GALATASARAY GENÇLERBİRLİĞİ’Nİ DE YENERKEN SEZON BİTTİ ERKEN VE RİJKAARDLI-HAGİLİ BAŞARISIZLIK ÖYKÜSÜ-7
Lig’in 33 haftasında deplasman maçı oynadı; Gençlerbirliği ile…Maçı 3-2 kazandı; mathiş bir Culio, Kazim ve Kewel oyunuyla…Bu üçü hem oynadılar, hem attılar…
Boşuna dememişler; “Geçti süper lig’in sezonu, sur eşeğini tatile”
Biz en iyisi, şu başarısızlık öyküsüne kaldığımız yerden devam edelim:
Lig’in 5. haftasında “Mehter marşıyla gittiler, İzmir marşıyla döndüler” çünkü Bucaspor’u Ayhan Akman’ın harika oyunuyla ve de golüyle 1-0 yendiler. Ayhan İzmir Atatürk Stadı’nın patates tarlasını andıran zemininde parlayan tek yıldızdı.
Birileri takımı aşağılara çekmek için aşağılamaya devam ediyor.
İşte bu takım Lig’in 6. hatasında aşağıya çekmeye çalışanlara “Bir Cim Bomlu ne ister; Gooooooool. Peki başka ne ister; Gooooooool” başlığını attırdı, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u Ali Sami Yen’de Baros’un 3 golüyle 3-1 yenerek.
Sabri’nin sakatlığı yüzünden sağbekte oynatılan Ali Turan yerini Serkan Kurtuluş’a kaptırdı.
Rijkaard’ı yerden yere vuranlar, şimdi göklere çıkarmaya başladılar. Eminim ki en ufak bir hatada o yükseklikten aşağıya bırakacaklar aşığılamyarak aşağılıklar!
Ve de Lig’in 7. haftasında aşağı attılar da.
Kimler mi? Hakem Aytekin Durmaz ve o’nu yönlendirilenler.
Nasıl mı? Skandal bir penaltı kararı ile. Bilmem diğer yaptıklarını yazmama gerek var mı?
Saha en az hakem kadar felaket idi. Baros yoktu, çünkü nedendir bilinmez sakatlanmıştı. Barış’ın golü yetmedi ve Kardemir Karabükspor’a 2-1 yenildi deplasmanda.
Rijkaard’ın babası vefat etmesine karşın sahadaydı, . Belli ki Ayhan ve Servet’in kimsesi vefat etmemişti. Etseler sahada olurdular.
Galatasaray içten içe kaynatılmaya başlandı. Rijkaard “Bazı karizmatik arkadaşlar yedek kalınca sorun yapıyorlar” der demez, yer yemez Servet yanıtını verdi; “Hoca bizde karizma mı bıraktın”
Sakatlıklar sendromu başladı. Baros, Arda sakatlığına Neill’de eklendi.
Haa bu ara belirteyim. Ulusal futbol takımının başına Hollandalı Guus Hiddink getirlmişti. Hani şu bir zamanlar FB’den kovulan Guus. Yardımcılığına da arkadaşlarının Ayşe abla diye çağırdığı bir FB’liyi verdiler.
Rijkaard ve Guus; ikis de Hollandalı, fakat nedense…
Hiddink Ligimizi adeta TV’den uzaktan kumanda ile izliyor. Bir önceki maçta 2012 Avrupa elemeleri maçında Belçika’yı 3-2 yenmişler ve devasa başlıklarla maç kutlanmıştı “Bekli biz Almanya” diyerek. Almanya bekledi ve Ulusal takım yağdanlıklarına beklediklerini değil beklemediklerini verdi;3-0. Yine Fener’in eski çalıştırıcısı Joachim Low’un Almanyası karşısında ders almıştık. İşin ilginç yanı, Ulusal takıma davet edemediğimiz Mesut Özil’in bize gol atması idi.
Lig’in 8. maçı(sekizinci maçı), Galatasaray’ın sekizinci harikası denebilecek Kulubün en yaşlı taraftarı 105 yaşındaki hemşerim Artvin-Şavşat’tan Fatma Çolak ninemi kahretti.
Fatma ninem 105 yaşındaydı ve Galatasaray ile yaşıttı. Bu nedenle Galatasaray’ın 105. yılında İstanbul’a getirilmişti. Galatasaray Kulubü Başkanı Adnan Polat'ın daveti üzerine oğlu Ziver Çolak ve Şavşat Kaymakamlığı temsilcisi Ömer Parlak ile İstanbul'a gelen Fatma Çolak ninemin izlediği Ali Sami Yen Stadı'ndaki Galatasaray-Ankaragücü maçı sevgili ninem için o yaşta işkence idi.
