CHP BİTMEDİ,
CHP’DE BİRİLERİ
VE AKP BİTTİ
13 Ağustos 2014
“ Proje ve program üreteceğimize, Başbakanın hastalığını
dillendirdik, ölmesinden medet umduk veya saldırgan ve aşağılayıcı
gündemlerinin peşine takılıp kendi gündemimizi öteledik.”
Kaybedişin
temelinde bu öz yatmaktadır. Benim diyen siyasetçi bu gerçeği sakın
yadsımazsın.
Her seçim, oyunu artırdığı söylenen AKP'nin bu son
Cumhurbaşkanlığı seçimini de açık ara önde götürdü demek bence doğru değil.
Değil çünkü, 2002 seçimleri sonrası yapılan tüm seçimler kuşkuludur ve seçim yarışı adaletsizdir. Bu
da; AK Partinin asla seçimlerden çıkmış ak kaşık olmadığını gösterir.
Demokrasilerde bu vardır denerek bu gerçeği geçiştiremeyiz ve demokrasiyi aşağılayamayız.
Fakat demokrasinin hatırına da AKP’nin bir şekilde kazandığı 9 seçimi
karşıtlarına sitem ederek alkışlayabiliriz.
Cumhurbaşkanlığı seçime katılım %74.13. Yani, toplam 55.692.841 seçmenin 41.283.773'u
oy kullanmış ve 40.545.902 geçerli oyun 21.000.260'ini Recep, 15.587.132'si
İhsanoğlu almış. Başbakan %51.8 aldı deniyor. Yanlış, çünkü bu oran 55.692.841
seçmenin oranı değil 40.545.902 seçmenin oranıdır, geride kullanılmayan
14.409.062 oy var, buna 737.871 geçersiz oyu da kattığınızda-ki bu
geçersizlerin büyük oranı CHP’yi protesto oylardır- 15.146.933 kişi oy
kullanmamıştır. Rakamlarla baktığınızda Rcep’in oy oranı % 51.8 değil, % 36
küsurdur. Demem o ki, seçmenin % 36'sı
Rcep'e oy vermiştir. Doğrudur, İhsanoğluna daha az oranda oy verildiği. Oy
vermeyen kitle asla AKP'li değildir, solculardır. AKP, ancak 2002'deki %34,28’lik oyunu almıştır. Bu da
bir partili olarak, onu AKP ve ANAP’lıların Cumhurbaşkanı yapar, 77 milyonun
değil...
Seçim şaibelidir.
Çünkü, genelde Mart ayında ve bazen Mayıs, Ekim ve Eylülde yapılan seçim,
insanların dinlencede olduğu Ağustos
ayına, amaçlı bir şekilde alınmıştır. Çünkü benim entelektüel ve solcumun
sandığa gelmeyeceğini çok iyi biliyordu Rcep ve kurmayları. Tüm bunlar CHP'yi
aklamaz, fakat AK Partinin karasına da ak kondurmaz.
3 Kasım 2002’de
başlayan ve 10 Ağustos 2014’de dek devam eden Rcep Tayyip Erdoğan seçimlerinin
verilerine bakarak, değişkenlikleri gördüğünüzde gerçekleri görüyorsunuz.
Özellikle, genel ve yerel seçimler değişkenlerine
baktığınızda değişen bir şeylerin olmadığını, CHP’nin %19-25 arasındaki
değerlerle yerinde saydığını gözlemliyoruz.
Peki her seçimin galibi AKP ne durumda? O da, birkaç şekilde elde ettiği %35-45
oylarıyla CHP’ye yerinde saydırmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikisi de, bazı partilerin
ortak adayı idi, yani çatı adayı. Salt Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çatı adayı
olarak göstermek yanlıştı. Her ne kadar MHP Ekmeleddin beyi çatı adayı olarak
gösterdiyse de, MHP tabanının % 25’ten fazlası, oyunu AKP ve ANAP ortak adayı
Rcep Tayyip Erdoğan’a verdi. Ayrıca, ortak adaylıklarda adı geçmese de Saadet
Partisi külliyen Erdoğan’a oy verdi.
Kim ne derse desin, karşımızda 9 seçimi kazanan bir
Erdoğan ve 9 seçimi de kaybeden bir muhalefet var.
Dikkat çeken olgular:
Bu 9 seçimde ortalama seçmen katılım oranı; % 70.62. Belli ki, halkın
%30’u görece olarak seçime katılmıyor. Ve bu kesim yemin ederim sola yatkın
seçmenlerdir.
Referandumlar ve Cumhurbaşkanlığı seçimi dışında, Genel
ve Yerel 6 seçime bakarsak; katılım yükseldikçe, CHP oylarının az da olsa( % 5) artığını görüyoruz. Bu da
gösteriyor ki, CHP seçime katılmayan kesime inandırıcı projeler sunarsa %5’i
15’lere taşıyabilir. Buda oyların %30’lara tırmanması demektir.
%30’u da %45’lere taşımak için de, ortalama seçmen katılım oranı % 70 içindeki sol oyların %
40’ına çalışmak gerekir.
Bu % 70’in %60’ı sağ, % 40’ı belirtiğim gibi sol
oylardır. İşte Rcep Tayyip Erdoğan sürekli bu %60’lık sağ oylara çalıştı ve
oyunu %15 artırıp, 2002’de %34 olan oyunu %49’a çıkardı. Çünkü Rcep sağcıların
sola asla oy vermeyeceğini biliyor. Bir düşünün; Cumhurbaşkanlığı seçimde MHP
ve Fetullah Gülen tabanının azımsanmayacak oranda neden AKP’ye oy verdiğini.
CHP Bilmelidir ki; sağcı adaylarla sağdan oy
getirilemeyeceğini. Sağdan aday getirilebilir, fakat tabanı asla getirilemez.
Şimdi çıkmış parti yetkililerinin bazıları,
Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyorlar; neden Ekmeleddin diye ve kendilerini
Kılıçdaroğlu’nun yerine laik görüyorlar. Kusura bakmayın, Kılıçdaroğlu’nu ikna
edemeyen sizler, partinin başına gelerek toplumu zor ikna edersiniz; sizler
zaten partinin başındasınız.
Bu tepki, hataların sahibi olan eskinin performansı ve
soluğudur, asla partiye yeni performans ve
soluk kazandıramazlar.
Kısacası, yeni-yeni siyasilere gereksinim var. “En
azından, Kılıçdaroğlu’nun acilen kadro yenilemesine gitmeye gerek var” demek
zor, çünkü üstüne-üstüne gelen seçimler Kılıçdaroğlu’nu öyle yıprattı ki,
eskilerden de eski hale geldi.
CHP, siyasilerini değil, siyasetini ve 6 okunu onararak,
“Gezi Halk Hareketi”nde kendini gösteren 21. Yüzyıl ideolojisine yeni
siyasetçilerle yola çıkmalıdır. Biliniz ki, sağın son alternatifi AKP’dir ve
bitmek üzeredir. Yine biliniz ki, sağcısı ve solcusu 21. Yüzyılda, 20. Yüzyıl
ideolojileriyle yaşamak istemiyor.
Benden bu kadar….
http://blog.milliyet.com.tr/chp--her-duzlemde-hep-ayni-kimlikler-var-olmaya-calistigi-icin-kaybetti/Blog/?BlogNo=455388
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
TEKNOPOLİTİKALAR PLATFORMU
evesbere@mynet.com
sevket-che@hotmail.com.tr
GSM: 0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder