FENERBAHÇE VE BEŞİKTAŞ’IN GALATASARAY’A YAKLAŞMASI VE FUTBOL OYUN SİSTEMLERİ
Beşiktaş ve Fenerbahçe maçlarını değil de, alınan sonuçları çok kısa yorumlayıp hemen ‘Futbol Oyun Sistemleri’ne geçeceğim’. Çünkü, maçları izleyenler, özellikle oyun sistemlerinin yarattığı kavram kargaşası nedeniyle, takımların oyun kurgusunu çözemiyorlar.
Be kardeşim Beşiktaş, Be kardeşim Fenerbahçe; size birileri bu yıl Galatasaray’a çalışacaksınız diye emir mi buyurdu?
Galatasaray yenilince, sanki bu yenilgide bir keramet var diyerek adeta siz de yeniliyorsunuz. Bu hafta yenilmediniz, biriniz berabere kaldınız, biriniz galip geldiniz ve ancak Galatasaray ile olan puan farkını eşitlediniz. Yani ikiniz de artık GS’in 4 puan gerisindesiniz. Eğer, GS yenildiğinde ‘iyi bir şey sanıp’ sizde yenilmeseydiniz, bugün 4’er puan geride değil, 14’e puan önde olurdunuz ve baş başa kalırdınız.
Dün Beşiktaş, Trabzon deplasmanından 2 puan bırakmasıydı, BJK lehinde gelişecek süreç başlayacaktı. Şimdi öyle değil, iş FB ve GS arasındaki maça bağlı. Eğer, BJK GS’ya FB’den daha fazla yaklaşır ise, FB’nin GS’ı yendiği an, kanatları kırık Kartal öyle havalanır ki, asla kimse tutamaz. Bugünü dek resmen GS için çalıştınız, artık kendiniz için çalışın, aksi taktirde GS bir silkinirse, zor yakalarsınız, çünkü aradaki puan fark 1, 2, 3 değil, tam 4..
Sahadaki oyun sistemlerine geçmezden önce, saha dışındaki oyun sistemleriyle ilgili bir iki şey söylemek istiyorum:
Bu noktada; FB’yi haddim olmayarak uyarmak isterim. Yıllardır, FB’yi hedefine almış, saldırgan ve de ağzı bozuk futbol yorumcusu ve yanındaki tamamlayıcıları; “FB, GS’dan daha iyi takım, bakmayın GS’in fikstür avantajına, FB şampiyonlukta GS ve BJK’den avantajlı” demeye başladı(lar). Siz kanmayın o’na ve onlara, onların ki reyting adına salladıkları değişken voleler. Daha dün GS’in bu ligi açık ara götüreceğini söylüyorlardı, özellikle Drogba ve Senijder geldikten sonra.
Nasıl olduysa, bir gizli el sanki saha dışındaki oyunları için düğmeye bastı.
Önce; hiç kimsenin anlayamadığı bir ceza ile, PFDK Terim’i üç haftalığına tribüne gönderdi ve Terimsiz ilk iki haftada GS 4 puan kaybetti. Belli ki 26. haftanın Kayseri deplasmanından da, GS’in 3 puan kaybeder ve üç büyükler kafa kafaya kalırlar(yayıncı kuruluşun müthiş balans ayarı diyenler de var. Ben ise, “nerde Süper Lig’in diğer takımları?” diyorum).
Sonra; Aykut Kocaman’ı aşağılayanlar, Fener’i ve Emre Belezoğlu’nu yerden yere vuranlar, Aykut ve Emre’ye övgüler yağdırmaya, Fener’i şampiyon, hatta UEFA kupasında finale çıkarmaya başladılar. GS’ı ise, ekonomik açıdan iflas ettiğini, borsa hileleri yaptığını ve en önemlisi, Drogba ve Sneijder’in takımın kimyasını bozduğunu söylemeye..
