GALATASARAY FENERBAHÇE SAVAŞLARI MI YOKSA BAŞKA ŞEYLER Mİ?
Öncelikle, Fenerbahçe’nin Ziraat Türkiye Kupası şampiyonluğunu kutlarım.
Galatasaray’da neler oluyor?
Fenerbahçe ne yapıyor?
Şu bir gerçek; dinden ve yoksuldan geçinirken, futboldan da geçinmeye başlayanlar, futbolu da ele geçirmek için, düğmeye bastılar.
Önce, Fenerbahçe’yi ‘Şike’ suçlamasıyla(3 Temmuz 2011) örselenmeye çalıştılar, baktılar futbol baronları dışlı çıktı, bir de karşılarına siyasi rant riski belirdi, şike sürecini sulandırarak ötelediler.
31/3/2011 tarihli ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında geçen “beş yıldan on iki yıla kadar” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar” şeklinde değiştirilmesi için dördüncü fıkrasının (b) bendi değiştirilerek, eklenen bazı fıkralarla değiştiren ‘6259 sayılı yasa, tüm partilerin evetleriyle TBMM’ inde onanarak 10 Aralık 2011 tarihinde resmi gazetede yayınlanması, sulandırmanın ta kendisidir.
Amaç, özellikle şike, yani futbolda kirliliğin önlenmesi değil, amaç, futbolu da ele geçirmek. Çünkü siyasi ve ekonomik bağlamda müthiş getirisi olan bir endüstri futbol.
Fenerbahçe’yi şimdilik ötelediler, Galatasaray’a saldırmaya başladılar. İşin ilginç yanı, işletilen bu süreçte, Fenerbahçe’nin değil de, A.Yıldırım’ın sürekli katalizör olması, yani Galatasaray’a yapılan saldırıları hızlandırmaya çalışması. Bilmiyor ki, Galatasaray işi bitirildikten sonra, kendi dosyasının yeniden açılacağını(biliyor da, belki tutar diye futbol gölüne maya çalıyor).
Galatasaray önce, ‘varsa yoksa arsa borsa’ mantığındaki içteki Danimarkalılar + dıştaki Danimarkalılar, borsa manipülatörü ve spekülatörü ilan ederek savcılığa suç duyurusunda bulundular(süreç işliyor. Ne çıkacağı belli değil). İşleyen bu süreç ‘şimdi aramızda olmayan’ Kazım Kanat’ın; “Galatasaray Terim ile 4. Şampiyonluğuna gidiyor. UEFA ve Avrupa Süper Kupasını aldı, yetmedi 1000 yılda elde edilen milenyum kupasının sahibi oldu. Eğer durduramazsanız, sizler kendinizi alt liglerde toplarsınız..” tümcelerini çağrıştırdı. Nitekim de, Galatasaray 2000 yıllarından sonra, adeta durağanlaştırıldı. Doğrudur, o günden bu yana Galatasaray tüm takımlardan fazla şampiyon oldu, fakat Avrupa markası parlaklığını yitirdi.
Fakaaat, başkanlığa Ünal Aysal geldikten ve 2. Terim dönemi başladıktan sonra tekrar eski görkemli günlerine yönelişi, o bilinen çevreleri rahatsız etmeye başladı.
Ve, üçlü grup; ‘futboldan da geçinmeye başlayanlar, Galatasaray içindeki karşıtlar ve de kendisini Galatasaray’a endekslediği için bir türlü Edirne’den öteye geçemeyen bilinen takımın başkanı’, Galatasaray’ı bitirmenin butonuna bastılar.
Dedim ya, önce borsa manipülatörü ve spekülatörü ilan ettiler, ardından Galatasaray’ı olağanüstü kongreye zorladılar, ardından da Galatasaray’ın almak istediği futbolcuları kapmaya başladılar.
Borsa suçlamalarına değinmiştik. Burada önemli olan Galatasaray’ı içten içe yıkmanın butonuna basılması. Sonunda; Galatasaray'da beklenen Olağanüstü Kongre kararının ardından mevcut yönetimde var olup yeni yönetimde de devam edecek isimlerin adından söz edilir oldu.
Ali Gürsoy ve Abdurrahim Albayrak’ın yeni yönetimde yer almayacağının gündeme getirilmesi, “Acaba futboldan da geçinmeye başlayanların yakınındaki kişiler bilerek mi Galatasaray’dan uzaklaştırılıyor?” sorusunu akla getirmiyor değil. Özellikle Ali Dürüst’ün, sayın Aysal’a “"Başkan şu an iyi gidiyoruz. Mükemmeli arıyorsun ama iyiyi de kaybedebilirsin" uyarısı bayağı düşündürücü. Eğer birileri Ali Dürüst’e, “sen başkan adayımızsın” diyerek yeni bir hata yaptırılıyorsa, tümden kendini harcar, çünkü önceki yönetimlerde de belli hataları olmuştu.
Transfer olayları;
Halil Ünal ile görüşerek Alper Potuk’u almak için büyük yol kateden sarı-kırmızılılar, son zamanların en büyük transfer çalımını yedi. Ünal’ı 3 saatte ikna eden Aziz Yıldırım, 22 yaşındaki futbolcunun transferine nokta koydu.
