlanıldığını, bu oranı bizim artırabileceğimiz ve enerji geliri ile ülkemizi kalkındıracağımızı’ söylemeyin.
Peki soruyorum; dünya böylesi devasa su gücünden neden %7 oranında faydalanıyor? Üstün teknolojiye sahip gelişmiş ülkelerin su gücü kaynaklarının sanayi bölgelerine uzaklığı mıdır nedeni, yoksa doğayı koruma duyarlılığı mı? Elbette ki doğayı koruma duyarlılığı Ve biliyor ki, Turizmin getiri gücü en az su gücünün getirisi kadar güçlüdür.
Unutmayın ki Niagara doğa varsıllığını ikiye katlayan Çoruh vadisinin doğal varsıllığına sahibiz. Unutmayın, mavi ile yeşilin cennetteki kesişme noktasının yanında, dünyanın en önemli Rafting ve Kano parkuruna sahip olduğumuzu. Eğer Turizme ağırlık verirsek Niagara Şelalesinin getirisini ikiye katlarız. Bunun için “Mavi ve Yeşile Yolculuk” turlarının başlatılmasını yıllardır öneriyorum. Gerek Kanada, gerekse Amerika dünyanın en büyük Hidroelektrik gücüne sahip Niagara’dan turizm ile daha fazla kazanıyorlar. Biz ise %3’leri aşmayan enerji kaynağı ile hem enerji açığımızı, hem özdeksel(parasal) kaybımızı gidermeye çalışıyoruz, doğayı kaybetme riskini üstlenerek.
Ankara’daki Artvinliler Derneğinin 7 Kasım 2010’da düzenlediği ‘Artvin Sorunları’ panelinde Sayın Vali’nin dediği gibi enerji yatırımları önemli bir olgu, bunu yadsımak olası değil. Bu denli bu olguyu yerinde(Artvin) tartışmamız daha doğru olacağını söylediler-ki çok doğru-
Yalnız burada niçin Vakıf yöneticilerinin olmadığını söylediğinde, anladık ki biz Vakıf yöneticilerini tanımıyor ve sadece Nuri Kemal Demirel’i tanıyordu. Bu bizim yönetim eksikliğimizdi. Çünkü kentin ileri gelen yetkin ve zengin kimliklerle salt başkan iletişime geçmesi, bırakın yönetimi, yürütmenin bile süreçten uzak tutulması, Sayın Vali’nin haklı sitemini gündeme getiriyordu.
Bir ikincisi, Artvin’in sorunları konusunda salt Artvin Derneğinin ilgi gösterdiği, Artvin Vakfı’nın duyarsız kaldığı izleniminin sayın Vali beyde yaratılmış olması. Aslında Vakıf yönetimden Genel Sekreter sayın Aydın Karasüleymanoğlu, Vakıf Başkan Yardımcıları sayın Raşit Osman Çavuşoğlu ve ben oradaydık.
Her iki duruş da, bireysel çıkarı öne çıkaran insan karakterinin((Popülizm) bir ürünü olduğunu söylemek isterim.
Vali beyle tartışmamızın nedeni, yağdanlık katsayısı yüksek bir kimliğin ‘Sen Vali beyden iyi mi bileceksin?’ deme basitliği ve sonradan bir dernek yöneticisi olduğu söylenen kimliğin yağdanlıkla harmanlanmış basit çıkışı idi. Kuzenim önceki Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu ve Erdinç Yıldız bey devreye girerek sakinleştirdiler beni.
Diyorum, asla enerji yatırımlarına karşı değiliz. Yusufeli’deki yanlış HES projesine karşıyız. 160 km’lik Çoruh üzerinde sarp ve kayalık bir platform bulunamaz mıydı? Evet, yapım zorluğu ve maliyeti fazla olurdu, fakat doğayı ve doğanı rahatsız etmezdin. Samsun-Sarp bölünmüş yolun, kıyıdan değil içerden geçmesi için maliyeti yüksek kuşaklama yöntemini önerdik. Amacımız, kıyılarımızın milyonlarca yılda kazandığı koylar, falezler, deniz canlıları ve kıyı dokusu bozulmasın, bölünmüş yol daha güvenli olması idi( Ordu-Bolaman geçişi gibi); dinlemediler. Ne oldu, kıyıdan geçen, dolgulu bölünmüş yollar bugün Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla sürekli kullanılmaz hale geliyor.