Tekrar ediyorum; yarın GS silkinsin yine FB’ye, Emre’ye ve Aykut’a sallamaya başlarlar. Çünkü, yorumları futbol bilimi ve spor ahlakıyla asla örtüşmeyen, mahalle dedikodularının üst versiyonundan başka bir şey değil. Bu nedenle ‘ciddiye almayın’ diyorum. Ben ne dinliyorum ne de okuyorum, çünkü ciddiye almıyorum; sadece onlarla ilgili eleştirileri okuyorum. Bu bilgilerim o eleştirilerden elde edilen bilgiler.
Gelelim; saha dışındaki oyun sistemlerinden, saha içindeki ‘futbol’ oyun sistemlerine:
Drogba ve Sneijder gelince Terim için dendi ki;
Terim sistemi; 4-2-3-1’e çevirecek. Yani, ileride Drogba’yı tek forvet oynatacak. Fildişili yıldızı ise Sneijder, Burak ve Amrabat destekleyecek. Bileti kesilen Melo’nun yerine de Hamit geçiyor. Yani Muslera’nın önünde Dany ve Semih, Onların önünde Riera ve Sabri, Sneijder orta libero ve onun solunda Ambrabat ve Burak, önde Drogba.
Bir başka deyiş de şu idi: Terim sistemi; 4-4-2’ye çevirecek. İleride Drogba ve Burak, arkada Sneijder, Burak ve Amrabat ve de Melo veya Hamit olacak.
Bir başkası 4-5-1 dedi.
Bence; Terim çift forvet oynatacak(Drogba ve Burak), yani 4-4-2. Eboue’yi bilmem ama, Melo’dan asla vazgeçmeyecek
Dediğim çıktı ve nitekim takımı öyle oynattı.
Gelin sizinle futbol sistem ve oyun diziliş kurgularına bir bakalım:
Futbol, yenme üzerine kurgulanan, bazen de vazgeçilen(beraberlik) bir yaşam savaşıdır. Bu nedenle, yaşam savaşı; savunma güvenliği bütününde hücum etmeye dayalı bir sanat olarak görebiliriz. Çünkü, biz insanlar, ayaklarımız üzerinde dikilmeye başladığımız çağdan beri yaşam biçimimiz kolaylaştırmak, doğrusu yaşanılır sistem arayışı içinde olmuşsak, futbol da, daha iyi ortamı yakalamak içinde sistem arayışı içinde olmuştur. İşte bu nedenle, futbolun da savunma ve hücum sanatı olduğunu söyleyebiliriz. Bunun için; çalıştırıcılar takım sistem ve oyun dizilişlerini bu mantık çerçevesinde kurgularlar.
Saha, enine üç bölgeden oluşur; savunma(defans), orta saha ve ileri üç(ofans). Bu üç bölgeye göre takımın oyun dizilişlerini yaparlar. Ve futbol takımının varlığını kanıtlayan görece sistem-kimliğini belirlerler.
Nedir bu görece sistem kimliği?
Göre sistem kimliği kendini, oyuncuların yetenek ve nitelikleri esas alınarak gerçekleştirilen saha dizilişleriyle belirler. Sistem kimliği kolektif uyum içinde; adam eksilten, alan daraltan, bloklar arasında iletişim kuran, prese dayalı futbolu, kontrollü oyunu, ayağa pası, presi, kolektif uyumu, oyunu gerekirse geride kabul etmeyi, dara alanda kısa paslarla kompakt futbolu, hücum ve kombinezonlu atak futbolu harekete geçirir.
Örneğin; 4-4-2 ve 3-5-2 gibi futbol sistemleri. Ki bu iki sistem en yaygın olan sistemdirler.
Galatasaray-Schalke 04 maçı öncesi; Sistemlerin açınımına bakarak tekniğini, taktiğini ve felsefesini yakalamaya çalışalım:
“4-4-2”
Bu sistemin tekniği, taktiği ve felsefesi nedir?