Fener’i uyarmak haddim değil, fakat, yöneticilere şunları söylemek isterim:
Yapmayın, yanlış yoldasınız, Fener’e zarar vermiyorsunuz, kendinize zarar veriyorsunuz. Yani, kötü giden Fener değil, sizlersiniz. Hem üzerinizde büyük bir suçun yükü varken Galatasaray’ı geçmek adına özdeksel yükün altına girerseniz, kendinize olduğu gibi bu sefer Fener camiasına da zarar verirsiniz.
Diyorum ki, “Alper Potuk'u alan fener değil Galatasaray karlı.”
Arkadaşlar; bu futbolcu aktarımında, dahası Eskişehir'in bu futbolcuyu FB'ye vermesinde kazanan Galatasaray oldu. Neden mi? Dün Mehmet Topuz’u GS’dan kaptılar da ne oldu? Topuz’dan ne kadar faydalandılar? Doğrudur, Galatasaray’da Ambrabat’tan ne kadar faydalanabildi. İyi de, Ambrabat’ın daha 1. Yılı.
Galatasaray'da, Alper Potuk yeteneğinde en az 7 oyuncu var. Bunların üçüi Galatasaray'da oynuyor, Ambrabat, Emre Çolak ve Aydın yılmaz. Size yemin ediyorum, Ambrabat seneye 3 Potuk edecektir. Ayrıca, Aydın ve Emre, bugün Eskişehir'de olsa, Alper'in iki kat fiyatına alıcı bulurlardı. Galatasaray bu nedenle, karlı, çünkü Alper kalitesinde Yiğit Gökoğlan'ı aldı, nerede şimdi? Yine FB dünyanın parasını vererek Sezer Öztürk'ü aldı takıma koymadı bile. Bana söyler misiniz, Alper'in tek başına aldığı bir maçı. Aydın Yılmaz bile attığı gollerle Galatasaray’ı şampiyon yapmıştı(2005-6). Alperli Eskişehir, 2 maç daha kaybetse küme düşecekti; kupada da yari finalde elendi.
Eğer bir yönetici başkan; “Necat’yi bana verin, aksi taktirde ligden düşeceğim” diyor ve Galatasaray gereksinimi varken, o oyuncusunu veriyor, ardında aynı kişi “ Alper'i iyi ki aldınız, Aziz Yıldırım'ı hiç sevmiyorum, ona vermezdim'.” dedikten sonra, Galatasaray’a verdiği oyuncuyu, o kişiye veriyorsa, bu kişinin Kulüpler Birliği Başkanlığını bırakın Es-Es başkanlığını sorgularım. Eğer, topçunun “Ben Emre’yi örnek alıyorum” sözü de doğru ise, öylesi oyuncu zaten Galatasaray’a yakışmazdı da derim.
Tekrar ediyorum; Alper potuk'un, Yiğit Gökoğlan, Emre Çolak ve Aydın Yılmazdan kaliteli olduğunu ve faydalı olacağını düşünmüyorum; bu nedenle Fener'e gitmesi beni hiç öfkelendirmedi. Es-Es’ten Sezer Öztürk alındı da ne oldu? Sezer eğer Eskişehir’de olsa hala, potuk'u değil de Sezer’i tercih edecekti Fener; demek Ki Potuk Sezer'den iyi topçu değil. Bu nedenle Potuk transferi bence çökük transfer. Galatasaray 5 veriyor, fener 8 milyon Euro veriyor. Belli ki Fener bu yıl Galatasaray’ı geçeceğim diye büyük paralar dağıtacak, dolayısıyla BJK gibi kendisi de dağılacak. Düşünün, üzerinde şike gibi manevi bir yük var, buna maddi yük de ekler ise, değil yöneticiler, Fener de büyük darbeler alır.Tüm bunlar Fenerin batacağının göstergesi, dilerim Melo ve Arda'yı da sırtlamaz.
Ben bu yaşananların tümünün söylenti olduğunu ve amaçlı bir şekilde abartıldığını düşünüyorum.
Yine de soruyorum; “Galatasaray’da neler oluyor? Fenerbahçe ne yapıyor?”
Bu soruların yanıtı, taraftarların merakı. Eğer Galatasaray ve Fenerbahçe kendi dışında gelişen olayları iyi analiz etmezler ise, zarar görürler. Özellikle A. Yıldırım’ın yaptıkları, Aziz beyi aşarak Fenerbahçe’ye zarar verme noktasına geldiği gün gibi ortada.
Fenerbahçe’nin bu noktada çok duyarlı olması gerekir; aksi taktirde camia da zarar görecektir.
Galatasaray ise. Olağanüstü kongre sonrası, daha da güçleneceğini düşünüyorum. Kongre sonrası, hiç beklenmeksizin bir efsaneye de sıra gelebilir. Çünkü, Aysal Galatasaray’ı futbolumuzu günümüz batı normlarına oturtmak istiyor. Yani, arabesk yapısını kırmak.
http://blog.milliyet.com.tr/galatasaray-da--3-terim-donemi-neden-basarili-oldu-/Blog/?BlogNo=373630
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
GSM: 05066090032
Yorumlar
Yorum Gönder