Depremler için de aynı şeyleri söyledik; fay kuşakları üzerindeki sıvılaşmaya açık, bereketli topraklar yapılaşmaya açılmasın, kayalık sert zeminleri yerleşimleri taşıyalım dememize karşın, Adapazarı, ve Marmara ovaları alabildiğine yapılaşmayı sürdürüyor.
Köy Hizmetleri Diyarbakır Bölge Müdürlüğü yaptım; Mardin ve Kızıltepe yerel sorumlularının, bu duyarlılığı göstererek, Kızıltepe Ovası’nı yapılaşmaya açmamaları
gerçekten hayranlık duygumla birlikte hayretler içinde bırakmışlardı.
Üzülerek belirteyim ki, biz toplum olarak yatırımlar konusundaki yapılabilirlik ölçütünü, çevre etki değerlendirme(ÇED) süreciyle bütün bilimsel altyapıları yeterince dikkate almıyoruz ve doğayı doğanı örseliyoruz.
Söyleşi sonrası Sayın Vali beye; “HES´ler konusunda biz Vakıf yöneticilerin birilerinden daha çok duyarlıdır. HES olgusunu Artvin´de tartışacak etkinlik düzenleyeceğiz, katkı sözü istiyorum sizden" dedim ve sözünü de aldım.
Ayrıca; “Ege ve Akdeniz´in Mavi Yolculuğu´ var, bizim neden Mavi ve Yeşile Yolculuk olmasın” önerimi vali beye de yaptım.
Projelerinin birinin adının "Yeşile yolculuk" olduğunu söylemesi beni mutlandırdı.
Vali bey; genç, atak ve çalışkan. Ülkenin faydalanabileceği bir yetenek. Doğa karşıtı biri olması olası değil. Konunun kendisine iyi anlatılması gerekir. İnşallah o fırsatı bize verir.
Artvin´in sadece enerjiye odaklanması yetersi, yöremizin sağlık, İş-Aş, eğitim, ulaşım, Turizm ve beraberinde yığınlaşan sosyal sorunların kaynağı çevre sorunları bütününde kendini gösteren göç sorunu; bunu kimse yadsıyamaz.
Sorunların kaynağı, yapılabilirlik raporları ve bilimsel altyapısı yetersiz HES´ler ve KÖHES’lerdir.
Ayhan Kaleli ve Zeycan Sarıkız kardeşimin dediği gibi Artvin İnsansızlaştırma projelerinin saldırısı ile karşı-karşıya. Bu asla düşünce kirliliği değildir. Aksine, karşıt düşünceler, bilinen düşünce kirliliğinin etkisiyle, istemeden oluşan doğa duyarsızlığıdır.
Artvin yöresinde; bırakın Türkiye´nin %5 enerji gereksinimin karşılayacak Nehir tipi su tutucu HES´leri, neden dereler üzerinde (KÖ)HES´ler inşa edilir? Olgunun özü bunun yanıtında yatmaktadır.
Sayın Vali kirli bilgilerden, komplo senaryolarından söz etti. Neymiş efendim bu sular İsrail´e satılacakmış. Belki böyle bir şey yok. Amma Artvin´i doğası ve doğanıyla bitirirseniz(insanları göçüyor, büyük kentlerde yok olmaya gidiyor), o yörede kim kullanacak suyu? Çoruh nehri atıl akacak değil ya, Manavgat gibi o da satılır bir gün birine.
Burada çok önemli bir gelişmeye konu olan bir olguya değineceğim.
Konu, “ Cennetin İzdüşümü Arhavi-Kamilet Vadisi”. Dahası vadiyi ekonomik rant vadisine dönüştürecek HES proje kurgusu:
Hasan Sıtkı Özkazanç ve Kemol Özbıyık kardeşim, öylesine anlattılar ki bu vadiyi. beynimde “Cennetin izdüşümü” olarak canlandırmaya başladım. Çünkü ben “GEZ-GÖR-YAZ” etkinliğimde ülkemin üçte ikisini yazmış, fakat memleketimin bu cennet izdüşümünü yazmamıştım.
Arkadaşlarımın anlattığına göre, buraya da doğaya ve doğana saldıranlar saldırmaya hazırlanıyorlarmış.