Belli ki, defansta 4, orta sahada 4 ve ileride 2 kişi oynayacak. Alana savunmasına dayanır. Bu defanstaki 4 oyuncunun ikisi sağ ve sol kanatta, ikisi ise bunların ortasında oynayacak ve kendi bir numaralı alanlarını(defans) savunacaklardır. Burada defansın göbeğinde yer alacakların uyumu çok önemlidir. Karşı forvet oyuncusu bu ikilinin birini geçer ise, diğerinin geçilenin yerini alması, yanı kademe yapması, dahası görev paylaşımı bu uyumu sağlar ve buna birilerinin uydurduğu gibi ‘tandem uygulama’ denir; yani hemen arkadaşının arkasını sağlama alma..Bu aslında tüm savunma şeklinde de geçerli olması gerekir. Örneğin üçlü savunmada da…Tandem uygulamanın işlevini dönerli oynama ile gerçekleştirebilirsin. Eğer,karşı takım ikili forvet oynar ve de biri kaçırılırsa veya kaçırmamak için o forvetin üzerine gittiğinde, diğeri arkadaşının bıraktığı alanı doldurur-ki buna alan savunması denir-, yani kademe yapar. Anlayacağınız, ha Ali-Hoca, ha Hoca-Ali..Bu işi Türkiye’de en iyi GS yapmıştır; Popescu-Bülent Korkmaz, Emre Aşık-Bülent Korkmaz, Fatih Akyel- Bülent kormaz. Bu demektir ki, 4 göbekte oynayan topçu, güçlü, atak-çevik, hızlı, hırslı, güçlü bir sezgisi, akıllı ve anında karar verme yeteneğine sahip olması gerekir. Alan savunmasında, defans oyuncusunun savunabileceği alan bellidir. Fakat, karşı oyuncunun nereden geleceği, nasıl geleceği belli olmayacağı için alan savunması zorlaşacaktır, bu da göbekteki oyuncular için daha fazla güç gerektirir. Dolayisiyle bu oyunculara daha fazla yük biner. Galatasaray’da Popescu-Bülent bu açıdan birbirini tamamlamıştır. Şimdi GS’da bunu Dany ve Semih yapıyor. İkisi de çevik ve güçlü. Daha önce Ufaluji ve Semih yapıyordu, Ufaluji’nin yavaşlığını, Semih’in çevikliği kapatıyordu. Dany ve Semih Schalke 04 maçında bunu ne kadar yapabilirler soru işareti.
“Dörtlü alan savunmasının avantajı; hem rakip oyuncuları, hem de sahayı tamamen kontrol altına alması ve rakip forvetin defansı, bir kanada çekip, diğer kanatta boşluk yaratması tehlikesine izin vermemesidir. Bu defans kurgusunda(4’lü defans) karşı takım forvetini kolaylıkla ofsayta düşürebilir, 4 defans oyuncunun anında öne çıkmasıyla. Ama burada, arkaya atılan toplara çok dikkat etmek gerekir, çünkü dördü aynı hızada ve derinlik olmadığı için arkaya atılan toplarla karşı takım oyuncuları kaçırılabilir. Bunun için tandem uygulamaya ve dönerli oynamayı çok iyi yerine getirmek gerekir.
4-4-2 sisteminin orta sahası ve ileri ikilisine gelince. Orta sahanın görevi; forvetle defans arasında köprü oluşturarak, ileri ikiliye kanatlardan destek sağlamak, orta yapmak ve ikilinin önüne gol pasları atmak, rakip takımın ileriye çıkan forvetlerine pres yaparak, savunmanın yükünü hafifletmektir. Bu sistemde özellikle, forvetlerin arkasında oynayacak, kıvrak, teknik kapasitesi yüksek, zeki, adam eksiltebilecek, oyun içinde yaratıcı düşünce üretebilecek ve yeri geldiğinde patlayan depar atabilecek, oyun kurucu ve yönlendirici oyunculara gereksinim bulunmaktadır. 4-4-2 sistemi ile oynayan Galatasaray’da bu nitelik ve yetenekte oyuncu yeterli miydi? Bu tartışılır, fakat Sneijder gelince, Melo ile birlikte başarılı olacaklarını düşünüyorum.
İleri ikili ise, forvet olarak bu sistemdeki yerini alır. Genelde bu model bugün çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu iki forvetin görevi sadece gol atmak değildir. Sahanın orta bölgesinde konumlandırılan bu iki forvetin, top kaybından sonra en önemli görevleri, yabancıların fore-checking(ön denetleme) dedikleri ileride başlayacak, presi gerçekleştirmektir. Bu iki forvetin üçüncü bölgede başlatacakları ön denetlem, yani pres karşı takımın takımın topu oyuna sokma etkinliğini azaltır. Bu iki forvet asla birbirlerine çok yakın ve uzak olmamalıdır, aksine birbirini tamamlamalıdır. Drogba ve Burak bunu çok iyi yapacaklar demiyorum, Drogba Burak’ı bu bölgede çok verimli(İng.effective) hale getirecektir. Bu ikiliyi; orta alandaki, sağ ve sol açıklarının yapacakları çapraz ortalara bağlıdır. Bu işi, bir iki maçta Sabri iyi yaptı, fakat Eboue daha başarılı olacağını düşünüyorum. İyi bir Hakan Balta, sol kanatta Riera’dan daha başarılı olur.
“3-5-2”
Görüldüğü gibi bu sistemde, birinci bölgedeki(defans) bir adamı, ikinci bölgeye(orta alan) çeken bir sistemdir ve bu nedenle 2. Bölgede daha fazla oyuncu bulunmaktadır. Bu sistem; 4-4-2’ye göre daha yeni bir sistem. Özdeki amaç; orta alan gücüyle sonuca gitmektir. Defansta 3’lü bir kurgu oluşturularak yapılan savunmada, defans ve kaleci arasındaki oyuncunun(libero), orta alana ve forvete destek vermek anlamında da kanat oyuncularının, görevleri itibariyle özel yeteneklere sahip oyuncular olmaları gerekmektedir. Bu sistem, Fatih Terim’in zaman-zaman yapmak zorunda kaldığı gibi rakibin durumuna göre, 3-4-1-2 veya 3-4-2-1 şeklinde de farklı şekillerini görebilmekteyiz.
3-5-2 sisteminde alan savunması esastır. Dahası bu sistem alan savunmasıyla kimlik kazanmaktadır. Zamanla; adam adama liberolu savunma ya da her ikisinin karışımı şeklinde oynanmaktadır. Bundandır ki; geri üçlüde yer alacak oyuncuların birbiriyle uyumu ve kademe anlayışları, dörtlü savunmadakilerden daha üst noktada olmak durumundadır. Çünkü, bu sistemde savunma güvenliği biraz daha risk içermektedir. Nedeni, üçlü hareketli forvetler karşısında alan değiştirme ve kademe gecikmeleri nedeniyle karşı forvetlere pozisyon vermektedir. Bu noktada Libero’nun ve de defans ile orta alan arasındaki oyunculara(ön liberolar) önemi artmaktadır. Aslında adam adama savunmada, rakibin taktik ve oyun anlayışına göre savunma yapıldığı için, oyuncular verimli kullanılamamaktadırlar. Bu sitem, karşı tarafı oynatmamaya dayalı bir sitemdir ve küçük takımlar büyük takımlara genellikle bu sistemi uygularlar. Edilgen bir futbol vardı, futbol estetikten yoksundur ve öz kaybetmemeye yöneliktir.
