GELME VE GERME, ÇIK GİT DÜŞLERİMDEN!!
20 Eylül 2014
IŞİD’li dünyada işimiz rüyalara, fallara kaldı.. Aç beyinlerin günde üç kez almaları gereken ilaç gibi bu yazıyı okur musunuz?
Rcep Tayyip Erdoğan’ı hiç düşünmem değil. Düşünürüm düşünmesine de, zamanın bana ayıt olan tüm zamanlarında değil, onu yazma zamanlarımda düşünürüm..
Fakat nedense, birileri için Cumhur başı olduktan sonra rüyama girerek, duyusuz ve nesnesiz bir algı süreci yaşattı bana.
Kuzenim Mehmet Çorbacıoğlu ile Siyasi bir toplantıdayız. Etraf kalabalık. Şimdi nesneleri tam duyumsayamıyorum, fakat seçimle ilgisi olan bir mekânsal düş. Bir ara Rcep Tayyip Erdoğan’ı gördüm. Yağdanlık ve tepkisel duruşla harmanlanmış bir ses tonuyla kendisine seslendim, ilgilenmedi. Bozulmdum..
Sonradan, kendisinin bana seslendiğini duydum, sevindim. Öpmem için uzatmış olduğu elimi burnumun dibine dayamıştı ve ben de istem dişi bir hareketle elini öptüm. Takım elbiseli değildi. Beyaz gömlek ve pantolon vardı üzerinde. Yaaa, şeklinde bir şeyler mırıldanırken bir gruba bağırma moduna geçti ve benden uzaklaştı...
Hemen rüya tabirleri sayfalarına girdim, kitaplarına yöneldim. El öpme veya zorla el öptürme ile ilgili bir şey bulamadım. Kaynaklar global olarak; öpme tabirini yapıyor: “Rüyada öpmek, ihtiyaçları gidermeye ve düşmana karşı zafer kazanmaya delalet eder. Umduğunuzdan da fazla mutlu olacaksınız..”
Bireysel olarak kendim üzerinden genelleme yaparsam; “Nasılsın?” diye sorduklarında “Türkiye gibiyim” yanıtını veririm 2002’den bu yana. Bir rüya alemine dalarsam, şunu söyleyeceğim; “Eğer, umduğumdan da fazla mutlu olacaksam, bu, Türkiye’m mutlu olacaktır demektir”.
Yani; büyük ve soyut bir dünya denen rüya fiziki dengenin oluşmasını sağlayan olgu ise, ülkemde iyi yolda iyi şeyler olacaktır.. Şimdi; R.T.Erdoğan’a karşı şimdi zafer mi kazanacağız ve mutlu olacağız!? Rüyalarda/düşlerde kazanırsın ancak!
Zaman, sağlıklı düşünüp, R.T.Erdoğan’a oy veren kitleleri inandıracak projeler üretme zamanıdır, düşler zamanı değil. Bilimsel tanıma göre; rüya, uykunun genel ve karakteristik özelliklerinden biridir.
Uykunun hızlı göz hareketi (Rapid eye movement-REM) adlı evreleriyle yakından ilişkili bulunan, görsel ve işitsel algı ve duygulardır. Türkçesi düş. Rüyaların biyolojik içeriği, işleyişi ve maksatları tümüyle anlaşılmış değildir.
- Yaaa, işimiz rüyalara kaldı.. Zaten rüyalarda, hülyalarda ve de uykularda değil miyiz?..
- Lütfen uyanalım artık.. Cumhurbaşkanı oldu, yine bağırıyor, azarlıyor, önyargılı aşağılamalarını sürdürüyor.
- Nedir senin sıkıntın?
- Niçin bu kadar rahatsızsın?
- Neden korkuyorsun. Karşınızdaki, insanların efendiliğini korumasını, korkuttum sanarak mı insanları bu denli rahatsız ediyorsun?!