Ayak tabanımın altındaki coğrafyayı yazmak bir tutku bende, böylesi bir cennet izdüşümünü yazamaz isem üzülürüm. Hasan ve Kemal arkadaşlar bir gezi düzenleyebileceğimiz söylediler ve beni umutlandırdılar.
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu’nun verdiği bilgiye göre;
“Cennetin İzdüşümü Kamilet Vadisi; 3 bin 400 metre buzul Jeomorfolojisinin örnekleri buzul gölleri ve buzul vadisinden oluşuyor .
Zirvede bir iki yayla dışında yerleşim olmadığı için son derece bakir bir doğa yapısına sahip vadi. Bu doğrudan su kalitesine yansıdığı için bol oksijenli sular alabalık için en iyi yaşam alanı oluşturmuş.
Yapılan araştırmalarda; ekolojik özelliği en iyi korunmuş(dahası kendini saklamış) bu vadide, Tür sayısı bini geçmiş durumda. 300 yaşına ulaşmış ağaçlar mevcutmuş. Ayrıca vadi içinde 18.yy’da Osmanlıların yaptığı 2 kemer köprüye rastlanmış.”
Bu noktada bir saptamada bulunmak istiyorum:
Önceki araştırmalarıma göre, kemer köprülerini Osmanlılar değil, dağlardaki yabanıl kokulu üzüme ulaşmak için 14-17 yüzyıllarında Venedikliler ve Cenevizliler tarafından yapılmış. Çünkü dünyanın en iyi şarabı bu üzümden yapılmaktadır.
Bu köprüler yerleşim alanlarına ulaşmak için yapılmadığı bir gerçek. Eğer bu köprüler Osmanlı tarafından bu amaçla inşa edilseydi, kamilet vadisinde yerleşim alanları olurdu.
Öyle ki Kamilet vadisinin en varsıl görünümü olan, ülkemizin en yüksek basamaklı ve kaskatlı(birbirine bağlı, seri) şelalesi “Mancuna Şelalesi” birkaç yıl önce bulgulanmazdı.
İşte bu cennet vadisi Kamilet Vadisi’ne şimdilik 4 adet HES tasarlanmaktadır.
Ve bunun ön çalışmaları yerel bazda başlattırıldı.
Şöyle ki;
Arhavi Kaymakamlığına bir yazı yazılıyor. Yazı yol talebiyle ilgili. Tarih; 04/11/2011. Yazıyı 3 köyümüzün sevgili muhtarları imzalamış.
Yazının içeriğinde; Arhavi’nin güney kısmında bulunan köylerine ve yaylalarına giden yolların arıcılık, hayvancılık ve çay tarımının yapıldığı arazilere giden yol olduğu belirtilerek, var olan yolun, ‘arazinin aşırı eğimli ve virajlı olması nedeniyle ulaşımı engellediği bu neden farklı ulaşım güzergâhının oluşturulması istenmektedir.
Var olan Çifteköprü-Arılı Köyü merkezi ve bağlıları ile diğer bazı köylerin ulaşımını sağlayan ana yol eğimli ve virajlı olduğu için, Akyamaç Köyü ve o’na bağlı yerleşim alanlarına giden yeni bir yol yapımı için etüt yapılması ve 2011 programına alınması istenmektedir.
Dilekçe metni bende mevcut. Bu dilekçe benim Muhtarlarımın bilgisi ile yazılmış bir dilekçe değil. Dilekçe içerdiği mühendislik terimleriyle yol yapımında uzman kişi veya kuruluşların bilgi bütünüyle yazılmış bir dilekçe. Dilekçe, çok anlamsız bir gerekçeyi içermektedir. Çünkü, arazinin eğimli olması ve çok fazla virajlı olması gerekçe olarak gösteriliyor. Bu gerekçe olamaz, nedeni yöremizde eğimsiz bir arazi yoktur. Dolayısıyla güzergâh ne olursa olsun arazinin eğimi virajları(Dönemeç), yani yatay kurpları kaçınılmaz kılar.
Bu yol isteminin temel amacının HES yapımı için olduğu savlanmaktadır. Öyle ki; bu amacı öğrenen muhtarlardan biri imzasını çekecekmiş.