Üç oyuncunun da görev yerleri bellidir. Bu nedenle üç oyuncu da, karşı forveti engellemek için dikkatlice izlemek, futbol terimiyle markaj altına alması gerekir. Rakip forvet sağa sola kaçtığında, üçlüden biri, alan değiştiren forveti arkadaşına bırakır.Ofsayt taktiği uygulaması zordur, yaptığı an takımı gol yiyebilir. Ortada oynayan ve çoğu zaman da ön libero olarak görev yapan oyuncu, bu taktikte, merkez olarak döner ve akının yapıldığı taraftaki oyuncunun ‘Melo’nun yaptığı gibi kademe güvenliğini sağlamakla yükümlüdür.”4-5-2” nin etkinliği, tamamen orta alan beşlisinin sürekli isabetli paslaşmayı sağlayabilmelerine bağlıdır. Orta alanda yer alan beş oyuncudan ikisi kanat oyuncusudur. Önlerindeki 70 metrelik kendilerine ayrılan alan içinde, hem açık hem de bek olarak oynamak durumundadırlar. Kendilerine ayrılan koridoru çok iyi kullanmaları gerekir ve de, üstün fizik gücüne, üstün defans-ofans anlayışına, hıza sahip olmaları gerekmektedir. Beşlinin üçlüsü ise, defans ile forvet arasında uyumu, yani eşgüdümü sağlamakla yükümlüdürler. Bu üç oyuncu Selçuk, Sneijder ve Hamit gibi özel yeteneğe sahip olması gerekir. Çünkü bunlardır, oyuna genişlik ve hız kazandıracak olanlar.
İşte Galatasaray genelde 4-4-2 oynamakla birlikte, bazen maç içinde 3-5-2’ye dönebilmektedir.
Galatasaray’da kanat oyuncuları olarak, Kimler öne çıkar, buna Terim karar verecektir. Ambrabat, Sabri, Riera, Hakan Balta, Eboue, Hamit, kısacası birilerini seçecek.
“3-5-2” ‘de iyi bir ortasaha ile maç alınabilir, fakat defanstan aldığın bir oyuncuyla, defansı, dolayısıyla takımı da çökertebilirsin.
Futbol bir sistem sanatıdır ve bu sanatta , belirlenen hedefler doğrultusunda, teknik kadronun ve oyuncuların yetenek ve nitelikleri etken olur. Ancak sahada bu özelliklerle en uygun olanı yakalarsınız.
Günümüz yaşamında olduğu gibi, futbol yaşamında da esas olan savunmadır. Bilirsiniz ki savunmak, hücum etmekten zordur. Siz zoru başarırsanız, hücum etmeniz daha da kolaylaşır. Bunu için; hem 4-4-2, hem de 3-5-2 sistemleri alan savunmasını öne alır. Bu sadece Fatih Terim için değil, tüm çalıştırıcılar için, öğretici ve uygulanabilir sistem; 4-4-2 ve 4-5-2’dir.
Terim için belki 4-4-2 esastır, fakat oyun akışı içinde sistem değişikliği ve de sistem harmanlaması yapması bence yanlış değildir.
Schalke maçında olduğu gibi, sonraki maçlarda bence 4-4-2 ile çıkacak ve süreç içinde sistemleri harmanlayacaktır. Bu asla Galatasaray takımının kimyasını bozmaz karşı takamın kimyasını bozar ve bozacaktır.
Galatasaray Schalke 04 maçına dediğim sistem ve oyuncularla sahaya çıktı: “Muslera, Sabri(Eboue sakat), Danny, Semih, Riera, Melo, Selçuk, Hamit, Sneijder, Drogba, Burak”
Fakat sistem harmanlamasındaki, Terim’in kariyer hatası, maçın 1-1 bitmesine neden oldu. Çünkü ilk yarı Riera’nın önünde oynatmasına karşın fena olmayan Sneijder’i ikinci yarı hiç oynatmadı.
http://blog.milliyet.com.tr/galatasaray-fenerbahce-yi-43-ay-sonra-yenebildi/Blog/?BlogNo=337684
ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
ŞUTLUYORUM
sevket-che@hotmail.com.tr
evesbere@mynet.com
GSM: 05066090032
Yorumlar
Yorum Gönder