Çünkü Galatasaray kendi sahasında Ankaragücü’ne 4-2 yenilmişti.
“İçimde şampiyonluk olsun, Avupa’da yazılan destanlar, Sami Yen’de rakiplere korku saçan bir Galatasaray olsun” diyordu içten içe Galatasaray’ın bu içini karartan sonaçlara sevinenler.
Dünya’da başarıyı ve başarısızlığı belli periyotlarla aynı anda ekonomik ve siyasi ranta dönüştüren tek ülke benim ülke olsa gerek. Daha iki hafta önce, Rijkaard’i ve Galatasaray’ı göklere çıkaranlar, şimdi…
Galatasaray bir paradigma idi, yani futbol çevresine ve sevenlerine çevresine bir model sağlamış evrensel kabül edilecek futbol başarılar sağlamıştı. Bu paradigmayı parçalıyoruz şimdi.
Galatasaray olağandışı bir başarı elde etmişti Avrupa’da. Başarısı ile futbolumuzun belirleyici niteliklerine ışık tutan ideal bir model yarattığı için Paradigma idi. Ve bu modelden rahatsız olanlar bunu yaratanları Galatasaray ile yok etmeyi başarıyorlar gibi.
“Hakem Tolga Özkalfa, yaptı yapacağını” demek yanlış olur, çünkü bu yıl hakemler bunu hep yapıyor. Sanki gizemli özgörevleri bu.
Dakika üç, Özkalfa anlamsız bir faul veriyor, top hareket halindeyken Ankaragüçlü oyuncu arkadaşına topu veriyor, Metin Akan’a ve o da aldığı topla kaleye akıyor ve bırakıyor topu. Bu golü Fatma nine bile iptal ederdi, ama Özkalfa karar vermiş bir kere üveylik yapmaya.
Özkalfa operasyonlarına yan hakem de(gerçekten yardımcı değil tam bir yan hakem), yani yardımcı hakem de ‘Allah var yukarıda hakkını yiyip Hak-em’en olmayalım’ yardımcı oldu. Örneğin; Sestak’ın attığı 2 gol öncesi yan hakem kesin Sestak atağını durdurması gerekirdi. Aksine birincisi gol oldu, ikincisi Ufuk Ceylan denen kalecinin oyundan atılmasına neden penaltı…Of, ooooff!
Özkalfa’nın bu duruşunda Baros 2 gol atmasına karşın Galatasaray maçı 2-4 kaybediyor.
Ve başlandı çalıştırıcı aramaya yönelik çalışmalara. Fatih Terim’inden, Hikmet Karaman’ına, Abdullah Avcısına dek uzanan arayışlardı bunlar. Evet Rijkaard gitmeli idi birilerine göre.
İkinci bir sari lacivert facia yaşamamak için “Rijkaard ile Kadiköye gitmeyelim” demeye başladı o birileri. Aslında facia kendileri.
27 yıldır Manchester Unıted’ın başında bulunan İskoç Sir Alexander Chapman Ferguson göreve başladıktan(1986) 6 yıl sonra M.United’i şampiyon yaptı. Ve o yıla dek Ferguson’u kimse görevden almadı.
Ne oldu? Ne olacak M.United’i dünya markası yaptı.
Rijkaard’ın niçin alınmaması gerektiğini anlatabildiğimi zannediyorum.
Hollanda’da büyüyen, Ejax’ta Rijkaard ile top koşturan, 1991/1992’de Galatasaray’da oynayan ve ve de şimdi de Rijkaard’ın yardımcılığını yapan Mustafa Yücedağ, Galatasaray'ın 4-2 kaybettiği ve Frank Rijkaard'ın görevinden alınmasının yolunu açan Ankaragücü yenilgisine bazı sarı-kırmızılı oyuncuların sebep olduğunu iddia etti.
''Ankaragücü maçında bazı futblcular, Rijkaard'ın gitmesi için takımlarına ihanet ettiler'' ifadelerini kullanan Yücedağ, herkesin maç kasedini bir kez daha izlemesini önerdi, karşılaşmayı provoke eden isimlerin görüleceğini söyledi.
(Yazının devamı haftaya)
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
evesbere@mynet.com
Yorumlar
Yorum Gönder