Şöyle birkaç günlük hormonlu ve renkli medyanın yazılısına baktım ve gördüm ki, bu kısa zamana neler yüklemişsin, neler, yeni yeni gündemler. Gündemlerin efendisine yakışır, teraneler;
“Arap ülkelerinin bile ‘Terörist’ dediği Müslüman Kardeşlerin beyin takımı Türkiye’ye geliyor deniyor suskun kalıyorsun-Nato’da görevli Kurmay Yarbay F-16 pilotu Hakan Karakuş’u Ankara’nın göbeğinde eşi ve çocuklarının yanında Kuveyt Büyükelçiliği yetkilileri tekmelerle ağzını burnunu kırıyor suskun kalıyorsun.
- -Güneydoğu’da PKK okulları yakıyor, Türk Bayrağını kesiyor suskun kalıyorsun-Okulları İmam Hatip Lisesi’ne dönüştürmeyi bırak, tüm okullarda mescit açılıyor, sen dinler arası diyalogdan söz ediyorsun
- -Ankara ve İstanbul’da IŞİD’e minibüsle militan taşındığı, özellikle Ankara Hacıbayram’dan uyuşturucu bağımlısı 14 yaşındaki çocukların çatışma başına 150 dolara IŞİD’e katıldığı söyleniyor susuyorsun
- - Gençlerin, Suriye sınırını rahatlıkla geçerek IŞİD militanı olduklarını yazan Amerikan New York Times’e suskun kalıyorsun, fakat IŞİD sınırımızda petrol hattı çektiğini ve üst düzey isimlerin IŞİD’in sattığı petrolden pay aldığını ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’e ‘IŞİD Türkiye üzerinden petrol satıyor’ dediğinde New York Times ile Kerry’e değil, Türkiye’de bunları söyleyenlere ‘adi’ diyerek küfredebiliyorsun
- -Ve; TUSİAD ile kavgalıydın. 'Taraf olmayan bertaraf olur' diye gözdağı vermiştin. 3 yıldır da TÜSİAD'a gitmiyordun. Herkes yeni görevinde zamanla eski heyecanlarını bırakır durulur umudu taşırken; 18 Eylül 2014 günü, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) 2014 yılının ikinci Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı'na gittin ve tüm umutları yıktın.
Kükredin Herkesin içinde insanlara bağırdın. Darbe girişimleri cemaatin kumpası/ kurgusu demene karşın, darbe girişimlerine değindin, Geziciler'i suçladın, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunu eleştirdin, türban edebiyatı yaptın. Beslediğin, büyüttüğün, fakat sonradan ''Paralel'' diyerek hedef haline getirdiğin insanların kurduğu Bank Asya için olumsuz ifadeler kullandın.
Bunları büyük bir cesaretle yaptın.. Cesaretini neden terör örgütlerine gösteremiyorsun da, içerde insanlarımıza gösteriyor, onlara kükrüyorsun?
Anadolu halkına kükreme cesaretini nerden buluyorsun? Söyleyeyim: Yoksul bıraktığın ve adeta korumaya alarak siyasi SİT insanı haline getirip makarna ile aldattıkların, cahil örgütlenmelerinden..
“IŞİD’in yaşamı tehlikeye girerse, Amerikalı başımıza çuval geçirince, Asansörde 10 kişi değil de 20 kişi ölseydi, Ankara’nın suyu zehirli çıksaydı, Esad bize tokat atsaydı, İzlanda 3 değil 6 atsaydı, Baykuşlar ve Bayankuşlar sevinirlerdi..” diyebilen ‘gizli yağdanlık katsayısı’ yüksek kimliklerden buluyorsun bu cesareti..
Yapma be! Türkiye değil, sen iyi gitmiyorsun. Girme bir daha rüyama..
http://www.candundar.com.tr/_v3/index.php#!%23Did=23525
Şevket Çorbacıoğlu
Teknopolitikalar platformu
evesbere@gmail.com
0506 609 00 32
Yorumlar
Yorum Gönder