Kamilet vadisi’ni yok edecek olan bu HES ağırlıklı proje’nin doğru olup olmadığın öğrenmek için başta Hasan Sıtkı Özkazanç olmak üzere, doğa savaşçıları, yasal bilgi edinme hakkından faydalanarak ‘Artvin İl Özel İdaresi’ne aşağıdaki örnek dilekçe ile müracaat etmektedirler.
Lütfen yazıyı okuyan herkes aşağıdaki dilekçe ile yasal hakkını kullansın!
İL ÖZEL İDARESİ GENEL SEKRETERLİĞİNE
ARTVİN
Konu:Arhavi İlçesi Kamilet Vadisi’ne yapılması planlanan hes inşaatlarına hazırlık olarak yapılacağı söylenen yayla yolu hakkında bilgi ve belge talebidir.
Arhavi İlçesi sınırları içerisinde Kamilet vadisine doğru yaylalara yol yapılması amacı ile yeni bir yol çalışması talebinin yapıldığı ve bu yönde planlamaların yapıldığını öğrendim. Arhavi İlçesinde Arılı Köyü ve Mençuna Şelalesi üzerinden yapılacağı söylenen yolun, Kamilet Vadisinde yapılması planlanan HES inşaatları için hazırlık amacı ileyapılacağı, normalde proje sahibi firmalar tarafından yapılması gereken yolların, maliyetlerini devlete yükletmek amacı ile yapılmasının planlandığı yönünde yaygın bir söylenti bulunmaktadır.
Kamilet Vadisinde yapılması planlanan HES inşaatları ile ilgili yapılacak yolların ve bu yolların varsa kamulaştırma bedelleri maliyetinin yapımcı firmalar tarafında karşılanması gerektiği çok açıktır.Bu nedenle doğrudan kamu yararını ilgilendiren bu konu hakkında aşağıdaki bilgi ve belgeleri Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde edinmek istiyorum.
1-Arhavi İlçesi Arılı Köyü ve Kamilet Vadisi’nde HES inşaatları için yapılacağı söylenen yol ile ilgili olarak ilgili hangi aşamada bulunulmaktadır.Yol çalışması Özel İdarenizin plan ve programlarına konmuş mudur?
2-Yol güzergahı belirlenmiş ise güzergahı içeren kroki veya planın bir örneğini edinmek istiyoruz.
2-Planlanan yol çalışmasının yayla yolu yapılması şeklinde gerekçelendirilerek gündeme getirildiği söylenmektedir. Eğer yol bu şekilde gerekçelendiriliyor ise hangi talep ve yaylaların yol ihtiyaca binaen bu yol yapılması planlanmaktadır. Sözkonusu yol çalışması için ihtiyacı ve talebi belirten bilgi, belge ve eğer varsa köy halkının veya muhtarlıkların bir başvurusu, bunların birer örneğini edinmek istiyorum.
3-Planlan yol çalışmasının hangi yaylalara yol götürmek üzere yapılıyormuş gibi gösterildiği ve aslında HES inşaatları için yapılacağı yönünde, Arhavi kamuoyundaki yaygın bir söylenti ve bu söylenti nedeni ile kamu otoritelerinin özel amaçlar için yol yaparak, kamu kaynaklarını özel şirket ve şahıslar lehine yasadışı olarak kullanmayı planladığı şeklinde bir algının doğmasına ve kamu idaresinin yıpratılmasına yol açmaktadır. Eğer böyle bir yol planlaması var ise, Arhavi İlçesinin yolu olmayan hangi yaylaları için yapılması planlandığını öğrenmek istiyorum.
4- Kamilet Vadisinde planlanan HES’ler ile ilgili olarak yapımcı firmalardan İl Özel İdaresine yol yapımı yönünde herhangi bir resmi talebi olup olmadığını, varsa böyle bir resmi talep, bu talep yazısının bir örneğini belge olarak edinmek istiyorum.
5-Planlanan yol çalışmasının toplam uzunluğu ve belirlenmiş tahmini bütçe bedelini bilgi olarak öğrenmek istiyoruz.Saygılarımızla arz ve talep ederim.
Adı Soyadı :
Adres:
T.C.Kimlik No:
İmza :
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
Teknopolitikalar Platformu
İLET-Kİ
evesbere.fmynet.com
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder